Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2521 E. 2018/52 K. 17.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2521 Esas
KARAR NO : 2018/52
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2017
NUMARASI : 2016/445 E. 2017/623 K.
DAVA: İFLAS (İflasın Ertelenmesi)
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın 22 yıldır çorap ve çeşitli tekstil ürünlerinin imalat ihracat ve ithalat alanında faaliyet gösterdiğini, şirketin devlete ve işçilere borcu bulunmadığını, ancak 2010 yılında işlerinin artması nedeniyle sonraki yıllarda daha fazla gelir elde edeceğini düşünerek 4000 m2 lik bir işyerini 15.000 TL aylık kira bedeli ile taşındığını, 600.000 TL masraf yaptığını, ancak genel ekonomik konjuktur ortamında siparişlerin azalması nedeniyle, firmanın krize girdiğini, borçların ödenemez hale geldiğini, şirketin borca batık hale geldiğini, borca batıklıktan çıkması için iyileştirme projesi hazırladıklarını, yeni iş alanları ve piyasa temin edilerek borçlarını ödeyeceğini, bu amaçla sermayenin 1.000.000,00 tl den 1.600.000,00 TL ye yükseltileceğini, maliyetlerde tasarruf sağlanacağını, genel giderlerden yine tasarruf tedbirleri uygulanacağını, bu şekilde giderlerin kısılarak gelirlerin artırılarak borçların ödeneceğini ve borca batıklıktan çıkılacağını belirterek İİK 179 ve TTK 324 maddesi gereğince iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Müdahiller vekilleri davaya müdahil olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARIİlk Derece Mahkemesi; davacı şirketin iflasına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİDavacı şirket temsilcisi istinaf taleplerinde;Şirketin resmi olarak hiçbir kurum ya da kuruluşa borcu kalmadığını, hiç bir icra takibi yapılmadığını, iflas masasına kayıt başvurusu da bulunmadığını, alacakla görünen müdahillerin mahkeme aşamasında borçlarının ödendiğini, sermaye artışı yapıldığını, 14.950.-TL basit bir borçları kaldığını, bu miktar için bir firmanın yok edilmesinin kabul edilemez olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiş; İstinaf dilekçesi müdahil vekillerine 09-10/10/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;Dava, TTK’nun 324, 376 ve 377 ile İİK’nun 179. maddesi uyarınca iflasın ertelenmesine ilişkindir.Davacı şirketin dava tarihi itibariyle İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’na … sicil numarası ile kayıtlı olduğu, Ticari Merkezinin Bağcılar / İSTANBUL olduğu anlaşılmaktadır.Bilirkişi ve kayyım raporlarına göre davcı şirketin rayiç değerlere göre (-) 1.089.251,81 TL borca batık durumda olduğu, iyileştirme projesinde şirketin 600.000 TL sermaye artırımı, 2018 yılında borca batıklıktan çıkacağı, %24 ve üzerinde kar edeceği, satışların her yıl ortalama %40 artacağı, maliyetler ile faaliyet giderlerinin ise %5 oranında artmasının öngörüldüğü, son kayyım raporunun düzenlendiği tarihe kadar geçen süre içinde iyileştirme projesinde öngörülen satış ve karlılık oranlarının hiçbir şekilde yakalanamadığı, bu rakam ve oranlara yaklaşılamadığı, bilirkişi raporu ve ek raporunda da açıkça belirtildiği üzere önceki yıllarda ortalama %10-12 büyüme sağlanırken projede öngörülen 3 yıllık sürede %24 karlılık sağlanmasının hiçbir dayanağının bulunmadığı, yıllık 200.000 TL sermaye artışı öngörülse de şirketin kısa vadeli borçlarını ödeme imkanı ve sermayesi dikkate alındığında bu karlılığın yakalanmasının mümkün olmadığı, satış rakamlarının da önceki yıllarda %10-15 artarken projede %45 oranında artacağının öngörülmesinde somut bir dayanak bulunmadığı, stokların rayiç değeri dikkate alındığında 1.400.000,00 TL lik açığında şirketin mevcut işletme sermayesini çok olumsuz yönde etkileyen bir faktör olarak da ortaya çıkmaktadır. Tüm bu hususlar dikkate alındığında sunulan projenin uygulanmadığı gibi uygulandığında şirketin borca batıklıktan çıkmasını sağlayacak mahiyette olmadığı, dolayısıyla ciddi ve inandırıcı olarak değerlendirilemeyeceğinin tespit edildiği, öngörülen 600.000,00.-TL lik sermaye artışından 400.000,00.-TL’lik kısmın gerçekleşmediği, her ne kadar şirketin borçlarının kalmadığı istinaf dilekçesinde ileri sürülmekte ise de kayyım ve bilirkişi raporlarının bu iddiayı doğrulamadığı, özellikle kararın verildiği 14/06/2017 tarihinden 2 gün önce verilen kayyım raporunda borçların 1.440.251,33.-TL olduğunun ve 2017 yılında acilen 2000.000,00.-TL nakdi sermaye girişi olmasının gerektiğinin belirtildiği, istinaf dilekçesinde de yeni bir nakdi sermaye girişinden söz edilmediği gibi borçların kapatıldığına ilişkin de herhangi bir belge sunulamadığı, mahkeme kararından sonra bu ödemeler yapılmış olsa dahi iflas kararı ile birlikte tüm yetkilerin iflas idaresine geçtiği nazara alındığında ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik olmadığı anlaşıldığından istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmektedir.Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünde hukuka aykırılık bulunmadığından 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1- Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2- İstinaf harçları peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve özellikle davanın niteliği itibariyle müdahiller yararına vekalet ücreti verilmeyeceğinden vekâlet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile İİK’nun 179/c. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/01/2018