Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2571 E. 2020/153 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2571 Esas
KARAR NO: 2020/153
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/956 Esas
KARAR NO: 2017/500
KARAR TARİHİ: 04/07/2017
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 16/01/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında imzalanan … Akü Şarj Binası Çelik İşleri Sözleşmesi uyarınca müvekkilinin sözleşme gereği işleri yaptığını ve 19/02/2013 tarihli … numaralı 151.519,91-TL bedelli faturayı düzenleyerek davalıya gönderdiklerini, davalının 115.000,00-TL değerinde kıymetli evrak verdiğini, ayrıca davalı tarafından müvekkiline gönderilen üç adet fatura toplamı olan 4.970,16-TL’nin de 36.519,91-TL’den düşülmesi konusunda mutabakat sağladıklarını, bu bedel de düşüldükten sonra davalıdan 31.549,75-TL alacaklı olduklarını, Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlattıkları takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; … firması tarafından işlerin … firmasına verildiğini, … firmasının müvekkiline ve müvekkilinin de davacıya taşere ettiğini, müvekkilinin davacıya kısmi ödemelerde bulunduğunu, ayrıca davacının işi 24/12/2012 tarihinde teslim etmesi gerekirken 25/01/2013 tarihinde teslim ettiğini, müvekkilin … ile yapılan sözleşme uyarınca geç teslim nedeniyle cezai şart ödediğini, bu nedenle davanın reddini ve %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davalı tarafça, her ne kadar işin geç teslim edildiği ve bu nedenle cezai şart ödediğini, bu zararının davacı alacağından mahsubu gerektiği ileri sürülmüş ise de; … A.Ş. tarafınadan, … Akü Şarj binası işinin tamamlanması sürecinde bir kesintinin olmadığı bildirlmiş olması ve yine davalının işvereni … Ltd. Şti. tarafından da hak edişlerden her hangi bir kesintinin yapılamadığı bildirildiği, davalının taraflar arasındaki sözleşme konusu işin davalı tarafça geç teslim edildiği ve bu nedenle asıl işverene gecikme cezası ödediğine dair başkaca her hangi bir delil ibraz edemediği bu nedenle cezai şart ödediği konusundaki savunmaları sübut bulmamakla davacı hak edişinden bu nedenle de mahsubu gerektirir bir alacağı veya zararının olmadığı, davalının icra takibine itirazının haksız olduğu, ancak davalı tarafça düzenlenen 462,56 TL satış faturasının davacı alacağından mahsubu gerektiğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davacı firma anlaşma gereği işi 24/12/2012 tarihinde teslim etmesi gerekirken 25/01/2013 tarihinde teslim ettiğini, davacının geç teslim etmesi nedeniyle … İnşaat şirketine cezai şart ödendiğini, söz konusu ceza bedelleri davacının hak edişinden düşüldüğünü, bu sebeple söz konusu kesintinin … A.Ş tarafından değil … İnşaat Şirketinin hak edişinden kesinti yapıldığını, eksik inceleme ve araştırma neticesinde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan mahkeme kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava; hak ediş alacağına dayalı faturaya istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Davacı, Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 19/02/2013 düzenleme tarihli bakiye fatura alacağına istinaden 31.549,75 tutar üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emri 26/09/2013 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafça 30/09/2013 tarihinde takibe, borca, işlemiş faize itiraz edilerek takibin durduğu, dosyada itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair bilgi veya belgeye rastlanmadığı, davacının 10/10/2013 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır. Tarafların dava ve cevap dilekçesinde dayandığı deliller dosyaya ibraz edilmiş, tanıkları dinlenmiştir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup mali müşavir bilirkişisince hazırlanan 01/08/2016 tarihli raporda özetle, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının, davalıdan 31.519,00 TL alacaklı göründüğünü, ancak davalı tarafça düzenlenen, davacının alacağından mahsubu gereken ve dava dilekçesininde de kabul edilen 462,56 TL bedelli satış faturasını ticari defterlerine kayıtlı olmadığını, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafça düzenlenen 19/02/2013 tarihli 151.519,91 TL, bedelli faturanın davacının alacağına yazılması gerekirken sehven borcuna yazıldığı, davalı tarafça ödenen 115.493,31 TL’nin kayıtlara alınmadığı, yine davalı tarafça düzenlenen 462,56 TL’lik satış faturasının da kayıtlarda yer almadığı tespiti yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde taraflar arasında … Akü Şarj Binası Çelik İşleri sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme uyarınca davacının taşeron olarak, davalı işvereninin yapımı üstlendiği prova binası çelik işlerinin projesine uygun olarak anahtar teslim yapılması konusunda anlaştıkları, davacı işbu anlaşma karşılığında hak ediş bedeli olarak 151.519,91 TL fatura düzenlediği görülmüştür. Taraflar arasında yapılan iş bedeli ve bunun karşılığında ödenen 115.000,00 TL konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı tarafça, işçilerin hastahane hizmetleri için ödenen ücretler, vinç kiralama bedeli ve davacının satın aldığını trapez bedelleri için düzenlenen 3 adet fatura toplamı olan 4.970,16 TL’de davacı tarafça kabul edilmiş ve davacının alacağından mahsup edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı, davacıya 2 adet 10.000,00 TL tutarlı senetler verdiğini ve işin geç teslim edildiğinden cezai şart ödediğini, bu sebeple ödenen bedellerin ve cezai şartın davacının alacağından mahsubu gerektiğini ileri sürmüş ise de iddia edilen senetlerin her iki tarafın ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olmadığı gibi davalı ödemeye ilişkin iddiasını ispata elverişli yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Diğer yandan işin geç teslim edildiği bundan dolayı işveren … firması tarafından düzenlenen hak ediş alacağından cezai şart olarak kesinti yapıldığı iddia edilmiş ise de işin geç teslim edilmesi nedeniyle cezai şart ödendiği davalı tarafça ispat edilemediği gibi … A.Ş’nin mahkemeye hitaben 09/07/2014 tarihli yazısında ” … Akü Şarj Binası işinin tamamlanması sürecinde bir gecikme olmadığı, ödemeler konusunda bir kesinti yapılmadığı” aynı şekilde … Ltd. Şti vekilinin 13/04/2017 tarihli yazısında ” bahsi geçen 08/11/2012 tarihli sözleşmenin 2. Maddesinde geçen hüküm çerçevesinde davalıdan hak ediş kesintisi yapılmadığı” bildirilmiş olduğu görülmüştür. Bu itibarla işin geç teslimi nedeniyle asıl işverene gecikme cezası ödendiği ispatlanamadığından davacının hak edişinden bu nedenle mahsubu gerektirir bir alacak bulunmamakla birlikte davacı tarafından kabul edilen 462,56 TL tutarındaki satış faturasının davacının alacağından düşülmesi suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle mahkemece verilen karar esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 2.121,44 TL olmak üzere toplam 2.204,94 TL harcın davalının peşin olarak yatırdığı 616,06 TL’den mahsubu ile bakiye kalan 1.588,88 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.16/01/2020