Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2467 E. 2019/2238 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17 HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2467 Esas
KARAR NO : 2019/2238
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2017
NUMARASI : 2014/904 Esas, 2017/406 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketlerin tıbbi malzeme üretim ve pazarlama işi yaptıklarını, davalı şirketin ise Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlarca sağlanan izinle, tıbbi ürün kalite ve mevzuata uygunluk belgelendirme hizmetleri verdiğini, davacı şirketlerin ürünlerine CE Belgesi verilmesi için davalı şirket ile belgelendirme sözleşmesi düzenlediğini, davalı şirketin de gerekli standartların mevcut olduğunu belirleyerek davacı … Ltd. Şti. için 01/11/2011 tarihli, davacı …Ltd. Şti. İçin 19/01/2012 tarihli CE Sertifikası tanzim ettiğini, davalıya iş görme edimi olarak davacı …Ltd. Şti.’nin 7.261,13 TL, diğer davacı şirket ise 7.318,10 TL hizmet bedeli ödediğini, müvekkillerinin bu belgelere güvenerek imalata başladığını, ancak davalı tarafın belgeleme sürecinde eksiklik bulunduğunu belirterek davacı … Ltd. Şti.’ye verilen belgenin 21/03/2012 tarihinde, davacı … Ltd. Şti.’ye verilen belgenin ise 27/08/2012 tarihinde askıya aldığını, müvekkillerinin eksikliği ikmal ettiğini ancak eksikliklerin giderilmediği gerekçesiyle davacı şirketler için verilen CE belgelerinin iptal edildiğini ve sözleşmenin feshedildiğini, askıya alma ve iptal işlemine konu eksikliklerin imalat ve ambalaj sürecinde yeniden yapılandırma gerektirdiğinden sonradan ikmalinin güç olduğunu, davalının müvekkillerine karşı üstlendiği belgelendirme hizmetini özensiz yerine getirdiğini ve gerekli yönlendirmeyi zamanında yapmadığını belirterek ödenen hizmet bedellerinin iadesi ile tutundurma masrafı ve ticari itibar, kazanç ve stok kaybının tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında özetle; müvekkili şirketin şartları taşıdığına kanaat getirirse belge verdiğini, davalıların belgelendirme anında mevcut olan ilgili yönetmeliğe uygun niteliklerini sürekli olarak muhafaza etmek zorunda olduğunu, Sağlık Bakanlığının denetimi sonucunda hazırlanan rapor ve bakanlığın direktifi ile davacıların sertifikasının askıya alındığını ve üç aylık sürede eksiklikler giderilmediğinden sertifikanın iptal edildiğini, müvekkilince yapılan tüm işlemlerin yetkisi dahilinde ve hukuka uygun olarak gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/904 Esas, 2017/406 Karar sayılı kararı ile; davalı şirketin davacılara sertifika vermemesi gerekirken belge verdiği bu nedenle davacıların ödedikleri belgelendirme giderlerini isteyebilecekleri, talep edilen tutundurma giderlerinin belgenin aktif olduğu dönemde yapılması sebebiyle istenemeyeceği, davacıların ticari kazanç ve stok kaybına yönelik ise delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı …Ltd. Şti. İçin 7.261,13 TL, davacı… Ltd. Şti. için 7.318,10 TL belgelendirme ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davalı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, gerekli koşullara sahip olmayanlara belge vermediğini, belge verilmediği gerekçesiyle belgelendirme sürecinin sonunda ödenen ücretin iadesinin istenemeyeceğini, müvekkilinin keyfi biçimde de belge vermediğini, davacı şirketlerin üç aylık sürede eksiklikleri ikmal etmediği için belgelerinin iptal edildiğini, mahkemece hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişinin … çalışan tam zamanlı denetçi olmayıp rakip firmanın yöneticisi olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;Dava, ayıplı belgelendirme hizmeti nedeniyle ödenen ücretlerin iadesi ve CE sertifikalarının iptal edilmesi nedeniyle tutundurma masrafı ile ticari itibar, kazanç ve stok kaybı zararlarının tazminine ilişkindir.Mahkemece, davalı şirketin sertifika vermemesi gerekirken sertifika verdiği gerekçesiyle davacıların ödediği hizmet bedellerinin iadesine, davacların belgelerin iptali nedeniyle doğan diğer zararlarının tazmini taleplerinin ise reddine karar verilmiş, karara karşı davalı taraf istinaf yoluna başvurmuştur. Dosya kapsamından; davacı şirketlerin ürünlerine CE Belgesi verilmesi için davalı şirket ile belgelendirme sözleşmesi düzenlediği, davalı şirketinde gerekli standartların mevcut olduğunu belirleyerek davacı …. Ltd. Şti. için 01/11/2011 tarihli, davacı … Ltd. Şti. İçin 19/01/2012 tarihli CE Sertifikası tanzim ettiği, davalıya iş görme edimi olarak davacı … Ltd. Şti.’nin 7.261,13 TL, diğer davacı şirketin ise 7.318,10 TL hizmet bedeli ödediği, ancak davalı tarafın belgeleme sürecinde eksiklik bulunduğunu belirterek davacı … Ltd. Şti.’ye verilen belgenin 21/03/2012 tarihinde, davacı … Ltd. Şti.’ye verilen belgenin ise 27/08/2012 tarihinde askıya alındığı, sonrasında da eksikliklerin giderilmediği gerekçesiyle davacı şirketler için verilen CE belgelerinin iptal edildiği görülmektedir.Mahkemece davalıya ödenen hizmet bedelinin davacılara iadesine karar verilmiş ve davalı taraf bu karara karşı istinaf yoluna başvurmuş olup, davacıların tutundurma masrafları ile ticari itibar, kazanç ve stok kaybı talepleri yönünden ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf talebi bulunmamaktadır. Şu halde çözümlenmesi gereken husus, davalı şirketin belge verilmesi aşamasında sunduğu hizmetin ayıplı olup olmadığı, bu kapsamda zamanında gerekli yönlendirmeyi yapmayarak ve özeni göstermeyerek, verilmemesi gerekirken davacı şirketlere CE sertifikaları verip vermediği noktasında toplanmaktadır. TBK’nın 219. maddesi uyarınca; satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumludur. Satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile ondan sorumludur.Yine TBK’nın 225. maddesi uyarınca ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz Somut olayda, onaylanmış kuruluş olan davalı şirket tarafından düzenlenen CE sertifikaları davacılara verilmiş ise de, yapılan bilirkişi incelemesi ve bakanlık yazısından, davalı şirketin temel gereklere uygunluğu yeterince irdelemeden sözkonusu belgeleri verdiği, bu nedenle yeterli özen göstermeden ve verilmemesi gerektiği halde belge verdiği anlaşılmaktadır. Kullanım amacı bakımından hizmet görenin ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan ayıplardan satıcı sorumlu olduğuna göre, mahkemece ödenen belgelendirme ücretinin davacılara iadesine karar verilmesi yerindedir.Açıklanan nedenlerle inclenen mahkeme kararı usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı + 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 189,50 TL harcın, Davalı tarafından peşin yatırılan 317,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 127,60 TL harcın harcın talep halinde kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 05/12/2019