Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2803 E. 2019/868 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2803 Esas
KARAR NO : 2019/868
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/09/2016
NUMARASI : 2016/3364 ESAS – 2016/3364 KARAR
TALEP : HAKEM KARARININ SAKLANMASI
KARAR TARİHİ : 09/05/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Sigorta Tahkim Komisyonun K-2016/13174 karar sayılı 09.05.2016 tarihli kararına itiraz üzerine verilen 27.08.2016 tarih ve 2016/İHK.2240 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti Kararına karşı, itiraz eden davalı … vekili tarafından, hakem heyeti kararının hüküm kısmında gösterilen şekilde 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 30/12. madddesi gereğince temyiz kanun yoluna başvurularak karar temyiz edilmişse de, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/19936 Esas, 2017/3873 Karar ve 10.04.2017 tarihli oy çokluğu ile alınan kararı üzerine, söz konusu ilamın sonuç kısmında, bölge adliye mahkemelerinin açıldığı 20.07.2016 tarihinden sonra verilen hakem heyeti ya da itiraz hakem kararlarının istinaf kanun yoluna tabi olduğu, incelemenin bölge adliye mahkemesince yapılacağı gerekçesi ile dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere yerel mahkemesine iadesi sonucunda, dosya saklanmak üzere tevdi edilen, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 2016/3364 D.İş Esas, 2016/3364 Karar ve 30.09.2016 Karar sayılı kararı ile dosya Yargıtay ilamı gereğince istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiştir.
İDDİA:Davacı vekili 11.01.2016 tarihli başvuru dilekçesinde, müvekkili ile sigorta şirketi arasında … Klasik Ticari Yangın Sigortası yaptırıldığını, poliçenin yaptırılması ile birlikte müvekkilinin ilk taksidi yatırdığını, rizikonun 13.01.2015 tarihinde meydana gelmesi ile birlikte olayı derhal bildirdiğini, rizikodan sonra 15.01.2015 tarihinde ekspertiz geldiğini, 101.264,00 TL hasarın meydana geldiğinin beyan edildiğini, 18.03.2015 tarihli cevabı yazıda riziko bedelinin ödenmeyeceğinin belirtildiğini, riziko öncesinde fırtına ve kötü hava şartlarının meydana geldiğini, daha sonra sulu kar yağdığını, fırtınadan çatıdaki parçaların koptuğunu etrafa uçtuğunu bu olaylar sebebi ile zarar gören hayvanları sigorta yetkilisinin görerek fotoğraflarını çektiğini, hayvanın aşil tendonunun kesildiğini, bir başka hayvanın ise sokral kemiğinin kırıldığını, belirterek 101.264,00 TL hasar bedelinin tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, poliçede dain- i mürtehin olanın … Bankası A.Ş İzmir Şubesi olduğunu, poliçeye dayalı talep ve dava hakkının öncelikli alacaklı konumunda bulunan bankaya ait olduğunu, başvuruya konu işletmenin müvekkili şirket tarafından tanzim edilen 06.01.2015/2016 vadeli … Klasik Ticari Yangın Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, ihbar üzerine hasar dosyasının açıldığını, ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, ekspertiz raporunda, hasarın sebebinin kar ağırlığı olduğu, işletmenin konum ve etrafında herhangi bir kar birikintisinin olmadığı, ana ahırın batı cephesinde konumlu yapı elemanlarının ve üzerindeki kaplamaların yamulmak, kırılmak, ezilmek sureti ile ağır hasarlı olduğu, yapıların kar ağırlığı sonucu üzerindeki kar yükünü taşıyamaması neticesinde gerçekleşmiş kanaatinin belirtildiği, tesisin bulunduğu bölgede 31.12.2014 tarihindeki yoğun kar yağışında ilgili yapıların hiçbirinin hasar görmeyip, 13.01.2015 tarihinde kar suyu ağırlıklı yağan yağış neticesinde hasar gördüğü iddiasının dikkat çekici olduğunun belirtildiğini, meteoroloji kayıtlarının istendiğini, hasarın meydana geldiği iddia edilen 12/13.01.2015 tarihlerinde, hasara sebep olabilecek yoğunlukta bir kar yağışının olmadığının tespit edildiğini, müvekkili şirketçe, bu bulgular çerçevesinde talebe konu hasarın poliçe başlangıç tarihinden önce meydana geldiğinin tespit edildiğini, vade başlangıcından önce meydana gelen hasarın karşılanamayacağını sigortalıya 09.03.2015 tarihli yazı ile bildirildiğini, çatı çökmesinden sonra yaralanan, tedavisinin yapılıp tedaviye cevap vermeyince hayvanların kesilmiş olmasının neyi kanıtlayacağını anlayamadıklarını, poliçe tanziminden önce acente tarafından tesisin sigortalanması amacı ile görülmesinin söz konusu olmadığını, başvuru sahibi iddialarının gerçeği yansıtmadığını, hayatın olağan akışına ters düştüğünü, bu itibarla poliçe başlangıç tarihinden önce meydana gelen hasara ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM KARARI :Hakem heyeti 09.05.2016 tarih ve 2016/K-13174 karar sayılı kararı ile, dosya kapsamına, ibraz edilen bilirkişi raporu ile yapılan tespitlerin, gerekçeleri ve dayanakları ile Yargıtay emsal kararları dikkate alınarak değerlendirildiği gerekçesi ile hükme esas alınarak, başvuru talebinin kabulü ile, 101.264 ,00 TL tazminatın 09.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte sigortacıdan tahsil edilerek başvuran tarafa ödenmesine, başvuranın kendisini vekille temsil ettiği dikkate alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve 5684 sayılı yasanın 30/17 . maddesi hükmü esas alınarak tespit olunan 10.851,12 TL ‘lik avukatlık ücretinin sigorta şirketinden alınıp başvurana ödenmesine, itiraz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verilmiştir.
UYUŞMAZLIK HAKEM KARARINA İTİRAZ:Sigorta şirketi vekili tarafından, sigorta tahkim komisyonu uyuşmazlık hakem kararına karşı itiraz edilmiştir.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ KARARI :27.08.2016 tarih, 2016/İHK .2240 sayılı karar ile, hakem heyeti kararına dayanak alınan bilirkişi raporunda, binanın olduğu yer açısından bakıldığında sırt ve etrafı tamamen açık bir yerde, çok yönlü rüzgarlara maruz konumda olduğu, sundurma yapının aşırı derecede rüzgara maruz kalmış olmasından binanın yıkılma boyutunda hasar görmüş olabileceği kanaatine varılarak hasar tutarı 109.264,00 TL den 8.000,00 TL sovtaj bedeli tenzili ile 101.264,00 TL olarak belirlendiği, hasarın oluş şekli ve miktarı hususunda tespit dosya bilirkişi raporunun denetime açık ve karşılaştırmalı olarak ortaya konulduğu, hüküm kurmaya elverişli olduğunun değerlendirildiği, itiraz eden sigorta şirketinin mevcut tespitinin aksini ortaya koyan delil bulunmadığı, itirazlarının dayanaksız olduğu gerekçesiyle itirazların reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ ( TEMYİZ DİLEKÇESİNE İSTİNADEN):İtiraz hakem heyeti kararına karşı, davalı vekili tarafından ,yasal sürede temyiz kanun yoluna başvurulmuş, dosyanın yukarıda ifade edildiği üzere ,Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kararı ile iade edilmesi üzerine istinaf incelemesi yapılması için dairemize gönderilmiştir. Sigorta şirketi vekili temyiz nedenleri olarak, müvekkili şirketin itiraz ettiği kök ve ek raporlar kapsamında başvurunun kabul edildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hasarın meydana geldiği iddia edilen tarihten iki gün sonra yaptırılan ekspertiz raporunda, çelişki olduğunun belirtildiğini, talebe konu hasarın poliçe başlangıç tarihinden önce meydana geldiğinin tespit edildiğini, hasar ihbarını takiben tapılan en yakın inceleme, gözlem ve tespitlerin olaya ilişkin ekspertiz incelemesi olduğunu, rapor ile ortaya konmuş olan hasarın çökme sonucu gerçekleştiği konu ekspertiz raporunda, hasar oluşmasında kar ağırlığının doğrudan etkisi baskın olmakla beraber taşıyıcı makasların içi boş profilden imal edilmesi, makasların sadece dikey profillerden oluşması, aralara çapraz profil eklenerek örgüleme yapılmaması gibi etkenlerinde hasarın oluşumunda kısmen etkili olabileceği kanaati olduğunu, Turgutlu ilçesinde anormal derecede görülen kar yağışının bu zararı vermesinde bu tip kusurların etkili olamayacağının gözlendiği şeklinde ortaya konulduğunu, görüldüğü üzere 31.12.2014 tarihinde Turgutlu İlçesinde görülen yoğun kar yağışının hasara sebep olduğu, mevcut binadaki hasar oluşumunun da çökme şeklinde meydana gelmiş olduğu, 13.01.2015 tarihinde ise mevcut hasara sebep olabilecek yoğunlukta bir kar yağışının olmadığını, ekspertiz raporu, fotoğraflarla ortaya konulmasına rağmen savunma haklarına esas teşkil eden delillerinin değerlendirilmeksizin karar verildiğini, talebe konu hasarın poliçe başlangıç tarihinden önce meydana geldiğini, iddia edilen tarihte hasara sebep olacak bir kar yağışının olmadığını, hasarın teminat dışında olmasının irdelenmediğini, vekalet ücretine dair kararında hatalı olduğunu, vekalet ücretinin 1/5 olacağının öngörüldüğünü belirterek itiraz hakem heyetinin İtirazın reddi kararının bozulmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, … Klasik Ticari Yangın Sigorta Poliçesi kapsamında hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, sigortalı şirket ile sigorta şirketi arasında, başlama tarihi 06.01.2015 bitiş tarihi 06.01.2016 olan, daini mürtehin .. Bankası A.Ş İzmir Şubesi olan sigorta poliçesinin düzenlendiği, 22.02.2016 tarihli banka şubesinin cevabında, şirketin yükümlülüklerinde herhangi bir gecikme bulunmadığı, söz konusu hasar tazminatının sigortadan talep etmesine kayıtsız şartsız muvafakat ettiklerini ifade ettiği, şirket temsilcisinin 18.03.2015 tarihli dilekçe ile sigortaya başvurduğu, başvuruda, şirket olarak yaşadıkları afetten dolayı hasar ödemesinin yapılmayacağının 09.03.2015 tarihinde bildirildiğini, hasar ihbarını 14.01.2015 tarihinde bildirdiğini, hayvanların zorunlu olarak kesime gönderildiğini, yapılan sözleşme gereğince hasarın karşılanmasını talep ettiğini, 03.02.2015 tarihli sigorta ekspertiz raporunda, hasar tarihinin 12.01.2015, hasar nedeninin kar ağırlığı, ekspertiz talep tarihinin 14.01.2015 olduğu, işletmenin Turgutlu ilçesinden yaklaşık 400-500 metre daha yüksekte olduğu, kış mevsimin daha ağır ve şiddetli geçtiği bir mevkiide bulunduğu, olayın 12-13-Ocak 2015 tarihinde birbirini izleyen günlerde meydana geldiği, 12 Ocak 2015 günü başlayan şiddetli fırtınada hayvanların gezinti alanındaki sundurma çatının çok aşırı sarsıntıya uğradığı, birçok çatı saçlarının uçtuğu, fırtınanın ardından kar yağışının meydana geldiğinin, çatılarda yaklaşık 9-10 cm kar kalınlığının oluştuğu, ardından sulu kar yağışının başladığı, ertesi gün devam ettiği, sundurmaların yıkıldığı, enkaz altında kalan hayvanların olduğu, gerekli müdahalenin yapıldığının bildirildiği, ekspertiz bulguları ve tespitleri sonucunda, meteorolojik verilere göre 31.12.2014 tarihinde işletmenin bulunduğu yerde kar ve karla karışık yağmur kayıt edilirken, 13.01.2015 tarihinde karla karışık yağmur şeklinde yağışın kayıt edildiği, poliçenin yeni poliçe olduğu, sigortalının yazılı beyanında hasarın 12/13 Ocak 2015 tarihlerinde gerçekleştiğini beyan ettiği, 31.12.2014 tarihinde yoğun kar yağışında ilgili yapıların hiçbir hasar görmeyip hasarın 12-13 Ocak 2015 tarihinde kar suyu ağırlıklı yağan yağış neticesinde hasar görmesinin dikkat çekici bulunduğu, bazı inşai kusurların görünmesine rağmen Turgutlu İlçesi’ndeki anormal derecede görülen kar yağışının bu zararı vermesinde bu tip kusurların etkisinin olamayacağının görüldüğü, bahse konu hasarların ödenmesinin şirketin takdirine bırakıldığının belirtildiği, sigorta şirketinin ekspertiz raporunda belirtilen nedenlerle, riziko konusu işletmenin hasarının vuku bulduğu tarih itibarı ile şirketlerine ait yürürlükte bulunan poliçenin bulunmadığı gerekçesiyle, savunmada ileri sürülen gerekçe ile reddedildiği, başvuran vekilinin iş bu başvuruyu yaptığı anlaşılmıştır.Taraflar arasında, meydana gelen hasar, sigorta poliçesi, içeriği, hasar tarihleri konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, hasarın meydana geldiği tarihte sigorta poliçesinin yürürlükte olup olmadığı, iddia edilen tarihte meydana gelen hasarın oluşup oluşmayacağı ile başvuran yararına verilen vekalet ücretinin yerinde olup olmadığıdır.Başvuran vekili tarafından, olay mahallinde İnşaat mühendisine inceleme yaptırılarak, fotoğraflarında bulunduğu 26.02.2016 tarihli rapor dosyaya ibraz edilmiştir. Raporda, aşırı rüzgardan yıkılan binanın, etrafının açık sundurma şeklinde olduğu, demir kolonlu demir makas sistemli ve saç örtülü bir yapı olduğu, yıkılan binanın malzemesinin yapısal özelliklerinin bu tip yapının elemanlarına uygun olduğu, binanın olduğu yerin, sırt ve etrafı tamamen açık bir yer olduğu, çok yönlü rüzgarlara maruz bir konumda olduğu , yapılan tespit, gözlem ve malzemede oluşan deformasyona göre, sundurma yapının aşırı derecede rüzgara maruz kalmasından ( o tarihte aşırı derecede rüzgar olmuş ve kar yağışı ile kar yükü binmiş ise) binanın yıkılma boyutunda hasar görmüş olabileceğine kanaat getirilmiş olduğu belirtilmiştir.Hakem heyeti tarafından alınan 28.03.2016 tarihli İnşaat yüksek mühendisi bilirkişi raporunda ise, ekspertiz raporu, bilirkişi tespit raporu ve dosya içerisindeki meteoroloji bilgileri ve diğer bilgiler değerlendirildikten sonra, dosya içindeki ekspertiz raporunun olayın vuku bulduğu 12.01.2015 günü meydana gelen ve zaman zaman kuvvetli fırtına şeklinde 72 km hızla esen rüzgarın hiç dikkate alınmadan hazırlandığı, bu raporun, gerekli ve yeterli inceleme yapılmadan eksik hazırlandığı görüşüne varıldığı, incelemede dava konusu sundurma yapı çelik konstrüksiyon çatı hasarının fırtına şeklinde 72 km hızla esen rüzgarın etkisi ile meydana geldiği kanaatine varıldığı, ekspertiz raporunda hasar bedelinin KDV hariç 101.264,00 TL olarak hesap edildiği, bu değerlendirmenin uygun ve kadri marufunda olduğu belirtilmiştir.10.04.2016 tarihli ek raporda ise, davalı vekilinin rapora karşı beyanlarının incelendiği, ekspertiz raporunda, 12.01.2015 tarihinde 72 km/ saat hızla esen şiddetli rüzgardan hiç bahsedilmediği, hiçbir yorum yapılmadığı, bu yönü ile raporun eksik ve yetersiz olduğu, kök rapordaki değerlendirmenin doğru olduğu ifade edilmiştir.Sigorta poliçesinin düzenlendiği tarihte geçerli olan 6102 sayılı TTK ‘ nun 1421. maddesinde, aksine sözleşme yoksa, sigortacının sorumluluğunun primin veya ilk taksidin ödenmesi ile başlayacağı, kara ve eşya taşıma işlerine İlişkin sigortalarda, sigortacının sözleşmenin yapılmasıyla sorumlu olduğu, 1409. maddesinde ise, sigortanın kapsamı üst başlığı ile, sigortacının, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıya ait olduğu belirtilmiştir.Somut olayda, poliçenin 06.01.2015 düzenlendiği, primin aynı tarih ile ödendiği ve sigorta şirketinin söz konusu tarihte yasal düzenleme kapsamında sorumluluğunun doğduğu konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Davalı … vekili, sigorta şirketinin sorumluluğu başlamadan hasarın oluştuğunu iddia ederek hasarın teminat kapsamı dışında olduğunu savunmuştur. Ancak, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ve özellikle rapor ve ek raporda belirtildiği üzere, hasar tarihinde ki fırtına biçimindeki rüzgarın değerlendirilmemiş olması nedeniyle, sigorta şirketinin hasarın teminat dışında olduğuna dair iddiasını ispatlayamadığı ve bu anlamda hakem kararının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı vekilinin diğer bir istinaf nedeni ise, başvuran yararına verilen vekalet ücretidir. Uyuşmazlık hakem kararının tarihi 09.05.2016 dır. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesinin genel hükümlerine dair 17. maddede, Tahkimde ve sigorta tahkim komisyonunda ücret düzenlenmiş, düzenleme de, hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda bu tarifenin uygulanacağı, sigorta tahkim komisyonlarının, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde Asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin esas alınacağı, sigortacılık kanunundaki beşte birlik orana uyulmak kaydı ile tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmedeceği, ancak hükmedilen ücretin kabul ve reddedilen miktarı geçemeyeceği belirtilmiş, 5684 sayılı sigortacılık Kanununun 30. maddede ise, sigortacılıkta tahkim düzenlenmiş ve ilgili maddenin 17. Fıkrasında, talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmedilecek vekalet ücretinin AAÜT sinde belirlenen ücretin beşte biri olduğuna yer verilmiştir. Somut olayda ise talep kısmen kabul veya tamamen ret değil, kabuldür, bu durumda başvuran yararına nisbi tarifeye göre hesaplanarak karar verilen vekalet ücretinin de yerinde olduğunun kabulü gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1- İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/3364 D.iş esas, 2016/3364 D.iş karar ve 30.09.2016 tarihli kararı ile saklanmasına karar verilen , Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 27.08.2016 tarih ve 2016/İHK. 2240 sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi uyarınca esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL ‘nin peşin olarak yatırılan 1.872,84 TL temyiz harcından mahsubu ile bakiye 1.683,34 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa iadesine, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1.fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.09/05/2019