Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2426 E. 2019/2163 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2426 Esas
KARAR NO : 2019/2163
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/524 Esas
KARAR NO : 2017/299
KARAR TARİHİ: 04/04/2017
DAVA : MENFİ TESPİT
KARAR TARİHİ: 28/11/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, yangın sebebiyle, sigortalısına ödediği hasar bedelinin tahsili konusunda müvekkili ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. Aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, yangının ürettikleri klimadan kaynaklı olmadığını, kusurlarının bulunmadığını belirterek takip dosyası gereğince borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 05/08/2014 tarihli dilekçesi ile ;müvekkilinin cebri icra tehdidi altında takip bedelini ödediğini belirterek ödenen 315.020,68-TL’ nin faiziyle birlikte istirdatını istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili; yangının davacı borçlunun üretimini/ithalatını/montajını yaptığı klimadan kaynaklandığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince; yangının davacının ürettiği klimadan kaynaklanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının esaslı hatalar içerdiğini, 10/02/2014 tarihli itfaiye raporunda yangın sebebi olarak ” elektrik, klima” ifadelerinin yer aldığını, Kuşadası Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/8 D.İş numaralı tespit dosyasında 3 kişilik bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda yangının ”.. Klima iç ünitesinin iç kısmında bulunan kablolarda ve ana elektrik kumanda kartında oluşan kısa devre sonucunda meydana gelmiş olduğunun” tespit edildiğini, karara esas alınan bilirkişi raporunda, yangının elektrikten kaynaklandığının belirtildiğini, yangının salt elektrik sisteminden kaynaklı olduğuna dair hiç bir delil bulunmadığını, raporun çelişkili olduğunu, klimanın stand by konumundaki enerji tüketimi ve çalışıp çalışmadığına dair klima üreticisi firmalardan bilgi alınmasına ilişkin taleplerinin karşılanmadığını, raporun dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle örtüşmediğini, eksik düzenlendiğini, yerel mahkemeye sunulan 25/112015 tarihli dilekçeleri doğrultusunda işlem yapılmadığının tespit dosyasındaki raporun olayın oluşuna uygun olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Dava, borçlu olmadıklarına yönelik menfi tespit istemine ilişkindir. İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı sigorta şirketinin, davacı aleyhinde, yangın sonucu sigortalısına ödediği hasar bedeli olan 272.122 TL asıl ve 5.636,28 TL faiz olmak üzere toplam 277.758,28 TL üzerinden takip başlattığı, davacı hakkındaki takibin kesinleştiği, davacının daha sonra takip dosyasına 05/08/2014 tarihinde 315.020,58 TL ödeyerek davasını istirdata çevirdiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yangının davacının ürettiği klima ünitesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktasında toplanmaktadır.Kanunda aksi öngörülmedikçe kural olarak herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. HMK’nın 190. maddesi gereği “ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir”. Türk Borçlar Kanunu’nun 69.maddesine göre, bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür. Yapı malikinin sorumluluğu burada, özen ilkesine dayanmaktadır. Ancak TBK. m.69’de öngörülen sorumluluğun söz konusu olması için, yapı eserinin yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden kaynaklanan bir zararın doğması gerekir. başka bir ifade ile, meydana gelen zarar ile yapı eserinin bozukluğu ve ya bakım eksikliği şeklindeki eylem arasında illiyet bağı olması gerekir. Yapı eseri sahibi ancak, davacının kusuru, üçüncü kişinin kusuru ve mücbir sebebin varlığı ile bu illiyet bağının kesildiğini ispatlaması halinde sorumluluktan kurtulabilecektir. Davalının sigortalısı …. San. Tic. A.Ş’nin, dava dışı … Tic Ltd Şti’nin … ünvanı ile işlettiği iş yerine emanet olarak bırakığı halıların iş yerinde meydana gelen yangın sonucu zayi olduğu, meydana gelen yangın sebebiyle tutulan 10/02/2014 tarihli yangın raporunda; yangının çıkış nedeni olarak ” elektrik, klima” gösterildiği anlaşılmıştır. … Tic Ltd Şti tarafından Kuşadası Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/8 D.İş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespitte; bilirkişi heyeti 20/02/2014 tarihli raporlarında ”..meydana gelen yangının, yangının çıkış noktasında bulunan ” stand by” (hazırda bekleme) konumunda olan klima iç ünitesinin iç kısmında bulunan kablolarda ve ana elektronik kumanda kartında oluşan kısa devre sonucunda meydana gelmiş olduğunu” bildirmişlerdir.Mahkemece yargılama sırasında alınan konusunda uzman bilirkişi heyeti 26/10/2015 tarihli raporlarında; ”.. Yangının klima mekanik aksamından kaynaklanmadığı, elektrik kaynaklı olduğu, üretim veya montaj hatası ihtiva etmediği, kısa devrenin klimanın elektrik kablolarının gevşek bağlanması sebebiyle oluşmuş olabileceği gibi, uzun süre çalışan klimanın çektiği akım sebebiyle oluşan yüksek ısıdan kabloların izolasyon özelliğini yitirerek kısa devreye sebep olmuş olabileceği” yönünde beyanda bulunmuşlardır.Davalının itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, bilirkişi heyeti ilk raporundaki görüşlerini tekrar etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre, yargılama sırasında alınan bilirkişi heyet raporundaki tespitlerin, yangın raporu ve tespit raporları ile çelişmediği, yangının elektrik sisteminden kaynaklı olduğu, yangının meydana gelmesinde üretimden kaynaklı davacı kusurunun bulunmadığı ve dolayısıyla olayla zarar arasında illiyet bağının ispat edilemediği, bu doğrultuda mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm tesis olmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı + 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 189,50 TL harcın, davalı tarafından peşin yatırılan 117,10 TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 72,40 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/11/2019