Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2508 E. 2020/227 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2508 Esas
KARAR NO: 2020/227
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2017
NUMARASI : 2015/225 Esas, 2017/551 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 12.02.2015 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirkete İşyerim sigorta poliçesi ile sigortalı olan Pendik / … adresinde faaliyet gösteren ….A.Ş isimli işyerinin, aynı sitede “ … “ ismi ile davalı tarafından kiralık olarak işletilen işyerinde meydana gelen yangın sonucunda, 26.11.2013 tarihinde hasar gördüğünü, yangının meydana gelmesinde davalı tarafın kusurlu olduğunu, 6.500,00 TL hasar tazminatı ödendiğini, TTK ‘nın 1472. maddesi ve diğer maddeleri gereğince sigortalının haklarına halef olduğunu, alacağın tahsili amacı ile … Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe karşı itirazda bulunduğunu, İtirazının haksız olduğunu iddia ederek, İcra takibine karşı yapılan İtirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’den az olmamak üzere İcra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı, talebin zamanaşımına uğradığını, 26.11.2013 gecesi tarafına ait olan tahmini 100 metre kare gibi geniş bir alana sahip işyerinde sebebini bilmediği bir nedenle mutfağın tezgah kısmındaki fritözün tutuşmasıyla oluşan küçük çaplı yangından ibaret bir olay olduğunu, yangının fritözün tutuşmasıyla başladığını, itfaiyenin yangına müdahalesi ile yangının son bulduğunu, davacının sigorta ettiği taşınmaza küçük yangının zarar vermesinin mümkün olmadığını, kendi işyerine yangın nedeniyle 180,00 TL masraf yaptığını, sunulan belge ve fotoğrafların kendi işyeri ile ilgili sigortalı işyeri ile ilişkisi olmayan zararlar olduğunu, sigortalı işyerinin zaten boyama yapacağını çoğu kez belirttiğini, masrafın illiyet bağının olmadığını savunarak, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI; Mahkemece, 27.11.2013 tarihinde davalının kullandığı işyerinde yangının meydana geldiği, yangının prize takılı olarak unutulan fritözün içindeki yağın aşırı ısınma ve parlama sonucunda meydana geldiği, sigortalı spor merkezinin içinde hasarın meydana geldiği, dekorasyon, temizlik konusunda yapılan giderlerin maruf olduğu, rizikonun poliçe teminatına dahil olduğu, davacının TTK 1472.maddesi gereğince halefiyet uyarınca talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının … Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 6.500 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, fazlaya dair talebin reddine, avans faizi işletilmesine, inkar tazminatının alacak likit olmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, işlemiş faiz olan 515,00 TL nin gerekçe gösterilmeksizin red gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hasar bedelinin ödendiği tarihten itibaren iyasal faiz hesaplandığını, rücuen tahsilde ödeme tarihinden itibaren faiz istenebileceğini, red kararının yanlış olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak, davayı kabul kararının, tazminat hukukuna ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu, tanık beyanlarından zaten boyama ve tadilat konusunda planlama yapmışken, zarar ile kusur arasında illiyet bağı yokken müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmayacağını, rücu için öncelikle, kusurun ve zarar ile kusur arasındaki illiyet bağının ispatlanması gerektiğini, ekspertiz raporunda tadilatın müvekkili işyeri ile ilgili olduğu belirtilmiş ise de yangının 27.11.2017 tarihinde meydana geldiğini, ekspertizin ise 29.11.2017 tarihinde geldiğini, raporunda dosya üzerinde alındığını, somut hiçbir delil yok iken davacı lehine rapor düzenlendiğini, illiyet bağına dair hiçbir illiyet bağı olmadığını iddia ederek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, “ İşyerim Paket Poliçesi “ kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında, sigorta poliçesi, içeriği, davalı işyerinde meydana gelen yangın konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacı sigortalı işyerinde meydana gelen hasarla ilgili ödenen hasar bedeli ile davalı eylemi arasında illiyet bağının olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, davacı … ile dava dışı sigortalı …A.Ş arasında, başlangıç tarihi, 07.11.2013, bitiş tarihi 07.11.2014 olan sigorta poliçesi düzenlendiği, sigortalı işyerinin faaliyet konusunun spor merkezi olduğu, özel koşullarda “ …i” nin sigortalandığının belirtildiği, davalının aynı sitede, kira sözleşmesi ile işyerini işlettiği, 27.11.2013 tarihli yangın raporunda, Cafe içerisinde mutfak bölümündeki fritözün prize takılı olarak unutulduğu, yağın aşırı ısınarak parlaması sonucu yangın olayının meydana geldiği, sirayetle genişlediğinin belirtildiği, 29.11.2013 tarihli ekspertiz raporunda, sigortalı işletmenin girişindeki kısmın Cafe işletmesine kiraya verilmiş olduğu, binanın … Sigorta A.Ş tarafından sigortalanmış olduğu, hadisede, temizlik, boya ve badana masrafı olduğu için belge istenmediği, yetkili ile yapılan görüşmede, fotoğraflar çekilerek hasara müdahale edildiği, bir an önce faaliyete başlanabilmesi için yapıldığının belirtildiği, temizlik ve boya işlerine başlanmış olduğunun görüldüğü, yangın çıkış mahallinin, müdahale edilmeden önce görülememiş olduğu , herhangi bir kamera kaydı veya fotoğrafların temin edilemediği, sadece fritözün, hemde tamamen yanmış olması ve başkaca yangın çıkarılabilecek herhangi bir kaynağa rastlanmamış olması sebebi ile yangına ilk müdahale eden itfaiye raporunda da belirtildiği üzere, prize takılı olarak unutulan fritözün içerisindeki yağın alev alması sonucu yangının başladığı, dolayısıyla kafe işletmecisinin rücu muhatabı olduğu kanaatinin belirtildiği, dekorasyon hasarı, temizlik olmak üzere toplam 6.000,00 TL olduğu, cafe bölümünde yaşanan alevli yangın hadisesi ile sigortalı bütün mahallin maruz kaldığının belirtildiği, renkli fotoğrafların ekli olduğu, davacı … tarafından, … Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 13.11.2013 tarihinde, 6.500,00 TL asıl alacak, 515,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.015,00 TL alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itiraz ettiği, davacının ise İİK 67. madde gereğince İtirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır. Davalı tanığı … 13.06.2016 tarihli zapta geçen beyanında, yangının olduğu yeri eşinin işlettiğini, işyerinin iki tarafının cam olduğunu, güvenliğe baktığını, yangının boyutunun davacının iddia ettiği gibi olmadığını, fritözün yanındaki elektronik eşyaların dahi zarar görmediğini, tezgah ve duvar kağıdında hafif bir zarar olduğunu ifade etmiştir. Davacı tanığı … 07.12.2016 tarihli beyanında, yangın tarihinde spor clup adlı yerde çalıştığını, davalıya ait iş yerinde fritöz bölümünde yangından kaynaklı bir hasarın bulunduğunu gördüğünü, kafede yangına bağlı islenme olduğunu, çalıştığı işyerinde herhangi bir islenme veya yangına bağlı olarak bir zarar olmadığını, işyerinde yangından önce tadilata ilişkin planlama yapıldığını, spor klübünün boyanacağını, boyanmanın davalı işyerindeki yangınla hiçbir ilgisi olmadığını, kafe ile spor salonu arasında 100 – 150 metre mesafe olduğunu, kafeden spor salonuna geçiş kapısı olduğunu, turnikelerden geçildiğini belirtmiştir. 04.04.2017 tarihli bilirkişi raporunda, 6.500,00 TL hasar bedelinin kadri maruf olduğu, yangının davalının kusuru ile meydana geldiği, gerçekleşen hasardan davalının sorumlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece rapora göre davanın kabulüne karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK ‘nun 1472. maddesinde halefiyet düzenlenmiştir. Maddede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği ifade edilmiştir. Sigortalının tazminat alacağının hukuki temelinin haksız eylemden, kanundan veya sözleşmeden kaynaklanmış olması arasında hiçbir fark yoktur. TTK 1472. ‘nci maddeden kaynaklanan halefiyet hakkı sigortacıya, zarar sorumlusundan, sigortalısına ödediği sigorta bedeli kadar talep hakkı ve bunun doğal sonucu olarak da zarar sorumlusuna karşı dava hakkını sağlamaktadır. Bu dava türüne doktrin ve uygulamada sigortacının rücu davası adı verilmektedir. Halefiyete dayalı olan rücu davasında, esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Her tazminat davasında olduğu gibi, sigortacının açtığı rücu davasında da davalının kusurunu ve zararı ispat etmek davacı sigortacıya düşer. Halefiyete dayalı sigorta rücu davasında sigortacı halefiyet hukuki ilişkisi sebebiyle ancak selefinin sahip olduğu haklara sahip olur. Sigortacı halefiyete dayanarak rücu davasını zarar sorumlusu aleyhine yönelttiğine göre, sigortalının zarar sorumlusuna karşı açacağı tazminat davasında sigortalı neyi ispat etmesi gerekiyorsa, sigortacıda bu davada onu ispat etmekle yükümlüdür. Somut olayda, davacı …, davalı işyerinde çıkan yangın nedeniyle sigortalı işyerinin hasarlandığını ve hasar bedelinin ödendiğini davalının sorumlu olduğunu iddia etmiştir. Yangın raporunda, dava dışı sigortalı işyerine dair bir tespit mevcut değildir. Davacı vekili tarafından, her ne kadar raporda ki, dış kapı kırılmaktan bina dahili tamamen islenmekten zarar gördüğü ifadesinin sigortalı işyerini de kapsadığı iddia edilmiş ise de iddiasını destekler bir delil dosyada mevcut değildir. İş yerine ait fotoğraflar da yangından kaynaklı zararın olduğuna dair herhangi bir emare görülmemektedir. Hasarlı olduğu iddia edilen bölümlerin yangınla bağlantısı anlaşılamamaktadır. Dosyada, yangın sonrasında yapılan bir tespit yoktur. 29.11.2013 tarihli ekspertiz raporunda da, 28.11,2013 tarihinde hasar ihbarında bulunulduğu, 29.11.2013 tarihinde, olay yerinin aynen muhafaza edilmediği, temizlik ve boya çalışmasının başlatıldığı, sigortalı İşyeri girişinde faaliyette gösteren işyerinde yaşanan alevli yangın nedeni ile hem Cafe bölümünün hemde spor merkezinin tümünün hasara maruz kaldığı ifade edilmiştir. Bilirkişi raporunda da benzer ifadelerle davalının meydana gelen hasardan sorumlu olacağı belirtilmiştir. Davalının işlettiği, cafedeki fritöz nedeniyle yangın çıktığı çekişmesizdir. Ancak, davalı işyerindeki yangın nedeni ile davacı sigortalı işyerinde yangından dolayı hasarın oluştuğuna dair dosyada somut bir delile rastlanılmamıştır. Bütün işyerinin boya, temizlik hasarına davalı işyerindeki yangının neden olduğunu gösteren bir delilde yoktur. Davacı … şirketinin öncelikle, haksız fiil hükümleri uyarınca davalının sorumluluğuna dair hususları ispatlaması gerekecektir. Bu ise, hasar olarak iddia edilen, boya, badana ve temizlik giderinin davalı eyleminden kaynaklandığının ispatlanması gerekecektir. Olay tarihinde davacı sigortalı işyerinde çalıştığı anlaşılan tanıkta ,hasara dair iddiaları doğrulamamış, aksine işyerinde yangından önce tadilata dair planlama yapıldığını beyan etmiştir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle sigorta hukukundan kaynaklanan halefiyete dair rücu davasında, davacı … şirketinin, sigortalının yapmış olduğu, boya, badana ve temizlik gibi masrafların, davalının çalıştırdığı kafedeki fritözün neden olduğu, yangından kaynaklı hasar olduğuna dair iddiasını ispatlayamadığı dikkate alınarak davanın reddi gerekirken, asıl alacak miktarının kabulü yerinde görülmemiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Kabul şekline göre ise, davacı vekili, takibe konu edilen işlemiş faiz alacağını da talep etmiş olmasına rağmen, buna dair hüküm tesis edilmemesi, HMK 297/2. fıkrası gereğince yanlış olmakla birlikte, hükmün kaldırılma gerekçesi dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Mahkemece, kanunun olaya uygulanması hatalı ise de, söz konusu hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı yararına düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE. 2- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 3- … Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/225 Esas, 2017/551 Karar ve 12.06.2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA, a) Davanın REDDİNE, b) Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 35,90 TL harcın peşin olarak yatırılan toplam 112,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 76,60 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, c) Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, d) Davalı tarafça yapılan 22,00 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, e) Kendisini vekille temsil eden davalı yararına, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, f) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 333. maddesi gereğince, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatıran tarafa İADESİNE 4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan , davacının peşin olarak yatırmış olduğu 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 115,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, davalının peşin olarak yatırmış olduğu toplam 196,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 35,90 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA. 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6- Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderleri 18,00 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi kesin olmak üzere aynı yasanın 353/1-b/2.fıkrası gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında oybirliğiyle karar verildi.30