Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1064 E. 2018/1031 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1064 Esas
KARAR NO : 2018/1031
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/09/2017
NUMARASI : 2016/440 2017/710
DAVANIN KONUSU: ALACAK
KARAR TARİHİ: 06/06/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili asıl dosyada sunduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı …. vekili tarafından İşe iade istemli olarak davalı şirket ile müvekkil şirket aleyhine Bakırköy 4.İş Mahkemesi’nin 2013/6 Esasına kayden açılan dava 07/04/2015 tarihinde 2015/60 K. sayısı ile davalı …… adlı firmadaki işine iadesine şeklinde karara çıkmış olup anılan karar Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nîn 2015/20141 E. 2015/29345 K. sayısı ile 21/10/2015 tarihinde onandığını, ilam gereğince vekalet ücreti ve yargılama giderinin tahsili hususunda müvekkil şirket ile davalı şirket aleyhine Bakırköy Müdürlüğü’nün ………..E. Sayılı dosaya üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığını, anılan icra dosyasına müvekkil şirket tarafından 2.106,18 TL, 03/03/2016 tarihinde ödendiğini, söz konusu bu davaların ve icra takiplerinin açılmasına davalı şirketin dava dışı işçileri işe başlatmaması neden olduğu gibi davalı şirket tarafından anılan takiplere borcu da yatırılmadığını, bu nedenle söz konusu meblağın, müvekkil şirket tarafından yatırılmak zorunda kalındığını, bununla birlikte davalı şirket ile müvekkil şirket arasında akdedilen Posta Gönderilerinin 1063 İşçi Personelle Dağıtım İşi Hizmetlerinin yaptırılması işine dayalı sözleşmenin 24. maddesi ; ‘İdare, yüklenicinin çalıştıracağı işçinin işvereni, muhatabı ve sorumlusu değildir Yüklenicinin kendisi veya çalıştıracağı işçi ile ilgili İş Kanunu ve diğer mevzuattan doğan sorumlulukları yükleniciye aittir.’ 28. maddesi; “Üçüncü şahıslarca yüklenici ve işçilerin kusuru nedeniyle idare aleyhine açılan her türlü dava, zara ve ziyan taleplerine karşı yüklenici sorumludur. İdare bu kabil dava, şikayet ve benzeri konulara hiçbir şeklide taraf ve muhatap değildir. İdarenin bu taleplere muhatap olması durumunda veya aleyhine bir hüküm tesis edilmesi hallerinde idarenin uğrayacağı zorcalar yüklenici tarafından karşılanacaktır. ” Bakırköy 4. İş Mahkemesi’nin 2013/6 ve 2013/8 Esas sayılı dosyasındaki karara istinaden müvekkil idareden tahsil olunan toplam 4.671,10 TL ’nin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili için iş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu açıklanan tüm nedenlerle ödeme tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili birleşen İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/694 esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı …. vekili tarafından İşe iade istemli olarak davalı şirket ile müvekkil şirket aleyhine Bakırköy 4.İş Mahkemesi’nin 2013/6 Esasına kayden açılan dava 07/04/2015 tarihinde 2015/60 K. sayısı ile davalı ….. adlı firmadaki işine iadesine şeklinde karara çıkmış olup anılan karar Yargıtay 0.Hukuk Dairesi’nîn 2015/20141 E. , 2015/29345 K. sayısı ile 21/10/2015 tarihinde onandığını, Bakırköy 4. İş Mahkemesi’nin 2013/6 E. -2015/60 K. ve 07/04/2015 tarihli karar gereğince dava dışı işçiyi işvereni olan davalı firmanın işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken ücret ve tazminat alacağının tahsili hususunda müvekkil şirket ile davalı şirket aleyhine İstanbul …..Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosaya üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığını, anılan icra dosyasına müvekkil şirket tarafından 12.494,60 TL, 26/05/2016 tarihinde ödendiğini, dava dışı … vekili tarafından işe iade istemli olarak davalı şirket ile müvekkil şirket aleyhine Bakırköy 4. İş Mahkemesi’nin 2013/8 Esasına kayden açılan dava 07/04/2015 tarihinde 2015/61 K. sayısı ile davalı Asgün adlı firmadaki işine iadesine şeklinde karara çıkmış olup anılan karar Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 2015/20140 Esas 2015/29344 K. sayısı ile 21/10/2015 tarihinde onandığını, Bakırköy 4.İş Mahkemesi’nin 2013/8 E. -2015/61 K. ve 07/04/2015 tarihli karar gereğince dava dışı işçiyi işvereni olan davalı firmanın işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken ücret ve tazminat alacağının tahsili hususunda müvekkil şirket ile davalı şirket aleyhine İstanbul ….Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosaya üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığını, anılan icra dosyasına müvekkil şirket tarafından 12.494,60 TL’nin 26/05/2016 tarihinde ödendiğini, söz konusu bu davaların ve icra takiplerinin açılmasına davalı şirketin dava dışı işçileri işe başlatmaması neden olduğu gibi davalı şirket tarafından anılan takiplere borcu da yatırılmadığını, bu nedenle söz konusu meblağın, müvekkil şirket tarafından yatırılmak zorunda kalındığını, bununla birlikte davalı şirket ile müvekkil şirket arasında akdedilen Posta Gönderilerinin 1063 İşçi Personelle Dağıtım İşi Hizmetlerinin yaptırılması işine dayalı sözleşmenin 24. i.maddesi ; ‘İdare , yüklenicinin çalıştıracağı işçinin işvereni, muhatabı ve sorumlusu değildir Yüklenicinin kendisi veya çalıştıracağı işçi ile ilgili İş Kanunu ve diğer mevzuattan doğan sorumlulukları yükleniciye aittir.’ 28. maddesi; “Üçüncü şahıslarca yüklenici ve işçilerin kusuru nedeniyle idare aleyhine açılan her türlü dava, zara ve ziyan taleplerine karşı yüklenici sorumludur. İdare bu kabil dava, şikayet ve benzeri konulara hiçbir şeklide taraf ve muhatap değildir. İdarenin bu taleplere muhatap olması durumunda veya aleyhine bir hüküm tesis edilmesi hallerinde idarenin uğrayacağı zorcalar yüklenici tarafından karşılanacaktır.” Bakırköy 4. İş Mahkemesi’nin 2013/6 ve 2013/8 Esas sayılı dosyasındaki karara istinaden müvekkil idareden tahsil olunan toplam 24.989,20 TL ’nin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili için iş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu açıklanan tüm nedenlerle, öncelikli olarak mahkemenizde açılan iş bu davanın İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/440 Esas Sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve fazlaya ilişkin haklarımız saldı kalmak kaydıyla 24.989,20-TL’ııin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafın cevap dilekçesi vermemiş, karar celsesinde; “borç temitat mektupları paraya çevrilerek kapanmıştır, teminat mektuplarının tarihleri 2012 yılına ait olup dava tarihleri 2016 yılıdır, davacı kurumun ihmalinden dolayı teminat mektupları zamanında değerlendirilmemiştir, davanın açılmasına müvekkil şirket sebebiyet vermemiştir borcu karşılayacak teminat fazlası ile vardır, öncelikle davanın reddini ve yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden sorumlu tutulmamamızı vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi; Asıl ve birleşen dava yönünden davalar konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı…Teşkilatı A.Ş vekili istinaf taleplerinde; Taraflarınca dava dışı işçi …. ve diğer işçi ….. vekilleri tarafından işe iade istemli olarak davalı şirket ile müvekkil şirket aleyhine Bakırköy 4.İş Mahkemesi’nin 2013/6 ve 2018/8 Esaslarına kayden açılan davalar neticesinde, işçiler ve vekillerine ödenmek zorunda kalınan işçilik alacakları, vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile bunların işlemiş faizlerinin tahsilini teminen İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/694 E. ve İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/440 E sayılı dosyaları üzerinden birleştirme talepli rücu davası açıldığını, akabinde, her iki dosyanın İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/440 E. Sayılı dosyası üzerinden birleştirilmesi yönünde karar verilmiş olup, yargılamaya işbu dosya üzerinden devam olunduğunu, anılan davalar devam ederken, davalı Şirketin iflasına karar verilmiş olup, İstanbul Anadolu ….. İflas Müdürlüğünce iflas işlemleri yapıldığını, taraflarınca, davalı şirketten olan alacaklarının tahsilini teminen, alacakların ilgili bulunduğu iş kapsamında alınan teminat mektuplarının nakde çevrilmesi suretiyle tahsil edildiği, böylece davanın konusuz kaldığını, davayı açmakta haklı olduklarından lehlerine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine karar verilmesi gerekirken, huzurda görülen davaları açmakta haklı olmadıkları gerekçesi ile davalı yan lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin yanlış olduğunu, mahkeme kararının kaldırılarak lehlerine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiş; İstinaf dilekçesi davalı vekiline 06/03/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf dilekçesine cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi nedeniyle, dava dışı işçilerin Bakırköy 4. İş Mahkemesinde açtıkları işçilik alacakları nedeniyle hüküm altına alınan ve başlatılan icra takipleri nedeniyle davacı tarafça ödenen alacakların, davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dava devam ederken davalı şirketin iflasına karar verilmesi nedeniyle, davacı tarafından hizmet sözleşmesi nedeniyle elinde bulundurduğu teminat mektuplarının paraya çevrilerek dava konusu alacak miktarının tahsil edildiği ve davanın konusunun kalmadığı noktasında anlaşmazlık bulunmamaktadır. Sorun; davacının davayı açmakta haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesi davacının teminat mektuplarını paraya çevirerek alacağını tahsil etmesi imkanı varken, bu yolu kullanmayarak dava açması nedeniyle haksız olduğunu kabul ederek davacıyı yargılama giderlerine mahkum etmiş, bu durum davacı tarafından istinaf konusu yapılmıştır.Esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderine nasıl hükmedilmesi gerektiğini düzenleyen HMK.nun 331/1. Maddesi, Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder, hükmünü içermektedir.Tarafların haklılık durumunun belirlenmesi bir sorun olup, davanın (asıl talebin) konusuz kaldığını tespit eden mahkemenin, bunun üzerine yargılamaya devam ederek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit edip, o tarafı yargılama giderlerine (bu arada vekalet ücretine de) mahkum etmesi gerekir. (Prof.Dr.Baki KURU & Prof. Dr. Ramazan ARSLAN & Prof. Dr. Ejder YILMAZ – Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Yetkin-2011, 22.Baskı, age.Sh.471) Bu hususun yani tarafların hangisinin haklı olduğun tespiti, gerekli araştırma yapılarak, kanıtların toplanması ve değerlendirilmesi ile mümkündür. Mahkemece yargılamaya devam edilerek tarafların dayandıkları deliller değerlendirilmek suretiyle dava açıldığı tarihte tarafların haklılık durumu tespit edilip (gerekirse bu konuda bilirkişi raporu alınmak suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 15/02/2016 Tarih ve 2014/10716 E. 2016/2446 K.sayılı kararı da bu yöndedir. Zira davacının teminat mektuplarını bir yargı kararına ihtiyaç duymadan paraya çevirmesi durumunda davalı yan tarafından yapılan işlemin haksızlığı iddiasıyla açılacak bir dava ile karşı karşıya kalması her zaman mümkündür. Bu nedenle davacının teminat mektuplarını paraya çevirmeyerek dava açmak yoluna gitmesi onun haksızlığına bir gerekçe olarak kabul edilemez. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak tarafların hangisinin haklı olduğu hususunun tespiti için gerekli araştırma yapılarak, kanıtların toplanması ve (gerek duyulursa bir bilirkişi raporu alınmak suretiyle) değerlendirilmesi için dosyanın iadesine, davacı vekilinin istinaf taleplerinin açıklanan gerekçelerle kabulüne karar vermek gerekmektedir.Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 353/1a,6. maddesi gereğince yukarıda açıklandığı üzere gereği için dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2- İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/440 E. 2017/710K. 12/09/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/06/2018