Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2447 E. 2019/2113 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2447 Esas
KARAR NO : 2019/2113
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 2016/878 Esas
KARAR NO : 2017/321
KARAR TARİHİ: 07/04/2017
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/11/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında, 15.06.2015 tarihli; … sıra numaralı 56.000,50 TL bedelli, … sıra numaralı 41.300,00 TL bedelli, … sıra numaralı 23.600,00 TL bedelli, … sıra numaralı 10.030,00 TL bedelli 4 adet fatura düzenlediğini, toplam borç 130.980,00 TL olup bir takım ödemeler yapılması sonucunda 60.000,00 TL lik kısmının ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davalı- borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; davacı tarafın üstlendiği ve davaya konu fatura dayanağı olan işlerden bir kısmı ile ilgili olarak taraflar arasında 01/04/2015 tarihinde sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşme ile yetkili icra müdürlükleri ve mahkemeleri Eskişehir olarak belirlendiğini, yetkili mahkemenin Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan yetki itirazında bulunduğunu, esasa yönelik ise müvekkil şirketin, takip alacaklısı davalı firmaya takibe konu edilen miktarda bir borcu olmadığını belirterek müvekkil şirket aleyhinde açılmış davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davaya konu fatura dayanağı olan bir kısım işlerin taraflar arasında yapılan 01/04/2015 tarihli revizyon sözleşmesine dayandığı, sözleşmenin 15.maddesine göre bu sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlıklarda Eskişehir mahkeme ve icra daireleri yetkili olduğu düzenlendiğinden HMK 17.maddesine istinaden yetkisizlik kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davalı aleyhine başlatılan icra takibi ve huzurdaki davanın, davalının sunmuş olduğu revizyon sözleşmesine dayanmadığını, davalı yanın dosyaya sunmuş olduğu revizyon sözleşmesinde iş bedeli 15.995,00 artı KDV miktarlı olup icra takibinde bahsi geçen miktarlara ilişkin olmadığını, ayrıca sözleşmeyi kabul anlamına gelmemekle birlikte söz konusu sözleşmede, sadece müvekkilin imzasının yer aldığı, davalı yanın ise sözleşmede imzasının bulunmadığından sözleşmenin geçerli olmadığını, dolayısıyla taraflar arasında imzalanan herhangi bir yetki sözleşmesi de bulunmadığını, bu sebeple mahkemenin yetkisizlik kararı hatalı olduğundan kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava; tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davaya konu fatura dayanağı olan bir kısım işlerin taraflar arasında yapılan 01/04/2015 tarihli Revizyon Sözleşmesi’ne dayandığı ve sözleşmenin 15. maddesinde düzenlenen yetki sözleşmesine istinaden HMK 17. Maddesi uyarınca Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğundan yetkisizlik kararı verilmiştir.Davacı vekili, mahkemece yetkisizlik kararı verilmesine dayanak yapılan sözleşmede sadece müvekkilinin imzasının yer aldığını, davalının imzasının bulunmadığını, sözleşmenin geçerli olmadığını iddia etmiştir.6098 sayılı TBK’nın 1. Maddesinde, sözleşme tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak kurulacağı ve irade açıklamasının, açık veya örtülü olabileceği düzenlenmiştir. Bu sebeple sözleşmenin geçerliliği kanunda aksi öngörülmedikçe hiçbir şekle bağlı değildir.Somut olayda, taraflar arasındaki ilişki tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. İspat için kolaylık sağlar ise de sözleşmenin geçerliliği yazılı şekil şartına bağlı değildir. Bu itibarla sözleşmenin davalı tarafça imzalanmaması sözleşmeyi geçersiz kılmaz. Nitekim sözleşmenin davacı tarafça imzalanmış olması ve davalı tarafça da sözleşmenin ve içeriğinin kabul edilmesi karşısında sözleşmenin geçerli olduğu kabul edilmiş ise de, sözleşme konusunun ” Oluklu makinesi Slitter scorer bıçak bilemesi ünitesi için revizyon faaliyetlerinin yerine getirilmesi” işi olduğu, 15.995,00 TL artı KDV bedel üzerinden anlaşıldığı, ancak davaya konu faturaların dayanağı olarak belirtilen işlerin sözleşme konusu olmadığı gibi fatura bedelleri de farklı olduğundan 01/04/2015 tarihli Revizyon Sözleşmesi’nin dolayısıyla yetki sözleşmesinin dava konusu olaya uygulanma imkanı yoktur.6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89. maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir.HMK’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup söz konusu davada yetki, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir.Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.Somut olayda, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı başlatılan itirazın iptali davasında davalının ticari yerleşim yerinin Şişli/İstanbul olduğu ve HMK 6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur.Açıklanan nedenlerle, bu davaya bakmaya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğu halde, hukuki ilişkinin ve maddi olayın tespitinde yanılgıya düşülerek, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenlerle kabulü ile, HMK 353.1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kesin olarak kaldırılmasına, dosyanın usulünce delillerin toplanarak yargılama yapılması ve karar verilmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2- İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/878 E. 2017/321 K. 07/04/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan davacının peşin olarak yatırdığı 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 72,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3 ve aynı yasanın 362/1.c bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.21/11/2019