Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1030 E. 2021/311 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1030 Esas
KARAR NO : 2021/311
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2017
NUMARASI 2014/1319 Esas, 2017/1027 Karar
DAVANIN KONUSU: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 04/03/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu aleyhinde İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya üzerinden icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz etmesi üzerine İstanbul 14. ATM 2007/819 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası görüldüğünü, davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararının kesinleştiğini, davalı borçlunun iflas ettiğini, iflas tarihi olan 14.04.2014 tarihli icra kapak hesabına göre “başvurma ve tahsil harcı” olmaksızın 694.805,87.-TL alacaklarının bulunduğunu, masanın 200.227,76.-TL alacağı kabul ettiğini, bakiyesi yönünden ret kararı verildiğini belirterek 494.578,11.-TL alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini ve 2. Alacaklılar toplantısına İ.İ.K. 235 ve diğer ilgili maddeleri uyarınca katılmak üzere tarafına izin verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu 2007/819 Esas sayılı itirazın iptali davasının reddedilmesi gerektiğini, itirazın iptali davasının mahiyeti itibariyle bir eda davası olmadığı gibi dava sonunda itirazın iptaline dair alacak ilamının da bir tahsil ilamı olmadığını, alacaklı tarafın, mahkemeden borçlunun bir edaya mahkum edilmesini istemediğini, mahkemenin de itirazı iptal etmekle borçluyu bir edaya mahkum etmediğini, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 14.03.1972 gün ve 1174/1203 sayılı kararında da bu hususa yer verildiğini, ispat yükünün alacak iddia eden davacıda olduğunu, bir tespit davası olan itirazın iptali davasında, dava kabul edilmiş olsa dahi bu alacağın varlığının araştırılması gerektiğini, yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile gerçek borç durumunun ortaya çıkacağını, ayrıca İİK 193. Maddesi gereğince iflas kararının kesinleşmesi ile düşen bir takipten dolayı da vekâlet ücreti istenemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, tarafların ticari defter ve kayıtları ile bilirkişi raporuna göre; davacının faturaya dayanan alacakları için davalı borçlu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığı, takibe itiraz edilmesi nedeniyle görülen itirazın iptali davası ile takibin kesinleştiği, davacı tarafından kesilen faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 14/04/2014 iflas tarihi itibariyle davacının davalıdan 671.186,84-TL alacaklı olduğu, kalan 470.959,08-TL alacağın müflisin iflas masasına (4. sıraya) kaydı gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, İflas masası tarafından red edilen kısma yönelik olmak üzere 470.959,08-TL nin müflis şirket iflas masasına (4. Sıraya) kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı iflas idaresi vekili istinaf dilekçesinde; davacının davalı müflis şirketten iddia ettiği alacağının 2007 yılı ve öncesine dayandığını, bilirkişinin 28.06.2016 tarihli Ek raporu tanzim ederken sadece davalı müflis şirketin 2012, 2013, 2014 yıllarına ait defterlerini incelediğini, diğer yıllara ait defterlerin incelenmediğini, eksik inceleme ile sonuca gidildiğini, hukukçu olmayan bilirkişinin ek raporun 6. Sayfasında bildirdiği görüşün görevi ile bağdaşmadığını, bu görüşün gerekçeye taşınamayacağını, itirazın iptali davasının tespit davası olduğunu, davacının alacağını ayrıca ispat etmesi gerektiğini, vekalet ücretinin iflas masasına kaydının yapılamayacağını, yargılama giderlerinden sayılmadığını, ancak ehil olmayan bilirkişinin vekalet ücreti hesabı yaptığını, iflas konusunda uzman bir hukukçu bilirkişiden rapor alınması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış (kayıt kabul) davasıdır.İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, iflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir(İİK 223. Madde). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar.Somut olayda,İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/134 Esas sayılı dosyasından 14.04.2014 tarihinden geçerli olmak üzere davalı şirketin iflasına karar verildiği, davacının masaya müracaatla 33 kayıt sıra numarası ile 694.805,87 TL’lık alacak kayıt talebinde bulunduğu, iflas idare memurları tarafından 200.227,76 TL’lik kısmının 4. sırada kabul edilerek masaya alacak olarak kaydedildiği, bakiye 494.578,11 TL’lik kısmının reddedildiğini, davacı tarafından masraf yatırılmadığı, red kararının 23.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, sıra cetvelinin 30.10.2014 tarihli Milat gazetesinde ve 04.11.2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği, davanın 15 günlük hak düşürücü süre içinde 30.10.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.Davacının davalı borçlu aleyhinde 07.11.2007 tarihinde İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün 2007/18752 esas sayılı dosya üzerinden takip başlattığı, davalının takibe itiraz ederek durdurduğu, taraflar arasında İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/81 E sayılı dosyasında itirazın iptali davasının görüldüğü, mahkemenin 16.03.2009 tarih, 2009/156 K. Sayılı kararı ile davalı yanın takipten sonra ve davadan önce yaptığı kısmi ödemelerde gözetilmek suretiyle benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalı şirket hakkındaki iflasın ertelenmesine ilişkin kararın hüküm ve sonuçları saklı kalmak kaydıyla, itirazın kısmen iptaline, kısmi ödeme toplamı 21.536.07 TL (işlemiş faiz toplamından düşülerek) takibin 236.997.28 TL üzerinden, asıl alacak tutarı 230.000 TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya dair istemin hukuki yarar yokluğundan ve yerinde olmadığından reddine, hükmolunan tutar üzerinden hesaplanan ve %40 oranındaki 94.798.91 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahisiline karar verildiği, hükmün davacı vekilince temyiz edildiği, Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 01.06.2011 tarih, 2011/5083 E.2011/7303 K. Sayılı ilamı ile onandığı dosyadaki bilgilerle sabittir.Uyuşmazlık, davacının iflas tarihi itibari ile davalı şirketten alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmıştır.Mahkemece, uyuşmazlık konularında bilirkişi raporu alınmıştır.24.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasında görülen davada alacağın varlığının tespit edildiği, bu miktar üzerinden yapılan hesaba göre davacının iflas tarihi itibari ile 236.997.-TL Asıl Alacak + 250.329,79.-TL faiz alacağı + 33.399,83.-TL Vekalet Ücreti + 381,83 yargılama gideri + 94.798,91.-TL icra inkar tazminatı olmak üzere toplam 615.907,45.-TL alacağının bulunduğu, 200.227,76 TL’nın masaya yazıldığı, davanın bakiye 415.579,69.-TL’ ye yönelik olduğu belirtilmiştir.28.06.2016 tarihli ek raporda; taraflar arasında daha önce görülüp kesinleşen dosyanın iflas idaresini bağladığı, davalı şirketin 2012, 2013 ve 2014 yılı defterleri incelendiğinde davacı şirket olan borcun 200.227,76 TL olduğunun tespit edildiği, iflas tarihi itibari ile davacının 236.997,00 TL asıl 250.329,79 TL faiz, 19.419,82 TL nisbi vekalet ücreti, 94.798,91 TL icra inkar tazminatı, 43.384,14 TL icra inkar tazminatı faizi, 17.619,83 TL hükmedilen vekalet ücreti, 8.063,61 TL Hükmedilen vekalet ücreti faizi, 17,50 TL İcra masrafı, 381,93 TLYargılama masrafı olmak üzere toplam 671.012,53 TL alacaklı olduğu, iflas masasına kaydı yapılan 200.227,76 TL’nin mahsubu ile bakiyenin 470.784,77 TL olduğu belirtilmiştir.02.10.2017 tarihli bilirkişi 2. Ek raporunda; davalının 2012,2013,2014 tarihli ticari defterlerine göre davacıya 200.227,76 TL borçlu gözüktüğü, taraflar arasında görülen davada 236.997,00 TL asıl alacağa hükmedildiği, davalı defterlerinde aradaki farkın ödendiğine ilişkin kayıt bulunmadığı, iflas tarihi itibari ile davacının asıl borç 236.997,00 TL, toplam faiz (reeskont) 250.329,79 TL, icra inkar tazminatı 94.798,91 TL, icra inkar tazminatı faizi 43.384,14 TL, hükmedilen vekalet ücreti 17.619,83 TL, hükmedilen vekalet ücreti faizi 8.063,61 TL, vekalet ücreti(nisbi) 19.419,82 TL, icra masrafı 17,50 TL, yargılama masrafı 381,93 TL, yargılama masrafı faizi 174,31 TL olmak üzere toplam 671.186,84 TL alacaklı olduğu, iflas masasına kaydı yapılan 200.227,76 TL’nin mahsubundan sonra bakiye alacağın 470.959,08 TL olduğu belirtilmiştir. İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/3925 E. 2015/3364 K. Sayılı ilamı)İİK’nun 195. maddesi uyarınca, müflisin borçları iflas ile birlikte muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları asıl alacağa eklenir. Bununla birlikte anılan maddede takip masrafları arasında, tahsil harcı ile icra vekalet ücretine yer verilmiş değildir. Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında görülüp kesinleşen mahkeme ilamı gereğince, davacının iflas tarihi itibari ile asıl borç 236.997,00 TL, toplam faiz (reeskont) 250.329,79 TL, icra inkar tazminatı 94.798,91 TL, icra inkar tazminatı fazi 43.384,14 TL, hükmedilen vekalet ücreti 17.619,83 TL, hükmedilen vekalet ücreti faizi 8.063,61 TL, vekalet ücreti(nisbi) 19.419,82 TL, icra masrafı 17,50 TL, yargılama masrafı 381,93 TL, yargılama masrafı faizi 174,31 TL olmak üzere toplam 671.186,84 TL alacaklı olduğu, icra vekalet ücreti 19.419,82 TL dışında kalan toplam 651.767,02 TL’den iflas masasına kaydı yapılan 200.227,76 TL’nin mahsubundan sonra bakiye 451.539,26 TL’nin masaya kayıt ve kabulü gerektiği, 19.419,82 TL icra vekalet ücretinin alacak olarak masaya kaydına karar verilmesinin doğru olmadığı, davalının bunun dışındaki istinaf sebeplerinin yerinde bulunmadığı, ancak yapılan hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine yönelik aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalının istinaf başvurusunun KABULU İLE, HMK’nun 353/1b-2 maddesi uyarınca İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/12/2017 tarih ve 2014/1319 Esas, 2017/1027 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,2-Davanın kısmen kabulü ile, 451.539,26 TL davacı alacağının, müflis şirket iflas masasına (4. Sıraya) KAYIT VE KABULÜNE,Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 3-Alınması gereken harç 59,30 TL harcın, peşin alınan 25,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 34,10 TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,4-Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 25,20 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacının yaptığı ilk masraf 35,60 TL, 1.050,00 TL bilirkişi ücreti, 96,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.181,60 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre taktiren 1.078,80 TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacının kendi üzerinde bırakılmasına,6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,7-Davalı iflas idaresi kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 8-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,İstinaf giderleri yönünden;1-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, davalı tarafından peşin yatırılan 134,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 119,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yolu başvurusu kabul edilen davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,3-Davalı tarafça yapılan 65,90 TL posta, tebligat gideri ile 134,00 TL İstinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 199,90 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İcra ve İflas Kanunu’nun 164. maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren on (10) gün içerisinde Yargıtay Temyiz Yolu Açık olmak üzere Hakim …’nın icra vekalet ücreti ile ilgili kısım yönünden muhalefeti ve oy çokluğu ile karar verildi.04/03/2021
MUHALEFET ŞERHİ İİK’nun 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. (Yargıtay 23. HD’nin 2016/1556 Esas, 2016/2121 Karar sayılı kararı) İcra vekalet ücreti de takip masrafı sayıldığından İlk derece mahkemesince bu konuda tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim.04/03/2021