Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2450 E. 2019/2230 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2450 Esas
KARAR NO : 2019/2230
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2015/656
KARAR NO : 2017/287
KARAR TARİHİ: 17/04/2017
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 14.01.2015 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi gereğince, müvekkilinin davalıya danışmanlık hizmeti verildiğini, müvekkili tarafından davalı adına kesilen Ocak ve Şubat 2015 fatura bedellerinin ödendiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan alacağı için 31.03.2015 tarih, 11.800.-TL bedelli ve 30.04.2015 tarih 11.800.-TL bedelli faturaların düzenlendiğini ancak davalının bu fatura bedellerini ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine giriştikleri icra takibine borçlu – davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının sözleşmeyle taahhüt ettiği hiçbir yükümlülüğü yerine getirmediğini, danışmanlık hizmeti sunmadığını, sözleşme kapsamında müvekkili tarafından 125.000.-TL ve bu ödeme ile beraber Ocak ve Şubat aylarına dair 10.000.-TL aylık danışmanlık ücretinin iyi niyetli olarak ödendiğini ancak davacının sözleşmeden kaynaklı hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmemesi neticesinde dava konusu faturaları iade ettiğini, sözleşmenin müvekkili tarafından feshedildiğini belirterek davanın reddiyle davacı-davalıya ödenen 125.000.-TL peşin ödeme ve Ocak ve Şubat aylarına ilişkin 20.000.-TL + kdv olmak üzere 148.600._TL’nin şimdilik 1.000.-TL kısmının her bir ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince; ”… Ana davanın KABULÜ ile, İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibin kaldığı yerden devamına,İİK.67/A-2 maddesi uyarınca; % 20 nispetinde hesaplanan 4.720,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,.. Karşı davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı-k.davacı vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu, delillerin toplanmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, raporlara karşı yaptıkları itirazların karşılanmadığını, bildirdikleri tanıkların dinlenilmediğini, yemin delilinin hatırlatılmadığını, bilirkişi raporunda müvekkilinin yaptığı 125.000 TL’lik havalenin 3.kişiye yapıldığı konusunda tespitinin yerinde olmadığını, parayı alan …’nın şirket ortağı/yetkilisinin eşi olduğunu, şirket adına hareket ettiğini, bu bedelin sözleşme gereğince gönderildiğini, davacının cevap dilekçesinde ve dava öncesi göndermiş olduğu cevabi ihtarnamedeki beyanları ile ödemeyi aldığını ikrar ettiğini, salt faturanın tanzimi malın teslimi veya hizmetin yapıldığını ispata yeterli olmadığını davacının verdiği hizmeti ispatla yükümlü olduğunu, dava konusu faturalardan birinin iade edildiğini, diğerinin ise müvekkiline tebliğ edilmediğini, … no’lu faturanın müvekkili şirketin defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen iade faturası ile iade edildiğini, ödemelerin davacının sözleşme konusu işi gereği gibi ida edeceği düşüncesiyle yapıldığını, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Dava, davacı- k davalının fatura alacağını tahsili amacıyla davalı- k davacı aleyhine giriştiği takibe karşı davalı- k davacının itirazının iptali ile, karşı davada ise sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkindir.İstanbul …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı-davalının dayanak 31/03/2015 tarih … no’lu 11.800 TL bedelli, 30/04/2015 tarih … no’lu 11.800 TL bedelli 2 adet fatura gereğince 01/06/2015 tarihinde toplam 23.600 TL asıl alacak üzerinden davalı-davacı aleyhinde ilamsız takip başlattığı, davalı-davacı vekilinin takibe itiraz ettiği, takibin durduğu, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Sözleşme ilişkisi taraflar arasında çekişmesizdir. Uyuşmazlık takibin dayanağı faturalar gereğince takip tarihi itibariyle davalı-davacının, davacı-davalıya borçlu bulunup bulunmadığı, davalı-davacının sözleşme gereğince ödediği bedeli talep edip edemeyeceği noktasında toplanmıştır. Taraflar arasında akdedilen 14/01/2015 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi’nin ” Sözleşmenin Konusu Ve Kapsamı” başlıklı 2.maddesi ” Danışmanlık Ücreti” 4.maddesi ”Sözleşmenin Süresi Ve Sona Ermesi” başlıklı 5.maddesinde, sözleşmenin 6 aylık süre ile devam edeceği, sözleşme içeriğinde belirlenen danışmanlık hizmeti nedeniyle ödemelerin aylık 10.000 TL olarak belirlendiği, aylık hizmet bedelinin, sözleşmenin hazırlandığı tarihten başlamak üzere sözleşme süresi boyunca her ay sonu fatura edileceği kararlaştırılmıştır.Yerel mahkemece tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmıştır. Her biri 11.800 TL olan …, …, …, … nolu faturaların davacı-davalının ticari defter ve belgelerinde, …, nolu faturaların davalı-davacının ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu, davacının toplam 23.600 TL tahsil ettiği, davalı-davacının ticari defterlerinde de 23.600 TL nin gönderildiğinin kayıtlı olduğu, takip konusu … nolu faturanın davalı-davacının ticari defter ve belgelerinde gözükmediği, davalı-davacı tarafından yapılan 125.000 TL lik ödemeninde dava dışı …’ya yapıldığı tespit edilmiştir.
Her ne kadar davalı-davacı yapılan 23.600 TL lik ödemenin iyi niyet çerçevesinde yapıldığını, davacı-davalı tarafından düzenlenen … nolu faturaya karşı iade faturası düzenlendiğini, hizmetin verilmediğini iddia etmiş ise de; sözleşme ile 6 ay için 10.000 TL + KDV’ yi ödemeyi taahhüt ettiği, davacı-davalı tarafından düzenlenen 3 adet faturayı ticari defter ve belgelerine işlediği, sözleşme tarihinin 14/01/2015 tarihi olduğu, sözleşmede kararlaştırılan 6 aylık sürenin 14/07/2015 tarihinde dolduğu, ihtilafa konu faturaların 31/03/2015 ve 30/04/2015 tarihlerine ilişkin olduğu, davalı-davacının … no’lu faturayı ticari defterlerine işlediği, 24/06/2015 tarihinde Beyoğlu …. Noterliğinin … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile düzenlenen faturalara itiraz ettiği, daha öncesinde takibe konu 31/032015 ve 30/04/2015 tarihli faturalara herhangi bir itirazının bulunmadığı, bu davranışı ile sözleşmede aylık olarak kararlaştırılan hizmeti aldığını kabul etmiş sayılacağı, bu sebeple takibe itirazın yerinde olmadığı, davalı-davacının karşı davasında iddia ettiği bedelleri 3.kişi …’ya ödediği, davacı-davalıya sözleşme ilişkisi kapsamında ödenen bedelin varlığı konusunda ispat vasıtası getiremediği, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 2015/2 Esas ve 2017/1 Karar sayılı 03/03/2017 tarihli içtihadında; dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmadığı takdirde tarafın yemin teklif etme hakkının bulunmadığı, ‘sair deliller’ ifadesinin kullanılması halinde yemin deliline açıkça dayanılmış olduğunun kabul edilemeyeceği, davalı-davacının açıkça yemin deliline dayanmadığı mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına göre davalı-davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1- İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret 2015/656 Esas, 2017/287 Karar ve 17/04/2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı karşi davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan davalı-davacının peşin olarak yatırdığı 85,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 103,80 TL harcın davalı-davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve davanın niteliği nedeniyle vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,4-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin davanın niteliği nedeniyle kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı yasanın 362/1 ve İİK’nın 364 gereğince kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/12/2019