Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2722 E. 2020/989 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2722 Esas
KARAR NO: 2020/989
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 17/10/2017
NUMARASI: 2015/327 Esas, 2017/1073 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/06/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan cari hesap borcu 30.146,40 TL’yi ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, müvekkilinin davalıdan aldığı otelcilik hizmetlerine ilişkin bedellerin tamamının ödendiğini, dava dilekçesinde ve icra takip dosyasında hangi faturaya dayalı mal ve hizmet satışı bedelinin ödenmediği hususunun belirtilmediğini, alınan tüm mal ve hizmet bedellerinin ödendiğini, alacağın likit olmadığını, belirterek davanın reddine, kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 30.146,40 TL alacaklı olduğunun, davalı defterlerine göre ise davalıdan 3.729,87 TL alacaklı olduğunun, aradaki 26.416,53 TL farkın davacı defterinde kayıtlı olup davalı defterinde kayıtlı olmayan toplam 25.846,28 TL bedelli 6 adet otel kira faturası ile davalı defterinde kayıtlı olup davacı defterinde kayıtlı olmayan toplam 570,30 TL bedelli 6 adet faturadan kaynaklandığının tespit edildiği, davalının 6 adet 570,30 TL bedelli faturanın tebliğine veya faturalara ilişkin hizmeti yerine getirdiğine dair bir belge sunmadığı, ancak davalı tarafın bu faturalara ilişkin yemin teklifinin davacı tarafça eda edilmemesi nedeniyle davalının bu faturalara konu alacağını ispat etmiş sayılması gerektiği ve davacı alacağının hesabında dikkate alınmadığı, davacı tarafından düzenlenen 6 adet faturanın tebliğine ilişkin kargo belgeleri sunulmuş ise de belgelerin içeriklerinin belirsiz olduğu, bunun yanında 01/09/2010 tarihli sözleşmenin 2A-a maddesinde sağlık sunucusu olan davalının kendisine tahsis edilen sağlık merkezi için …tutarında davacıya kira ödeyeceğinin düzenlenmiş olması ve tarafların ticari defter kayıtlarından davacının her ay düzenli olarak kira bedeli faturaları düzenlediğinin anlaşılmış olması karşısında davalı vekilinden bu konuda açıklamada bulunmasının talep edildiği, davalı vekilinin 22/12/2016 tarihli dilekçesinde davacıdan kiralanan bir bölüm bulunmadığını ve vergi mevzuatına uygun hareket edilebilmesi için söz konusu hükmün düzenlendiğini belirtmiş ise de bu yöndeki savunmaya itibar edilmediği, 2011 yılı Şubat-Nisan-Ağustos ve 2012 yılı Şubat-Mart-Nisan aylarına ait bu faturaların önceki faturalardaki aylık kira bedeli olan 3.976,60 TL üzerinden hesaplandığında toplam 23.819,60 TL olması gerektiği, davacının 1.986,68 TL fazla talepte bulunduğu, buna göre davacının 28.159,72 TL alacaklı olduğu,(raporda hesap hatası yapılarak 23.859,60 TL olması gerektiği, davacının 1.983,48 TL fazla talepte bulunduğu belirtilmiş ise de sonuç olarak bulunan 28.159,72 TL’nin değişmediği anlaşılmıştır), davalının 570,30 TL bedelli 6 adet faturası(davacının yemine icabet etmediği) düşüldüğünde ise davacının talep edebileceği alacağın 27.589,42 TL olduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne davalının icra dosyasında 27.589,42 TL asıl alacağa yönelik yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 27.589,42 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren %11,00 ve değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, bedel üzerinde %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki ihtilafın, davacının davalıya kiraladığı bölümden kaynaklandığını, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının hizmeti verdiğine ilişkin faturaların dayanağı konaklama belgelerinin ibraz edemediğini, hizmetin verildiğinin ispatlanamadığını, faturaların tebliğ edilmediğini, tebliğ konusunun mahkemece araştırılmadığını, davacının keşide ettiği faturaların içeriğinin kabul edilmediği ve iade edildiğinin de sabit olduğunu, E-mail içeriklerinde müvekkili şirketin otelcilik hizmetini almadığını ifade etmesine rağmen bilirkişilerin bu hususu yanlış değerlendirdiklerini, mahkemece de bu hatalı bilirkişi raporuna itibarla karar verildiğini, davacının mükerrer faturalar tanzim ettiğini, defter ve dayanaklarının usulünce tutulmadığını, toplam 25.846,28 TL bedelli 6 adet faturanın tebliğ edilmediğini, davacının ibraz ettiği kargo faturalarını teslim belgesi olarak kabul ettiğini, içeriğin belli olmadığı gibi faturaların hangi tarihte kime teslim edildiğininde belirlenmediğini, sözleşmenin 2/A a maddesinde, davacının sağladığı hizmetin karşılığının işyeri hekimlik hizmeti ile karşılanacağının hüküm altına alındığını, müvekkilinin hizmeti sağladığını, mahkemece müvekkilinin hak kazandığı bedelin İstanbul Tabip Odasından araştırarak bu bedeli mahsup etmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, davacının hizmet sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla aleyhinde giriştiği takibe karşı davalı itirazının iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası (İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının yetki itirazı ile gönderildiği) incelendiğinde; davacının davalı aleyhinde 01/09/2010 tarihli sağlık sözleşmesinden kaynaklanan cari hesaba/açık hesaba dayalı fatura bakiyesinden kaynaklanan alacak nedeniyle 30.146,40 TL üzerinden takip başlattığı, davalının borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmış, bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi … 27/06/2016 tarihli raporunda; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davacının ticari defter ve belgelerine göre takip tarihi itibari ile davalıdan 30.146,40 TL alacaklı gözüktüğünü, davalının ticari defter ve belgelerine göre davalının davacıya 3.729,87 TL borçlu gözüktüğünü, uyuşmazlığın davacının ticari defter ve belgelerinde gözüküp davalıda gözükmeyen 28/02/2011 tarih, … nolu 5.306,24 TL, 30/04/2011 tarih, … nolu 4.633,64 TL, 31/08/2011 tarih, .. nolu 3.976,60 TL, 29/02/2012 tarih, … nolu 3.976,60 TL, 31/03/2012 tarih … nolu 3.976,60 TL, 30/04/2012 tarih, … nolu 3.976,60 TLbedelli toplam 25.846,28 TL tutarındaki faturalardan kaynaklı olduğunu, faturaların davalıya kargo yoluyla teslim edildiğini, süresinde itiraz edilmediğini, davalının 25.846,28 TL faturalardan ve davalının muhasebe kayıtlarında da var olan 3.729,87 TL cari hesap borcu ile birlikte davacıya takip tarihi itibari ile toplam 29.576,15 TL borçlu olduğunu bildirmiştir. Bilirkişi raporuna yapılan itiraz üzerine mahkemece yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırmış, bilirkişiler … ve … 13/03/2017 tarihli raporlarında; davacı şirketin incelenen ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalı şirketten 30.146,40 TL alacaklı olduğunu, davalı şirketin incelenen ticari defterlerine göre, davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirkete 3.729,87 TL borçlu olduğunu, taraflar arasındaki bakiye farkın takip tarihi itibariyle 26.416,53 TL gözüktüğünü, uyuşmazlığın davacının defterlerinde yer alıp davalıda gözükmeyen 6 adet fatura toplamı 25.846,28 TL ile davalının defterlerinde yer alıp davacının defterlerinde gözükmeyen toplam 570,30 TL’lik faturalardan kaynaklandığını, taraflar arasında akdedilen 01/09/2010 tarihli 3 yıl süreli “Sağlık Sözleşmesi” nin “Kira Bedeli” başlıklı bölümünde, sağlık sunucusunun (davalının) kendisine tahsis edilen sağlık merkezi için işyeri hekiminin net maaşına tekabül eden brüt ücret + KDV tutarında davacı … Otel’e kira ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, davacı şirket tarafından 2010 yılından itibaren düzenli olarak sözleşme uyarınca kira faturalarının düzenlenmekte olduğunu, aylık 3.976,60 TL olarak düzenlemesi gereken faturalar gereğince davacının toplam 23.859,60 TL’lik fatura düzenlemesi gerekirken fazladan 1.983,48 TL’lik fatura ( 25.846,28 TL) düzenlediğini, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten (30.146,40- 1.983,48=) 28.159.72 TL alacaklı olduğunu bildirmişlerdir. Mail yazışmaları, tarafların ticari defter ve belgeleri, taraflar arasında akdedilen sözleşme, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin tek başına kira sözleşmesi niteliği taşımadığı, davalının, davacının müşterilerine ve işyerine sağlık hizmeti vermeyi üstlendiği, davalının davacı bünyesinde kurduğu hizmet tesisi için tarafların kira bedeli kararlaştırdıkları, sözleşmenin karma sözleşme olduğu, bu sebeple görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu, davacının 3 yıl için kira bedeli adı altında faturalar düzenlediği, taraflar arasında böyle bir uygulamanın varlığı konusunda tarafların ticari defterlerinin bir biri ile örtüştüğü, davacının ticari defterlerinde gözüküp davalının ticari defterlerinde gözükmeyen ve uygulama ile toplam 23.859,60 TL olması gereken bedel kadar davacının davalıdan alacaklı olduğu, davalının ticari defterindeki bakiye de göz önüne alındığında mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nun 353/1.b.1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 1.884, 63 TL harçtan, davalı tarafından peşin yatırılan 439,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.444,88 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.10/06/2020