Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2597 E. 2019/1131 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2597 Esas
KARAR NO : 2019/1131
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2017
NUMARASI : 2016/713 ESAS – 2017/568 KARAR
DAVA : KOOPERATİF GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
KARAR TARİHİ: 03/07/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili, 20.05.2016 tarihli dava dilekçesinde, davalıların üyesi olduğu, davalı yapı kooperatifinin olağan genel kurul toplantısının 24/04/2016 tarihinde yapıldığını, ortaklar listesinde kayıtlı 101 adet üye olduğunun belirtilip 37 ortağın hazır bulunması bağlamında gerekli çoğunluğun hazır olduğu gerekçesiyle olağan genel kurulun yapıldığını, üye sayısının hatalı olduğunun görüleceğini, daha önceki yıllara ait genel kurul toplantılarına ilişkin olarak da aynı konulu dava açıldığını, söz konusu toplantıda alınan kararlarında toplantı ve karar yeter sayısı sağlanmadan yapıldığının açık olduğunu, bu anlamda toplantıda alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitinin gerektiğini iddia ederek, 24/04/2016 tarihinde yapılan 2014-2015 hesap yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların tamamının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacıların iddialarını kabul etmediklerini, karar doğrultusunda kooperatife olan borcunu ödeyen üyelerin tapularının verilmesi ve üyeliklerinin düşürülmesine yönelik işlemlerin tümünün kooperatif ana sözleşmesi ile de değiştirme yetkisine sahip olan en yetkili organ kooperatif genel kurulca alınan ve kesinleşmiş karara dayanılarak yapılan iş ve işlemler olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:Mahkemece, 24/04/2016 tarihli genel kurul toplantısının toplantı nisabı sağlanmadan yapıldığı gerekçesiyle yoklukla malul olduğu belirtilerek buna ilişkin davanın kabulü ile kararların yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, kararın usul, yasa ve dosya içeriğine aykırı bulunduğunu, kooperatif kanuna göre ortaklığın istifa yada çıkarılma ile sona erdiğini, dolayısıyla bu ortakların toplantı nisabının belirlenmesinde dikkate alınamayacağını, kooperatif ortak sayısı ve toplantı nisabı konusunda kesin hüküm olduğunu, artık bu hususun tartışılamayacağını belirterek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek kararın ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davacılar vekili ise istinaf nedenleri olarak, her bir davacı için ayrı ayrı başvurma harcının yatırıldığını, buna göre her bir davacı için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken davacıların tümü için tek bir vekalet ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın vekalet ücreti yönünden kaldırılarak düzeltilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN İSTİNAF TALEBİNİ DEĞERLENDİRME KARARI:Mahkemece, 28/09/2017 tarihli karar ile davalı vekilinin 6100 sayılı HMK’nın 104. Maddesi uyarınca adli tatil bitiminden bir hafta sonrası olan 08/09/2017 tarihine kadar istinaf talebinde bulunması gerektiği, ancak 11/09/2017 tarihinde istinaf başvuru dilekçesi vermiş olduğu, davalı vekilinin istinaf talebinin süresinde olmadığı, davacı vekilinin ise katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunmuş olması nedeniyle davalı tarafın istinaf başvurusunun süresinde olmadığından her iki tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilerek hükmün istinaf edilmemiş sayılmasına karar verilmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN, EK KARARA KARŞI İSTİNAF TALEBİ:Davalı vekiline mahkeme ek kararı 16/10/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili ek kararı 20/10/2017 tarihinde yasal süre içerisinde istinaf etmiştir. Ek karara ilişkin istinaf nedenleri olarak, 2017 yılında adli tatilin bitişinin kurban bayramına rastlaması nedeniyle adli yılın başlamasının 05/09/2017 Salı gününe denk geldiğini, açılış törenlerininde aynı gün gerçekleştirildiğini, HMK 104. Maddede düzenlenen bir haftalık uzama süresinin de 05/09/2017’den itibaren başlayacağını belirterek istinaf başvurusunun süresinde olduğunu, istinaf taleplerinin süre yönünden reddine ilişkin kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Dosya istinaf incelemesi aşamasında iken, davacılar ilk derece mahkemesine 19/06/2019 tarihli ayrı ayrı düzenlenmiş davadan feragate ilişkin dilekçelerini ibraz etmişlerdir. Dilekçelerin incelenmesinden, davacı gerçek kişilerin bizzat mahkemeye başvurarak aynı tarihli ancak ayrı ayrı dilekçe ile davadan feragat ettiklerini belirterek, dilekçe içerisinde ise, davalı kooperatif ile sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettikleri ayrıca kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin davalıya ait mal varlıkları aleyhine tedbir, şerh vs. önlem konulmuş olması halinde kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin kaldırılmasını belirterek dilekçelerini ibraz ettiklerini, ayrıca her bir dilekçe üzerine davacı gerçek kişilerin T.C. Kimlik numaralarının yazılarak el yazısı ile isim, soy isim ve imzalarının alındığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 310.maddesi gereğince, feragatin hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği düzenlemesi ve feragatın niteliği ile taraf vekillerinin talepleri de dikkate alınarak dosya incelenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 307. maddede davadan feragat düzenlenmiş ve feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmıştır. 311.maddede, feragat ve kabulün, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir. Feragat, yasal düzenlemenin üst başlığında ifade edildiği üzere, davaya son veren taraf işlemlerinden biri olduğundan, davacıların istinaf başvurusunun kabulü İle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Diğer taraftan, davalı vekilinin istinaf başvurusu yasal sürede olduğundan, mahkemece verilen istinaf talebinin süre yönünden reddine ilişkin 28/09/2017 tarihli kararının kaldırılmasına, ancak davanın feragat nedeniyle ret ile sonuçlanmış olması da gözetilerek gerek davacılar vekilinin gerek ise davalı vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına yönelik istinaf başvurusu hakkında kararın kaldırılması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davacılar vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜNE, 2- Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/713 Esas, 2017/568 Karar ve 18.07.2017 tarihli kararının ve 28/09/2017 tarihli ek kararının ayrı ayrı KALDIRILMASINA,3- a) Davanın feragat nedeniyle REDDİNE, b) Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 44,40 TL harcın, Harçlar Kanununu 22. maddesi gereğince, 2/3 si olan 29,60 TL harcın davacılar tarafından peşin olarak ayrı ayrı yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 0,40 TL harcın davacılardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,c) Davalı taraf kendisini vekil ile temsil etmiş olduğundan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine, d) Davacıların yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, e) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 333. maddesi gereğince, hükmün kesinleşmesinden sonra ,yatırılan avansın varsa kullanılmayan kısmının, kararın tebliğ giderleri karşılandıktan sonra yatıran tarafa iadesine,f) Davacıların 19/06/2019 tarihli feragat dilekçelerindeki taleplerine binaen dosyada davalıya ait mal varlıkları aleyhine verilmiş olan tedbir, şerh vs önlemin varlığı halinde kararla birlikte kaldırılmasına, ilgili yerlere müzekkere yazılmasına,4- İlk derece mahkeme kararı davacıların feragatı nedeniyle kaldırılmış olduğundan, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin istinaf talebinin esası ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, 5- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken, 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan davacıların ayrı ayrı peşin şekilde karşılamış oldukları 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 72,40 TL harcın ayrı ayrı her bir davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, alınması gereken 189,50 TL harçtan davalı tarafça peşin olarak karşılanan 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 72,40 TL harcın davalı taraftan tahsili İle hazineye irat kaydına, taraflarca peşin olarak yatırılan fazla harcın olması halinde ise bakiye kısmın talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6- Davacıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 7- Davalı tarafın yapmış olduğu 117,10 TL istinaf yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, 8- İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/07/2019