Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2452 E. 2019/2262 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2452 Esas
KARAR NO : 2019/2262
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2017
NUMARASI : 2016/814 Esas, 2017/459 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili davasında özetle; müvekkilin davalı kooperatife üye olarak kabul edildiğini ve üyelikten çıkarılana kadar tüm üyelik ve katılım bedeli olarak toplam 87.140, 00 TL ödediğini, 17/04/2010 tarihli genel kurul kararına göre, müvekkilin daire içindeki imalatları ve bunun dışındaki hangi imalatları yapacağı yada katılacağının kararlaştırıldığını, 2 nolu dairenin müvekkile teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, bu şekilde müvekkilin ayrıca aidat ödemeyeceği ve ibra edildiğine dair yazı verildiğini, ancak 16/03/2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında müvekkilinin üyeliğine son verildiğini, bunun üzerine ihraç kararının iptali, aksi halde yaptıkları ödemelerin tahsili için Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1062 Esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, ancak mahkemece, davanını hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdiğini, ayrıca müvekkilin kooperatife 87.140,00 TL ödeme yaptığının da tespit edildiğini, tespit edilen bedelden müvekkiline düşen yönetim gideri düşüldükten sonra kalan kısım ile işlemiş faizinin tahsili için takip başlatmışlarsa da, davalı kooperatifin takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek davalının Bursa …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine vaki itirazın iptaline, davalının %20 icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı kooperatif, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/814 Esas, 2017/459 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı kooperatife 87.140,00 TL ödemede bulunduğunun Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1062 Esas sayılı dosyasında kesinleştiğini, davacının ayrıldığı yılın bilançosunun kabul edildiği genel kurul tarihini takip eden bir ayın sonunda alacağın muaccel olduğu gerekçesiyle davalının takibe itirazının iptaline ve asıl alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davalı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1062 Esas, 2016/272 Karar sayılı kesinleşen kararında, hak düşürücü sürede açılmayan davanın reddine karar verildiğini, bu nedenle davacının yaptığı ödeme ile ilgili kesinleşen bir karar olmadığını, anılan dosyadaki rapora karşı davacının yaptığı ödeme ile ilgili itirazları bulunduğunu ancak farklı gerekçeyle dava reddedildiğinden bu hususların değerlendirilmediğini, davacının kooperatife aynı tarihte yaptığı ödeme için 13 ayrı makbuz kesilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, makbuzlarda yönetici imzası ve kaşesi olmadığını, davacı tarafından sunulan makbuzlardaki kaşe ve imzanın da sahte olduğunu, buna rağmen ödemenin muhasebe kayıtlarında gözüktüğünü, kooperatif kasasına böyle bir para girmediğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etliştir.Davacı vekili istinaf talebine cevap vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;Dava, üyelikten çıkarılan davacının kooperatife yaptığı ödemenin iadesi için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1062 Esas sayılı kararı ile davacının davalı kooperatife 87.140,00 TL ödemede bulunduğunun kesinleştiği ve son yıla ait genel giderlere ilişkin davacıya isabet eden pay düşüldükten sonra davacıya 86.261,42 TL ödenmesi gerektiği, alacağa, ayrılma tarihi bilançosunun kabul edildiği 31/05/2015 tarihli genel kurul tarihinden bir ay sonra faiz işletileceği, buna göre takipte 6.997,81 TL işlemiş faiz istenebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından; davalı kooperatifin 16/03/2014 tarihinde yapılan 2013 yılı olağan genel kululunda davacının üyelikten çıkarılmasına karar verildiği, davacının ihraca ilişkin genel kurul kararının iptali, aksi halde yaptığı ödemelerin tahsili için Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1062 Esas sayılı dosyasında dava açtığı, mahkemece genel kurul kararının iptali için hak düşürücü süre içinde dava açılmadığı, henüz alacak muaccel olmadığından davacının yaptığı toplam 87.140,00 TL ödemenin tahsili için açtığı davanın da erken açılmış dava olduğu gerekçesiyle davanın reddedildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, sonrasında davacının 80.427,00 TL alacak ve 6.6524,50 işlemiş faizin tahsili için davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresinde takibe itirazı üzerine 1 yıllık hak düşürücü süre içinde eldeki itirazın iptali davasını açtığı görülmektedir.Davalı Kooperatifin ana sözleşmesinin 15/1 maddesi uyarınca, devir dışı bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacaklarının o yılın bilançosuna göre hesaplanarak, bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verilir.Kooperatif üyeliğinden istifa eden ya da ihraç edilen ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu`nun 17/1. maddesi ve anasözleşmenin 15/1. maddesi gereğince, istifanın davalıya ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği yılın bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkına haizdir. İstifanın davalıya ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği yıla ait bilançonun ertesi yıl genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir ve bu tarihten önce erken açılan çıkma payı alacak davası, alacağın henüz muaccel olmadığı gerekçesiyle reddedilmelidir (Yargıtay 23. HD’nin 2015/34, 2015/6410 Karar sayılı kararı). Somut olayda, 16/03/2014 tarihinde yapılan genel kurulda ihraç edilen davacının kooperatifteki alacaklarının tahsili için açtığı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1062 Esasına kayıtlı dava, mahkemece, dava tarihi itibarıyla 2014 yılı bilançosu görüşülüp karara bağlanmadığından reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir. Davalı vekili, kesinleşen dosyada farklı nedenle dava reddedildiği için davacının ödediği miktara yönelik rapora itirazlarının değerlendirilmediğini, bu nedenle kesinleşen herhangi bir rakam olmadığını, davacının ödediği kooperatif kasasına giren bir para olmadığını, kooperatif adına kimin para tahsil ettiğinin belli olmadığını, makbuzlarda kaşe ve yönetici imzası bulunmadığını, davacı tarafın sunduğu makbuzlardaki kaşe ve imzanın ise sahte olduğunu, ileri sürmektedir. Ancak kesinleşen dosyada alınan raporda davacının ödediği bedelin kooperatif defterlerine işlendiği ve ödemenin cari hesap ekstresinde görüldüğü, davalı tarafın defter kayıtlarına göre, davacının 87.140,00 TL ödediği, davalı tarafın sahtecilik iddiaları ile ilgili herhangi bir ceza dosyasından da bahsetmediği gözetildiğinde, davalı kooperatifin davacının yaptığı ödemeler ile ilgili itirazı yerinde görülmemiştir.Buna göre, davacının 16/03/2014 tarihli genel kurul kararı ile ihraç edildiği, davacının kooperatif kayıtlarına göre 87.140,00 TL ödediği, ihracın kesinleştiği yılın bilançosuna göre hesaplanan ve payına düşen masraf hissesi düşüldükten sonra bakiye 86.261,42 TL talep hakkı olduğu, davalının ihraç tarihindeki bilançonun karara bağlandığı genel kurul tarihinden bir ay sonra temerrüde düştüğü ve davacının takip tarihine kadar 6.997,80 TL işlemiş faiz talep edebileceği, ayrıca alacağın likit olduğu gözetildiğinde, ilk derece mahkemesinin itirazın iptaline ve icra tazminatına hükmedilmesi kararı yerindedir.Açıklanan nedenlerle inclenen mahkeme kararı usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı + 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 189,50 TL harcın, Davalı tarafından peşin yatırılan 1.570,61 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.381,11 TL harcın harcın talep halinde kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/12/2019