Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2716 E. 2018/35 K. 17.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/2716 Esas
KARAR NO : 2018/35
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2016
NUMARASI : 2016/3567 Esas 2016/3567 Karar
TALEP :TAHKİM
KARAR TARİHİ : 17/01/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Sigorta Tahkim Komisyonun K-2016/12494 karar sayılı 02.05.2016 tarihli kararına karşı davalı itirazı üzerine verilen 20.08.2016 tarih ve K-2016/İHK.2145 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti Kararına karşı , itiraz eden davalı sigorta şirketi vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili tarafından, hakem heyeti kararının hüküm kısmında gösterilen şekilde 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 30/12. madddesi gereğince temyiz kanun yoluna başvurularak karar temyiz edilmişse de, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/20464 Esas, 2017/3589 Karar ve 03.04.2017 tarihli oy çokluğu ile alınan kararı üzerine , söz konusu ilamın sonuç kısmında , bölge adliye mahkemelerinin açıldığı 20.07.2016 tarihinden sonra verilen hakem heyeti ya da itiraz hakem kararlarının istinaf kanun yoluna tabi olduğu , incelemenin bölge adliye mahkemesince yapılacağı gerekçesi ile dosyanın ilgili bölge adliye Mahkemesine gönderilmek üzere yerel Mahkemesine iadesi sonucunda , dosya saklanmak üzere tevdi edilen İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından Yargıtay ilamı gereğince istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiştir.
İDDİA:
Davacılar vekili 29.01.2016tarihli başvuru dilekçesinde, başvurucuların murisi ….’nun uzun süren kanser tedavisinden sonra 07.07.2015 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olarak başvurucuların kaldığını, murisin 25.04.2015 tarihinde … A.Ş Saray Şubesi’nden konut kredisi kullandığını, ekinde 45.000,00 TL bedelli Hayat Sigortası ile sigortalandığını, gerek murisin sağlığında gerekse de vefatından sonra kredi taksitlerinde hiçbir aksama olmadığını, buna rağmen sözlü veya yazılı başvuruya rağmen vefat sonrası mirasçılara ödenmesi gereken teminatın ödenmediğini, 27.11.2015 tarihli noter ihtarına banka tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, sigorta şirketinin ise verdiği cevapta, uzun süreli kredi grup hayat sigortası katılım sigortası ile sigortalandığını kabul ettiğini ancak katılım sigortasının 25.04.2015 tarihli 21,34 TL ‘lik aylık prim tutarının sigortalının vadesiz hesabında bulunmadığı gerekçesiyle tahsil edemediklerini bu hususu sigortalının cep telefonuna bildirdiklerini buna rağmen ödenmeyince 25.05.2015 tarihinde sigorta ettiren … A.Şnin onay ve talebi ile sigortadan ayrılma işlemi gerçekleştirilerek sona erdirildiğinin belirtildiği ,ancak sigortalıya yapılacak her türlü bildirimin fesih bildirimi de dahil cep telefonu mesajla yapılmayacağının açık olduğunu , ayrıca her ay düzenli olarak ve aksatmadan konut kredisini ödeyen sigortalının 21,34 TL’lik prim nedeniyle haklarından mahrum edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, sigortalının uzun süre sağlık problemleri ile uğraştığını ve neticesinde kanser hastalığı nedeniyle vefat ettiğini, sigorta şirketinin fesih gerekçesinin kanuna uygun olmadığı gibi tamamıyla kötü niyetli olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, muris … ‘nun vefatı sonrasında konut kredisi ekinde düzenlenen Hayat Sigortası vefat teminat bedeli 45.000,00 TL nin tahsilli ile başvuruculara ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, dain- i mürtehin … A.Ş nin muvafakatının alınması gerektiğini, muvafakat sunulmadığı takdirde davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, müteveffanın .. A.Ş Saray Şubesi’nden kullanmış olduğu kredisine istinaden , müteveffanın sigortalı, sigorta ettireni … A.Ş olan 25.04.2014 başlangıç Ve 25.04.2024 bitiş tarihli 45.000,00 TL teminat bedelli vefat teminatına havi … A.Ş Uzun Süreli Kredi Grup Hayat Sigortası katılım sigortası ile sigortalandığını, ancak söz konusu sertifikanın 25.05.2015 tarihinde tahsilatsızlık nedeniyle iptal edildiğini, hayat sigortası katılım sertifikasının 25.04.2015 vade tarihli 21,34 TL ‘lik aylık prim taksit tutarı ödeme aracı olarak belirlenen sigortalının vadesiz mevduat hesap bakiyesinin yetersiz olması nedeniyle tahsil edilemediğini, bu nedenle müteveffanın cep telefonuna 28.04.2015 tarihinde “ Konut Kredisi için düzenlenen 8676145 numaralı hayat poliçenizin 25/04/ tarihli ödemesi gerçekleşmemiştir. Hesabınızı müsait hale getiriniz .” İçerikli kısa mesaj gönderildiğini, ancak buna rağmen ilgili katılım sertifikası söz konusu prim borcunun ödenmediğini, bildirim ve vade tarihinden itibaren sigorta teminatı yürürlükte tutularak 30 gün beklendiğini ancak 25.04.2015-25.05.2015 tarihleri arasında prim tahsilatı gerçekleştirilemediği için, sigortalı Ve sigorta ettiren arasındaki ilişki çerçevesinde 25.05.2015 tarihinde sigorta ettiren …A.Ş ‘nin onay ve talebi ile sigortadan ayrılma işleminin gerçekleştirilerek sona erdirildiğini, cep telefonuna 25.05.2015 tarihinde iptal edildiğinin kısa mesaj ile bildirildiğini, sigorta şirketinin sigortalıya TTK 1434 çerçevesinde noter eliyle veya taahhütlü mektup göndermek suretiyle ihtar çekmesinin zorunluluğu bulunmadığını, sigorta sertifikasının sigorta ettireninin …A.Ş olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile 45.000,00 TL vefat tazminatının sadece katılım sertifikasının ilk yılı için geçerli olduğunu, vefat tarihi olan 07.07.2015 tarihinde geçerli teminat tutarının 43.205,44 TL olacağını savunarak talebin reddini istemiştir.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM KARARI :
Hakem heyeti 02.05.2016 tarih ve K-2016/12494 karar sayılı kararı ile, uyuşmazlığın temel nedeninin …’nun vefatına ilişkin tazminat taleplerinin sigorta şirketi tarafından prim ödenmemesi nedeni ile poliçenin iptal edilmesi nedeniyle reddedilmesi olduğunu, sigortalının 25.04.2014 tarihinde … A.Ş Saray Şubesi’nden konut kredisi kullanarak krediye bağlı olarak 45.000,00 TL teminatlı yapılan 25.04.2014/25.04.2024 vadeli olarak dain- i mürtehin ve sigorta ettiren sıfatı ile …Uzun Süreli Kredi Hayat Sigorta Poliçesi tanzim ettirildiği, 10 yıl vadeli olarak tanzim edilmiş vefat teminatlı Hayat Poliçesi olduğu, poliçenin yürürlükte olması halinde vefat tarihi 07.07.2015 yılının ikinci yıla denk geldiğini, 2. yıl teminat limitinin 43.205,44 TL olarak poliçede göründüğünü, sertifikada sigortalın imzasının olmadığı, TTK 1434. madde gereğince , 1431’nci maddeye uygun olarak istenilen sigorta primini ödemeyen Sigorta ettirenin mütemerrit olacağını , 3. bentte , izleyen primlerin herhangi birinin zamanında ödenmez ise, sigortacının sigorta ettirene noter aracılığı veya iadeli taahhütlü mektupla on günlük süre verilerek borcun yerine getirilmesi, aksi halde süre sonunda Sözleşmenin feshedilmiş sayılacağının ihtar edileceğini ve bu süre içinde borç ödenmez ise sigorta sözleşmesinin feshedilmiş olacağının düzenlendiğini, mevzuata uygun olarak sigortacı olarak sigorta şirketi veya aracısı sigortalısına poliçe tesis aşamasında Ve poliçe başlangıcından sonraki 13-14. taksidi ödememesi nedeni ile poliçenin iptal edileceği yönünde bilgilendirmenin yapılmadığı, sigorta sertifikası üzerinde …A.Ş Saray Şubesinin dain-i mürtehin şerhi bulunduğu , ancak sigortalının vefat tarihinde primi ödenmiş ve yürürlükte bir sigorta bulunmadığından hak sahibi lehtar Sıfatıyla banka şubesinden herhangi bir muvafakatnamenin talep edilmediği, sigorta Poliçesi / sertifika tesisi aşamasında Ve gerekse temerrüde istinaden gerekli uyarıların gerektiği şekilde yapılmaması gerekçesiyle, hakem davasının 43.205,44 TL olarak kısmen kabulüne karar verilmiştir.
UYUŞMAZLIK HAKEM KARARINA İTİRAZ:
Sigorta şirketi tarafından , sigorta tahkim Komisyonu uyuşmazlık hakem kararına karşı itiraz edilmiştir.İtiraz nedenleri olarak, cevap dilekçesindeki savunmaları ile birlikte ne sigorta şirketine ne de bankaya yapılmış tek bir prim ödeme talebi ve bilgi talebi bulunmadığını, vefat tarihinde poliçenin yürürlükte olmadığını ,sigorta sertifikasının olmaması nedeniyle talep edilen tazminatın hukuken ödenmesinin mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ KARARI :İtiraz Hakem Heyetinin 20.08.2016 tarih ,K-2016/İHK-2145 karar sayılı kararı ile ,uyuşmazlığın müteveffanın vefatına ilişkin tazminat taleplerinin prim ödenmemesi nedeni ile poliçenin iptal olması gerekçesiyle sigorta şirketi tarafından reddedilmesi olduğu , uyuşmazlığa konu sigorta Poliçesinin iptalinin ilgili mevzuata ve prosedürlere uygun olarak yapılmadığı görüş Ve kanaati ile ilk derece hakem kararının onanmasına, sigorta şirketinin ilk derece hakem kararına yönelik yaptığı İtirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ ( TEMYİZ DİLEKÇESİNE İSTİNADEN):
İtiraz hakem heyeti kararına karşı, davalı vekili tarafından yasal sürede temyiz kanun yoluna başvurulmuş, davacılar vekili ise davalı sigorta şirketinin temyiz dilekçesine karşı yaptıkları itiraz dilekçelerinde hükmün faize karar verilmemesi yönünden doğru olmadığını, ancak mağdur olunmaması yönünden itiraz edilmediğini belirterek faiz ve vekalet ücreti yönünden hükmün düzeltilerek onanmasını katılma yolu ile temyiz ederek talep etmiştirler. Davalı vekili ise istinaf nedenleri olarak , dosyaya ibraz etmiş oldukları ve yukarıda uzun bir şekilde özetlenen cevap dilekçesindeki ve hakem heyeti kararına karşı yapmış olduğu itiraz dilekçesini tekrar ederek hükmün bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, uzun süreli kredi grup hayat sigorta poliçesi kapsamında poliçe teminatının tahsili İstemi’ne ilişkindir.
Taraflar arasında, davacıların desteği müteveffa Levent Tokuşlu ile davalı sigorta şirketi arasında, başlangıç tarihi 25.04.2014 bitiş tarihi 25.04.2024 olan 10 yıl süreli “Uzun Süreli Kredi grup Hayat sigorta poliçesinin düzenlendiği, sigortalının 07.07.2015 tarihinde vefat ettiği, 1972 doğumlu sigortalının vefatı ile davacı eş ve çocuklarının mirasçı olarak kaldığı, 25.04.2015-25.05.2015 tarihleri arasında prim tahsilatlarının gerçekleştirilemediği gerekçesi ile sigorta katılım sertifikası ile sağlanan sigorta teminatının davalı tarafça sona erdirildiği ve başvuru tarihinden önce yapılan ödeme talebininde aynı gerekçe ile reddedildiği konusunda bir uyuşmazlık yoktur.Uyuşmazlık, Öncelikle sigorta katılım sertifikasında daini mürtehin olan dava dışı bankanın muvafakatını almadan davaya devam edilip edilemeyeceği ve işin esasının incelenmesi gerektiğinde ise TTK ve sigorta genel şartları gereğince, primlerin ödenmesi ile ilgili sigortalıya bildirim yapılmaması halinde poliçenin halen yürürlükte olup olmayacağı, temerrüt hükümleri gerçekleşmediği sürece sigortalının sorumluluğunun devam edip etmeyeceği, Can hayat sigortalarında temerrütün ne şekilde yapılması gerektiği, talebin kabulü halinde hakem heyetince başvuran tarafa hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olup olmadığıdır,
Dava konusu hayat sigortasının sigortalısı …,sigorta ettireni .. A.Ş ,teminatı vefat olup teminat bedeli ise 45.000,00 TL dir.Poliçede daini mürtehin olarak dava dışı … Saray Şubesi gösterilmiştir.Poliçede ayrıca, sigortanın teminatları üst başlığı ile, vefat teminatının , sigortalının sigorta süresi içinde vefat etmesi halinde katılım sertifikasında belirtilen vefat teminat tutarının ,vefat tazminatı olarak sigortalının daini mürtehine olan borçları nispetinde daini mürtehine ödeneceği, kalan bakiyenin olması halinde sigortalının lehtarına lehtar belirtilmemişse Kanuni varislerine ödeneceği belirtilmiştir. Sigorta priminin ödenmesi, sigortacının sorumluluğun başlaması Ve sigorta ettirenin temerrüdü ise poliçenin özel şartları bölümünde ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.Sigortalı müteveffanın dava dışı daini mürtehin olan banka şubesinden konut kredisi kullandığı Ve Kredi ile birlikte dava konusu hayat sigortasının yapıldığı tarafların kabulünde olan bir husustur.17.01.2008 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak, 17.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren “ Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliğin “ amaç başlıklı bölümünde, yönetmeliğin amacının , Kredi kuruluşları tarafından verilen kredilerle bağlantılı olan zorunlu Ve ihtiyari sigorta ürünlerinin sunumunda birlik ve güvenilirliği sağlamak ,sigorta ettirenlerin , sigortalıların Ve lehtarların hak ve menfaatlerini korumak ve verilecek hizmete ilişkin usul ve esasları olarak açıklanmıştır. Kredi Sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasındaki amaç, banka yönünden Kredi borcunun teminat altına alınması olduğu kadar ,belli prim borcu getirmekle birlikte sigortalınında menfaatinin olduğu kuşkusuzdur.
6102 sayılı TTK 1453. maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse , dain mürtehin Sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi aynı yasanın 1406. maddesi hükmü gereğince bir başkasınında rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür.Böyle bir durumda sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğuna göre, sigorta şirketinden tazminat talep hakkınında Öncelikle ona ait olması gerekir. Davanın dayanağını oluşturan sigorta poliçesinde … Saray Şubesi daini ve mürtehin olarak gösterilmiştir.Yargıtay Dairelerinin yerleşik uygulamaları uyarınca bu durumda adı geçenin rehin hakkı bulunduğundan sigortadan tazminat talep hakkı da Öncelikle ona ait olup , sigortalı ancak lehine rehin verilen alacaklının açık muvafakatını almak şartıyla ve kendi menfaatide zedelendiği takdirde tazminat istemek hakkına sahip olur. ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin emsal 14.06.2010 gün, 2009/430-6814 E.K, 12.10.2012 gün, 2011/8534-16045 E.K, 08.03.2013 gün Ve 2012 gün 2012/4175 -4580 E.K) .Buna göre, talep hakkına sahip dava dışı bankadan alınmış , açılan davaya muvafakat veya icazetleri olduğuna dair gerekli belgeyi sunmaları için başvurucu tarafa süre verilmesi ve bu usulü eksiklik tamamlandığı takdirde işin esasına girilmesi gerekirken , başvurucunun aktif taraf sıfatının ( husumet) varlığına ilişkin re’ sen göz önünde bulundurulması gereken bu yön hakem heyetince farklı yorumlanarak muvafakatname aranmaksızın işin esası hakkında karar verilmiş olması ve itiraz hakem heyetince de hiçbir değerlendirme yapılmaksızın verilen karar doğru kabul edilmemiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 30. maddede sigortacılıkta Tahkim düzenlenmiş, düzenlemede, sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden veya hesaptan faydalanacak kişiler ile hesap arasında doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla birlik nezdinde Sigorta Tahkim Komisyonunun oluşturulacağı, 12. bentte ise sigorta Tahkim komisyonu uyuşmazlık hakem heyeti kararına karşı İtiraz ve itiraz hakem heyeti kararına karşı temyiz yolu düzenlenmiştir.Tahkim ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 407. vd maddelerinde düzenlenmiştir.Bölge Adliye Mahkemeleri 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 25 ve geçici 2. maddeleri gereğince 20.07.2016 tarihinde göreve başlamıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun sekizinci kısmında kanun yolları ve birinci bölümde istinaflara yer verilmiştir.HMK 341. İstinaf yoluna başvurulabilecek kararlar sayılmıştır.ilk fıkrada ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ve 5. fıkrada ise, ilk derece Mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da Bölge Adliye Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilikin nihai işlere ilişkin bölge adliye mahkemelerine başvurulabileceği belirtilmiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti ise mahkeme değildir. 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkında Kanunun 1. maddesinde de, bu Kanunun adli yargı ilk derece Mahkemeleri ile bölge adliye mahkemelerinin kuruluş görev ve yetkilerine yer verilmiştir. 3. maddede, adli yargı ikinci derece Mahkemelerinin bölge adliye mahkemeleri olduğuna vurgu yapılmıştır. 4. maddede ise, adli yargı ilk derece Mahkemeleri üst başlığı olarak, hukuk Mahkemeleri, sulh hukuk ve asliye hukuk Mahkemeleri ile özel kanunlarla kurulan diğer hukuk Mahkemeleri olarak belirtilmiştir.Hukuk Muhakemelerinin kuruluşu ise aynı yasada düzenleme bulmuştur. Bölge Adliye Mahkemeleri ise 25. vd maddelerde kuruluş düzenlemesi ile birlikte yer almıştır. 33. maddede, adli yargı ilk derece Mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılacak başvuruları inceleyip karara bağlamak ve kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak, bölge adliye mahkemelerinin görevleri olarak düzenlenmiştir.Açıklanan tüm yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere sigorta Tahkim Komisyonu hakem ve itiraz hakem heyeti mahkeme ve verilen kararlar mahkeme kararı olmadığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353. maddede düzenlenen şekilde ilgili sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem heyetinin kararının kaldırılarak onun yerine geçip hüküm tesisi veya duruşma açarak hüküm tesisi mümkün olmayacağından yalnızca kararın kaldırılmasına şeklinde ve miktar da gözetilerek Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiş sonuç olarak, hükmün kaldırılma nedeni göz önünde bulundurarak davacıların tüm, davalının ise diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun hükmün kaldırılma gerekçesi nedeniyle şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle sınırlı olmak ve esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kısmen KABULÜNE,
a) İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/3567 D.İş Esas, 2016/3567 D.İş Karar ve 13.10.2016 tarihli kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 20.08.2016 tarih ve K-2016/İHK – 2145 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
b) Dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna ilk derece mahkemesi aracılığı ile GÖNDERİLMESİNE,
c) İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, fazla alınan harcın varlığı ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
d) Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
e) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3- Davalı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin hükmün kaldırılma gerekçesi dikkate alındığında şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361. ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 30/12. maddeleri gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/01/2018