Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2678 E. 2020/936 K. 02.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2678 Esas
KARAR NO: 2020/936
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1333 Esas
KARAR NO: 2017/235
KARAR TARİHİ: 07/03/2017
DAVA: KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ: 02/06/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının işçilik alacaklarından kaynaklı İstanbul 3. İş mahkemesinin 2008-278 Esas ve 2009-369 Karar sayılı dosya ile açılan davanın kazanıldığını, mahkeme ilamım İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, faiz ve avukatlık ücreti ile ferilerine ilişkin davalı tarafça hiçbir itirazda bulunulmadığını ve takibin kesinleştiğini, İstanbul … İflas Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile iflas masası kurulduğunu, davacının alacağı işçilik alacaklarından kaynaklı olduğunu, 47.151,20 TL kabul edilerek iflas masasına 1. sırada ve 154 numara ile kayıt edildiğini, ancak müflis şirket yetkililerinin beyanı esas alınarak müvekkilin bakiye alacağı olan 34.046,24 TL sözde usulsüz ve fahiş faiz isteminden dolayı hukuka aykırı bir şekilde red edildiğini, açıklanan nedenlerle davacının alacağı olan ve iflas masasına kaydedilmemiş olan 34.046,24 TL’nin diğer kaydedilen alacağı ile birlikte iflas masasına 1. sırada kaydına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; davacı vekili, tarafından kaydettirilmek istenen alacağın 47.151,20 TL’lik kısmının borçları olduğunu ve kabul ettiklerini, bakiye kısmının ise usulsüz ve fahiş faiz isteminden kaynaklanmasını, iflasta vekalet ücreti istenemeyeceğini ve işin halli mahkemeyi gerektirdiği, gerekçesi ile red edildiğini, kayıt ve kabulü ile ilgili olarak iflas masası aleyhine İİK.’nun 235 maddesine istinaden kayıt kabul davası açıldığını, itirazın iptali davasının ve buna bağla kesinleşmiş bir icra takibi olsa bile, kayıt kabul davasında taraflar arasındaki borç ilişkisine göre, yapılan ödemeler ve işletilen faiz hesaplanarak gerçek alacak tutarının belirlenmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davaya konu alacak ile ilgili olarak yapılan ödemeler dikkate alınarak, iflas tarihine göre borç miktarının araştırılması gerektiği ayrıca faiz hesaplanmasının da yeniden yapılması gerekliliği dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının, ücret alacağının iflas tarihi olan 14/04/2014 tarihi itibariyle 28.320,00 TL olduğu tespiti ile bu tutar üzerinden istemin kısmen kabulü ile işçi olarak çalışan davacının alacağının 2004 Sayılı İİK kapsamında rüçhanlı işçi alacağı olarak iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; iş davasında verilen kararın kesinleşmesi ve buna bağlı olarak icra takibinin kesinleşmiş olması dahilinde bile kayıt kabul davasında alacağın varlığı araştırılması gerektiğini, bilirkişi raporunda, müflis şirket ticari defter ve kayıtları irdelenmek ve belirttiğimiz hususlar göz önüne alınarak alacağın esasına girilmek suretiyle taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin varlığı araştırılması gerekirken, söz konusu hususlar göz önüne alınmadan ve yukarıda belirtildiği şekilde bilirkişi tarafından alacağın varlığına girmeden; sadece itirazın iptali davasında verilen kararda belirtilen kıdem, ihbar, yargılama gideri, vekalet ücretleri, başvuru harcı, masraf miktarı kesinleşmiş olduğundan bahisle faiz hesaplaması yapılarak tanzim edilen raporda bulunan miktarın da üzerinde bir alacağın kayıt ve kabulüne ilişkin mahkemece hüküm tesis edilmesi hatalı olduğunu, ayrıca faiz oranlarında fahiş hesaplandığını, diğer yandan mahkemece davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verildiğini, ancak davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti ödenmesine hükmolunmasına karşın, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş ve yargılama giderlerinin tümünün davalıdan tahsiline yönelik kararın hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunda müvekkil alacağının 69.531,58 TL olduğu tespiti yapılmasına rağmen mahkemece bilirkişi raporu dikkate alınmadan eksik ve hatalı olarak hukuka aykırı karar verdiğini, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, İstanbul … İflas Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilgili vermiş olduğu 18/11/2014 tarihli cevabı yazıda, müflis … A.Ş hakkında İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/134 Esas sayılı dosyasında 14/04/2014 tarihinden geçerli olmak üzere iflas kararı verildiği, düzenlenen sıra cetveli 30/10/2014 tarihli Milat Gazetesi ile 04/11/2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, davacı tarafından iflas masasına 81,197,44 TL alacak kaydı yaptırıldığı, alacağın 47.151,20 TL’si birinci sırada kabul edilmiş olup bakiye 34.046,24 TL’si reddedildiği, davacı tarafından masraf yatırılmadığını, red kararı alacaklı vekiline 27/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği bildirilmiştir. Davanın, 07/11/2014 tarihinde yani masraf yatırılmadığından en son ilan tarihinden itibaren yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığının anlaşılması üzerine işin esasının incelenmesine geçilmiştir. Dava konusu alacağın dayanağını oluşturan İstanbul 3. İş Mahkemesi’nin 2008/278 esas sayılı dava dosyası ile İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası, davacının iflas tarihi itibariyle alacağın tespiti noktasında hesap bilirkişisinden rapor alınmıştır. İstanbul 3. İş Mahkemesi’nin 2008/278 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağına ilişkin olduğu, yapılan yargılama neticesinde hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 25.324,53 TL kıdem tazminatının fesih tarihi olan 07/01/2008 gününden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile 3.297,53 TL ihbar tazminatından 100,00 TL’sinin dava tarihi olan 07/05/2008, bakiyesinin ıslah tarihi olan 19/02/2009 gününden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla mesai alacağı için talebin reddine karar verilmiştir. İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası incelendiğinde, davacı tarafından müflis … A.Ş aleyhine 16/03/2010 tarihinde, İstanbul 3. İş Mahkemesi’nin 2008/278 esas sayılı ilamına istinaden ilamda hükmedilen alacak miktarları ile birlikte işlemiş faiz olmak toplam 47.102,55 TL tutarında takip başlatıldığı, borçlu şirket tarafından itiraz edilmeden takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkemece alınan 11/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda, kıdem tazminatı yönünden Merkez Bankası’nda uygulanan en yüksek mevduat faizine göre, ihbar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama gideri alacakları yönünden yasal mevduat hesabı faiz oranına göre hesaplama yapıldığını, buna göre kapak hesabında davacının, iflas tarihi itibariyle kıdem tazminatı: 25.324,53 TL, kıdem tazminatı faizi : 33.534,60 TL, ihbar tazminatı : 3.396,69 TL, ihbar tazminatı faizi : 1.603,66 TL, yargılama gideri : 635,87 TL, yargılama gideri faizi : 281,37 TL, vekalet ücreti: 3.262,20, vekalet ücreti faizi: 1.443,53 TL, başvurma harcı : 17,15 TL, masraf miktarı : 32,00 TL olmak üzere toplam 69.531,58 TL alacağı bulunduğu, icra takibinde ortaya çıkan 47.102,05 TL’nin içinde önceden karar verilen vekalet ücreti davalının kabulünde olması nedeniyle, hesaplamada dikkate alındığını ancak kapak hesaplanmasında hesaplanan vekalet ücreti, icra tahsil harcı tenzil edildiği sonuç olarak; davacının, İstanbul … İflas Dairesi’nin … sayılı dosyasında takip edilmekte olan sıra cetveline yazdırılan alacak talebinin, 69.531,58 TL kayıt ve kabul işleminin yapılabileceği belirtilmiştir Somut olay incelendiğinde; Davacı tarafın iflas masasına yapmış olduğu 26/06/2014 tarihli dilekçesinde talep edilen alacak tutarı 81.197,44 TL olup alacağın 47.151,20 TL’lik kısmın kabulü ile işçi alacağı olması sebebiyle 1. sıraya alınmasına, bakiye 34.046,24 TL’nin ise usulsüz ve fahiş faiz isteminden, iflas tasfiyesinde vekalet ücreti ile tahsil harcı istenemeyeceği ve işin halli muhakemeyi gerektirdiğinden reddine karar verilmiştir. Davacının, 24/10/1995-07/01/2008 tarihleri arasında 12 yıl, 2 ay, 13 gün süre ile davalı müflis şirkette çalıştığı, iş akdine 07/01/2008 tarihinde işverence ekonomik nedenlerle son verildiği, bu itibarla davacının iş akdinin İş Kanunun 18. Maddesi gereğince kıdem ve ihbar tazminatını hak eder şekilde sonlandığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacının alması gereken kıdem ve ihbar tazminatının hesaplanması noktasında İstanbul 3. İş Mahkemesi’nin 2008/278 esas sayılı dosyasından rapor alınmış ve bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Davacının, iş akdinin feshedildiği 07/01/2008 tarihinden, iflas tarihi olan 14/04/2014 tarihine kadar geçen sürede, Merkez Bankası’nda uygulanan en yüksek mevduat faizine göre kıdem tazminatına hesaplanan faiz tutarı ile ihbar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama gideri alacakların yasal mevduat hesabı faiz oranına göre faiz tutarı mahkemece hesap bilirkişince usulüne uygun olarak hesaplanmış olup buna göre davacının, iflas tarihi itibariyle kıdem tazminatı: 25.324,53 TL, kıdem tazminatı faizi : 33.534,60 TL, ihbar tazminatı : 3.396,69 TL, ihbar tazminatı faizi : 1.603,66 TL, yargılama gideri : 635,87 TL, yargılama gideri faizi : 281,37 TL, vekalet ücreti: 3.262,20, vekalet ücreti faizi: 1.443,53 TL, başvurma harcı : 17,15 TL, masraf miktarı : 32,00 TL olmak üzere toplam 69.531,58 TL alacağı bulunduğu ancak bu alacağın 47.151,20 TL’si iflas idaresi tarafından kabul edilmiş olduğundan bakiye alacak 22,380,38 TL miktar üzerinden hüküm kurulması gerekmektedir. Davacı vekili istinaf başvurusunda mahkemenin, bilirkişi raporundaki değerlendirmeyi dikkate almadan eksik ve hatalı olarak karar verildiğinden bahisle kararı istinaf etmiştir. Mahkeme her ne kadar hesaplama hatası yapmış ise de dava konusunun, iflas masası tarafından reddedilen alacak miktarı olduğundan hesaplanan alacak miktarından iflas masası tarafından kabul edilen miktarın düşülmesi suretiyle hüküm kurulması gerekmektedir. Diğer yandan davalı vekili, kesinleşmiş bir icra takibi olsa bile sıra cetveline itiraz davasında taraflar arasındaki borç ilişkisine göre gerçek alacak tutarı belirlenmesi gerektiğinden ve davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olması nedeniyle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması ve yargılama giderlerinin tümümün davalıdan tahsil edilmesinin hatalı olduğundan bahisle kararı istinaf etmiştir. Ancak davacının alacağı, İstanbul 3. İş Mahkemesi’nin 2008/278 esas sayılı dosyasında hüküm altına alınan ihbar ve kıdem tazminatı ile vekalet ücreti ve yargılama giderinden kaynaklandığı, kaldı ki iflas masası tarafından usulsüz ve fahiş faiz isteminden, iflas tasfiyesinde vekalet ücreti ile tahsil harcı talep edilemeyeceği gerekçesiyle talebin 34.046,24 TL’si reddedildiği, mahkemece hüküm altına alınan ihbar ve kıdem tazminatı ile yargılama gideri ve vekalet ücreti alacağına itiraz edilmemiş olması dikkate alındığında hesap bilirkişince yapılan faiz hesabında herhangi bir isabetsizlik bulunmaması ve kapak hesabında vekalet ücreti ile tahsil harcının tenzil edilmiş olması nedeniyle davalı vekilinin bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir. Ancak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi nedeniyle mahkemece, davalı yararına vekalet ücretine ve kabul-red oranı üzerinden yargılama giderlerine hükmedilmemesi usul ve hukuka aykırı olmuştur. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK’nın 353/1-b.2 bendi gereğince hükmün düzeltilmesi cihetiyle aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davacı ve davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1333 E. 2017/235 K. 07/03/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE 3- Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, a- 22.308,38 TL’nin davalı Müflis … A.Ş’nin İstanbul … İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasında düzenlenen 14/10/2014 tarihli sıra cetveline KAYIT VE KABULÜNE, Fazlaya ilişkin talebin reddine b-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu’na bağlı tarife gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ilam harcından davacı tarafça yatırılan 25,20 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 29,20 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, c-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 25,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 50,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, d-Davacı tarafından sarf edilen ayrıntısı UYAP’ta kayıtlı tebligat, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 598,50 TL yargılama giderinden kabul red oranı ( % 65,52) üzerinden hesaplanan 392,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerine bırakılmasına, e-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, f- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen oranı nazara alınarak hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, g-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen oranı nazara alınarak hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, h-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının HMK 333.maddesi gereğince taraflara iadesine, 4-İstinaf incelemesi yönünden; a-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davacı ve davalı tarafça ayrı ayrı peşin olarak yatırılmış olan toplam 117,10 TL’ den mahsubu ile bakiye kalan 115,00 TL harcın davacı ve davalıdan ayrı ayrı alınarak hazineye İRAT KAYDINA, b- Davacının istinaf yargılaması aşamasında yapmış olduğu 117,10 TL istinaf harcı ile 87,50 TL posta giderinden oluşan toplam 204,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine c- Davalının istinaf yargılaması aşamasında yapmış olduğu 117,10 TL istinaf harcı ile 24,00 TL posta giderinden oluşan toplam 141,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 /1-b.2 bendi ile aynı kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.02/06/2020