Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2833 E. 2018/97 K. 24.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/2833 Esas
KARAR NO : 2018/97
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2017
NUMARASI : 2016/1092 2017/502
DAVANIN KONUSU : İFLAS (İFLASIN AÇILMASI)
KARAR TARİHİ : 24/01/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirkette işçi olarak çalıştığını, davalı tarafından bir kısım maaş ve tazminatları ödenmeden işten çıkarıldığını, müvekkilinin maaş ve diğer işçi alacakları için davalı aleyhine Anadolu 4. İş Mahkemesinde dava açtığını, yapılan yargılama sonucunda davalı aleyhine bir kısım işçi alacaklarına karar verildiğini ve söz konusu kararın kesinleştiğini, Anadolu .. İcra Müdürlüğünün .. Esas sayılı icra takibi ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, başlatılan ilamlı icra takibi kesinleştikten sonra davalının mal varlığı üzerinde haciz işlemi uygulama aşamasına geçildiğini, ilamlı icra takip dosyasında haciz uygulaması için yapılan araştırmada davalının ticari faaliyetlerini terk ettiğini, borca batık olduğunun taraflarından tespit edildiğini, ilamlı icra takibinin iflas yoluyla icra takibine dönüştürüldüğünü, davalı borçluya iflas ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalının bu ödeme emrini tebliğ aldığını ve 7 günlük yasal süre içerisinde herhangi bir itirazda bulunmadığını belirterek davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; piyasa şartları, ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik darboğaz ve piyasada nakit bulabilme yeteneğinin sıfır’a inmiş olması sebepleri ile depo kararını yerine getiremediklerini ve bu gidişle de getiremeyeceklerini, müvekkilinin iflasını gerektirecek herhangi bir durumun mevcut olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; davalı şirketin iflasına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf taleplerinde;
Müvekkil şirket aleyhine verilen iflas kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira müvekkil şirkete verilmiş olan depo kararının usul ve yasaya aykırı olup alacaklı taraf alacağını icra yoluna koyduğu gibi müvekkil şirketin faaliyette bulunması karşısında ayrıca müvekkil şirketin ticari defterleri bilançosu, envanteri incelenmeden yerel mahkemece iflas kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin senelerdir ticaret yapan bir firma olup borçlarını ödemede sıkıntıya düşmüş olması ödeme de zorlanması yerel mahkemece borcunu ödeyebilecek malvarlığının olup olmadığının incelenmeden iflasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan Yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiş;
İstinaf dilekçesi davacı vekiline 27/11/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava, İİK.nun 155 ve devamı maddelerine dayalı iflas davasıdır.
Davalı şirketin dava tarihi itibariyle İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’na 475442/0 sicil numarası ile kayıtlı olduğu, ticari merkezinin Ümraniye/İSTANBUL adresinde bulunduğu, davanın İİK.nun 154/1.maddesinde öngörülen yetkili Mahkemede açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının İstanbul Anadolu… İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile 09/02/2015 tarihinde İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesinin 16/12/2014 Tarih ve 2013/570 E. 2014/668 K.sayılı ilamına dayanarak davalı şirket aleyhine 62.852,23.-TL üzerinden ilamlı icra takibi başlattıktan sonra ödeme emrinin borçlu/davalıya 17/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, takibe itiraz edilmediği, daha sonra İflas Yolu ile ödeme emri gönderilmek suretiyle takip usulünün değiştirildiği, ödeme emrinin 09/08/2016 tarihinde davalı/borçluya tebliğ edildiği, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
Yukarıda açıklanan icra takiplerinin itirazsız kesinleşmesinden sonra 14/10/2016 tarihinde yargılamaya konu bu davanın açıldığı, icra takibinin mahkeme ilamına dayanması nedeniyle mahkemece bilirkişi raporu alınmamasında bir isabetsizlik olmadığı, bu yöndeki istinaf taleplerinin reddi gerektiği, yapılan kapak hesabına göre belirlenen 98.453,01.-TL üzerinden depo kararı verilerek muhtıranın 01/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, buna rağmen depo emri yerine getirilmediğinden davalı şirketin iflası yönündeki ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi ileri sürülen diğer istinaf nedenlerinin de yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünde hukuka aykırılık bulunmadığından 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından davacı yararına istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile İİK’nun 179/c. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.24/01/2018