Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2688 E. 2018/2228 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2688 Esas
KARAR NO : 2018/2228
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/04/2017
NUMARASI : 2017/1724 D.İş
DAVA: HAKEM KARARININ SAKLANMASI
KARAR TARİHİ: 20/12/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
BAŞVURU :
Başvuru sahibi vekili 26.01.2017 tarihli başvurusunda, Müvekkilinin 02.12.2013-25.10.2016 tarihleri arasında …Zinciri A.Ş.de çalıştığını, ülkemizde giderek artan işsizlik sorunu ve mevcut piyasa şartlarını göz önüne alan müvekkilinin, işini kaybetme korkusu ve ihtimaline istinaden 06.06.2016 tarihinde…Emeklilik ve Hayat A.Ş den Ödeme Güvencesi Ferdi Kaza Sigortası yaptırdığını, müvekkilimin iş akdinin 25.10.2016 tarihinde işvereni tarafından tek taraflı olarak fesih edildiğini, bunun üzerine sigorta şirketine müracaat edilerek (3 aylık mehilin de geçmiş olması sebebiyle 30 günlük bekleme süresi sonunda) kendisine işsizlik teminat aylığı olan aylık 1.000,00TL nin 6 ay boyunca ödenmesini istediğini, talebin, sigortalının işten çıkartılacağını bildiği gerekçesiyle reddedildiğini müvekkilinin poliçeyi yaptırdığı tarihte işten çıkartılacağını bilmediğini, işveren firmanın müvekkilinin işten çıkartılacağını 07.09.2016 tarihinde işyerinde yapılan ilan ile bildirdiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 2.000,00.-TL tazminatın ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; müvekkil şirket tarafından 06.06.2016 başlangıç ve 06.06.2017 bitiş tarihli K- 1963108 poliçe numaralı Ödeme Güvencesi Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi düzenlendiğini, Sigortalının işsiz kaldığını ve işsizlik sigortasından faydalanmak isteğini müvekkili şirkete 25.10.2016 tarihli yazı ile bildirmesi üzerine yapılan incelemede, “sigortalının poliçe tanzim tarihinden önce 07.04.2016 tarihinde işyerinin iflas bildiriminde bulunduğunu ve İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/414 sayılı 08.04.2016 tarihli kararı ile İşyerine tedbir konulup kayyım atandığını ve muhtemel işten çıkarma olasılıklarını bilmesine rağmen bu durumu müvekkil şirkete beyan etmediğini belirterek talebin reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
HAKEM HEYETİ KARARI :
Hakem Heyeti; TTK.nun 1435.maddesinde sigorta ettirenin sözleşme yapılırken beyan mükellefiyetini düzenlediğini ve sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmeye mecbur kıldığını, ayrıca 1439. madde ile rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigorta ettirenin ihmali ile beyan yükümlülüğü ihlal edildiği takdirde bu durum sigorta ettirenin kusuru kast derecesinde ise beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcunun ortadan kalkacağını hüküm altına alındığını, T.M.K’nun 2.maddesi olan “Dürüst Davranma” başlığı altında herkesin, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzeni ile konulamayacağını açıkladığını, aynı kanunun 3.maddesi olan “İyiniyet”; “Kanunun iyiniyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olanın iyiniyetin varlığı olduğunu, ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz.” şeklinde tanımlandığını belirterek Sigorta başlangıç tarihi öncesinde işyerine ilişkin Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.04.2016 tarihli Tebdir ve Kayyum kararının basında yer alması ile başlayan ve iş yerinin el değiştirmesiyle neticelenen durumda; İşsiz kalma riskinin sigorta teminatı içinde olmadığı diğer bir ifadeyle kesin tarih belli olmasa da sigorta akdi kurulduğu sırada işsiz kalma riskinin mevcut olduğu ve ihbar yükümlülüğünün iyiniyet kurallarına aykırı biçimde kullanılması sonucunda sigorta tazminatına hak kazanılamayacağı, sigortalının işten ne zaman çıkarılıp çıkarılmayacağını bilmiyor olsa dahi, bu hususun sonuca etkili olmayıp yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda …’ın işsizlik tazminatının … Emeklilik Ve Hayat A.Ş. tarafından ödenmemesinin usul ve mevzuata uygun bulunarak talebin reddine karar verilmiştir.
İTİRAZ HAKEM HEYETİ KARARI :
İtiraz Hakem Heyetine gidilmeden doğrudan istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı … Vekili İstinaf Taleplerinde;
1-Tahkim aksi yönde karar vermiş olsada, müvekkilinin bu poliçeyi yaptırırken işyerinin kapanacağını bildiğine dair hiçbir delil olmadığını, bunun, sadece sigorta şirketinin soyut iddiası olduğunu, müvekkilinin bu poliçeyi işsiz kalacağını bilmeden yaptırdığını, müvekkilinin asosyal bir insan olup, ne mesai arkadaşlarıyla çok sohbet eden, ne de haber takip eden birisi olduğunu, ispat etmeleri gereken hususun işsiz kaldığı hususu olup, bunun da ispat edildiğini, karşı tarafn ise müvekkilimin bunu önceden bildiğini ispat etmesi gerektiğini, bu hususun da ispat edilemediğini, sadece bir kaç haberden bahsedildiğini, müvekkilinin bu haberleri okumadığını, ispat etme yükümlülüklerinin olmadığını, internette bu haberler dolaşmış ise … şirketinin bu poliçeleri müvekkiline ve iş arkadaşlarına satmaması gerektiğini,
2-Aynı işyerinde, aynı sigorta şirketinden işsizlik sigortası yaptıranlar hakkında tahkimin, talebin kabulü yönünde emsal kararları bulunduğunu, birbirine zıt kararlar verildiğini belirterek dilekçesinde örnekler vererek Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
İstinaf Dilekçesi Davalı …Vekiline 27/04/2017 Tarihinde Tebliğ Edilmiş, İstinaf Talebine 04/05/2017 Tarihli Dilekçesi İle Cevap Verilerek; Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen 2017/H.5451 sayılı kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, ayrıca dava değeri itibariyle kesin hüküm niteliğindeki karara karşı üst derece Mahkemesine gidilemeyeceğini belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Hakem Heyetinin kararının başvuru sahibi vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Uyuşmazlık, hakem heyeti kararına itiraz talebine ilişkindir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/12.madddesini Beş bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir. Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir.
Her ne kadar hakem heyeti kararında verilen kararın kesin olduğu belirtilmiş ise de talep dilekçesinde 2.000,00.-TL istenirken fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması nedeniyle istinafa konu kararın kesinlik sınırları içerisinde kaldığı kabul edilemez. Bu nedenle 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/12.madddesinin burada uygulama yeri yoktur. Uyuşmazlık hakem heyetinin kararının İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraza tâbi olduğunun kabulü gerekir.
Öyle ise, başvuru sahibinin istinaf dilekçesinin, uyuşmazlık hakem heyeti kararına karşı itiraz hakem heyetine yapılmış bir itiraz başvurusu olarak kabulüyle dosyanın itiraz hakem heyetine gönderilmesi gerekirken, istinaf incelemesi için dairemize gönderilmesi doğru olmadığından dosyanın geri çevrilmesine karar vermek gerekmektedir.
Sonuç olarak; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda gereği için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Yukarıda açıklanan eksikliklerin ikmali amacıyla Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-Eksiklikleri ikmal edildikten sonra itiraz hakem heyeti kararının istinaf edilmesi halinde istinafen incelenmesi için dosyanın dairemize GÖNDERİLMESİNE,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi.20/12/2018