Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2733 E. 2020/792 K. 19.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2733 Esas
KARAR NO: 2020/792
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10/05/2017
NUMARASI: 2015/408 Esas, 2017/432 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/03/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 79 no ile kooperatife ortak olduğunu, genel kurul kararları doğrultusunda ödemelerini yapmaması sebebi ile aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin gayrimenkulü istifa tarihinden önce sattığını, müvekkilinin aidatlardan sorumlu olmadığını, Genel Kurul kararı ve anasözleşmenin teblig edilmediğini, müvekkilinin kooperatif ortaklığından, Beyoğlu … Noterliğinin 13/12/2011 tarihli … no.lu bildirimi ile istifa ettiğini, konutların üyelere teslim edildiğini, site yönetimine geçildiğini belirterek davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi iddia, savunma, bilirkişi raporu doğrultusunda; davacı kooperatifin 30/04/2011 tarihinde genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği, her ne kadar daha sonra tasfiyeden dönme kararı alınmış ise de TTK’nun 548. maddesi gereğince bu kararın mevcut oyların %60′ ının oluru ile alınması gerekiği, 29/06/2014 tarihli tasfiyeden dönme kararının yok hükmünde olduğu, K.K’nun 81. maddesi gereğince davalı borçlunun yalnızca tasfiye masraflarından sorumlu tutulabileceği, takip dosyasındaki alacak kalemlerinin 2012-2013-2014-2015 yıllarına ait aidat alacakları olduğu, davacı kooperatifin kötüniyetine dair delil bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin usul kurallarına riayet etmediğini, bilirkişi raporuna karşı verilen 26/06/2016 tarihli itiraz dilekçelerinin karşılanmadığını, hiçbir gerekçe gösterilmeden reddedildiğini, aynı konuda ortaklıktan istifa eden … isimli üye hakkında … Esas sayılı dava dosyasında bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabul edildiğini, bu dosyada da bilirkişi raporuna dayanılarak red kararı verildiğini, kooperatifin tasfiyeden dönme kararına karşı üyelerin yasal yollara gitmediklerini, bilirkişinin kararı yok hükmünde saymasının yasal olarak mümkün olmadığını, zira kararın butlanla malul olmayıp iptale tabi olduğunu, davanın konusunun uygun biçimde incelenmiş olsaydı ortaklardan istenen paraların 2007 tarihinden sonra yapılan maaş ödemeleri ve hak ediş ödemelerinin gerekli stopajlarının ve SGK kesintilerinin ödenmemiş olması nedeniyle kesinleşmiş vergi ve sigorta alacakları ile 2008 yılında ayrılan 3 ortağın sermayelerinin geri ödenmesine ilişkin olarak mahkemeden aldıkları kesin kararla tespit edilen kooperatif borçlarının ödenmesine ilişkin olduğunu, kooperatif yönetiminin 2010 yılında tapuları dağıtmasından bu yana kooperatif adına 5 kuruşluk yeni bir iş yapmadığını, bu nedenle söz konusu borçların tapusunu alan istifa etmiş ya da etmemiş olan tüm kooperatif ortaklarının kendilerine teslim edilen konutlarının maliyetleri ile doğrudan ilgili bulunduğunu anlayacağını, bilirkişi raporunun hükme elverişli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, 29/06/2014 tarihli genel kurulun 6 nolu gündem kararı gereğince aylık ödenti ve işlemiş faiz alacağı için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosya incelendiğinde, davacı kooperatifin dayanak, 29/06/2014 tarihli Genel Kurulun 6 nolu gündem kararı gereğince 14/01/2015 tarihinde 13.230,00 TL asıl 1.990,76 TL faiz olmak toplam 15.220,76 TL üzerinden takip başlattığı, davalının takibe itiraz ederek durdurduğu, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Ortağın istifa bildirimi, yenilik doğurucu nitelikte olup, kooperatife ulaştığı anda sonuç doğurur. Bu durumda ortağın yenilik doğurucu nitelikteki istifa iradesini noter vasıtasıyla kooperatife duyurması, ortaklıktan çıkmanın gerçekleşmesi için yeterlidir. Bir kooperatif ortağının, istifasının noter ihtarı ile kooperatife ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar aidat borçlarından 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/son maddesi uyarınca sorumlu olup, üyelerin ödemeleri arasındaki eşitliğin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarih itibariyle bu şekilde sağlanması gerekir. Kural olarak ortak, üyesi olduğu davacı kooperatifin belirlediği inşaat finansmanı ve genel giderlere ilişkin aidat borçlarını, sonradan istifa etmiş ya da ihraç edilmiş olsa dahi istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar doğan kısmından sorumludur. Takibin istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden önce ya da sonra başlatılması olgusu, istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden önce doğan bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Nitekim, anılan Kanunun 27/son cümlesinde, ortaklığın düşmesinin ortağın anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmeyeceği düzenlemesine yer verilmiştir. İstifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihten sonra doğan aidat borçlarından ortak sorumlu değil ise de, istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden sonra daireyi kooperatife geri vermesi gerekirken vermeyip, kullanmaya devam etmiş ve/veya genel hizmetlerden yararlanmakta ise, bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden ve dairede oturmasının karşılığı olan ecrimisil alacağından talep halinde sorumlu olacaktır. Bu durumda, dava yahut takibe konu alacaklar istifanın ulaşması ya da ihracın kesinleşmesi tarihinden önce doğmuş ise, inşaat finansman ve ayrıca genel giderlerden genel kurulda kararlaştırılan temerrüt faizi ile birlikte üye sıfatıyla sorumlu olduğu benimsenmeli, davalının istifasından ya da ihracın kesinleşmesinden sonraki döneme ait olması durumunda ise, takipte istenen “aidat alacağı” kapsamında hangi kalemlerin yer aldığı tesbit edilerek kooperatif hizmetlerinden yararlanma söz konusu ise bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden yasal oranda temerrüt faiziyle birlikte olmak üzere BK’nın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre talepte bulunulabileceği ilke olarak kabul edilmelidir.(Bkz: Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2013/6010 Esas, 2013/7988 Karar sayılı ilamı) Takibin dayanağı Genel Kurulunun 6 nolu gündem maddesinde; 06/11/2013 tarihli Olağan Genel Kurulda alınan karar uyarca yönetim kurulunca yapılan ve yaptırılan inceleme sonucu tespit edilen 01/11/2011-30/04/2014 tarihleri arasındaki 6 aylık döneme ilişkin ortakların ödemekle yükümlü bulundukları zorunlu aylık ödenti miktarlarının ve yine 01/05/2012-30/04/203 tarihleri arasındaki 12 aylık döneme ilişkin ortakların ödemekle yükümlü bulundukları aylık ödenti miktarları Genel Kurulunun onayına sunularak bu ödentileri ödemeyen ortaklardan alınması usul ve esaslarının karara bağlandığı, 01/11/2011-30/04/2013 tarihleri arası kooperatif aidatlarına ilişkin karar alındığı anlaşılmıştır. Davacı kooperatif için tapu tahsis işlemlerinin tamamlandığı, bağımsız bölümün davalı adına tescil edildiği, davalının Beyoğlu … Noterliği’nin 13/12/2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kooperatiften istifa ettiği, davacının kendisine tahsis edilen bağımsız bölümü dava dışı 3 kişiye devrettiği konusu yanlar arası çekişmesizdir. Mahkemece dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, … 22/02/2017 tarihli raporunda; davacı kooperatifin 30/04/2011 tarihli Genel Kurul kararıyla tasfiye haline girdiğini, her ne kadar 29/06/2014 tarihli Genel Kurul gündeminin 16. maddesi gereğince tasfiyeden dönme kararı alınmışsa da TTK’nun 548. maddesi gereğince yeterli nisabın sağlanamadığını, kararın yok hükmünde olduğunu, tasfiye halinde bulunan kooperatifin sadece tasfiye masraflarını alabileceğini, istifa tarihinden sonraki aidatlardan sorumlu olmayacağını bildirmiştir. Dosya kapsamında, tasfiyeden dönme kararının alındığı Genel Kurul Kararının iptali konusunda bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. Bilirkişinin bu konudaki tespiti yerinde olmamıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunun hükme elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının, davalının taşınmazı iade etmesi gerektiği yada hizmetlerden faydalandığı konusunda da bir iddiası bulunmamaktadır. Bu sebeple mahkemece, istifa iradesinin kooperatife hangi tarihte ulaştığının araştırılması ile (ulaşmadığı iddia edilmemiş, ancak tebliğ tebellüğ belgelerinin celbedilmediği anlaşılmıştır) davacıya takibe konu aidat borçlarının istifadan önceki veya sonraki döneme ait olup olmadığı hususları etraflıca açıklattırılarak, bu hususta bilirkişiden rapor aldırılarak aidat borçlarının istifadan önceki döneme ait ise kooperatif üyesi olan davalının sorumlu olacağı, istifadan sonraki döneme ait ise aidat borcundan sorumlu olmayacağı gözönünde tutularak karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile karar vermesi yerinde olmamıştır. Bu sebeple ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/408 Esas, 2017/432 Karar ve 10/05/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 117,10 TL’den mahsubu ile arta kalan 115,00 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Davacının istinafta yaptığı yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince tesis edilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.19/03/2020