Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2955 E. 2020/958 K. 02.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2955 Esas
KARAR NO: 2020/958
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/09/2017
NUMARASI: 2017/125 Esas, 2017/817 Karar
DAVANIN KONUSU: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 02/06/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müflis … LTD ŞTİ.’nin Zeytinburnu şubesinden kullandığı ticari kredi kapsamında müvekkili bankaya iflas tarihi itibariyle 3.782.206,66 TL borçlu bulunduğunu, alacağın iflas masasına kaydedilmesi için yapmış oldukları müracaatın iflas idaresi tarafından reddedildiğini belirterek alacağın masaya kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı müflis idare memuru dilekçesinde özetle; iflas kararının henüz kesinleşmediğini, ayrıca davanın 15 günlük yasal süre içinde açılmadığını, alacağın ihtilaflı olması nedeniyle verilen ret kararının mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi iddia, savunma, bilirkişi raporuna göre; davanın yasal süresinde açıldığı, davacı bankanın iflas tarihi itibariyle müflis şirketten 3.536.270,59 TL alacaklı olduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı müflis idare memuru istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan 16/05/2017 tarihli raporun davacı bankanın tüm iddialarının doğru olduğundan hareketle düzenlendiğini, iddiaların ispatına ilişkin değerlendirme yapılmadığını, eksik olduğunu, objektif değerlendirme içermediğini, her ne kadar bilirkişinin Genel Kredi Sözleşmesi 28. maddesine dayanarak davacı ile müflis arasında delil sözleşmesi ikame edildiğini bu nedenle banka kayıtlarının delil olarak hesaba esas alındığını beyan etmişlerse de HMK’nun m.193 f.2 uyarınca taraflardan birinin ispat kullanımını imkansız kılan veya aşırı zorlaştıran delil sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, Banka karşısında müflis şirketin zayıf konumda olduğunu, rapora karşı itirazlarının karşılanmadığını, taraf defterlerinin değerlendirilmediğini, müflise verilen kredinin proje kredisi olduğunu, bankanın yaptığı ödemelere ilişkin dosyada bir belgenin olmadığını, iflasın açıldığı tarihe kadar müflisin temerrüde düşürülmesinden itibaren faiz hesabı yapılması gerektiğini, faiz hesabının hatalı yapıldığını, bilirkişinin faiz ödeme anlaşmasına göre henüz vadesi gelmeyen faiz tutarlarını borç kabul ettiğini, yorumlandığını, iflas ile vadeli borcun muaccel hale gelmesi ile henüz vadesi gelmeyene vade farkının borç sayılması kavramlarının farklı olduğunu, bu şekilde hesaplama yapılmasının masaya kayıt yaptıran diğer alacaklılar arasındaki eşitliği bozacağını, gerekçeli kararın davaya karşı itiraz ve beyanlarını kapsayacak şekilde yazılmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, kayıt ve kabul istemine ilişkindir. 2004 sayılı İİK’nun 235/1. maddesi gereğince sıra cetveline itiraz edenler cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki Ticaret Mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. Bakırköy … İflas Dairesinin … Sayılı iflas dosyasında davacı alacağının masaya kayıt talebinin reddine dair kararın ve sıra cetvelinin davacı vekiline 26/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, sıra cetvelinin Ticaret Sicil Gazetesinde 30/01/2017 tarihinde, Türkiye gazetesinde 26/01/2017 tarihinde yayınlandığı davanın ise 07/02/2017 tarihinde 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı banka ile müflis şirket arasında 07/04/2010 tarihli 4.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davacı bankanın müflis şirkete proje kredileri açılarak kredi kullandırdığı, Davacı banka tarafından davalı müflise Zeytinburnu …Noterliğinin 10/04/2015 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek “…60.913.84 TL gayrinakit, 22.947,69 EURO ve 1.239.273.94 USD borcun..” 2 gün içinde ödenmesinin istendiği, ihtarın borçlu şirkete 13/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı müflisin davacı bankaya 20/07/2015 tarihinde müracat ederek 1.238.501.87 USD borcun yapılandırılması talebinde bulunduğu, kayyum onayı ile borç yapılandırılmasına gidildiği ve davalı müflise 30/07/2015 tarihinde 1.238.501.87 USD üzerinden 41 ay vadeli aylık 30.000.00 USD ödemeli bir ödeme planı çıkarıldığı, bir kısım ödemelerin iflas tarihinden önce yapıldığı, borcun ödenmemesi üzerine müflis şirket ve kefiller aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattığı, bu sırada şirket hakkında Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/342 Esas sayılı dosyası üzerinden şirket hakkında iflas kararı verildiği, kararın henüz kesinleşmediği, davacının masaya müracaat ederek takipte talep edilen alacağın iflas tarihi itibari ile 3.338.525,48 anapara, 329.150,21 TL faiz ve masraf, 98.743,13 TL icra ücreti vekaleti ücreti olmak üzere toplam 3.782,206.66 TL olduğundan bahisle kayıt talebinde bulunduğu, talebin reddedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, taraf delilleri toplanmış bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi 16/05/2017 tarihli raporunda; iflas idaresinde yapılan incelemede müflis şirkete ait 2015 yılı yevmiye ve defteri kebir defterlerinin mevcut olduğunu, bu sebeple müflis şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığını, “Müşterinin Hesap Kat’inden Sonraki Yükümlülükleri Ve Temerrüt Halinde Uygulanacak Hükümler” başlıklı 26. maddesi ve banka kayıtları üzerinde yapılan incelemeye göre davacının iflas tarihi olan 07/04/2016 tarihi itibariyle davalı müflis şirketten 3.536.270,59 TL olduğunu bildirmiştir. Tüm dosya kapsamına nazaran; Genel Kredi sözleşmesinden doğan kredi borcundan kaynaklı alacağın masaya kaydının talep edildiği bu davada, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin” Delil Sözleşmesi” başlıklı 28. maddesi gereğince davacı bankanın kredi sözleşmesini düzenleyen şube kayıtlarının HMK’nun 193. maddesi anlamında kesin delil niteliği taşıdığı ( Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 11/04/2012 tarih, 2011/13982 E. 2012/6103 K. Sayılı ilamı) bilirkişi raporunun bu esaslar çerçevesinde hazırlandığı ve hükme elverişli olduğu, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nun 353/1b-1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davalı tarafından peşin yatırılan 117,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 115,00 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İcra ve İflas Kanunu’nun 164. maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren (10) gün içerisinde Yargıtay Temyiz Yolu Açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/06/2020