Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2435 E. 2019/2304 K. 16.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2435 Esas
KARAR NO : 2019/2304
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2017
NUMARASI : 2014/572 Esas, 2017/811 Karar
DAVANIN KONUSU: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ 16/12/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı müflisin davacıya verdiği 01/01/2004 düzenleme, 30/04/2006 tediye tarihli ve 4.634 USD bedelli senetten kaynaklanan borcu nedeniyle yasal süresi içinde iflas masasına 22.977,40 TL alacaklı olduklarına dair kayıt talebinde bulunulduğunu, iflas idaresinin alacağın yargılamayı gerektirmesi ve ilam bulunmaması, ayrıca zamanaşımı nedeni ile taleplerini reddettiğini, davacının, davalı müflis şirkette 1995-2004 yılları arasında çalıştığını ve 01/01/2004 tarihinde ekonomik gerekçelerle işten çıkartıldığını, anılan senedin de kıdem tazminatına karşılık verildiğini, müflis şirketin senede karşılık 10/12/2005 tarihinde 231.70 USD kısmen ödeme yaptığını, kalan meblağın ise ödenmediğini, müflis şirketin Gebze…. İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası ile kurulan iflas masasına 19/09/2008 tarihinde kayıt işlemi yapılmışsa da, iflas dosyasının Yargıtayca bozulması üzerine işlemlerin tamamlanamadığını, alacak işçilik alacağı olduğundan 1. sıradan kaydı yapılması gerektiğini belirterek reddedilen alacaklarının 1. sırada iflas masasına kaydını talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında özetle; iflas idaresi olarak müflisin eski yıllara ait kayıtlarına ulaşmanın mümkün olmadığını, davacının müflis firmada çalışma süresi, işten ayrılık nedeni, aldığı ücret vs.nin SGK kayıtlarıyla teyidinin gerektiğini, 30/04/2006 vade tarihli senedin yasal 3 yıllık süre içerisinde herhangi bir icra takibine konu olmadığı için kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, senedin kıdem tazminatına istinaden verilmiş olduğu ileri sürülse de, davacının müflis şirket aleyhine açtığı işçilik alacağı davası ile icra takibi bulunmadığını, davacının kambiyo vasfını yitirmiş bulunan senetle ilgili kıdem tazminatına ilişkin talebinin yargılamaya muhtaç olduğunu, idarenin kararının haklı ve yerinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/572 Esas, 2017/811 Karar sayılı kararı ile; davacının işçilik alacağını bonoya bağlaması ve kayıt kabul talebinin de bonoya dayalı olması nedeniyle işçilik alacakları için öngörülen faizin uygulanmayacağı, alacak yabancı para ile düzenlenen senede dayalı olup devlet bankalarının yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulandığında iflas tarihi itibarıyla 4.402,30 USD asıl alacak ile 1.266,39 USD olmak üzere, toplam 5.668,69 USD karşılığı 10.101,03 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle bu miktarın masaya kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bononun davacının kıdem tazminatı alacağına karşılık verilmesine rağmen mahkemece iş hukukunda uzmanlığı olmayan ve alacağı ticari alacak olarak kabul eden bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu, kıdem tazminatı alacağına mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanması gerektiğini belirterek gerekirse yeni rapor alınarak kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne talep ve istinaf etmiştir.Davalı vekili istinaf talebine cevap vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde,Dava, kayıt kabule ilişkindir.Kayıt kabul davalarının İİK’nun 164. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde istinaf edilebileceği, bu davaların adli tatilde de görülebileceği ve adli tatilde sürelerin işlemeye devam edeceği, dosya kapsamında ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davalıya 08/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, hükmün davacı tarafından en geç 18/08/2017 (Perşembe) mesai bitimine kadar istinaf edilmesi gerekirken 21/08/2017 tarihinde 10 günlük yasal süre dolduktan sonra istinaf edildiği, ancak kararda istinaf süresi 2 hafta olarak gösterildiğinden Anayasa Mahkemesinin 26/06/2014 Tarih ve 2012/855 başvuru sayılı kararı ile Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 17/06/2016 Tarih ve 2015/3127 E. 2016/3720 K.sayılı kararı da göz önüne alındığında istinaf talebinin süresinde olduğu kabul edilmiştir.Mahkemece, davacının masaya kaydını talep ettiği ve iflas idaresi tarafından tamamen reddedilen 22.977,40 TL alacağının 10.101,03 TL’lik kısmının 1. sırada masaya kayıt ve kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuştur.2004 sayılı İİK’nın 235/1. maddesi gereğince sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki asliye ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. Alacaklı tebligata yarar adresini iflas idaresine bildirmiş ve tebliğ için gerekli masrafı vermişse kayıt kabul davası açma süresi sıra cetvelinin tebliğinden başlar. İstanbul….. İflas Müdürlüğünün … sayılı iflas dosyasında davacının alacağının masaya kayıt talebinin reddine dair kararın ve sıra cetvelinin davacı vekiline 16/12/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 23/12/2013 tarihinde 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmektedir.Dosya kapsamından; müflis şirketin İstanbul 35. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/15 Esas ve 20/02/2013 tarihli kararı ile iflasına karar verildiği, davacının kıdem tazminatına karşılık müflis şirket tarafından verildiğini beyan ettiği senede dayalı olarak 22.997,40 TL alacağının iflas masasına kaydını talep ettiği, iflas idaresinin alacağın yargılamayı gerektirmesi ve ilam bulunmaması, ayrıca zamanaşımı nedeni ile talebi tamamen reddettiğini anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının işçilik alacağını bonoya bağlaması ve kayıt kabul talebinin de bonoya dayalı olması nedeniyle kıdem tazminatı için öngörülen faiz oranı uygulanmayarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı taraf bononun kıdem tazminatına karşılık verildiğini ve kıdem tazminatı alacağına mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanması gerektiğini belirterek karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Ancak taraflar aralarındaki alacağın karşılıklı mutabakat ile bonoya bağlandığı ve kayıt kabul talebinin de bonoya dayalı olduğu gözetildiğinde, mahkemece devlet bankalarının yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanarak tespit edilen alacağın masaya kaydına karar verilmesi yerindedir.Açıklanan nedenlerle incelenen mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubuna, bakiye 36,80 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 35,60 TL olmak üzere toplam 72,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.16/12/2019