Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2686 E. 2018/37 K. 17.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/2686 Esas
KARAR NO : 2018/37
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2017
NUMARASI : 2017/15 Esas 2017/763 Karar
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ : 17/01/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili 05.01.2017 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili sigorta şirketi tarafından işyerim Paket Poliçesi ile sigorta yapılan .. Tic.A.Ş’nin Bakırköy/ İstanbul adresindeki işyeri hakkında 25.02.2016 tarihinde sigortalı tarafından dahili su hasarının ihbar edildiğini, … AVM içerisinde bulunan işyerinde, AVM ‘nin çatısından akan sulardan dolayı boyalar, işyerinin vitrin ahşapları , kepenk ve muhtelif eşyaların hasarlandığının tespit edildiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından 28.497,58 TL tutarındaki hasar bedelinin sigortalısına 30.06.2016 tarihinde ödendiğini, ekspertiz tarafından hazırlanan raporda hasarın işyerinin bulunduğu AVM çatısından kaynaklandığının belirtildiğini, sigortalının hasar ile ilgili dava ve talep haklarına müvekkili şirketin hem TTK 1472. uyarınca, hem de temlik beyanıyla halef olduğunu , davalı şirketin çatıdan akan sular nedeniyle sigortalının işyerinde meydana gelen dahili su hasarından sorumlu olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 28.497,58 TL nin ödeme tarihi olan 30.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir…….
CEVAP:
Davalı vekili, müvekkili şirketin …Alışveriş Merkezi’nin maliki olduğunu, müvekkili şirket ile dava dışı …Tic.A.Ş arasında 31.03.2009 tarihli kira Sözleşmesi akdedilerek işyerinin dava dışı sigortalı şirkete kiralandığını, Mahkemenin görevsiz olduğunu, aradaki ilişkinin kira ilişkisi olması nedeniyle davaya bakmakta görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin poliçenin lehtarı olduğunu, poliçe lehtarından sigorta şirketinin rücu talebinde bulunmasının düşünülemeyeceğini, müvekkilinin kusuru olmadığını savunarak davanın usul ve esastan reddini istemiştir.
İHBAR OLUNAN BEYANI :
.. Tic.A.Ş vekili, Şubat 2016 ayında yaşanmış mevsimsel yağış olayı nedeniyle müvekkili şirketin kiracısı olduğu mecurun çatısı akarak müvekkili şirketin zarara uğradığını, AVM çatısının her yağıştan sonra aktığını, mücbir sebep olarak nitelendirilemeyeceğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı davanın sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığını, dava dışı sigorta ettiren ile davacı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira ilişkisi olduğunu, davada sorumluluğun tespitinde kira ilişkisi sözleşmesininde değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle uyuşmazlığın sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle, Mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usülden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Karar , yasal sürede davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf nedenleri olarak, kararda davanın tamamen yanlış tanımlandığını, davanın kira akdiyle ilgisi olmadığı gibi istirdatında söz konusu olmadığını, gayrimenkul malikinin sahibi olduğu gayrimenkulün bakımından Ve 3. kişilere verdiği zarardan sorumlu olduğunu, haksız fiile dayalı rücu davasında her ikisi de şirket olan taraflar arasında görülecek davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılarak , yargılamaya ticaret mahkemesinde devam edilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, sigorta hasar bedelinin rucüen tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davacı … şirketi ile dava dışı ihbar olunan …Tic.A.Ş arasında , riziko adresi, …, Bakırköy/ İstanbul olan “İşyerim Paket Poliçesi “ düzenlendiği, dava dışı sigortalı ile davalı şirket arasında ise 31.03.2009 tarihinde kira Sözleşmesi düzenlendiği, 26.02.2016 tarihinde AVM çatısından akan sulardan dolayı meydana gelen hasarın dava dışı sigortalı şirkete ödenmesi ile iş bu rücu davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya bakmakta görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi mi yoksa Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğudur.
Poliçe ,hasar ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK nun 1472. maddesinde halefiyet düzenlenmiştir.Maddede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya geçeceği belirtilmiştir.
Halefiyet ile açılan davanın sigorta şirketinin hukuken yerine geçtiği dava dışı sigortalı tarafından sorumlulara karşı hangi mahkemeye dava açması gerekiyorsa o mahkemeye dava açması ve mahkemenin görevinin zarar sorumlusu ile dava dışı sigortalı arasındaki hukuki ilişkiye göre belirlenmesi gerekir.Somut olayda, dava dışı sigortalı şirket ile davalı arasında kira kontratı vardır.Kiracı ve kiraya veren arasındaki dava da görevli mahkeme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4. maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesidir.Mahkemelerin görevi yasanın 1. maddesinde belirtildiği gibi ,ancak kanunla düzenlenir ve kamu düzenindendir. Dava şartları arasında yer aldığı için , mahkemece taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir ve taraflar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturmaz. Halefiyetin özelliği nedeniyle, her iki tarafın tacir olması tek başına TTK hükümleri uyarınca davanın ticari dava olmasını gerektirmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemenin vermiş olduğu, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usülden red kararı yerinde olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/15 Esas, 2017/763 Karar ve 09.10.2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-a/3 maddesi gereğince REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/01/2018