Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2504 E. 2020/93 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2504 Esas
KARAR NO: 2020/93
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2014/1444 Esas
KARAR NO: 2017/111
KARAR TARİHİ: 15/02/2017
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/01/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : müvekkili şirket yetkilisi Dr. …’in davalıya ait sağlık kompleksinde çalıştığını, müvekkilinin hak edişlerinin ödenmediğini, davalı aleyhide İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattıklarını, davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20 si oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğunu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, faturaların usulüne uygun tebliğ edilmediğini, davacı tarafa borçlarının bulunmadığını belirterek davanın reddi ile kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacı şirket yetkilisinin davalı şirkette şirkette 17 ay 8 gün çalıştığını, 239.904 TL hakediş ücretinin bulunduğunu, bilirkişi raporunda belirtilen 165.104,63 TL’lik ödemenin mahsubundan sonra müvekkili şirketin takipteki bedel kadar alacağının bulunduğunun açık olduğunu, eksik bilirkişi incelemesi ile karar tesis edildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, davacının fatura alacağını tahsili amacıyla davalı aleyhine giriştiği takibe karşı davalı itirazının iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının dayanak 01/09/2012 tarih, 7.111,65 TL, 01/10/2012 tarih, 14.112,00 TL, 01/11/2012 tarih, 14.112,00 TL, 01/12/2012 tarih, 14.112,00 TL, tutarlı 4 adet fatura gereğince 49.447,65 TL asıl, 199,99 TL KDV faizi, 1.111,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 50.758,70 TL üzerinden takip başlattığı, davalının takibe itiraz ettiği, takibin durduğu, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Sözleşme ilişkisi yanlar arasında çekişmesizdir. Uyuşmazlık takibin dayanağı faturalar gereğince takip tarihi itibariyle davalının davacıya borçlu bulunup bulunmadığı ve miktarı noktasında toplanmıştır. Mahkemece tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar vermiş, davalı şirke ticari defter ve belgelerini ibraz etmemiştir. Bilirkişi … 01/06/2015 tarihli kök raporunda, davacı tarafça ibraz edilen ticari defter ve belgelerin davacının lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının defter ve belgelerine göre, davacının davalıdan 14.112,00 TL alacaklı gözüktüğünü bildirmiştir. Davacı vekilinin itirazı doğrultusunda ek rapor alınmış, bilirkişi kök raporu aynen tekrar etmiştir. Davacının ticari defter ve belgelerine göre, davalı şirketten 14.112,00 TL alacaklı gözüktüğü anlaşılmakla; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına göre davacı vekilinin alacak miktarı ile ilgili tüm istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak İİK’nın 67/2. madde hükmündeki düzenlemeye göre, borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına; alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde ise istem varsa, borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. İşbu tazminata hükmedilmesi için takibin haksız olması tek başına yeterli olmayıp, ayrıca alacaklının takibi başlatmakta kötüniyetli olması da gerekmektedir. Alacaklının kötüniyetli sayılabilmesi için de, takibin haksız olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde icra takibine girişmiş olması gerekir. Bu hususun ispat yükü de, davalı borçludadır. (Bkz. Prof. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, sayfa 173 vd.) Dairemiz’in 19.01.2012 tarih ve 2011/2342 E., 2012/239 K; 14.05.2013 tarih ve 1991 E., 3176 K; 13.04.2015 tarih ve 2729 E., 2509 K. sayılı ilamları da aynı yöndedir. Dosya kapsamına göre davalı borçlu tarafından kötüniyet ispat edilemediği halde davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan yerel mahkeme kararının bu yönü itibari ile kaldırılarak yeniden hüküm tesisi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince KABULÜ İLE HMK’ nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’sinin 2014/1444 Esas, 2017/111 Karar, 15/02/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 2- Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 14.112,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Asıl alacak 14.112 TL üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 963,99-TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 844,45-TL harcın düşümü ile bakiye 119,54-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği ret olunan kısım üzerinden hesap ve takdir olunan 4.240,28-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 450,00-TL bilirkişi ücreti ve 95,00-TL tebligat masrafı toplamı olan 545,00-TL’nin kabul ve ret oranına göre hesap olunan 155,54-TL peşin harç 619,75-TL toplamı 775,29-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı olarak bilirkişi için 32,00-TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 10,08 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, İstinaf Giderleri Yönünden; Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu’na bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 117,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 115,00 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Duruşma açılmadığın vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/2 bendi ve aynı Kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.16/01/2020