Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2401 E. 2019/650 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2401 Esas
KARAR NO : 2019/650
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO :2013/700 Esas
KARAR NO : 2017/113
KARAR TARİHİ: 14/02/2017
DAVA : ALACAK (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 04/04/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA:Davacı vekili, 10/05/2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 140 ve 149 numaralı üyeliklerini devraldığını, devirlerin 39.09.2010 tarihinde onaylandığını, davalı kooperatifin ayrı ayrı 140 ve 149 nolu üyesi haline geldiğini, aidat bedellerinin fahiş artışı üzerine 28.02.2011 tarihli dilekçeyle kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini, 22.03.2011 tarihinde de istifasını noter aracılığıyla kooperatife bildirdiğini, fakat kooperatifin istifa tarihinden sonra 22.06.2011 tarihinde Kadıköy ….İcra müdürlüğünün… sayılı dosya ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin itiraz süresi geçtikten sonra beyanda bulunabildiğini ve takibin kesinleştiğini, haciz tehdidi altında borçlu olmadığı bir parayı, dosya borcu olan 10.000,00 TL’ yi ödemek zorunda kaldığını, bu paranın içinde istifa öncesi döneme ait 149 nolu üyeliğe istinaden 1.975,00 TL ve 140 nolu üyeliğe istinaden 1.992,00 TL olmak üzere toplam 3.967,00 TL ile yine Kadıköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasıyla takibe konan ve müvekkili tarafından yine bilgisizliği nedeniyle, haciz tehditi altında masrafları ile birlikte ödediği 8.588,36 TL’yi ve önceki icra dosyasına ödediği miktarın 200,00 TL’sini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, toplam 8.788,36 TL’nin davalıdan tahsiline, dava konusu alacağın; aidat ödemelerine dayalı alacakları bakımından müvekkilinin istifasını takip eden 2011 yılının bilançosunun onaylanma tarihi itibari ile Kadıköy ….Icra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına istinaden davalı kooperatif tarafından müvekkilinden tahsil edilen 8.588,36 TL bakımından ise ödeme tarihi itibariyle ticari faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA Davalı vekili, 14/06/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, zamanaşımı definde bulunduğunu, davacının istifa etmediğini, kooperatifin tasfiyesini gerçekleştirmek için başvuralarını yapmakta olduğunu, üyelerin aidatlarını ödemeleri gerektiğini, davacının 140 ve 149 nolu üyelikleri devraldığını, ortaklıktan çıkma talebinin kabul edilmesi için gayrimenkulun kooperatife iadesi gerektiğini, hatta gayrimenkulden elde edilen gelirin ve yapranma payının da ödenmesi gerektiğini, gayrimenkulü iade etmeden üyelikten çıkmanın mümkün olmadığını, gayrimenkulun tapusu davacı adına olsaydı bile gayrimenkul geri alınamayarak davacı ödeme yapmaya devam etmesi gerekeceğini, davacının istifa şartlarının oluşmaması nedeni ile ödediği borcun istirdadının mümkün olmadığını belirterek, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı davacıya hükmedilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;İlk derece mahkemesince, davacının 8588,36 TL takipten doğan istirdat alacağı ve 4,501,47 TL aidat iade alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, yasal süresi içinde sunduğu 31.07.2017 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;1-Davacı tarafça 8.788,36 TL nin tahsili talep edildiği, yerel mahkeme tarafından ise davanın kabulüne ve 4501,47-TL’nin tamamı için 11.04.2012 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verildiği, oysa davacı tarafça 4.301,47-TL lik kısmın ıslah edilmiş olup, iş bu hususun kısa kararda ve gerekçeli kararda tartışılmadan hüküm kurulduğu, davacının ıslah tarihi itibariyle alacağının zamanaşımına uğradığı,2-Davacının istifa ile kooperatif üyeliğinden çıkmasının mümkün olduğu beyan edilmişse de, davacı tarafın, sair dilekçelerinde de belirtildiği üzere borcu bitmemiş olan gayrimenkullerin tapularını devralmadan kooperatif üyeliklerini devraldığı, Kooperatife ilişkin taşınmazın devrinin davacı tarafça alınmamış olmasının, devraldığı şahıslarla aralarındaki ilişkiye dayanmakla birlikte istifanın, taşınmazın müvekkiline devri halinde geçerli olacağına ilişkin iddialarını yineledikleri,3-Bilirkişi raporundaki davacı tarafın istifa sonrasında genel gider payından sorumlu tutulması gerektiğine ilişkin görüşü kabul ettikleri, ancak istifa öncesi ödemiş olduğu 140 ve 149 numaralı üyelikler için bakiye 4.501.47-TL’nin davacıya iadesi ile, icra dosyası için yapıldığı beyan edilen 8.588,36-TLödemenin, müvekkilinden alınarak davacıya ödenmesi gerektiğine ilişkin raporun haksız ve mesnetsiz olduğu,4-Davacı tarafça İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1072esas numaralı dosyadan da aleyhine başlatılan aidat borçlarına ilişkin Kadıköy …İcra Müdürlüğü …. esas sayılı icra dosyasına yapılan ödemelere ilişkin de istirdat talebinde bulunulmuş olmakla, işbu dosyada düzenlenen bilirkişi raporunda davacıya iade edilmesi gerektiği hesap edilen aidat borcu içinde bu dosyadaki alacağın olup olmadığının da irdelenmemiş olmasının mükerrer tahsilat sonucunu doğuracağı 5- Davacının asıl dava ve ıslah edilen kısım yönünden dava talebinin zamanaşımına uğramış olduğu, bu hususun, davacının ödeme tarihleri bilirkişi raporlarında ayrıntılı olarak yazılmamış ve irdelenmemiş olmakla kök bilirkişi raporu hükme esas teşkil edemeyeceği gibi davacının ıslah taleplerinin de reddi gerekirken kabul edilmesinin hatalı olduğu, özellikle davacının ıslah etmiş olduğu 4.501,47-TL bakımında zaman aşımı itirazlarının değerlendirme dışı bırakıldığı, 6-Davacı tarafça belirsiz alacak olarak talep edilen kısım yönünden dava hakkı usul hukuku açısından mesnetsiz olduğu, zira davacı tarafça ödeme yapılan hususun aidat gideri olmakla, davacı tarafça bilinebileceği, aidat borcunun üyeler tarafından bilinen bir borç olup, bu hususta belirsiz alacak davası açılmasının ve bu nedenle ıslah dilekçesini kabul edilmesinin hatalı olduğu,7-Davacının istifa ile kooperatif üyeliğinden çıkmasının mümkün olduğu bilirkişi raporunda ve Yerel Mahkeme kararında beyan edilmişse de, davacı tarafın sair dilekçelerinde de belirtildiği üzere, borcu bitmemiş olan gayrimenkullerin tapularını devralmadan kooperatif üyeliklerini devraldığı, davacının kooperatif üyeliğini devretmeden sadece istifa ile, sorumluluktan kurtulmasının mümkün olmadığı, zira bu durumda üyelik kaydı bulunduğundan işbu nedenle nimetlerinden yararlanma hakkının yanında külfetlerine de katlanması gerektiği, bu nedenle istifaya rağmen üyelik devri olmadığı müddetçe müvekkili kooperatif tarafından alınan karar doğrultusunda belirlenen aidatlardan sorumluluğunun bulunduğu, bu nedenlerle kararın kaldırılması gerektiği hususları istinaf sebebi olarak işleri sürülmüştür.
DELİLLERİN DERLENDİRİLMESİ:Dava fazla ödenen üyelik aidatının, istifa nedeniyle kooperatiften istirdadına ilişkindir.Davacının, davalı kooperatifin 140 ve 149 numaralı üyeliklerini, ait oldukları taşınmazdan bağımsız olarak devralarak, davalı kooperatifin ayrı ayrı 140 ve 149 nolu üyesi haline geldiği, aidat bedellerinin artışı üzerine, 22.03.2011 tarihinde noter aracılığıyla istifasını davalı kooperatife bildirdiği, kooperatifçe, davacı aleyhine istifa tarihinden sonra, 22.06.2011 tarihinde Kadıköy ….İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, davacının dosya borcu olan 10.000,00 TL’ yi ödemek zorunda kaldığı, yine Kadıköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasıyla Temmuz 2011-Aralık 2011 aidat alacağı için takibe konan dosya borcunu, masrafları ile birlikte 8.588,36 TL olarak ödediği, 10.000,00 ilk ödeme nedeniyle, bu paranın içinde istifa öncesi döneme ait 149 nolu üyeliğe istinaden 1975 TL ve 140 nolu üyeliğe istinaden 1992 TL olmak üzere toplam 3.967,00 TL bulunduğunun kooperatifçe bildirilmesi nedeniyle, bunlar dışında kalan 6.033,00 TL’nin istirdadı için davalı aleyhine, İstanbul Anadolu 13.Asliye Hukuk Mahkemesinde istirdat davası açtığı, davanın görev nedeniyle geldiği İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1072 E. 2014/618 K.sayılı davanın kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği, incelemesi yapılan bu dava da, Kadıköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına yapmış olduğu ödemenin tamamı ile, İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada talepte bulunulmayan kısma ilişkin, belirsiz alacak davası niteliğinde 200,00 TL’lik kısmı talep ettiği anlaşılmaktadır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarının ise, davacının istifasının geçerli olup olmadığı, talebin zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, davalının zamanaşımı itirazının usulüne uygun olup olmadığı, davacının dava konusu kadar talebe hak kazanıp kazanmadığından ibaret olduğu görülmektedir. Davacının davalı kooperatifte 140 ve 149 nolu ortaklığının bulunduğu, davacının bu ortaklıkları daha önceki ortaklardan devir yoluyla aldığı, onlara ait hak ve borçların da külli halefiyet yoluyla davacıya geçtiği, davacının bu üyeliklerden istifa ettiği açıktır.1163 Kooperatifler Kanunu’nun 10 ve 17/son maddesinde açık kapı ilkesi kabul edilmiştir. Açık kapı ilkesi uyarınca şartları uyanların girişine engel olunamadığı gibi çıkışına da engel olunamamaktadır. Ayrıca 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 13. maddesinde ortağın anasözleşmeye uygun olarak istifa etmesine rağmen kooperatifin istifayı kabulden kaçınması halinde ortağın çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirmesi halinde çıkmanın gerçekleşeceği düzenlenmiştir. Ortağın istifa bildirimi yenilik doğurucu nitelikte olup, kooperatife ulaştığı anda sonuç doğurur. (Yargıtay 23. H.D 2015/2279 E. 2015/8309 K.)Somut olayda, davacı, Üsküdar ….noterliğinin 22.03.201 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesiyle ortaklıktan istifa ettiğini bildirmiştir. Davacının bu tarihten itibaren kooperatife aidat ödeme yükümlülüğü de sona ermiştir.Kooperatif ile ortağı arasında parasal yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıklarda 818 sayılı BK’nın 126/4. maddesi hükmü gereğince zamanaşımı süresi 5 yıldır. Bu süre borcun muaccel olduğu tarihten başlar. Kooperatifler Kanunu 17.2.son cümlesine göre de, çıkan veya çıkarılan ortaklar veya mirasçılarının alacak ve hakları bunları isteyebilecekleri günden başlayarak 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.Kooperatiften istifa eden veya ihraç edilen ortaklarla hesaplaşma, çıkmanın gerçekleştiği yılın bilançosunun genel kurulda onaylandığı tarihten itibaren 1 ay sonra muaccel hale gelmesiyle yapılır. Davalı Kooperatifin istifadan sonraki yılın bilançosu, 11.03.2012 tarihli genel kurulunda onaylanmış olup, bu durumda dava zamanaşımı süresi 12.04.2012 tarihinde işlemeye başlayacağından, 10.05.2013 tarihli davada, zamanaşımı süresi dolmamıştır.Öte yandan davalı vekili tarafından ayrıca, davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile artırdığı miktara ilişkin talebinde zaman aşımına uğradığı iddia edilmiştir.Dosya kapsamına göre, davacı vekilinin 20.04.2016 tarihli dilekçeyle yaptığı işlem müddeabihin artırılmasına yönelik ıslah işlemi olmayıp, belirsiz alacak davası olarak açılan davada, talep edilebilecek miktarın yargılama esnasında belirlenmesi sonrasındaki miktar artırımına ilişkin olup, ıslah dilekçesi niteliğinde olmadığın- dan, bu işlemin zaman aşımına tabi bir yönü bulunmamaktadır.Davalı kooperatif, Kadıköy …..İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasıyla davacı aleyhine, istifa tarihinden sonraki tarih olan Temmuz 2011′ den itibaren işleyen aidat alacağı için icra takibi yapmış ve 7.572,00 TL’ nin tahsilini istemiş, davacı taraf, haciz tehdidiyle dosyaya 8.588.36 TL ödeme yapmıştır.Mahkemece bilirkişi raporu alınmış, 30/03/2016 havale tarihli ve dosya kapsamına uygun görülen bilirkişi raporunda, davacının istifa ettiği 22.03.2011 tarihinden itibaren aidat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı, aksine, 2011 yılına ait olarak 11.03.2012 tarihinde yapılan genel kuruldan 1 ay sonra 11.04.2012 tarihinde kooperatife yatırmış olduğu aidatları geri isteme hakkına sahip olduğu, buna göre, davacının istifasından sonraki tarih olan Temmuz 2011’den itibaren aidat alacağı yönünden davacının icra takibinde bulunduğu Kadıköy ….İcra müdürlüğünün…. esas sayılı dosyaya yaptığı 8.588,36 TL’lik ödemeyi istirdaten talep edebileceği, bunun dışında ayrıca 140 no.lu ortaklık için ödenen 3.786,00 TL ve 149 no.lu ortaklık için ödenen 3786,01 TL toplamı 7.572,01 TL aidat parasından, düşülecek 3.070,54 TL genel gider payının mahsubuyla 4.501,47 TL aidat iade alacağı bulunduğu tespiti yapılmıştır. İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1072 E. 2014/618 K.sayılı davada kabulüne karar verilen kısım yine istifadan sonra ödenmek zorunda kalınan miktar olduğundan, incelemesi yapılan dosyada kabulüne karar verilen 4.501,47 TL’nin istifa öncesi yapılan ödemelere ilişkin olması nedeniyle mükerrer tahsilata sebep olunacağına dair iddia yerinde görülmemiştir.Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, ilk derece mahkemesince verilen karar, esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353.1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı + 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 189,50 TL harcın, Davalı tarafından peşin yatırılan 309,24 TL harçtan mahsubu ile bakiye 119,74-TL harcın talep halinde kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362.1.a maddeleri gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.04/04/2019