Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2797 E. 2020/1006 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2797 Esas
KARAR NO: 2020/1006
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/3357 D.İş
KARAR NO: 2017/3357 (Itiraz Hakem Heyeti 23/05/2017 tarih 2017/İHK-2257)
KARAR TARİHİ: 28/07/2017
DAVANIN KONUSU: TAZMİNAT
KARAR TARİHİ: 10/06/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Başvuranlar vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; müteveffa …’ın hayatta iken üç adet hayat sigorta poliçeleri kapsamında … A.Ş. tarafından sigortalandığı, müteveffanın silahlı saldırı sonucu hayatını kaybettiğini, bankalardaki kredi borçları Hayat Sigorta Poliçelerinden düşüldüğünde geriye 15.700,00 TL mirasçılara ödenmesi gereken tazminat kaldığını, sigorta şirketine başvurulduğunu ancak sigorta şirketi tarafından vefat eden sigortalının eşinin, cinayette bir dahli olup olmamasının mahkeme kararıyla belirlenmesinden sonra tazminat talebini karşılayabileceği gerekçesiyle talebin haksız şekilde reddedildiğinden mirasçılara ödenmesi gereken 15.700,00 TL’lik vefat tazminatının ölüm tarihi olan 11/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile; davacıların tazminat talebi üzerine toplam 28.034,00 TL olan sigorta tazminatının ödenmesi yönünde karar alındığını ancak ödeme yapılabilmesi için “mirasçıların vefat ile bağlantısının olmadığını kanıtlayacak cumhuriyet savcılığı iddianamesi yada takipsizlik kararı iletilmesi ve ayrıca veraset intikal vergi ilişiğinin gerektiği davacılara iletildiğini ancak gerekli belgelerin sunulmaması sebebiyle maddi imkansızlık sebebiyle ödeme yapılamadığından talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; Savcılık dosyasına göre cinayetin failleri belirlendiği ve mahkeme kararıyla tutuklandığı, soruşturma dosya kapsamında mirasçıların, vefat ile bağlantısının bulunabilme ihtimaline ilişkin herhangi bir belge yada iddiaya rastlanmadığını, sonuç olarak müteveffanın vefatı hususunda mirasçıların şüpheli olmaması, savcılık soruşturmasında adlarının geçmemesi nedeniyle davalı tarafça tazminatın ödenmemesi uygun görülmediğinden talebin kabulü ile 15.700,00 TL tazminatın, ödeme yükümlülüğü belgelerin sigortacıya teslim tarihi olan 19/09/2016 tarihinden 15 gün sonrası olan 05/10/2016 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile başvuru sahiplerine ödenmesine karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı vekili tarafından İtiraz Hakem Heyetine itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince; gerçekleşen rizikonun poliçe kapsamında kaldığı, savcılık soruşturma dosyası kapsamında mirasçıların vefat ile bir bağlantısının olduğuna dair bir hususa rastlanmadığından ötürü itirazın reddine, hakem heyeti kararının onanmasına kesin olmak üzere karar verilmiş, verilen karar 06/07/2017 tarihinde itiraz eden davalı sigorta şirketine tebliğ edilmiş, hakem kararının tebliği ve saklanmasına dair ilk derece mahkemesinin D.İş sayılı kararı üzerine, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; sigortalının vefat tarihi itibariyle mevcut poliçelerin teminat tutarları 28.034,00 TL olduğu, bunun 14.507,23 TL’si 22/09/2016 tarihinde dain-i mürtehin bankaya ödendiğini, bakiye 13.526,77 tutar kaldığını, bu nedenle davanın 13.526,77 tutar üzerinden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir 6456 sayılı Kanunun 45.maddesi ile değişik 5684 sayılı kanunun 30/12.maddesi, “Beşbin Türk Lirası altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir. Beşbin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı komisyonca ilgiliye bildirimden itibaren 10 gün içerisinde bir defaya mahsus olmak üzere komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 40.000,00 Türk Lirasını geçmeyen uyuşmazlıklar hakkında verdiği kararlar ise kesindir.40.000,00-TL’nin üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir. Ancak, tahkim süresinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi ve hakemlerin tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında her halükârda temyiz yolu açıktır” şeklinde düzenlenmiştir. Belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda; 5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/12.maddesi gereği sigorta tahkim komisyonlarının miktar itibariyle 40.000,00-TL’yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında Sigorta Tahkim Komisyonunca bir karar verilebileceği gibi, istinafca da isteminin reddine karar verilebilir. Davalı yönünden verilen karar, Kırk Bin Türk Lirasını geçmediğinden ve 5684 sayılı yasanın 30/12-son halleri de mevcut olmadığından karar kesin niteliktedir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun Sigortacılık Yasası’nın 30/12 ve HMK’nın 352/1 bendi gereğince reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen 23/05/2017 tarih 2017/İHK-2257 sayılı kararına karşı davalı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun, 5684 sayılı kanunun 30/12 ve HMK’nın 352/1-b ve 346/1.maddesi gereğince kararın kesin olması sebebiyle REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 990,90 TL olmak üzere toplam 1.074,40 TL harçtan davalının peşin olarak yatırmış olduğu 353,82 TL harcın mahsubu ile arta kalan 720,58 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/06/2020