Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2564 E. 2020/205 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2564 Esas
KARAR NO : 2020/205
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/07/2017
NUMARASI : 2015/1080 Esas, 2017/692 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 23/01/2020
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA: Davacı vekili, 23.07.2013 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirket ile davalı … şirketi arasında Van ili, … köyü 153 adet afet konutu inşaatı ile alt yapı çevre düzenlemesi inşaatı için, İnşaat All Risk Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, müvekkili tarafından, İnşaat işi alanında bulunan afet evlerinin inşaatında kullanılan ve yapılan konutların içine monte edilerek hatlarına döşenen elektrik kabloları ve bunlara İlişkin malzemelerin yerinden sökülmek sureti ile çalınması sonucu sigorta ettiren risk gerçekleştiğini, teminatın karşılanmasının istendiğini, talebin reddedildiğini, Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/928 Esas sayılı dosyasında görüldüğü üzere sigorta edilen İnşaat sahasında inşaatı monte edilmek sureti ile ( kabloların elektrik tesisatı için bina içine döşenmesi sureti ile ) kullanılan toplam olarak 60.583 TL ‘lik malzeme çalındığını, hırsızların bulunamadığını, davalı … şirketinin redde gerekçe olarak, poliçe özel şartlarında olan, bu malzemelerin kapalı, emniyetli, kilitli bir depoda muhafaza edilmesi ,sigorta edilen yerin tel, çit vs.şekilde kapatılması 24 saat güvenlik ve aydınlatılma gerekliliği şartlarına uyulmadığı şeklinde hukuka aykırı nitelemeyi esas aldığını, davalı … şirketinin özel ve spesifik bir unsur taşıyan montajı yapılmayan malzemelere karşı olabilecek hırsızlığa konu malzemenin kullanılıp kullanılmadığına bakılmaksızın uygulamaya çalışmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gibi, açık bir keyfilik ve suiniyeti gösterdiğini iddia ederek, uğranılan 60.583,00 TL ‘nin zarar tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, sigorta ettiren davacı şirketin, yüklenici sıfatıyla, … Köyü 153 adet Afet Konutunun inşaat ile altyapı ve çevre düzenlemesine ait İnşaat işlerini, sigortalı ( İş sahibi ) T.C Başbakanlık Toplu Konut İdaresi adına sigorta şirketi nezdinde İnşaat All Risk Sigorta Poliçesi ile poliçe süresi içinde ve poliçede tayin edilen riskler ile poliçenin tabi olduğu genel ve özel şartlar kapsamında sigorta ettirildiğini, sigorta ettiren tarafından inşaatta yer alan 56 adet konuttan döşenmiş elektrik kablolarının çalındığı yönünde hasar ihbarında bulunulduğunu, ekspertiz incelemesi sonucunda, çalındığı beyan edilen kabloların İnşaat konusu binalarda sıva altına döşeli ve trafolardan binalara elektrik iletimini sağlama üzerine döşenmiş malzemelerin çalındığı, inşaatın halen devam ettiği, kabloların çalındığı, binaların ve tesisatların henüz tamamlanmadığı, kapı ve pencerelerin bulunmadığı, sıvalarının yapıldığı, kaba inşaatın tamamlandığı, inşaatı devam eden binaların açık olduğu, kış mevsimi dolayısı ile proje konusu İnşaat yapımı ve işlerine devam edilmediği, İnşaat sahasında ve riziko konusu yerde bir tel vb. gibi bir çit, örgü, emniyet ve güvenlik tedbiri, ışıklandırma bulunmadığı, hırsızlığa konu edilen binaların, kapı ve pencerelerinin bulunmadığı, binaların nataman olduğu, tespit ve rapor edildiğini, yukarıda belirtilen şekilde oluşan hırsızlık hasarının poliçe ile temin edilmediğini, poliçe ile verilen hırsızlık rizikolarının, Hırsızlık Sigortası Genel Şartlarında yer alan hükümler ve özel şartlar dahilinde teminat altına alındığını, hırsızlık sigortası genel şartlarının A.1. maddesinde tadat eden hırsızlık halleri ile sınırlandırıldığını, ayrıca özel şartlarla belirlenen tedbirlerin varlığının bulunmasının şart koşulduğunu, dava konusu taleplerin poliçe kapsamında olmadığını, açıklamalar saklı kalmak kaydıyla, söz konusu poliçede sigortalı taraf ve iş sahibinin T.C Başkanlık Toplu Konut İdaresi olarak kaydedildiğini, sigorta ettiren yüklenicinin, İş bu davada talepleri bakımından kendi malvarlığındaki eksikliği ve zararın kendisine ait olduğunu kanıtlamak zorunda olduğunu savunarak, hukuki dayanağı olmayan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2013/233 Esas, 2013/204 Karar ve 26.07.2013 tarihli kararı:Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.İSTANBUL 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2013/425 Esas, 2014/316 Karar ve 23.09.2014 tarihli kararı :Görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.YARGITAY 20.HUKUK DAİRESİNİN 2015/2096 Esas, 2015/8282 Karar ve 01.10.2015 tarihli ilamı ile;İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI;Mahkemece, poliçenin açıklamalar bölümünde, sigorta kapsamındaki malzemelerin ve olay niteliğinin belirlendiği, henüz yerine monte edilmemiş İnşaat ve montaj malzemelerine ilişkin hırsızlık hasarlarının ödenebilmesi ön şartının belirlendiği, bu durumda tespit mahallinde yapılan denetleme ve tutulan tutanaklar ile poliçe kapsamı dahilindeki olan malzemelerin bu risk kapsamında sayılmadığı, kaldı ki, monte edilmemiş malzemeler yönünden ön şartlarının belirtildiği, bu ön şartların dahi yerine gelmediği, bu durumda davacının söz konusu poliçeden yararlanma koşullarının oluşmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, müvekkili müteahhit şirketin sigorta poliçesi ile rizikonun sigortalandığı İnşaat ihalesini aldığını, ihtilafın talebe konu malların riziko kapsamında olup olmadığı olduğunu, malların tamamen bağlandığını yani tüketildiğini, soruşturma dosyasındaki görgü tanıkları ve fotoğraflarla sabit ve kesin olduğunu, davada geçerli bir poliçe ile inşaata monte edilmiş duvar içine ve yer altına elektrik enerjisinin taşınması amacı ile döşenen malzemenin çalınması karşısında hukuki tasnif gerektiğini, maddi olgunun nitelemesinde hatalı değerlendirme ile kurulan kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, “ İnşaat All Riks Sigorta Poliçesi “ kapsamında hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Taraflar arasında, sigorta poliçesi , hırsızlık neticesi oluşan hasar, davacı ile dava dışı İdare ve taşeron firma arasında imzalanan sözleşmeler konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur.Uyuşmazlık, dava konusu hasarın sigorta poliçesi teminat kapsamında olup olmadığı, kararın usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığıdır.Dosya kapsamından, dava dışı T.C Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığının sigortalı / işveren, davacı şirketin sigorta ettiren / müteahhit olarak yer aldığı, başlangıç tarihi, 22.07.2012, bitiş tarihi 07.06.2013, bakım devresi başlangıç tarihi 07.06.2013, bitiş tarihi 07.06.2014 olan poliçenin düzenlendiği, poliçede, henüz yerine monte edilmemiş İnşaat veya montaj malzemelerine ( ihzarat ) İlişkin hırsızlık ödenebilmesinin ön şartının, bu malzemelerin kapalı, emniyetli, kilitli bir depoda muhafaza edilmesi, hırsızlık sigortası genel şartları dahilinde verildiği, kapalı, kilitli bir mahalde olmayan malzemelerin çalınmasının poliçe teminatı dışında olduğu, şantiye çevresinin ( tel, çit, alüminyum, sac vb levha ile ) kapatılmış olması, 24 saat güvenlik görevlisinin bulunması ve gece aydınlatma yapılması gerektiğininin yer aldığı ,davacı ile dava dışı T.C Başbakanlık Toplu Konut İdaresi arasında, 19.07.2012 tarihinde, “ Van ili, … İlçesi, …Köyü 153 adet Afet konutu inşaatı ile altyapı ve çevre düzenlemesi işi “ ne dair 2012/85268 İhale numarası İle sözleşme imzalandığı, sözleşmede davacının yüklenici olduğu, sözleşmenin 17.1. bendinde, yüklenicinin, işyerindeki her türlü araç, malzeme, İhzarat, İş ve hizmet makineleri, taşıtlar, tesisler ile sözleşme konusu iş için, işin özellik ve niteliğine göre, işe başlama tarihinden geçici kabul tarihine kadar geçen süre içinde oluşabilecek deprem, su baskını, toprak kayması, fırtına, yangın gibi doğal afetler ile hırsızlık, sabotaj gibi risklere karşı, yapım işleri genel şartnamesinde yer alan hükümler çerçevesinde “ all risk” sigorta taptırmak hükmünün yer aldığı, davacı şirket ile dava dışı taşeron … Ltd.Şti arasında, Van ili, … ilçesi, … Köyünde yapılacak 153 adet Afet konutu inşaatın elektrik, çevre aydınlatma ve Trafo işleri olan 04.10.2012 tarihli sözleşmenin imzalandığı, 08.03.2013 tarihli Erciş İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen “ olay yeri inceleme rapor” unda 07 Mart 2013 günü yapımı devam eden TOKİ konutlarında hırsızlık olayının meydana gelmiş olduğu, alınan bilgilerden, TOKİ tarafından yapımı devam eden İnşaat alanındaki tek katlı, kapısı ve penceresi olmayan 56 konutun döşenmiş olan elektrik kablolarının kesilmek suretiyle çalınmış olduğu, toplamda 6 etaptan oluşan 152 adet tek katlı betonarme yapının bulunduğu İnşaat alanında, hırsızlık olayının meydana geldiği 56 adet inşaatın birinci etapta bulunduğu, şantiye elektrik işleri sorumlusu ile yapılan ölçümler sonucunda tahminen toplam 7425 m 2,5cm’lik NY kablo, 648 m 4 cm’lik kablo, 648 m 6 cm’lik kablo, 350 m 4*4 NY kablonun çalınmış olduğunun belirtildiği, olayla ilgili soruşturma başlatıldığı, ekspertiz raporu sonucunda davacının talebinin teminat kapsamında olmadığı gerekçesiyle reddi neticesinde iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Talimat yolu ile alınan 06.02.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda, davacı şirketin ticari defterlerinin tasdiklerini süresi içinde yaptırdığı, faturaların defterlere kaydedildiği, faturalandırılan malzemelerin toplamının 65.199,00 TL olduğu, davacı ile TOKİ arasında imzalanan sözleşmenin 17. maddesinde sigorta yaptırmanın zorunlu olduğunun kararlaştırıldığı, olay yeri inceleme raporunda, Tekler Köyü yolu üzerinde bulunan ve yapımı devam eden TOKİ konutları inşaatının ayrık nizam tek katlı, kapısı ve penceresi olmayan 56 konutun döşenmiş olan elektrik kablolarının 07.03.2013 tarihinde kesilmek suretiyle çalındığının tespit edildiği, İnşaat halindeki binaların etap etap olduğu ve geniş bir alanı kapladığı, etrafında herhangi bir fiziki engelin olmadığı,ışıklandırma sisteminin ve güvenlik kamerası gibi tedbirlerin bulunmadığı, şantiyede gündüz 1 gece 2 olmak üzere toplam 3 bekçinin görev yaptığı, TOKİ İdare birimlerinin İnşaat alanının orta kısmında olduğu, hırsızlık olaylarının ise bu birbirine yaklaşık 400-500 m uzağındaki İnşaat halindeki etaplarda meydana geldiği, herhangi bir iz ve emarenin tespit edilemediğinin belirtildiği, bekçi ifadelerinde, 31.12.2012 tarihinde şantiyenin kapatılarak İnşaat sahasındaki tüm malzemelerin bekçi kulübesi önünde toplanarak şantiyede bulunan çadır depoya konulduğu, olayın 07.03.2013 tarihinde elektrikçi ustalarının işe başlaması ile fark edilerek ihbarda bulunulduğu, şantiye önünde elektrik lambalarının yanmasına rağmen hırsızlık yapılan alanda herhangi bir ışık bulunmadığı, bu kısımlara bakılması konusunda talimat verilmediği, gerekli emniyet tedbirleri ( tel, çit- ihata – aydınlatma – yeterli güvenlik elemanı ) alınmadığı ayrıca kablo çekilen binaların kapı pencerelerinin şantiye kapatıldığı esnada emniyetli bir şekilde kapatılmaması nedeniyle olayda %100 sorumlu olduğu, malzemelerin inşaatta kullanılarak montajının yapılmasına karşın işin henüz tamamlanmaması nedeniyle kabloların rahatlıkla borulardan çekilip çıkarıldığı, tam anlamıyla mütemmim cüz olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, sigorta poliçesinde ki hırsızlık olayı sonucu oluşan maddi kayıpların ödenme şartının şantiye sahasında alınan bir takım güvenlik tedbirlerine bağlı olduğu ve incelemeler sonucu davacının bu tedbirleri almadığının anlaşıldığı belirtilmiştir.Mahkemece, dosya ve rapor sonucuna göre davanın reddine karar verilmiştir.Dava konusu hasar bedelinin, sigorta poliçesi teminat kapsamında olup olmadığının irdelenmesinden önce, poliçenin niteliği de göz önünde bulundurularak, davacının aktif dava ehliyeti konusunun değerlendirilmesi gerekmiştir. Dava konusu, İnşaat All Risk Sigorta Poliçe tarihi ve dava tarihinde yürürlükte bulunan, 6102 sayılı TTK ‘nın 1454 . maddesinde “ Başkası lehine sigorta “ düzenlenmiştir. TTK 1454/1. fıkrasında “ Sigorta ettiren, üçüncü bir kişinin menfaatini onun adını belirterek veya belirtmeyerek, sigorta ettirebilir. Sigorta sözleşmesinden doğan haklar sigortalıya aittir. Sigortalı, aksine sözleşme yoksa, sigorta tazminatının ödenmesini sigortacıdan isteyebilir ve onu dava edebilir “ ifadelerine yer verilmiştir.Sigorta sözleşmesini yaptıran kimseye sigorta ettiren denmektedir. Genel akit teorisi gereğince, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip ve reşit olan herkes sigorta sözleşmesi yapabilir. Genellikle sigorta ettiren ile sigortalı aynı kişidir. Ancak, bazı durumlarda sigorta ettiren kendi menfaatini değilde, bir başkasının menfaatini sigorta ettirmiş ise, sigorta ettiren bu durumda sigortalı sıfatını taşımaz. Sigorta bedelini alma, zararı tazmin ettirme hakkı lehine sözleşme yapılan kimseye aittir ki bu kişiye ( sigortalı) denir. Bu şekilde yapılan sözleşmelerde sigorta akdinden doğan borç ve yükümlülükler sigorta ettirene aittir. Sigorta lehtarı ise sadece sigortalı sıfatını taşır. ( Işıl Ulaş, Uygulamalı Sigorta Hukuku – Mal ve sorumluluk sigortaları, genişletilmiş 3. Bası, sayfa ,28.).Bu tür sigortada, bütün yükümlülükler sigorta ettirene ait olmakla beraber sigorta sözleşmesinden kaynaklanan haklardan lehine sigorta yapılan kimse yararlanmaktadır. ( sayfa ,103 ).Başkası adına sigorta ( temsilen sigorta ), bir kişinin başkasına ait bir menfaati onun ad ve hesabına sigorta ettirmesidir ( TTK m.1454/1). Uygulamada daha çok İnşaat sigortalarında görülür. Buna göre, genellikle kamu kuruluşlarının inşaatını alan müteahhitler, İhale şartnamesi gereğince İş sahibi kuruluş adına sigorta yaptırmaktadır. Böylece inşaatın tamamlanmasına kadar sigorta güvencesi sağlanmış olmakta, herhangi bir hasar meydana geldiğinde ise, sigortalı konumunda ki resmî kuruluş tazminata hak kazanmaktadır.Somut olayda da, TTK 1454.maddede düzenlenen ve yukarıda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere, başkası lehine sigorta mevcuttur. Poliçede, sigortalı dava dışı T.C Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, sigorta ettiren ise davacı şirkettir. Dosya kapsamında ve Sigorta Sözleşmesinde, TTK 1454/1. madde hükmüne göre aksine bir sözleşmenin varlığına tesadüf edilmemiştir.Mahkemece, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2017/1431 Esas, 2017/2568 Karar ve 02.05.2017 tarihli, 2016/13639 Esas, 2017/4091 Karar ve 12.07.2017 tarihli, 2016/7291 Esas, 2017/2992 Karar ve 23.05.2017 ,2015/4656 Esas, 2015/11568 Karar ve 04.11.2015 tarihli vb.emsal ilamları da göz önünde bulundurularak, dava dışı sigortalının sigorta bedelini davacıya ödenmesi yönünde muvafakatı olup olmadığı üzerinde durularak, buna dair gerekli bilgi ve belgeler celp ve ibraz edildikten sonra, davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekirken, bu husus nazara alınmaksızın ve incelenmeksizin işin esasının incelenerek hüküm tesisi doğru kabul edilmemiştir.Açıklanan nedenlerle, davacı … ettirenin TTK 1454.maddesi kapsamında, aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılmasızın hüküm tesisi yerinde olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin kabulüne dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin KABULÜNE,2- İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1080 Esas, 2017/692 Karar ve 19.07.2017 tarihli kararın KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine iadesine,4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davacının peşin olarak yatırmış olduğu 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 115,00 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,6- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin yeniden kurulacak kararda değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-a/6 ve aynı yasanın 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle kabul edildi.