Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2784 E. 2020/1082 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2784 Esas
KARAR NO: 2020/1082
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/06/2017
NUMARASI: 2016/254 Esas, 2017/515 Karar
DAVA: KOOPERATİF GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
KARAR TARİHİ: 18/06/2020
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili, 11.03.2016 tarihli dava dilekçesinde ,davalı kooperatifin 14.02.2016 tarihli Olağan Genel Kurulu’nun 8. maddesinde “ gecikme zammı talep edilen ortaklardan gecikme zammı alınmamasına “ İlişkin genel kurul kararının gündeme bağlılık ilkesi, ortaklar arası eşitlik ilkesine, oy kullanamayacak olan ortakların oy kullanması ilkesine ,yasaya ve iyiniyet esaslarına aykırı olması nedeniyle iptali gerektiğini, davacıların karara karşı red oyu verip muhalefet şerhini işlettiğini, 04.01.2016 tarihinde genel kurul toplantı yerini ,tarihini ve gündemi belirtir davetiyede, ortaklardan gecikme zammı alınıp alınmayacağına dair gündem maddesi bulunmadığını, noterliğin 21.01.2016 keşide tarihli ihtarnamesi ile gündeme ek madde olarak alınmış ise de tebliğ tarihi, yeterli ortak sayısı ile keşide edilip edilmediğinin toplantı tutanağına geçirilmediğini, 1163 sayılı Kanunun 46. maddesi gereğince gündemin kooperatif genel kurul çağrı ilanı ile çağrı mektubunda yer alması gerektiğini, toplantı hazirun cetveli incelendiğinde 2011 yılına ait gündemin 5. maddesinde kendilerininden gecikme zammı alınacak üyelerinde oylamaya katıldığının görüleceğini, kendilerinden gecikme zammı alınacak üyelerin oylamaya katılmalarının yasal olmadığını, ortaklar arasındaki eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, ihtilafa konu olan, ortaklardan gecikme zammı alınması kararının 20.05.2012 tarihli Olağan Genel Kurulu’nun 5. maddesinde yer aldığını, Bakırköy 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/337 Esas, 2014/16 Karar sayılı kararının,Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin, 2014/7105 Esas, 2015/6719 Kararı ile ortaklardan gecikme zammı alınması kararının onandığını, üyelerden alınacak gecikme zammı miktarının yaklaşık 500.000 TL olduğunu, kooperatifin zarara uğratılmak istendiğini, kararın, kanuna, objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu iddia ederek, genel kurul kararının 8. maddesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, gündemde gecikme zamlarının alınıp alınmayacağının görüşülmesine ilişkin madde olmadığının doğru olduğunu, kooperatif üyeleri tarafından noter aracılığıyla gönderilen, gündeme, görüşülecek madde ilavesi talebinin uygun görüldüğünü ve gerekli açıklamaların genel kurul üyelerine yapılarak hangi sırada görüşüleceğine karar verildiğini, usule ve kooperatifler kanununa aykırı bir durum olmadığını, bir önceki genel kurul kararının ancak daha sonra alınacak başka bir genel kurul kararı yada mahkeme hükmü ile ortadan kaldırılabileceğini, gecikme zamlarının alınmasına ilişkin bir genel kurul kararı bulunduğu ve bu genel kurul kararı aleyhine dava açıldığı, davanın reddine karar verildiğinin doğru olduğunu, verilen kararın usülden red kararı olduğunu, bilirkişi raporunda eylemleri ile zararın oluşmasına neden olmayan ilk etapta borcun ana paralarını ödeyen kişilerin menfi tespit davası açabilecekleri yönünde görüş bildirildiğini, kooperatifi tekrar onlarca davalara muhatap etmemek ve üyelere mahkeme harcı, avukatlık ücreti ödetmemek için zaten üyeliklere alınmadıkları halde mahkeme kararı ile gelen insanlardan birde gecikme zammı almanın adil olmayacağı düşüncesi ile genel kurul tarafından 81 kabul ve 5 red oyu ile gecikme zammı alınmamasına karar verildiğini, kendileri gibi eşit hakka sahip olan üyeleri , üyeliklerini bu davayı açan eski yöneticilere kabul ettirebilmek için yürüttükleri davalar nedeniyle yaptıkları harcamaları gözeterek kaybedecekleri davalar nedeniyle kooperatifin zarara uğramaması için gecikme zamlarının alınmamasına karar verildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI; Mahkemece, aidat yükümlülüğünü yerine getirmeyen kooperatif üyelerinden gecikme zammı alınmamasının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 23. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edeceği, kooperatiflerin üyelerinden topladıkları aidatlar ile amaçlarını gerçekleştirmek üzere kurulduğunu, bir üyenin zamanında aidatını ödememesi halinde kooperatifin kendi parasal yükümlülüklerini zamanında yerine getirememesi nedeniyle faiz vb yükümlülükleri tüm ortaklara bölüştürüldüğünde aidatını ve benzeri yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getiren ortaklara ek maddi külfet geleceğinden ortaklar arasındaki eşitlik ilkesinin bu anlamda bozulacağı, yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getiren ortakların başka ortakların yükümlülüklerini zamanında yerine getirmemesinden kaynaklanan külfetlere katlanmak durumda kalmalarının düşünülemeyeceği, genel kurulda ortaklar arasında eşitlik ilkesi gözetilmek zorunda olunduğu, geçmişe dönük olarak gecikme zammı alınmamasına ilişkin karar alınmasının açıkça eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı kooperatifin 14.02.2016 tarihli olağan genel kurul toplantısında 8 nolu gündem maddesi ile alınan kararın iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, 6 sayfalık gerekçeli karar oluşturulduğunu, Kooperatifler Hukuku anlatılarak yapılması gerekenlerin sıralandığını, kararın sadece hüküm kısmındaki önceki bir paragrafının davanın konusu ile ilgili olduğunu, davanın mahkeme tarafından hiç irdelenmediğini, eşitlik ilkesine dayandırılarak red edildiğini, davanın yeterince incelenmeyerek aidat ödemeyen ve faiz talep edilen üyelerin aidat ödeyememelerinin sebebi araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini iddia ederek, cevap dilekçesinde ki savunmalar tekrar edildikten sonra kararın kaldırılmasını ve yeniden esas hakkında davanın reddine dair karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53. maddesinde, toplantıda hazır bulunupta kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçiren veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen yahut toplantı çağrısının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veyahut tebliğ edilmediğini yahutta genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış olduğunu iddia eden pay sahiplerinin, yönetim kurulunun ve yönetim kurulu üyeleri ile denetim kurulu üyelerinin şahsi sorumluluklarına mucip olduğu takdirde her birinin kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyiniyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine toplantıyı kovalayan günden itibaren bir ay içinde mahkemeye başvurabileceği, kararların bozulması ve şartları üst başlığı ile düzenlenmiştir. Yasadaki sürenin hak düşürücü süre olduğu aynı madde metninde ifade edilmiştir. Bu nedenle iptal davalarının bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının resen incelenmesi gerekir. Somut olayda, iptali talep edilen genel kurul toplantı tarihi 14.02.2016, dava tarihi ise 11.03.2016 ‘dır. Davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Yasa gereğince, ortakların iptali kabil kararlara karşı genel kurula katılıp alınan kararlara muhalefet şerhi koydurmaları dava şartıdır. Somut olayda, davacıların, iptal konusu gündemin “8” maddesine muhalefet şerhleri olduğu tartışmasızdır. Dosya kapsamından, davalı tasfiye halindeki kooperatifin 14.02.2016 tarihli olağan genel kurul toplantısının 2015 hesap yılı olağan toplantısı olduğu, 2. maddede, Anasözleşmenin 31. maddesi, Kooperatifler Kanunun 46. maddesinde yazılı şekle uygun ek gündem maddesi eklenmesine ilişkin 21.01.2016 tarihli Büyükçekmece … Noterliğince talepte bulunulduğu, söz konusu talepte “ Eski yönetim kurulu, Kooperatifler Kanunun ve ana sözleşmenin ortaklığa kabul maddelerine aykırı davranarak, ortaklık hissesi devir alanları, ortaklığa kabul etmemiş ve belirlenen aidatları tahsil etmemiştir. Bu nedenle aidatların tahsil edilmemesinde ortakların kusuru yoktur. Hisse devir alanların ortakları mahkemelerce tespit edilmiştir. Tahsil edilmeyen aidatların anaparası ortaklarca ödenmiştir. Bu kez mahkeme kararı ile ortaklığa kabul edilen ortaklardan gecikme zammı istenmektedir. Gecikme zamlarının alınması ile ilgili genel kurul kararı, bu ortakların kusuru olmadığından haksızlık içermektedir. Gecikme zammı ödemek zorunda kalacak üyelerin, zararın oluşmasında kasıtları bulunmadığından ve eski yönetimin hukuka aykırı kararları nedeniyle zarara sebebiyet verdikleri gerekçesi ile haklarında tazminat davası da açıldığından, ilgili ortakların mağduriyetlerine sebep verilmesini önlemek için, 2011 yılına ait gündemin 5. maddesinin rücu ile bu üyelerden gecikme zammı alınıp alınmamasının görüşülüp karara bağlanması “ nın talep edildiği, yedinci maddesinin ardından sekizinci maddenin içinde görüşülmesine, gündemin takip eden maddelerinin sırasında ele alınmasının kabul edildiğine dair karar alındığı, iptali talep edilen gündemin 8.maddesinde “ Devam eden ve biten davalar hakkında bilgi verilmesine geçildi.Kar mahrumiyeti sebebiyle bir önceki müteahhit firmanın açtığı davadan bahsedildi. 25.01.2016 tarihinde yapılan bu davaya ilişkin celsede dava zamanaşımına uğramadan devam etme kararı alındı. 2.Madde de Noter tarafından gönderilmiş ek gündem maddesine geçildi. 2011 yılında yapılan Genel Kurul 5. Maddesi kararı bu gecikme zammına karar verilmiştir ardından dava Yargıtay’a taşınmıştır ve Yargıtay genel kurul kararı geçerlidir hükmü vermiştir. Yönetim kurulunca bu hesaplanmış gecikme zamları tahsili için ödeme mektupları tebliğ edilmiştir. …üye … söz aldı. 2011 Genel Kurul ‘da görüşülen maddeden bahsetti.Mahkeme ve Yargıtay kararlarına uyulmasını istemiştir. Tedbir davası sürecinde kendi yönetim kurulu dönemindeki faaliyetlerden bahsetti ve 10 daire üzerinde olan tedbirin kooperatifin diğer bütün bağımsız bölümlere uygulanmasını talep ettiklerini ve mahkeme sonucu uygulandığını söylemiştir. Üye … söz hakkı aldı. Hiç kimseye yaptığı işin sorgusunu vermek zorunda olmadığını belirtti. Tedbir davası süresince tedbirin bütün üyelere uygulanması ile ilgili mahkemeye verdiği dilekçeden bahsetti. Dilekçenin ilk maddesinde tedbirin tamamen kalkmasını eğer hukuken mümkün değilse belirtilen diğer 10 bağımsız bölüm üzerine uygulanmasını istemiştir. ..Gecikme zamları ile ilgili dava açılıp bunlar iptal ediliyorsa edilmesini söyledi…gecikme zammı talep edilen ortakların, tebliğ edilen gecikme faizlerinin alınıp alınmaması hususu genel kurulun oylamasına sunuldu. 5 red oyuna karşı 81 kabul ile oy çokluğu ile gecikme zamlarının alınmamasına karar verildi. Üye …, …, … ve … şerh koydurmuştur “. İfadeleri ile karar alınmıştır. 21.Ocak 2016 tarihli 2011 yılına ait gündemin 5. maddesinden rücu ile üyelerden gecikme zammının alınıp alınmamasının görüşülüp karara bağlanmasını noter ihbarı ile 14 üyenin talep ettiği, söz konusu üyelerden bir kısmının, Bakırköy 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/337 Esas, 2014/16 Karar ve 28.01.2014 tarihli dosyasında, 20.05.2012 tarihinde yapılan 2011 olağan genel kurul toplantısınının 5. maddesinin ve bu madde ile alınan kararların iptali istemi ve diğer iptal taleplerine dair dosyada davacı olduğu ,mahkeme tarafından, asıl ve birleşen davaların reddine karar verildiği, kararın onandığı, söz konusu dosyada iptali istenen kararlardan 20.05.2012 tarihindeki toplantının, kooperatifin 2011 yılı olağan genel kurulu toplantısı olduğu, davacı …’in yönetim kurulu başkanı olduğu, aynı toplantıda her iki davacı üyenin yönetim asıl üyeliklerine seçildiği, dava dışı dosyada iptali talep edilip reddedilen toplantının 5 nolu gündeminin “ Mahkeme kararı ile üye olanların aidatlarının gecikme zammının tartışılıp karara bağlanması ve sürmekte olan davalarla ilgili genel kurul ortaklara bilgi verildi, müzakere açıldı, … söz alarak aidatlarını zamanında ödeyen ve mahkeme kararı ile üyeliği hakkında gecikmiş aidatlarını zamanında ödemeyenlerden faiz alınmasını istedi ve zamanında aidatlarını ödeyenlerin suçu ne dedi…gecikme zammı alınması genel kurula sunuldu oylama sonucunda 40 evet oyuna karşı 24 red oyuna karşılık oy çokluğu ile gecikme zammı ( faiz alınması gecikme zammı ile kabul edildi, geçmiş dönemde alınan faiz oranı ile alınması ) oya sunuldu oy çokluğu ile gecikme zammı alınması için yönetim kuruluna yetki verildi …” ğine dair olduğu, davacıların genel kurul kararları, dava dosyaları ve genel kurulun ek gündemi ile alınan kararın iptali için iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında, davacıların, daha önceden Kooperatifte yönetim kurulu başkan ve yönetim kurulu üyeliklerini yerine getirdikleri, gecikme zammı ile ilgili genel kurul gündeminin iptali için daha önceki yıllarda açılan davanın reddedildiği, iptali talep edilen genel kurul kararına konu ek gündemin, 2011 yılına ait gündemin 5. maddesinden rücu ile üyelerden gecikme zammı alınıp alınmamasının görüşülüp karara bağlanması olduğu,8. madde ile gecikme zamlarının alınmamasının oy çokluğu ile kabul edildiği konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, iptali talep edilen “8”.madde yönünden iptal şartlarının oluşup oluşmadığı, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığıdır. Mahkemece, taraf delilleri toplandıktan sonra değerlendirme neticesince karar verilmiştir. Mahkemece, davacılar vekilinin, dava dilekçesinde ileri sürdüğü 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 23. maddesi haricindeki iptal iddiaları tartışılıp reddedildiğinden ve istinaf kanun yoluna davalı taraf geldiğinden ,yeniden ele alınmasında ve cevaplandırılmasında hukuki yarar görülmemiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 23.maddesinde “ Hak ve vecibelerde eşitlik “ üst başlığı ile “ Ortaklar bu kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittirler “ Düzenlemesine yer verilmiştir. Düzenleme, yasanın üçüncü bölümünde “ Ortakların Hak ve Ödevleri “ arasındadır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 1981/207 Esas, 1981/ 910 Karar 03.03.1981 tarihli kararda, Kooperatif Hukukunda ilkesel eşitlik kavramı mutlak ve nisbi eşitlik ayrımı yapılarak açıklanmıştır. Kararda “1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 23.maddesi uyarınca, kooperatif ortakları, bu yasanın kabul ettiği İlkeler ışığında hak ve yükümlülüklerde eşittirler. Bu maddeye göre ortaklar yönünden hak ve yükümlülüklerde eşitlik ilkesi, Türk Hukuk sisteminde buyurucu emredici bir yasa hükmü olarak görülmüştür.1163 sayılı Kooperatifler Kanunun mutlak eşitliği öngördüğü hükümlerde, istisnasız buyurucu nitelik bulunduğu halde eşitlikte buyurucu veya yorumlayıcı hükümler düzenlenmiştir. Fakat söz konusu yasanın, sadece eşitlik ilkesinden mutlak veya nisbi eşitlik ayrımı yapmadığı, dolayısıyla mutlak eşitliği öngördüğü ileri sürülebilir ise de asıl amacı Kooperatiflerde hiçbir şekil ve ölçüde keyfi harekete yer vermemektedir. Mutlak eşitliğin veya nisbi eşitliğin yasa tarafından buyurucu hüküm olarak öngördüğü hallerde bu hususun aksi ana sözleşme ile düzenlenemez. Bunun dışında eşitlik ilkesine uygun biçimde eşitsizlikte yaratmamak kaydı ile ana sözleşme ile istenilen hususlarada yer verilebilir özellikle nisbi eşitliği sağlayan ölçü kooperatif amacının elde edilmesine yardım ediyorsa gerek ana sözleşme de düzenlenmemiş olsa bile, usulüne uygun olarak alınan genel kurul kararları ile de kabul edilebilir “ ifadelerine yer verilmiştir. Somut davada olduğu gibi, konut yapı kooperatiflerinin amacı, tip ana sözleşmenin 6/1. bendinde, kooperatifin amacının ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamak olarak belirtilmiştir. Yani kooperatife taşınmaz ( konut veya işyeri ) edinmek amacı ile ortak olunur. Doğaldır ki ortak, sahip olacağı taşınmaz karşılığı bazı ödemeler yapacaktır. Uygulamada, kooperatif ile ortak arasındaki anlaşmazlıklarının çoğunluğunun ödemelere ilişkin olduğu görülmektedir. Parasal yükümlülük, kooperatife karşı her türlü akçeli yükümlülüğü ifade etmektedir. Kooperatif amacının gerçekleşebilmesi için üyelerinin yükümlülüklerini yerine getirmesi beklenen bir sonuçtur. Ancak, bu yükümlülüğünün yerine getirtilmesi için alınan kararların, kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olmaması gerekir. Aksi halde, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53. maddesi kapsamında genel kurul kararının iptali sonucu doğabilecektir. Somut olayda, davalı kooperatifin almış olduğu genel kurul kararları, genel kurul kararlarının iptaline dair verilen kararlar ve özellikle gecikme zammını ödeyen üyelerin varlığı karşısında, iptali istenen genel kurul gündem maddesinin, yasanın 23. maddesindeki düzenlemeye uygun düşmediği kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle ve özellikle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 23. maddesi kapsamında, iptali talep edilen genel kurulun 8 nolu gündem maddesinin hak ve vecibelerde eşitlik ilkesine uygun düşmediği ve bu anlamda aynı yasanın 53. maddesi kapsamında alınan kararın iptalinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/254 Esas, 2017/515 Karar ve 15.06.2017 tarihli karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davalının peşin olarak yatırdığı 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 115,00 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.18/06/2020