Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2892 E. 2020/991 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2892 Esas
KARAR NO: 2020/991
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/09/2017
NUMARASI: 2014/461 Esas, 2017/790 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/06/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete gümrükleme hizmeti veren davalı şirkete Nisan 2013 ayı içinde ithal edilen ürünler hakkında müvekkili şirket elemanı … tarafından 18/04/2013 tarihinde e-mail çekilerek; “… ithal konusu ürünlerin tek set olduğu, hepsinin kapalı bir kutu içinde bulunduğu bu nedenle ayrı ithal edilmeyeceği…” ifadesinin açıkça bildirildiğini, kapalı bir kutunun içinde istif edilmiş ve bir set halinde olan ürünlerin alarm özelliği taşıyan ürünler olduğunu gösteren dokümanların e-mail ile alacaklı şirkete gönderildiğini, buna rağmen davalının hatalı beyanname verdiğini, ithal konusu ürünün … kontrolüne tabi olduğu halde bu kontrole gönderilmediğini, bu yüzden müvekkili şirkete 452,25 TL para cezası verildiğini, hatalı işlemler düzeltilinceye kadar ithal edilen malların uzun süre gümrük depolarında kaldığını ve …’a toplam 13.993,00 TL ardiye bedeli, 3.540,00 TL bilirkişi ekspertiz bedeli ödendiğini, toplam 17.985,25 TL’lik zarardan davalının sorumlu olduğunu, buna rağmen davalının hatalı işlemler için ödediği bedeller ile kusurlu hizmet bedelinin tahsili konusunda müvekkili aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyası üzerinden takip başlattığını, takipte bu ithalat işlemi ile ilgili olarak 21/06/2013 tarihli ve … nolu fatura ile toplam 696,73 TL talep edildiğini, sözleşme gereğince bu bedelin KDV hariç 151,00 TL olması gerektiğini, takipte talep edilen bedelinde fahiş olduğunu belirterek, 13.993,00 TL ardiye bedeli, 3.540,00 TL bilirkişi ekspertiz bedeli, 452,25 TL para cezası, fazladan talep edilen 427,00 TL hizmet bedeli olmak üzere toplam 18.412,25 TL yönünden müvekkilinin borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ithal konusu eşyaların GTİP pozisyonun müvekkili şirket tarafından belirlendiğini, davacının, müvekkili şirkete ithale konu ürünü “KONTROL KUTUSU” olarak bildirdiğini, hizmette kusur bulunmadığını, davacı tarafın eşyanın incelemeye gönderilmesi neticesinde doğan ekspertiz ücretini, eşyanın incelemede kaldığı süre boyunca doğan ardiye ücretini, hizmet bedelini ödemekten kaçındığını, bu bedellerin müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili tarafından başlatılan takibin kesinleştiğini belirterek davanın reddini, kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi iddia, savunma, sözleşme, mailler, gümrük mevzuatı ve alınan bilirkişi raporlarına göre; 8531.10.95.00.00 GTİP te tanımlanmış söz konusu alarm sisteminin … denetimine tabi bulunmadığı, gümrük muayene memurunun, Gümrük Kanununun 65,4458 Sayılı Kanununun 234/1-a, 66/4 . maddeleri gereğince herhangi bir nedenle tereddüt hasıl olduğunda ürünün Gümrük Laboratuvarında veya hariçte yaptırılacak tahlil ve muayeneye gönderebileceği, inceleme ücretlerinin de ithalatçı firmaya ait olduğu, davalı tarafça talep edilen müşavirlik hizmet ücretinin, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenen asgari ücrete göre belirlendiği ve miktarının fazla olmadığı, yapılan işlemlerde davalının hata ve kusurunun olmaması ayrıca ardiye ücreti ile ilgili olarak da gümrükte fazla beklemenin nedeninin hangi taraftan kaynaklandığının davacı tarafça ispatlanamaması nedeniyle 1. ve 3. Heyet raporu dikkate alınarak davanın reddine, davacı tarafın talebi üzerine yargılamanın devamı sırasında tedbir kararı verilmesi nedeniyle İİK 72/4 gereğince dava konusu miktarın %20’si oranında hesaplanan 3.677,60 TL kötü niyet tazminatın davacı tarafından 21/03/2014 tarihinde yatırılan teminattan karşılanmak üzere davalıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Taraflar arasında imzalanan müşavirlik sözleşmesinin; Gümrük Müşavirinin Mükellefiyetleri başlıklı A- İTHALAT KONUSUNDA bölüm ünün dördüncü fıkrasında; “..Gümrük beyannamesini tanzim etmeden önce eşya hakkında tereddüt varsa küşad etmek..” yükümlülüğünün davalı şirkete ait olduğunun açıkça belirtildiğini, müvekkili şirketçe ithal edilen mallara ait bilgilerin davalı şirkete verildiğini ve gerekli uyarıların yapıldığını, sözleşmenin GENEL İŞLEMLER başlıklı bölümünün dördüncü fıkrası gereğince hatalı gümrük beyannamesinden kaynaklanan zararlardan davalının sorumlu olduğunu, sözleşme ekinde bulunan ücret tarifesine göre bu iş için davalının ancak KDV hariç 151,00 TL talep edebileceğini, işlemde davalının kusurlu bulunduğunu, bu sebeple davalı tarafından talep edilen bedellerin ödenmeyeceğinin davalıya bildirildiğini, davalının haksız olarak takip başlattığını, mahkemece alınan bilirkişi raporlarının eksik ve birbiri ile çelişkili olduklarını, eksik rapora karşı yaptıkları 17/07/2017 tarihli itirazlarının dikkate alınmadığını, üç farklı bilirkişi heyet raporu bulunduğunu, çelişkinin giderilmediğini, ayrıca birinci bilirkişi heyetinde yer alan bilirkişilerden birinin davalı firmada 7 yıl çalıştığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyası incelendiğinde; davalının davacı aleyhinde dayanak cari hesap ekstresi gereğince 18.642,42 TL üzerinden takip başlattığı, mahkemenin 19/03/2014 tarihli ara kararı ile teminatla icra dosyasına yatan paranın davalı alacaklıya ödenmemesi konusunda tedbir kararı verildiği, davacının teminatı yatırdığı, tedbirin 21/03/2014 tarihinde infaz edildiği, icra dosyasına yatan paranın davalıya ödenmediği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi nedeniyle ithal konusu eşyanın Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunun davalı şirket tarafından belirlendiği, davalının uyuşmazlığa konu ürünleri “kontrol kutusu, kullanma klavuzu, adaptör, sensör, kumanda, plastik stand ve kablo gibi eşyalar” olarak beyan ettiği, Gümrük Muayene Memurunca muayenesi sırasında beyannameye ekli faturanın 1,2,3, 12,13, ve 14 sıralarında kayıtlı eşya hakkında” ürünün GTİP’i (Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu) ile parçalarının işlevleri” konusunda tereddütler hasıl olduğundan eşyaların ekspertiz için İstanbul Teknik Üniversitesine gönderildiği, malların ardiyeye alındığı, bu süreçte ekspertiz ücreti ve ardiye bedelinin davalı tarafından ödendiği anlaşılmıştır. GTİP (Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu), Uluslararası ticarete konu tüm mallar için kullanılan uluslararası bir ticari sınıflandırma sistemidir. Ticarete konu tüm ürünler belirli bir mantık ve sistematik çerçevesinde sınıflandırılmıştır. Ülkemizde ürünler en detay bazda 12’li kodla sınıflandırılmıştır. Uygulanacak mevzuat hükümleri bakımından eşyanın GTİP’nin tam ve doğru olarak tespiti zorunludur. … ise güvenlik, kalite ve standartlara uygunluk denetiminin kısaltmasıdır. Davacı, ithale konusu ürünün kapalı kutu içerisinde ve tek set olduğu, bu eşyanın ayrı ayrı ithal edilemeyeceğinin ve set halinde olan ürünlerin alarm özelliği taşıyan ürünler olduğunu davalıya bildirdiğini, buna rağmen davalının hatalı olarak Kontrol Kutusu olarak beyanname verdiğini belirterek borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Uyuşmazlık davalının hizmetinde kusurlu olup olmadığı ve iş bedelinde toplanmıştır. Mahkemece taraf delilleri toplanmış, uyuşmazlık konularında bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişiler …, … 16/01/2015 havale tarihli raporlarında; davacının eşyalarla ilgili belirli özellikleri davalıya vermediğini, idarenin eşyaların niteliğinden şüphelenerek ekspertize gönderdiğini, beyan edilen eşyaların vergi değerlerinin aynı olduğunu, davalının iş için talep ettiği ücretin sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, davalının eşyaları alarm cihazı olarak belirtmiş olması durumunda dahi idarenin eşyalar üzerinde inceleme yetkisinin bulunduğunu, eşyaların ardiyede fazladan 25-27 gün kaldığını, ardiye ücretinin yarısına yakın bedelin bu gecikmeden kaynaklandığını bildirmişlerdir. Aynı bilirkişiler ek raporlarında, kök raporu aynen tekrar etmişlerdir. Bilirkişiler …, …, … tarafından ibraz edilen 26/09/2016 tarihli raporlarında; dava konusu eşyaların set olarak beyan edilebileceğini, alarm özelliği taşıdığının belge ve bilgilerde görülebileceğini gümrük müşavirinin hatalı beyanda bulunduğunu ancak idarenin eşyaların vasfının tayini konusunda ekspertiz raporu isteyebileceğini, ekspertiz ücretine itiraz edilemeyeceğini, talep edilen iş bedelinde sözleşmeye aykırılık bulunmadığını, ardiye hesaplamalarında ise gümrük işlemlerinin olağan akışında titiz bir takibin yapılmaması sebebiyle itiraz edilen 13.933 TL’nin 3.947,69 TL’sinin davacı tarafından ve 9.985,31 TL sinin ise davalı tarafça ödenmesi gerektiğini bildirmişlerdir. Bilirkişiler …, …, … 22/06/2017 havale tarihli raporlarında; idarenin GTİP’in tam ve doğru olarak tespiti için eşyaları muayeneye tabi tutması ve ekspertiz raporu isteyebileceğini, talep edilen iş bedelinde sözleşmeye aykırılık bulunmadığını bildirmişlerdir. Son bilirkişi raporunda ardiye ücreti ile ilgili bir değerlendirme yapılmamıştır. Alınan tüm raporlarda davalı tarafından talep edilen iş bedelinin sözleşme hükümlerine uygun olduğu, GTİP’in tespiti için idarenin eşyalar için ekspertiz raporu alabileceği belirtilmiştir. Davacının maillerinde eşyaların vasfı tam olarak bildirilmemişse de, ayırt edici alarm özelliği bildirilmiştir. Buna rağmen davalı beyannamede bu durumu belirten açıklamalara yer vermemiştir. Ancak idarenin ürünler için ekspertiz raporu istemesinin sırf bu yüzden olduğu konusunda dosyaya intikal etmiş bir delil bulunmamaktadır. Ürünlerin … denetimine tabi olmadığı da açıktır. İdarenin GTİP ve İşlevleri konusunda tereddüt hasıl olduğunda her zaman eşyalar için ekspertiz raporu istemesi mümkün olduğundan iş bedeli ve ekspertiz ücreti konusunda davacı istinafının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Ardiye ücretine gelince; ilk heyet raporunda ürünlerin fazladan 25-27 gün gümrükte beklediği, 13.993 TL’lik ardiye ücretinin yarıya yakınının bu süre içerisinde oluştuğu belirtilmişken, 2. Heyet raporunda bu durum, eşyanın beyanname tarihinin, 22/04/2013, Gümrüğün İTÜ ekspere gönderme tarihinin, 09/05/2013 yani 16 gün sonra olduğu, işlemlerin olağan akışında raporun 3 ila 5 gün içinde idareye ulaşabileceği, İTÜ Ekspertiz raporunun gümrüğe geliş tarihinin 28/05/2013 tarihi olduğu, eşyaların Garanti belge alım tarihinin 23/05/2013 olduğu, Beyanname kapanması ve mal çekme tarihinin 21/06/2013 olduğu, yani gecikmeyle 27 gün sonra malın çekildiğini, işlemlerin olağan akışında 2 ila 3 gün içinde eşyanın çekilmesi gerektiği, ürünlerin gümrüğe girdikten sonra gümrükten çekilme işleminin 60 gün sürdüğünü, işlemlerin olağan akışında ve diğer alınan ekspertiz süreleri de hesaplandığında 16 + 27 = 43 gün takipsizlikten kaynaklanan gecikme olduğunu, belirtilerek 13.933,00 TL ardiye ücretinin 3.947,69 TL’sinin davacı, 9.985,31 TL’sinin de davalının sorumluluğunda olduğu belirtilmiştir. 2. Heyetin ekpertiz süresini de bu süreye dahil etmesi isabetli olmamıştır. Zira ekspertiz raporu idareye 28/05/2013 tarihinde intikal etmiştir. Bu tarihten itibaren davalının ithale konu eşyaların gümrük işlerini takip edip 2-3 gün içerisinde sonuçlandırarak malların çekim işini sağlaması gerekirdi. Yaklaşık 21 günlük fazladan ardiye ücretinin ödenmesinde davalının kusuru bulunmaktadır. 13.933,00 TL tutarlı ardiye ücretinin 21 güne tekabül eden kısmı 4.876,55 TL olup bu kısım yönünden davanın kabulü gerekirken davanın tamamen reddi isabetli olmamıştır. Bu sebeple davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULU İLE, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/461 Esas, 2017/790 Karar, 26/09/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 2-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyasında, davacının ardiye bedeli yönünden 4.876,55 TL’lik kısım için davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, İİK 72/4 maddesine göre safahatta verilen tedbir kararının KALDIRILMASINA, Verilen ihtiyati tedbir kararı uygulandığından İİK’nun 72/4. maddesi gereğince reddedilen 13.535,70 TL üzerinden %20 oranında hesap edilen 2.707,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu’na bağlı tarife gereğince alınması gereken 333,12 TL karar ilam harcından peşin alınan 314,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 19,07 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davacı tarafından yatırılan 333,12 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 29,00 TL harç, 5.852.50 TL bilirkişi/posta/tebligat (ayrıntısı UYUP’ta kayıtlı) gideri olmak üzere toplam 5.881,50 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranı üzerinden hesap edilen taktiren 1.557,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacının kendi üzerinde bırakılmasına, Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar bakımından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar bakımından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Karar kesinleştiğinde HMK 333. maddesi gereğince kararın tebliğ gideri avanstan karşılandıktan sonra kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,
İstinaf Giderleri Yönünden; Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 117,10 TL’den mahsubu ile bakiye kalan 115,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA, Davacının istinaf yargılaması aşamasında yapmış olduğu 117,10 TL istinaf harcı ile 51,40 TL posta giderinden oluşan toplam 168,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/06/2020