Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2537 E. 2019/14 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2537 Esas
KARAR NO : 2019/14
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/07/2017
NUMARASI : 2013/32 E. 2017/655 K.
DAVA : TAPU İPTAL VE TESCİL & TAZMİNAT
KARAR TARİHİ: 10/01/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı …’den …e ait ortaklık hakkını 20/02/1999 tarihli devir sözleşmesi ile devralarak kooperatife üye olarak kabul edildiğini, 22/02/1999 tarihinde 7.500,00 TL, 21/02/2000 tarihinde ise 7.480,25 TL ödeme yaptığını, davalı kooperatifin 1999 yılındaki depremden sonra Y Bloğun inşaatından vazgeçtiğini, bu bloğun inşa edileceği parseli arsa sahibine iade ettiğini, müvekkiline de …’in önerildiğini ve 7.480,25 TL ödemenin yapıldığı gün bu dairenin tüm ödemelerinin yapıldığına dair taahhütname düzenlenerek verildiğini, ayrıca üye giriş bildirgesi üzerine eski kaydın silinerek …yazıldığını, yönetim kurulu üyesi tarafından paraf atılarak tasdik edildiğini, davalı kooperatif adına kayıtlı … parselde kayıtlı arsa üzerine inşa olunması gereken R Bloğun temel seviyesinde kaldığını, inşaatın tamamlanamayacağı bildirilerek satılacağı bilgisine ulaşıldığını, bu arada müvekkiline fazla konut olduğu ve bu konutun kendisine verileceğinin söylendiğini, 3 yıl bekletilmesine rağmen ne kendisine tahsis edilen konutun inşa edildiğini, ne de başka bir konutun verildiğini, ayrıca müvekkilinin dava konusu dairenin bulunduğu parselde kaç hak sahibi ortak olduğunu bilmediğini belirterek müvekkiline konut tahsisi ile teslimine, konut tahsisinin mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL tazminatın dava tarihiden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı S.S. Ekşioğlu Obaköy Konut Yapı Kooperatifi vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, kooperatif üyelerinin en önemli sorumluluğunun aidat ödemelerine katılmak olduğunu, davacının bu şartı yerine getirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; dosyamız ile birleşen Kadıköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/229 E. 2009/114 K. sayılı dava dosyasına konu tapu iptali ve tescil davasının, depo kararının yerine getirilmemesi sebebiyle reddine, bu dosyada ki davanın kısmen kabulü ile 22.961,46 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften alınarak davacıya ödenmesine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı … vekili istinaf taleplerinde;
1-Bilirkişiler … tarafından düzenlenen 27.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda; davacının faydalanma değeri – (eksi) olduğundan, yani bulunmadığından ancak ödediği paranın güncel değerini talep edebileceğini, tazminatın 87.486,00-TL ile sınırlı olduğunu belirttiğini, bunun üzerine 87.200,00-TL üzerinden eksik harç yatırılarak tamamlandığını, mahkemece, dayanak olarak gösterilen Yargıtay kararındaki yararlanma miktarını hesaplamadan konutun güncel değeri üzerinden oranlama yapıldığını ve bu şekilde dayanak Yargıtay Kararının da hatalı yorumlanarak hesabın hatalı yapıldığını, zira ödemelerini düzenli yapan ortakların faydalanma değeri bulunmadığından (rapora göre) müvekkilinin ancak yapmış olduğu ödemelerin güncel değerini isteyebileceğini, müvekkili tarafından depo kararındaki miktarın ve bilirkişi raporlarındaki değerlerin, kendi alım gücü ile değerlendirilmesi sonunda depo kararındaki miktarın hatalı olduğu düşünülerek yerine getirilmediğini,
2-Mahkemece hesap yönteminin ve sonucun kendilerince yapılması yerine bilirkişilerden bu yönde rapor alarak, taraflara tebliği sağlanıp, hesap şekli incelenip itirazlar değerlendirildikten sonra karar verilmesinin daha sağlıklı olacağını, müvekkilinin başka şekilde hareket etmesinin mümkün olabileceğini,
3-Müvekkil şu anki durumu ile 2007 yılındaki değeri 87.485,72-TL olan parasının karşılığı olarak 22.961,46-TL almaya mahkum edildiğini, yani kooperatife ödediği parayı dahi alamadığını, kararın ne hukuki, ne de adil olduğunu belirterek, İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.07.2017 tarih ve 2013/32 E.2017/655 K.sayılı kararın aleyhe olan bölümünün kaldırılarak öncelikle terditli taleplerinden olan 29.06.2011 tarihli ek rapor ile 26.10.2016 tarihli ek raporda belirtilen N Blok 1 no’lu konutun müvekkiline tahsisine, aksi halde 87.200,00-TL tazminatın davalıdan tahsiline ve dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiş;
İstinaf Dilekçesi Davalı Ss Ekşioğlu Obaköy Köy Konut Yapı Kooperatifi Vekiline 20/09/2017 Tarihinde Tebliğ Edilmiş, İstinaf Talebine 24/09/2017 Tarihli Dilekçesi İle Cevap Verilerek, Davacının kötü niyetli olduğunu, bir ödemesi olmadığını ve emsallerine göre kooperatiften menfaat sağlamaya çalıştığını, davacının aktif husumet ehliyeti olmadığını, zira davacının 2000 yılından beri sessiz kalıp üyeliğini takip etmediğini, 2000 yılında bir miktar para yatırılması ve ondan sonra üyeliğin takibi ile akçalı yükümlerden kaçınması nedeniyle ve iyi niyetten yoksunluk karşısında Yargıtay uygulamasına göre de üyeliğinden söz edilemeyeceğini, bilirkişilerce verilen ek rapor ile kök rapor arasında anlam itibariyle bir fark olmadığını, mahkemece verilen kararın doğru olup, ödenen parayı nemalandırarak davacıya verdiğini belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava, kooperatif üyeliğine dayanan Tapu İptal ve Tescil, olmadığı takdirde kooperatif üyelik kapsamında ödenen miktarın tazminine ilişkindir.
Davacının, davalı kooperatifin üyesi olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Zira bu konuda davalı, mahkeme kararını istinaf etmemiştir. Hukuki uyuşmazlık, davacının 2 adet ödemesi karşısında, dava konusu konutun tahsis ve tescil şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmamış ise diğer bir ifade ile konut tahsisi mümkün değil ise koşulları varsa tazminat miktarı konusunda toplanmaktadır.
Davacının 22/02/1999 tarihinde 7.500,00 TL, 21/02/2000 tarihinde ise 7.480,25 TL aidat ödemesi yaptığı hususlarında bir tartışma bulunmadığı gibi bilirkişi raporlarında tespit edilen ve mahkemece esas alınan rayiç değerler üzerinde de bir tartışma yoktur. Davacı taraf, karara esas alınan Yargıtay kararındaki hesaplama yönteminin mahkemece yanlış uygulandığını ve bu kapsamda yanlış hesaplama yapıldığını ileri sürmektedir.
İlk derece mahkemesince, yapılan inceleme sonucunda tahsis edilmeyen tek konutun N blok 1 nolu daire olduğu, dairenin davacıya tahsisi halinde (bilirkişi raporlarındaki rayiç değerlere göre) kooperatife depo edilmesi gereken miktarın 125.891.00 TL olarak belirlenmesinde bir yanlışlık bulunmamaktadır. Davacının bu depo emrine uymadığı, depo emrindeki bir usulsüzlüğün de istinaf konusu yapılmadığı, yeniden depo emri çıkartılması gerektiği yönünde itiraz bulunmadığına göre ilk derece mahkemesinin Tapu İptal ve Tescil talebinin reddine yönelik kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu durumda davacı ödediği aidatların güncel rayiç değerlerini talep edebilecektir. Bilirkişi tarafından tespit edilen miktar 87.486,00 TL olup davacı, davasını ıslah ederek bu miktar üzerinden harcınu ikmal etmiştir. İlk derece mahkemesince ıslah edilen miktar üzerinde hüküm kurulması gerekirken gerekçeli kararda belirtilen şekilde hatalı hesaplama ve değerlendirme sonucu bulunan miktar üzerinden hüküm kurulması dosya içeriğine uygun düşmemiştir. Bu sebeple davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kaldırılmasına ve dairemizce yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki karar kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf taleplerinin KABULÜNE,
2-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/07/2017 Tarih ve 2013/32 E. 2017/655 K. Sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- İş bu dosya ile birleşen Kadıköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/229 Esas, 2009/114 Karar sayılı dava dosyasındaki tapu iptali ve tescil davasının, depo kararının yerine getirmemesi nedeniyle REDDİNE,
4a) İstinafa konu taleplerle sınırlı olarak yapılan inceleme ve aleyhe hüküm yasağı dikkate alınarak; bu dosyadaki davanın kabulü ile, 87.486,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı kooperatiften alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4b)Dosyadaki ihtiyati tedbirlerin karar kesinleştiğinde KALDIRILMASINA,
4c)Harçlar kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.977,00 TL harcın, davacı tarafça dava açılırken peşin karşılanan 135,00 TL + 1.400,00 TL ıslah harcı ile toplam 1.535,00 TL harcın mahsubuna, bakiye 4.442,00 TL harcın davalı kooperatiften tahsili ile hazineye irat kaydına,
4d-Davacı tarafından peşin yatırılan 135,00 TL + 13.10 TL başvuru harcı ve ıslah ile yatırılan 1.400,00 TL harcın ile toplam 1.548.10 TL’nin davalı kooperatiften alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
4e-Davacı tarafça ilk derece mahkemesince yapılan 2.274,60 TL yargılama giderlerinin davalı kooperatifden alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4f-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4g-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince tayin ve takdir olunan 9.748,88 TL vekalet ücretinin davalı kooperatiften alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
4h-Birleşen dosyada yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, fazla yatırılan 103,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine 4h-birleşen dosyada yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, fazla yatırılan 103,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,80 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 35,60 TL olmak üzere toplam 72,40 TL harcın davalı kooperatifden tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Davacı tarafça yapılan 32,00 TL istinaf yargılama giderleri ve 31,40 başvuru harcı + 85,70 TL maktu karar harcı ile toplam 149,10 TL’nin davalı kooperatiften tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
8-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 353/1b,2 ve 361. Maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/01/2019