Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2590 Esas
KARAR NO: 2020/596
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/171 Esas
KARAR NO: 2017/477
KARAR TARİHİ: 09/05/2017
DAVA: TAPU İPTALİ VE TESCİL (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı …nde şantiye şefi olarak çalıştığını, kooperatifteki alacaklarını davalı kooperatifin ödeyemediğini, bunun üzerine kendisine … Sokak … Blok’ta dükkan vasfında 75 m2 yüzölçümlü yeri proje üzerinden teklif ettiklerini, kendisinin de kabul ettiğini, ayrıca kendisinden 480.000,00 TL daha fark talep ettiklerini, bu bedeli taksitlendirerek ödediğini, kooperatifte bulunan yerlerin tamamının tamamlandığını, maliklerine teslim edildiğini, kendisine de 2005 tarihinde teslim edildiğini, davalı kooperatif başkanının kendisine izin vererek buranın elektrik ve suyunu bağlattığını ve burada oturmaya başlayıp 10 seneden bu yana da oturmakta olduğunu, 30/12/2014 tarihinde emlak vergilerine çıkan af nedeni ile emlak borçlarını ödemek için Tuzla Belediyesine gittiğinde verdiği dilekçe neticesinde kendisinin adına böyle bir tapunun olmadığını arsa sahipleri ile gelip emlak bildiriminde bulunması gerektiğinin kendisine bildirildiğini, ancak arsa sahibi tarafından tapunun devredilmediğini, bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına 2015/76511 soruşturma sayılı dosya ile başvurduğunu, bu başvuruya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, bu meyanda dava konusu ettiği yeri kendisine kooperatif başkanının satarak ve parasını alarak adına tapuda kayıt ve tescil yapmadığından, davanın kabulü ile davalı … adına tapuda 1/3 hisseyle kayıtlı bağımsız bölümün tapusunun iptali ile kendi adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı kooperatif vekili cevabında; Davacı tarafın hiçbir zaman müvekkili olduğu kooperatifin üyesi olmadığını ve kendisinden de aidat ücreti alınmadığını, müvekkili kooperatif zemin katta dükkana dönüştürdüğü işyerlerini üye kaydetmeksizin yaptığını, davacının kullandığı yerin davacı veya bir başkası üye olmadan kooperatifçe yapıldığını, bu şekilde üye sayısından fazla oarak yapılan bağımsız bölümlerin kooperatfin o dönemki yöneticileri tarafından üyelik kaydı yapılmaksızın haricen 3. kişilere satıldığını, bu kişilerin kooperatiften satın alma usulüyle yer aldığını ancak hiçbir zaman kooperatif üyesi olmadıklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Davalı … ve … davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/227 Esas 2015/388 Karar sayılı kararı ile ihtilafın kooperatif üyelik ilişkisi ile ilgili olması nedeni ile ticari dava niteliğinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş olup verilen karar istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edildiği, tevzi edildiği, mahkemece, davacının davalı kooperatifin üyesi olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı, davalı …’in davacıya taahhüt edildiği belirtilen taşınmazın malik sıfatı ile davalı olarak gösterildiği, diğer davalının da davalı kooperatif başkanı olarak ifa yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle davalı olarak gösterildiği, kooperatifin yapı kooperatifi olduğu, tarafların iş bu davada tacir sıfatının bulunmadığı, davanın ticari dava olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı … yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde, mahkemenin görevsizlik kararının hukuka aykırılığına yönelik herhangi bir beyanda bulunmamış olup istinaf dilekçesi HMK 342. maddesindeki hususları içermediği görülmüştür. HMK 355. Maddesi gereği inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözeteceği hükmü uyarınca görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemenin görevsizlik kararına yönelik istinaf incelemesine geçilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, davalı kooperatiften dükkan vasfında yer satın alan davacının tapu iptal tescil talebine ilişkindir. Dava dilekçesinin içeriğine göre, şantiye şefi olarak çalışan davacının, alacaklarına karşılık olarak ve üzerine bir miktar ödenmek suretiyle davalı kooperatifin, arsa malikleri ile yapmış olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapımını üstlendiği bir adet dükkanın, proje üzerinden satışı teklif edildiği, davacının teklifi kabul ettiği, inşaatın tamamlandığı, yerin kendisine teslim edildiği ancak tapusunun devredilmediğinden işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkeme gerekçesinde her ne kadar davacının, kooperatif üyesi olmadığı belirtilmiş ise de dava dilekçesinin ekinde sunulan davalı kooperatif tarafından davacıya gönderilen Kartal … Noterliğinin 28/11/2011 tarih … yevmiye nolu ihtarnamede davacının ortak olduğu iddiası ile, kooperatif genel kurul kararına istinaden davacıya satılan 5 nolu dükkanla ilgili olarak genel kurul kararı ile kabul edilen elektrik, su, kanalizasyon giderlerine katılma payı ve ve faizi talep edildiği, ilgili kurumlara sunulmak üzere kooperatif tarafından imzalanan yazılarda 5 nolu dükkanın davacıyı ait olduğu konusunda beyanda bulunduğu gözetildiğinde uyuşmazlığın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu kapsamında çözümlenecektir. Diğer bir ifade ile yuşmazlığın çözümünde 1163 sayılı yasa tartışılacaktır. Anılan Kanun’un 99/1. maddesinde, bu yasada düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacağı belirtilmiştir. Bu durumda söz konusu uyuşmazlıkla ilgili davada görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Açıklanan nedenlerle, bu davaya bakmaya Ticaret Mahkemesi görevli olduğu halde, hukuki ilişkinin ve maddi olayın tespitinde yanılgıya düşülerek, Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi hatalı olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenlerle kabulü ile, HMK 353.1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kesin olarak kaldırılmasına, dosyanın usulünce delillerin toplanarak yargılama yapılması ve karar verilmesi için mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/171 E. 2017/477 K. 09/05/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1.a.3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 117,10 TL’ den mahsubu ile bakiye kalan 115,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/02/2020