Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2753 E. 2020/718 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2753 Esas
KARAR NO: 2020/718
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1224 Esas
KARAR NO: 2017/297
KARAR TARİHİ: 28/03/2017
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 12/03/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında 29/01/2015 tanzim tarihli ve 3 yıl süreli … Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi ile yine bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olan aynı tarihli ve aynı süreli … Hotel Kanal Yönetimi Programı Kullanım Taahhütnamesinin akdedildiğini, müvekkilinin sözleşmeye göre üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalının edimi olan internet acentaları (Kanal) listesi ve sistem giriş şifreleri, her bir kanalda bulunan tüm oda tiplerini ve fiyat seviyelerini, minimum/ maksimum fiyat kısıtlamalarını, minimum oda kısıtlamalarını ve kendi web sitelerini müvekkili şirketin rezervasyon sistemini ekleme işlemlerini yerine getirmediğini, taahhütnamenin 9.maddesinde, yıllık servis ücretinin hizmetin başlangıcında tek seferde ödeneceği ve akdin başında gönderilecek fatura mukabilinde ve faturanın ulaşmasından itibaren 7 gün içinde bu bedelin davalı tarafından ödeneceğinin belirtildiğini, müvekkili şirket tarafından 13/02/2015 tarihli 28/02/2015 vadeli, KDV dahil yıllık hizmet bedeli tutarı 472,00 EUR karşılığı 1.335,71 TL’lik faturanın düzenlenip davalıya gönderilmesine rağmen ödenmediğini, bu sebeple sözleşmenin 7.maddesi gereğince, müvekkilince haklı ve tek taraflı olarak sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin 10.maddesinde 3.000,00 EUR cezai şart ve taahhütnamenin 9.maddesinde de 400,00 EUR cezai şart bedelinin ödeneceğinin belirtildiğini, bu nedenle 29/05/2015 tanzim tarihli ve 13/06/2015 vadeli toplam 4.012,00 EUR karşılığı 11.651,65 TL’lik faturanın düzenlenip davalıya gönderilmesine rağmen bu fatura bedelinin de ödenmediğini, 2 adet faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla İstanbul …İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında davalıya karşı ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine taklibin durdurulduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek anılan icra dosyasında davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve alacağın % 20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; taraflar arasında akdedilen sözleşme ve sözleşmenin eki olan taahhütnamedeki edimlerin davacı tarafından yerine getirilmediğini, zira sözleşmenin 1.maddesindeki kontrol paneli tahsisi, sistem ve hizmetin başlatılmayıp kurulumun ve kanallara bağlantının yapılmadığını, rezervasyon motorunun kullanıma açılmadığını ve verilmesi gereken eğitimlerin de personele verilmediğini, davacının iddiasının aksine müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini 06/02/2015 tarihinde davacıya e-posta gönderilerek internet acentaları kanal listesi ve sistem giriş şifrelerinin verildiğini, her bir kanalda bulunan oda tiplerini, fiyat seviyelerini ve kısıtlamalarını müvekkilinin davacıya e-postayla verdiği kanallara ait şifrelerle giriş yaptığı sitelerdeki tüm fiyatları görüp kendi sistemiyle eşleştireceğini, sistemin bu şekilde çalıştığını davacının bu edimini de yerine getirmediğinin anlaşıldığını, ayrıca web sitesine rezervasyon sisteminin ekleme görevinin de müvekkiline ait olmayıp davacıya ait olduğunu, davacının hiçbir edimini yerine getirmemesi sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını, ayrıca takip dayanağı faturaların tebliğ edilmediğini, bunun dışında davacı taraf sözleşmenin tek taraflı ve haklı olarak feshedildiğini ileri sürülse de fesihe ilişkin olarak ne bir ihtarname ne de yazılı bir belgenin müvekkiline gönderilmediği dolayısıyla sözleşmenin feshedilmemiş olduğunu ve davacının cezai şartı isteyemeyeceğini, icra takibinden sonra müvekkilince Kadıköy …Noterliğinin 29/12/2015 tarihli ihtarnamesiyle sözleşmenin haklı ve tek taraflı olarak feshedildiğini, cezai şarta ilişkin 4.012,00 EUR fatura bedelinin istenmesinin mümkün bulunmadığını belirterek haksız davanın reddiyle alacağın % 20 si oranındaki icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, taraflar arasında varlığı ve içeriği konusunda uyuşmazlık bulunmayan sözleşme ve eki olan taahhütnamede kararlaştırılan ve davalı tarafından ödenmesi gereken yıllık servis ücretine ilişkin 472,00 EUR karşılığı 1.335,71 TL bedelli fatura alacağının davacı tarafından talep edilmesinin haklı ve yerinde olduğu, ancak faturanın davalıya ulaştırıldığı kanıtlanamadığından bu fatura nedeniyle gecikme faizi isteminde bulunamayacağı, cezai şarttan kaynaklanan diğer fatura yönünden ise sözleşmenin 10.maddesinde ve taahhütnamenin 9.maddesinde düzenlenen cezai şartın, sözleşmenin feshedilmesine bağlandığı, başka bir deyişle cezai şart alacağının doğması için sözleşmenin feshedilmesinin zorunlu olduğu, oysa davacı tarafından sözleşmenin feshedilmediği, icra takibi ve dava tarihinden sonra davalı tarafından yapılan feshin sonuca bir etkisinin olamayacağı, bu feshin geriye etkili olarak icra takip tarihi itibarıyla varolduğunun kabul edilemeyeceği, takipten önce bir fesih bulunmadığından davanın niteliği gereği artık cezai şart alacağının istenemeyeceği kanaatine varılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının icra dosyasındaki itirazının 1.335,71 TL için iptaline, alacağın faturadan kaynaklanıp likit olması nedeniyle kabul edilen kısmın % 20 ‘si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım yönünden davacının icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğu hususu davalı tarafından kanıtlanamadığından davalının icra inkar tazminat isteminin de reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; yıllık hizmet bedeline ilişkin düzenlenen 13/02/2015 tarihli 1.335,71 TL’lik fatura alacağına ilişkin fatura muhteviyatını açıklayan ekstre dosyaya sunulduğunu, mehil ekinde ibraz olunan ve davalıya gönderilmiş olan … tablosunda da açıkça görüleceği üzere ilgili fatura tutarı, tarihi ve muhteviyatı tabloda açık bir şekilde belirtildiğini, bu nedenle davalı temerrüte düşürüldüğünden faiz taleplerinin yerinde olduğunu, müvekkil şirketin cezai şart bedeli talebi için davalı tarafa, fesih ihtarı gönderme mükellefiyetinin bulunmadığını, sözleşmenin 7. Maddesi uyarınca servis sağlayıcı davacı şirketin, otelin sözleşme hükümlerine uymaması durumunda veya otelin tesis ve hizmet kalite seviyesini düşürdüğü durumlarda sözleşmeyi haklı olarak feshetme ve hizmet vermeyi kesme hakkın sahip olduğunu, bu nedenle taraflar arasında akdedilen sözleşme davacı şirket tarafından haklı olarak tek taraflı feshedildiğini, müvekkil şirketin cezai şart bedeli talebinde bulunması taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine ve İİK 179/1 maddesi hükümlerine uygun olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, davalı borçlu şirket aleyhine başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davacının yıllık servis ücretine ait olduğunu belirtilen 13/02/2015 tarih 1.335,71 TL bedelli fatura yönünden itirazın iptaline karar verilmiş ise de kararın hatalı olduğunu, kendilerine gönderilen mail de veya ekinde herhangi bir fatura bulunmadığını, dolayısıyla müvekkile ulaşan bir fatura bulunmadığından, muaccel bir alacaktan söz etmenin mümkün olmadığını, ayrıca öncelikle davacı tarafından müvekkilinin personeline eğitim verilmediğinden davacı şirketin sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkil şirketçe sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, bu nedenle mahkeme kararında kabul edilen kısmın kaldırılmasına davanın reddine, kötü niyet tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava; tacirler arası hizmet alım ilişkisinden kaynaklanan yıllık servis ücreti ile cezai şart alacağına istinaden sözleşme gereğince düzenlenen 2 adet fatura alacağın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Davacı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 21/10/2015 tarihinde 2 adet fatura alacağına istinaden 12.987,36 TL asıl alacak, 3047,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.035,03 TL tutar üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emri davalı borçluya 06/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili 13/11/2015 tarihinde borcun aslına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, davacı vekili de 24/12/2015 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır. Tarafların sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirip getirmediği, buna göre davacının dayandığı faturalar nedeniyle alacağının olup olmadığının tespiti bakımından dosya kapsamı, tarafların ticari defter ve kayıtları ve bilgisayarları üzerinde yazılım programı bilgisayar mühendisi, mali müşavir ve hukukçu bilirkişisinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan alınan kök ve ek raporda özetle; taraf vekillerin ve teknik elemanların hazır bulunduğu bir ortamda yapılan incelemede dava konusu olayın asıl çıkış noktası davalı tarafın sistem üzerinde tanımlanması gereken (oda fiyatı, tipi, kontenjanı ) gibi parametreleri tanınamadığı için sistem canlı ortama geçirilemediğinden bahisle davalı şirketin haksız olduğu sonucuna varıldığı gibi davacı tarafından davalıya eğitimi verildiği yönünde dosyada bir belge bulunmadığını, eğitim verilmediğinin sabit olduğunu, yapılan tespitlerde sözleşmesel ilişkide davacı şirket tarafından verilmesi gereken hizmetlerin davalı şirketin yapması gereken işlemleri yapmaması nedeniyle ifa edilemediği sonucuna varıldığı değerlendirmesi yapılmıştır. Somut olay incelendiğinde; taraflar arasında 29/01/2015 tanzim tarihli ve 3 yıl süreli … Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi ile yine bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olan aynı tarihli ve aynı süreli … Hotel Kanal Yönetimi Programı Kullanım Taahhütnamesi akdedilmiştir. Sözleşme kapsamında, davalının ” otel”, davacının da “servis sağlayıcısı” olarak tanımlandığı ve sözleşmenin 2. maddesinin hizmet bedeli başlıklı olup, otel olan davalının hizmetler karşılığı servis sağlayıcısı olan davacıya senelik sistem bakım ve destek bedeli ödeyeceğinin ifade edildiği ancak anılan maddede yazılı olan bedelin üzerinin çizili olduğu, sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olduğu kabul edilen taahhütnamenin 9.maddesinde fiyatlandırma modeli olarak tanımlanan ve 11 kanallı paket için yıllık 400,00 EUR + KDV olan yıllık servis ücretinin, davalı tarafından hizmetin başlangıcında tek seferde ödeneceği ve akdin başında gönderilecek fatura mukabilinde ve faturanın ulaşmasından itibaren 7 gün içinde ödenmesi gerektiği, Sözleşmenin 10. maddesinde, ” Otel, iş bu sözleşmeyi haklı bir nedene dayanmaksızın feshetmesi durumunda veya sözleşmedeki borçlarına aykırılık hallerinden dolayı servis sağlayıcısı tarafından sözleşmenin feshedilmesine sebep olması durumunda, hizmetler karşılığı borçlarına ilave olarak servis sağlayıcısına otel başı 3.000,00 EUR cezai şart ödemekle yükümlü olduğu”, Taahhütnamenin 9.maddesinde, “Sözleşmenin geçerlilik süresi 3 yıldır. Taraflardan herhangi birinin geçerlilik süresi bitiş tarihinden 90 gün öncesine kadar karşı tarafa yazılı bildirim ile sözleşmeyi sona erdirmemesi halinde sözleşmenin süresi 3 er yıllık periyotlarla uzar. İş bu sözleşmenin erken feshi durumunda, fesih tarihinden sözleşme sonuna kadarki kısmın toplam ücretinin % 50 ‘si ödeneceği” kararlaştırılmıştır. Davacı taraf, sözleşme hükümleri uyarınca yıllık servis ücreti olarak takip konusu olan 13/02/2015 tarihli KDV dahil toplam 472,00 Euro bedelli fatura ile davalı otelin edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle sözleşmeyi tek taraflı feshettiğinden bahisle cezai şart olarak KDV dahil toplam 4.012,00 Euro bedelli 2 adet fatura düzenlediği ve bu bu faturalardan dolayı alacaklı olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece, davalı tarafından ödenmesi gereken yıllık servis ücretine ilişkin 472,00 EUR karşılığı 1.335,71 TL bedelli fatura alacağının davacı tarafından talep edilmesinin haklı ve yerinde olduğu sonucuna varıldığından bu fatura alacağı yönünden talebin kabulüne karar verilmiş ancak faturanın davalıya ulaştırıldığı ispatlanamadığından faiz talebinin reddine karar verilmiştir. Cezai şarttan kaynaklanan fatura alacağı yönünden ise davacının, sözleşmenin 10. maddesi ve taahhütnamenin 9. maddesine dayalı olarak cezai şart isteyebilmesi için sözleşmenin feshedilmesi gerektiği davacı tarafça, sözleşmenin tek taraflı ve haklı olarak feshedildiği ileri sürülmüşse de, feshe ilişkin bir ihtarname veya yazılı bir belgenin ibraz edilemediği, icra takibi ve dava tarihinden sonra davalı tarafından yapılan feshin sonuca bir etkisinin olamayacağı, bu feshin geriye etkili olarak icra takip tarihi itibarıyla varolduğunun kabul edilemeyeceği, takipten önce bir fesih bulunmadığından davanın niteliği gereği artık cezai şart alacağının istenemeyeceğinden cezai şart alacağı yönünden talebin reddine karar verilmiştir. Davacı taraf, takip konusu fatura alacakları dışında faturalardan kaynaklanan gecikme faizi talep etmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olduğu kabul edilen taahhütnamenin 9.maddesinde kararlaştırılan yıllık servis ücretinin, davalı tarafından hizmetin başlangıcında tek seferde ödeneceği ve akdin başında gönderilecek fatura mukabilinde ve faturanın ulaşmasından itibaren 7 gün içinde ödenmesi gerektiği kararlaştırılmış ancak faturanın davalıya ulaştırıldığı ispatlanamamıştır. Davalıya gönderilen mail içeriğine göre 472,00 EUR’luk ödenmemiş fatura mevcut olduğu, gecikme faizi işlemeden ödeme yapılması talep edilmiş ancak faturanın mail ekinde gönderildiğine dair dosya belge sunulmamıştır. Davacı vekili, davalıya gönderilmiş olan mail ekindeki … tablosunda ilgili fatura tutarı, tarihi ve muhteviyatı belirtildiğini iddia etmiş ise de mail ekinde gönderildiği iddia olunan fatura bilgilerine ilişkin dosya herhangi bir belge sunulmamıştır. Bu nedenle davalı taraf icra takibinden önce temerrüde düşürülmediğinden yıllık servis ücretine ilişkin gecikme faizi uygulanmamasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Cezai şart alacağı yönünden yapılan değerlendirmeye göre 6098 sayılı TBK’nın 179. maddesinde üç ayrı cezai şart türü düzenlenmiştir. Bunlar; seçimlik, ifaya eklenen ve dönme (veya fesih) cezasıdır. Sözleşmeye aykırı davranılması halinde, diğer bir deyişle, sözleşme hiç yerine getirilmediğinde veya eksik yerine getirildiğinde ödenmek üzere kararlaştırılmış ise, bu seçimlik ceza niteliğindedir. Borçlu, asıl borcu ifa etmemiş veya eksik ifa etmişse, alacaklı, aksi kararlaştırılmamışsa borçludan sözleşmeye dayanarak ya akdin ifasını veya seçimlik cezanın ödenmesini isteyebilir. ( TBK m. 179/1) Somut olayda, davacı, sözleşmenin 10.maddesi ve taahhütnamenin 9.maddesine dayalı olarak cezai şart istemektedir. Her iki madde metni incelendiğinde, sözleşmenin erken feshi ile davalının haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmesi ya da davalının sözleşmedeki borçlarına aykırılık hallerinden dolayı davacı tarafından sözleşmenin feshedilmesi halinde halinde cezai şartın istenebileceği kararlaştırılmıştır. Davacı tarafça, sözleşmenin tek taraflı ve haklı olarak feshedildiği ileri sürülmüş ise de takip tarihinden önce sözleşmenin feshine ilişkin bir ihtarname veya yazılı fesih beyanı ibraz edilememiştir. Bu itibarla dava, itirazın iptali davası olup icra takibinde istenen alacak kalemi ve miktarı sıkı sıkıya bağlı bir dava türü olduğu, takip tarihi itibariyle sözleşmenin feshedildiği davacı tarafça ispatlanamadığı dolayısıyla sözleşmenin halen ayakta olduğu, sözleşme hükümleri uyarınca cezai şartın, sözleşmenin feshedilmesine bağlandığından davacının, cezai şarta ilişkin fatura bedelini talep edemeyeceği gerekçesiyle mahkemece verilen kararın hukuka uygun olduğu görülmüştür. Öte yandan davalı şirket yönünden de istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Ancak davalı aleyhine hüküm altına alınan değer 1.335,71 TL olup bu miktar karar tarihi itibariyle HMK’nın 341/2. maddesinde açıklanan 3.110.00.- TL’nın altında kalmakta olup kesin sınırlar içindedir. HMK’nun 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunulması halinde kararı veren mahkeme tarafından istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi istinaf incelemesi sırasında da istinaf isteminin reddine karar verilebilir. Bu itibarla, HMK’nın 341/2. maddesinde açıklanan 3.110,00- TL’nin altında kalan miktarlar yönünden davalı şirket vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen karar esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, HMK 352/1-b bendi gereğince miktar itibarı ile reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 ve 352/1-b bentleri gereğince miktar yönünden REDDİNE, 2- Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 3- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davacının peşin olarak yatırmış olduğu 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 115,00 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davalının peşin olarak yatırmış olduğu 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 115,00 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin tarafların üzerinde bırakılmasına; Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun HMK 362/1.a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/03/2020