Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2514 E. 2020/149 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2514 Esas
KARAR NO: 2020/149
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/462 Esas
KARAR NO: 2017/532
KARAR TARİHİ: 04/07/2017
DAVA: TAZMİNAT (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/01/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin, davalı kooperatifin ortağı olduğunu, müvekkilin parasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini, kooperatifin ferdi mülkiyete geçtiğini ancak tapusunun halen verilmediğini, noter marifetiyle bu talebini kooperatife bildirdiğini ancak kooperatifin bu isteğini reddettiğini, İstanbul 49. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.12.2012 tarihli 2011/392 Esas ve 2012/308 sayılı kararı ile tahsisli yerin davacı adına tapuda temlikine karar verildiğini, kooperatifin kötü niyetli hareketi ettiğini, tapunun geç teslim edilmesi nedeniyle müvekkilin zarara uğradığını, tüm bu nedenlerle 1.000,00 TL Maddi ve 30.000,00 TL Manevi olmak üzere toplam 31.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazminini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 64.545,60 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; davacının zarar iddiasının gerçek dışı olduğunu, somutlaştırılmış belirli bir zararın olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebinin kabulüne, şartlar oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurulacağına dair kurala aykırı bir karar verildiğini, bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlar değerlendirilmeden eksik inceleme sonucunda karar verildiğini, mahkemece reddedilen manevi tazminat yönünden nispi vekalet ücretine hükmolunması gerekirken maktu vekalet ücretien karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Davacı vekili 21/11/2018 tarihli dilekçesi ile, açtıkları davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. Davalı vekili 22/11/2018 tarihli dilekçesi ile, davacıdan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 310.maddesine göre, feragat ve kabul hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Aynı yasanın 74.maddesi gereğince, vekilin davadan feragat edebilmesi için vekaletnamesinde özel yetkinin bulunması gerekir. Davacı vekilinin, Bakırköy … Noterliğince tanzim 04/05/2004 tarih, … yevmiye nolu vekaletnamede davadan ve temyizden feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 307. Maddesinde davadan feragat düzenlenmiş, feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı yasanın 311.maddesinde, feragat ve kabulün, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir. Feragat, yasal düzenlemenin üst başlığında ifade edildiği üzere, davaya son veren taraf işlemlerinden biri olduğundan dosyanın ele alınarak, davanın feragat nedeniyle reddine dair karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜNE, 2a-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 2014/462 Esas, 2017/532 Karar, 04/07/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 2b-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE, 2c-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 54,40 TL harcın, davacı tarafça peşin ve ıslah ile alınan toplam 1.103,15 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 1.048,75 TL harcın karar kesinleştiğinden istem halinde davacıya iadesine, 2d-Davalı vekilinin 21/11/2018 tarihli dilekçesi ile vekalet ücreti talebi bulunmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 2e-Taraf vekillerinin dilekçelerine istinaden yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 3-Davalı vekilinin istinaf taleplerinin davadan feragat nedeniyle incelenmesine YER OLMADIĞINA, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davalı tarafça yatırılan 1.187,98 TL’den mahsubu ile arta kalan 955,88 TL harcın talep halinde davalı tarafa iadesine, 6-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin hükmün niteliği ve taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda kendi üzerlerinde bırakılmasına, 7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 8-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 333. maddesi gereğince, hükmün kesinleşmesinden sonra, yatırılan avansın varsa kullanılmayan kısmının, kararın tebliğ giderleri karşılandıktan sonra yatıran tarafa iadesine, 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1.a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.14/01/2020 16/01/2020