Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2831 E. 2019/468 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2831 Esas
KARAR NO : 2019/468
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2017/759 Esas
KARAR NO : 2017/433
KARAR TARİHİ : 07/11/2017
DAVA : İFLAS (İflasın Açılması)
KARAR TARİHİ:07/03/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı … San ve Tic A.Ş hakkında Kocaeli 4. İş Mahkemesinin 2013/83 Esas sayılı dava dosyasında verilen kararın infazı için Kocaeli … İcra Müdürlüğünün …Takip sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi yaptıklarını, icra emrinin borçluya tebliğ edildiğini, herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek icra iflas kanunun 177/4. maddesi gereğince borçlunun iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yalnız mal varlığı ile sorumlu olduğunu, borcunu karşılayacak miktarda taşınmazının bulunduğunu ancak bu taşınmaz üzerinde tedbir kararı olduğundan satışının yapılamadığını, bu taşınmazın icra yolu ile satışa çıkarılarak alacağını tahsil etme imkanının bulunduğunu, her ne kadar şirketin iflası istenmiş ise de anonim şirketler hakkında doğrudan iflas kararı verilebilmesi için TTK’nun 324/2. maddesinde belirtildiği gibi şirketin aktiflerinin şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetip yetmediği yani şirketin borçlarının mevcut alacaklarından fazla olup olmadığının tespiti gerektiğini, yapılan inceleme sonucunda müvekkili şirketin aktiflerinin pasiflerinden daha fazla olduğunun görüleceğini, dolayısıyla iflas şartlarının oluşmadığını, iflas avansının da davacı tarafça süresi içerisinde yatırılmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, İİK 177.maddede belirtilen doğrudan iflas şartlarının oluştuğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 24.11.2017 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; 1-İİK’nun 177 /son hükmü “Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddetle mahkemeye çağrılır.” hükmünün emredici nitelikte olduğu, hal böyle olunca, mahkemece borçlu şirketi temsile yetkili kişi veya kişilerin celbedilip, dinlenmeden ve böylece anılan Yasa’nın emredici hükmüne uyulmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu,2-Müvekkili şirket sermayesinin belirli ve paylara bölünmüş ve borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan bir anonim şirket olduğu, müvekkil şirket adına kayıtlı taşımaz ve araçların borcu karşılamaya yetecek değere sahip olduğu, Ancak Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/90 Esas sayılı dava dosyası ile müvekkil şirkete ait … İli, …. …. Mah. … Pafta , …. Parsel, …. Sayfa, … Cilt’de bulunan taşınmazın üzerinde ihtiyati tedbir kararı bulunduğundan taşınmaz satışının yapılamadığı ve borçlar ödenemediği, 3- Davacının Kocaeli … İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı icra dosyası ile müvekkili şirket adına kayıtlı taşınmaz ve araçlara haciz şerhi işlettiği, ancak taşınmazı satışa çıkarmadığı,4-Davacının müvekkili şirkete ait taşınmazı icra yolu satışa çıkartarak alacağını tahsil etme imkanı olduğu, her ne kadar yerel mahkemece iflas kararı verilmiş olsa da, Anonim Şirketler hakkında doğrudan iflasına karar verilebilmesi için T.T.K.’nun 324/2. maddesinde belirtildiği gibi şirketin aktiflerinin şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetip yetmediğinin, İİK’nun 179.maddesine göre şirketin borçlarının, mevcut alacaklarından fazla olup tespitinin gerektiği, bu hususun tesbitinin ise ancak TTK.nın 324/2.maddesi gereği aktiflerin satış değeri üzerinden düzenlenecek olan ve şirketin gerçek malvarlığı hakkında bilgi vermeyi amaçlayan bir malvarlığını tesbit bilançosu ile mümkün olduğu,5-Bununla birlikte iflas avansının peşin olarak yatırılması gerektiği, tensip zaptıyla davacıya bu konuda kesin süre verilmesi ve bu süre içinde iflas avansının yatırılmamış olmasının dava şartı eksikliği olduğu dikkate alınarak bu konuda eksiklik olması halinde davanın usulden reddi karar verilmesi gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME Dava, kesinleşmiş işçilik alacağı nedeniyle açılan doğrudan doğruya iflas davasıdır. Dosya kapsamına göre, iflas avansının davacı tarafından süresinde yatırıldığı, iflas ilanlarının yaptırıldığı, Kocaeli … İcra Dairesinin … Takip sayılı dosyasında, alacaklı … tarafından borçlu davalı … A.Ş aleyhine işçilik alacakları ile ilgili ilama dayalı 20.865,17 TL tutarında takip talebinde bulunulduğu, takibin kesinleştiği, mahkemece davalı şirketin ödeme konusunda aciz duruma düştüğü, gelinen aşamanın İİK 177/4. maddesinde sayılan doğrudan doğruya iflas nedeni olduğu, bu halde davacı alacaklıların evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebileceği açıkça düzenlendiğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.İİK’nın 177/4 bent 2. cümlesi, ”Türkiye’de yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır.” hükmünü içermektedir.Dosya içeriğine göre, davalı şirket yetkilisine İİK 177/4. ikinci cümlesi gereğince dinlenmek üzere meşruhatlı davetiyenin çıkarılmadığı anlaşılmaktadır.Yargıtay 23.HD’nin yerleşik uygulaması haline geldiği üzere, (Yargıtay 23.HD. 2014/10242 E- 2014/7892 K., 2012/5009 E/ 2012/6935 K….) İİK’nın 177/4 bent 2. Cümlesi uyarınca, davalı şirket temsilcisinin dinlenilmek üzere mahkemeye çağrılması için meşruhatlı davetiye çıkarılması, davetiyeye uyarak gelmesi halinde dinlenmesi gerekirken, emredici nitelikle olan ve esasen re’sen dikkate alınması gereken anılan yasal düzenleme gözetilmeden iflas kararı verilmesi doğru olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulüyle, bu aşamada esasa ilişkin başkaca sebepler incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının HMK. 353.1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davalı şirket yetkilisine, açıklandığı şekilde meşruhatlı davetiye çıkartılıp sonucuna göre değerlendirme yapılmak ve yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiğine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/759 E. 2017/433 K. 07/11/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubuna, bakiye 36,80 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 35,60 TL olmak üzere toplam 72,40 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07.03.2019