Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2565 E. 2020/218 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2565 Esas
KARAR NO : 2020/218
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1103
KARAR NO : 2017/648
KARAR TARİHİ: 20/06/2017
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan
KARAR TARİHİ: 23/01/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ithalat ihracatla uğraşan müvekkili şirketin gümrük işlerinin bir süre davalı tarafından takip edildiğini, davalının dikkatsiz ve özensiz beyannamesi nedeniyle idarece müvekkili şirket hakkında para cezası tahakkuk ettirdiğini, zarardan kusurlu davalının sorumlu olduğunu, zararın karşılanmadığını, Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20 si oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına nazaran; davanın kısmen kaublune karar verilmiştir.Davalı vekilinin istinaf başvurusu ilk derece mahkemesinin 02/10/2017 tarih, 2015/1103 esas 2017/648 karar sayılı ek karar ile süresinden yapılmadığından bahisle red edilmiştir.Red kararı davalı vekiline 12/10/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, kararın 18/10/2017 tarihinde esasla birlikte istinaf edildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmediğini, adli tatil sebebiyle yazlıkta olduğunu, tebligatın üstünde yazılı olan …. isimli şahsın daimi çalışanı olmadığını, ofiste masraf ortağı olan başka bir avukatın akrabası olduğunu, kararı 05/09/2017 tarihinde öğrendiklerini belirterek red kararının kaldırılması ile esasa ilişkin beyanlarının incelenmesi suretiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Dava, kusurlu hizmet sebebiyle davacının uğradığı zararın tahsili amacıyla davalı aleyhine giriştiği takibe karşı davalı itirazının iptali istemine ilişkindir.Gerekçeli kararın davalıya tebliğine ilişkin 22/08/2017 tarihli tebligat parçası incelendiğinde, tebligatın üzerinde ” gösterilen adreste muhatap iş takibinde olduğundan daimi çalışan ehil yetkili olduğunu beyan eden … imzasına tebliğ edildi” şerhinin bulunduğu görülmüştür.7201 Sayılı Tebligat Kanunun 17.maddesi;” Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” , 20.maddesi ” 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir…”düzenlemesini içermektedir.Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26.maddesinde ; (1) Belirli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlere, o yerde de tebligat yapılabilir.(2) Muhatabın işyerinde bulunmaması halinde tebliğ, aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.(3) Muhatap, meslek veya sanatını konutunda icra ediyorsa, kendisi bulunmadığı takdirde memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bunlardan hiç birinin bulunmaması durumunda tebliğ, aynı konutta sürekli olarak oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” düzenlemesi, 29.maddesinde ise ;” (1) 21, 22, 23, 25, 26 ve 27 nci maddelerde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memuru, muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını, beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazar. Tebliğ tutanağını beyanda bulunana imzalattırır ve tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunana verir. Bu kişiler, tebliğ evrakını kabule mecburdurlar…” düzenlemesi yer almaktadır.Yani 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 17.maddesi ile Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 26. maddesine göre, belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler,o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılacaktır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir.Somut olayda; gerekçeli kararın davalı vekili adına tebliğe çıkartılıp daimi çalışanı … imzasına tebliğ edildiği, tebligat mazbatasında bu kişinin ad-soyad ve imzasının yer aldığı, ayrıca avukat olan muhatabın o yerde bulunmadığının, iş takibinde olması sebebiyle adresten geçici olarak ayrıldığının tebligattaki şerhten anlaşılmakta olup bu itibarla 22/08/2017 tarihli tebligatın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davalı vekili bu şahsın masraf ortağının akrabası olduğunu iddia etmiş ise de tebligat üzerinde bulunan şerhin aksine ispat vasıtası getirememiştir. Bu sebeple davalı vekilinin 15/09/2017 tarihli istinaf dilekçesi süresinde değildir. Mahkeme ek kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun REDDİ NE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, Davalı tarafından peşin yatırılan 117,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 115,00 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.23/01/2020