Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/103 E. 2018/362 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/103 Esas
KARAR NO : 2018/362
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/10/2017 (Tedbir Ara Karar)
NUMARASI : 2015/1259 E
DAVA : İFLAS (İFLASIN ERTELENMESİ)
KARAR TARİHİ : 28/02/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili müvekkil şirketin proje dahilinde mali durumunu düzeltebilmesi amacıyla iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesini talep ve dava etmiş, yargılama sürerken Müdahil…Bankası vekili 15/09/2017 tarihinde sunduğu dilekçe ile mahkemece verilen 30/12/2015 tarihli tedbir kararı (a) bendinde davacı şirket aleyhine rehin takiplerinin de açılmasını engelleyecek şekilde karar oluşturulduğunu, İİK.nun 179/B maddesi gereği erteleme sürecinde iflas erteleme talep eden şirket aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceği ve başlamış takiplere devam edilebileceğinin açık olduğunu, davacı şirketler hakkında verilen tedbir kararı ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile açılacak takiplerinde takip yapılması yasağı içerisinde değerlendirilmesinin açıkça yasaya ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu belirterek verilen tedbir kararının kaldırılmasını, davacı şirket aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceği yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi ise talebin reddine karar vermiş, müdahil vekilince süresinde bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurularak İİK.nun 179/B maddesi gereğince erteleme sürecinde iflas erteleme talep eden şirket aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceği ve başlamış takiplere devam edilebileceğinin yazılı olduğunu, sadece muhafaza tedbiri alınamayacağını, satışın yapılamayacağını, bu düzenlemenin amacının rehin alacaklılarının zarara uğramamasının sağlanması olduğunu, tedbir kararının bu haliyle iflas erteleme davasının alaca alacaklılarının menfaatinin korunması amacına aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili banka lehine verilen rehin ve ipotekler bulunduğunu, 30/12/2015 tarihli tedbir kararında açıkça belirtilmediğinden takip başlatılamadığını ve bundan zarara uğradıklarını, belirterek “rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceğine” dair açık hüküm kurulmasına karar verilmesini ve bu şekilde ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiş, istinaf dilekçesi davacı tarafa 08/11/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine cevap verilmemiştir.
İİK.nun 179/b.maddesi gereğince
“Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ile ihtiyati haciz kararları uygulanmaz; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.
Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Bu durumda erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak zorundadır.
206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.
…”
İlk derece mahkemesinin 30/12/2015 tarihli ara kararın (a) bendi ile verilen tedbir kararın yasa hükümleri ile uyumlu olmadığı, zira müdahil tarafın taleplerini karşılamaktan uzak ve eksik olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü rehinli alacaklar ile ilgili olarak ara kararda bir açıklık bulunmamaktadır. Bu nedenle müdahil vekilinin istinaf talebinin kabulü ile 30/12/2015 tarihli ara kararın (a) bendi ile buna karşı yapılan itirazın reddine dair 30/10/2017 tarihli red ara kararlarının kaldırılmasına karar vermek gerekmektedir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; Müdahil vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne, İlk derece mahkemesinin 30/12/2015 tarihli ara kararın (a) bendi ile buna karşı yapılan itirazın reddine dair 30/10/2017 tarihli red ara kararlarının kaldırılmasına, İlk derece mahkemesinin 30/12/2015 tarihli ara kararın (a) bendinin ” a) İİK.nun 179/b maddesi uyarınca erteleme süresince davacı aleyhine İİK.nun 206.maddesinin l.sırasında yazılı alacaklar hariç olmak üzere 6183 sayılı yasadan kaynaklanan alacaklar dahil olacak şekilde hiç bir icra takibinin yapılamayacağına ve evvelce başlamış takiplerin durdurulmasına, erteleme süresi içerisinde taşınır taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilen alacaklar nedeni ile rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibin yapılabileceğine, başlamış olan takiplere devam edilebileceğine, bu takipler nedeniyle muhafaza tedbirlerinin alınamayacağına ve rehinli mallann satışının gerçekleşemeyeceğine ancak yargılama sonunda iflas erteleme kararı verilmesi halinde rehinli ve ipotekli alacaklar için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipler nedeniyle alacaklı tarafın satış talep etmesi ve satış gününün icra müdürlüğünce tayini halinde erteleme süresinden kalan süre için işleyecek faizin ipotek ile karşılanmayan kısmının icra müdürlüğü tarafinda hesaplanacak faizinin davacı tarafça teminatlandınlması halinde satışın durdurulmasına, aksi halde satışın durdurulamayacağına,” şeklinde düzeltilmesine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Müdahil vekilinin istinaf taleplerinin KABULÜNE,
2-İlk derece mahkemesinin 30/12/2015 tarihli ara kararın (a) bendi ile buna karşı yapılan itirazın reddine dair 30/10/2017 tarihli red ara kararlarının KALDIRILMASINA,
3-İlk derece mahkemesinin 30/12/2015 tarihli ara kararın (a) bendinin ” a) İİK.nun 179/b maddesi uyarınca erteleme süresince davacı aleyhine İİK.nun 206.maddesinin l.sırasında yazılı alacaklar hariç olmak üzere 6183 sayılı yasadan kaynaklanan alacaklar dahil olacak şekilde hiç bir icra takibinin yapılamayacağına ve evvelce başlamış takiplerin durdurulmasına, erteleme süresi içerisinde taşınır taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilen alacaklar nedeni ile rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibin yapılabileceğine, başlamış olan takiplere devam edilebileceğine, bu takipler nedeniyle muhafaza tedbirlerinin alınamayacağına ve rehinli mallann satışının gerçekleşemeyeceğine ancak yargılama sonunda iflas erteleme kararı verilmesi halinde rehinli ve ipotekli alacaklar için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipler nedeniyle alacaklı tarafın satış talep etmesi ve satış gününün icra müdürlüğünce tayini halinde erteleme süresinden kalan süre için işleyecek faizin ipotek ile karşılanmayan kısmının icra müdürlüğü tarafinda hesaplanacak faizinin davacı tarafça teminatlandınlması halinde satışın durdurulmasına, aksi halde satışın durdurulamayacağına,” şeklinde DÜZELTİLMESİNE
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Müdahil … Bankası A.Ş tarafından yapılan 31,40 TL İstinaf Karar harcı + 85,70 İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcı ve 70,00 TL İstinaf yargılama gideri ile toplam 187,10 TL’nin davacıdan alınarak Müdahil .. Bankası A.Ş ‘ye VERİLMESİNE,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1f Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/02/2018