Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2400 E. 2019/1995 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2400 Esas
KARAR NO : 2019/1995
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2013/819
KARAR NO : 2017/565
KARAR TARİHİ: 14/06/2017
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/11/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA:Davacı vekili, 09.04.2013 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili kooperatifin, davalılardan kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacağının bulunduğunu, alacağın tahsili amacı ile Kadıköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalıların, borcun tümüne, faize, ferilerine ve takibe itiraz ettiklerini, davalıların , müvekkili kooperatife ,üyelikten kaynaklanan üyelik aidat borçlarını ödemediğini, müvekkili kooperatifin halen 14.999,20 TL kooperatif üyelik ödentisinden kaynaklanan alacağı bulunduğunu , kooperatifin, genel kurul kararları ile karar altına alınmış olan üye ödentileri sonucu bakiye alacağı bulunduğunu , takibe İtirazın haksız olduğunu iddia ederek, icra takibine yapılan İtirazın iptali ile alacağın tahsiline ve %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP- KARŞI DAVA DİLEKÇESİ:Davalılar vekili, müvekkillerinin mülk edinmek amacıyla 1987 yılında kooperatif üyesi olduklarını, üyeliğin başladığı yıldan itibaren genel kurulda kararlaştırılan üyelik aidatlarının bugüne kadar tam ve eksiksiz olarak ödendiğini, ancak aradan geçen süreye rağmen gayrimenkullerin inşaasının kooperatif tarafından tamamlanmadığını, son olarak 2009 yılı Haziran ayında yapılan genel kurulda , kooperatif inşaasının %80’lik kısmının tamamlandığı belirtilerek her üye için belirlenen anahtar teslim fiyatı rakamının ödenmesi gerektiği bu miktarlar için düzenlenecek senetleri imzalayan üyelerin daire çekilişine katılabileceğinin kararlaştırıldığını , bu kapsamda müvekkillerinin davalılara ait daire için nihai rakam ve anahtar teslim fiyatı olarak belirlenen 58.000,00 TL için kooperatif tarafından düzenlenen senetlerin müvekkilleri … tarafından imzalanarak davacı kooperatife teslim edildiğini, senetlerin tesliminde daire çekilişine hak kazandığının belirtildiğini, kura çekilişinde müvekkillerine A – 9 Blok 12 numaralı daire çıktığını , 58.000,00 TL nin 24.09.2009 tarihinde davacıya ödendiğini, senetlerin iade alındığını, Eylül 2009 da dairelerin teslim edilmediği gibi herhangi bir kira ödemesi de yapılmadığını , dairenin 2 yıla yakın bir gecikmeyle 30.06.2011 tarihinde tapu tescili yapılarak teslim edildiğini, taahhüt edilen 1.000 TL aylık kira yardımının talep edilmesine rağmen ödenmediğini, Eylül 2009’dan dairelerin teslim edildiği Haziran 2011 ayına kadar toplam 22 aylık birikmiş kira yardımı alacağı olan 22.000 TL ‘nin bugüne kadar ödenmediğini, müvekkillerinin kooperatif üyeliğinden kaynaklanan hiçbir borcu olmadığını savunarak davanın reddi ile genel kurulda alınan karara rağmen ,Eylül 2009 ayı itibarı ile dairelerin teslim edilmeyerek temerrüde düşüldüğünü iddia ederek ,22 aylık döneme tekabül eden 22.000 ,00 TL tutarındaki alacağın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davacı/ karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI;Mahkemece, raporda, 2007 yılından, 2012 yılı dahil ödenecek aidatların belirlendiği , 16.08.2010 tarihli olağanüstü genel kurulda da 5.000 TL lik ödeme kararı alındığı , genel kurul kararı ile davalı kooperatif üyelerinin ödemeleri gereken miktarın 15.210,00 TL olması gerektiği, davalıların bu miktarı ödediğine dair kooperatif kayıtlarına göre belge olmadığı gibi davalılar tarafından ödemeye dair yazılı bir belgede sunulmadığı , kooperatif ile üyeleri arasındaki ilişkinin devamlılık arz eden bir ilişki olduğu , 2009 yılında yapılan genel kurulda ki kuraya katılmasının önceki borçların ödendiği anlamına gelmeyeceği , davacının bir yapı kooperatifi olduğu üyeleri ile arasındaki ilişkinin müteahhitlik ilişkisi olmadığı , kooperatiflerin teslimine yönelik taahhütlerin kooperatif açısından bir borç doğurmasının söz konusu olamayacağı gibi ortaklar arasında eşitlik ilkesini zedeler şekilde hareket edemeyecekleri , kooperatifin diğer ortaklarla birlikte daire teslimini geciktirildiğinde tazminat davası açılabileceği , kaldı ki somut olayda böyle bir vakıanın da söz konusu olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan İtirazın ,14.999 TL üzerinden iptaline takibin devamına, takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına , %20 oranında tazminat ile davalıların mahkumiyetine, davalıların açmış olduğu kira alacağına dair karşı davanın reddine.
İSTİNAF NEDENLERİ;Karar, yasal süre içerisinde, davalı – karşı davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.İstinaf nedenleri olarak, genel kurul kararları ve zamanaşımı itirazlarının dikkate alınmaksızın , zamanaşımına uğramış alacakların hükme bağlandığını , hükme esas alınan bilirkişi raporunda, zamanaşımına uğrayan 2006 ve 2007 dönemi için de hesaplama yapıldığı gibi genel kurul kararlarının yok sayıldığını, kooperatifin 2009 yılı genel kurulda herhangi bir aidat ve sair borcu bulunmayan üyelerin çekilişe katılabileceğinin belirtildiğini, müvekkiller o tarih itibarı ile aidat borcu bulunmadığından çekilişe katıldığını , bilirkişinin somut olayı yok sayarak çekilişe katılmanın borcu bulunmadığı anlamına gelmeyeceği yönünde bir tespitte bulunduğunu , genel kurul kararı doğrultusunda 58.000,00 TL nin 24.07.2009 tarihinde kooperatife ödendiğini, 2009 yılı öncesi borçları bulunmadığını, bilirkişi raporunda 2009 yılı ve öncesine ait aidat borcu bulunduğu hesaplaması yapıldığını , genel kurulda , gecikme halinde üyelere ödeme yapılması kararı alınıp alınmadığı yönünde bir inceleme yapılmadığını , 2009 yılı Haziran ayı genel kurulunda ,kooperatif inşaatının %80’lik kısmının tamamlandığının belirtilerek her üye için belirlenen anahtar teslim fiyatı rakamının ödenmesi gerektiği , bu miktarları ödeyen üyelerin daire çekilişine katılabileceğinin kararlaştırıldığını , kooperatif tarafından düzenlenen senetlerin imzalanarak teslim edildiğini, kura çekilişinde müvekkiline A -9 Blok 12 numaralı daire çıktığını, o tarih itibariyle hiçbir aidat borcu bulunmadığını , en geç 2009 yılı Eylül ayı içerisinde tüm dairelerin sahiplerine teslim edileceği , aksi halde her bir üye için aylık 1.000,00 TL ödeme yapılacağı yönünde karar alındığını, karara rağmen Eylül 2009 yılına kadar dairelerin teslim edilmemesine rağmen herhangi bir ödemede yapılmadığını belirterek kararın eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi incelemesine dayandığını iddia ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, kooperatif üyelik aidat alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali ,karşı dava ise dairelerin geç tesliminden kaynaklanan alacak istemidir.Taraflar arasında, davalıların , davacı kooperatifinin üyesi oldukları, kura çekimi sonucunda , A.-9 Blok 12 numaralı dairenin davalılara çıktığı ve teslim edildiği konularında bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalı kooperatif üyelerinin ,davacı kooperatife, takip konusu aidat borçlarının olup olmadığı , davacı kooperatifinin davalılara dairelerin geç teslimi sonucunda kira yardımına dair karar alıp almadığı , alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ile bilirkişi raporunun yeterli olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, davacı kooperatif tarafından, davalılar hakkında, 25.05.2012 tarihinde, 14.999,20 TL kooperatif üye ödentilerinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile Kadıköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığı , davalıların yasal sürede takibe ve borca itiraz ettikleri , davacının ise ,İİK 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde İtirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.25.06,2014 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda, kooperatiflerde üyelerin ödentilerinin kooperatif aidatı olarak adlandırılmış olduğu , aidat ödeme miktarları ve zamanlarının ancak genel kurul kararları İle gerçekleştirilen bir olgu olduğu , genel kurulda karar altına alınmamış herhangi bir alacağın ortaktan talep edilmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafından sunulan hesap özetinden davalıların 2001 tarihinden itibaren muayyen miktardaki borçlarının gösterildiği , toplam 14.999,20 TL ye ulaşıldığı , alacakların sıhhatının ancak genel kurul kararlarının incelenmesi ile mümkün olduğu , sunulan genel kurul (2008/2012 dahil) tutanaklarından davalıların ödemekle yükümlü olduğu miktarın 10.300,00 TL olarak belirlendiği ,aidatlara karşı herhangi bir ödeme makbuzunun sunulmadığı , davalıların, kooperatif dairesinin teslim edilmediğini bu nedenle ödeme yükümlülüğünde bulunmadıklarını savunarak mukabil dava açtıkları, 22.000,00 TL alacaklı olduklarını iddia ettikleri, herhangi bir takas mahsup yapılabilmesi için bu alacağın kesinleşmiş bir alacak olması gerektiği , yapı kooperatifinin bir İnşaat müteahhiti durumunda olmadığı , kooperatifin tüm ortakların iştirakı ile tüm ortakların menfaatine İş yapan kuruluşlar olduğunu , kooperatifin ortaklarına inşa edilecek daireleri herhangi bir tarihte teslim etmeleri şeklindeki taahhütlerin kooperatifi bağlamayacağı , kooperatif açısından bir borç doğmayacağı ,yapı kooperatiflerinin inşa etmiş oldukları bağımsız bölümleri ortaklara aynı zamanda ve aynı koşullarla teslim etmek durumunda oldukları , herhangi bir şekilde ortaklara herhangi bir tarihte dairelerin teslimi şeklinde taahhütte bulunamayacakları , ancak kooperatif üyelerinin eşitlik ilkesinin bozulduğu durumlarda kooperatifin diğer ortaklarla birlikte kendisine daire teslim edilmesi gerekirken bu teslimin yapılmaması nedenine dayalı olarak kooperatife karşı bir tazminat talep etmekte haklı olabilecekleri , karşı davacı ortakların geç teslime dayalı olarak bir tazminat haklarının doğmadığı belirtilmiştir.Taraf vekilleri rapora itiraz etmiştir.23.02.2015 tarihli 1. Ek raporda, kooperatifin aidat hesabı yapmak için ağır ceza dosyasının incelenmesini talep etmesinin kooperatifler hukukuna uygun olmayan bir talep olduğu , davacı kooperatifin tüm genel kurul tutanaklarının ve ödenmesi gereken aidat miktarlarını liste halinde sunması halinde hesap yapmanın mümkün olacağı , bu aşamada itirazların yerinde olmadığı belirtilmiştir.23.11.2015 tarihli 2. Ek bilirkişi raporunda, kök raporda, 2008-2009-2010-2011-2012 yıllarında yapılan genel kurul tutanaklarının incelendiği, bu kez 04.06.2007 tarihli genel kurul tutanağının incelendiğini, genel kurulda alınan ödeme kararının 4.910,00 TL olduğu , kök raporda bulunan 10.300 TL ye eklenmesi halinde alacak miktarının 15.210,00 TL olacağı belirtilmiştir.05.04.2016 tarihli 3. Ek raporda, kooperatif ile ortak arasındaki ilişkinin sürekli ve devam eden bir ilişki olduğundan aidat borcu bakımından zamanaşımının işlemeyeceği , diğer taraftan ortakların genel kurulca karar altına alınan aidat ödemelerini yapmakla mükellef olduklarını , ortağın kura çekimine katılmış olmasının ve kendisine bir tahsis yapılmasının önceki borçlarının tümüyle ödenmiş olması anlamına gelmeyeceği , kooperatiflerde dairelerin kesin maliyet hesaplarının anasözleşmenin 61’ci maddesindeki prosedürün ve merasimin tamamlanması ile belirlenmiş olduğu , bunun dışında genel kurullarda afaki kesin maliyet hesaplamalarının mümkün ve geçerli olmadığını, somut olayda kesin maliyet hesabının çıkartılıp ortaklara tebliğ edilmediği , dolayısı ile kesin maliyetten söz etmenin mümkün olmadığı, kira alacağının doğmayacağının önceki raporlarda açıklandığı belirtilmiştir.22.03.2017 tarihli 4. Ek raporda, genel kurulca borcu olmayanların 2009 yılı kura çekimine katılacakları şeklinde genel kurul kararı ve bu karar gereğince davacının kura çekimine katılmış olmasının davacının eski bütün borçlarının ödenmiş olduğu anlamına gelmeyeceği , kooperatif yasal defterlerinde böyle bir ödemenin gözükmediği , bu aidatlara ait herhangi bir ödeme belgesinin sunulmadığı öte yandan bir konutun veya taşınmazın ortağa tahsis edilmiş olmasının , kendiliğinden mülkiyet hakkının ona geçmesi sonucunu doğurmayacağı , ortağın kooperatife karşı tapu iptal ve tescil İsteminde bulunabilmesi için öncelikle talep tarihi itibarı İle ortaklığa karşı olan tüm borçlarını yerine getirmiş olması gerektiği , ayrıca zamanaşımı süresinin işlemeyeceği Yargıtay emsal ilamları gereği olduğu belirtilmiştir.Davacı karşı davalı vekili 14.06.2017 tarihli zapta geçen beyanında, raporların iddialarını destekler mahiyette olduğunu , kiranın kooperatiften istenmesinin mümkün olmadığını, müvekkili tarafından müteahhit firmaya karşı açılmış dava olduğunu , davanın temyiz aşamasında bulunduğunu , bu davada ki tahsil edilecek bedelin kooperatif kasasına girip üyelere paylaştırılacak bir bedel olduğunu ifade etmiştir.Davalı karşı davalılar vekili ise aynı celsede zapta geçen beyanında , önceki beyanlarını tekrar etmiş ve açılan davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.Yapı kooperatifi ortaklığı , taşınmaz mal edinmeye yönelik bir yatırımdır.Doğaldır ki ortak , sahip olacağı taşınmaz karşılığı bazı ödemeler yapacaktır . Genel olarak , kooperatif ortaklarının , konut ve işyeri edinmek amacı ile kooperatife yaptıkları bütün ödemeleri konut veya işyerinin maliyetini oluşturmaktadır. Uygulamada kooperatif ile ortak arasındaki anlaşmazlıklarının çoğunun ödemelere ilişkin olduğu görülmektedir. Bilindiği üzere ortaklardan tahsil edilecek miktar , zaman ve ödeme koşullarının belirlenmesi genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkileri arasında sayılmıştır.( Anasözleşme 23/6) .Ortağın kooperatife olan borcu , genel kurul kararına göre saptanmaktadır .Yukarıda ifade edildiği üzere, yapı kooperatifleri ortaklarına konut ve işyeri inşaa etmek amacıyla kurulur. Bu amaçların gerçekleşmesi doğrultusunda kooperatif ana sözleşmesinin 21,23/6 ve 61. maddesi gereği konutun veya işyerinin maliyet bedelini genel kurul kararları doğrultusunda ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Parasal yükümlülük , kooperatife karşı her türlü akçeli yükümlülüğü ifade etmektedir. Ortakların hak ve ödevleri, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun üçüncü bölümünde , 18 vd maddelerde düzenlenmiştir. Ortakların ödev ve sorumlulukları üst başlığını taşıyan 27. maddede , süre ve ortaklığın yok olmasına yer verilmiştir. Maddenin ilk fıkrasında, ortakların yüklendikleri paylar için ödeyebilecekleri para tutarını ana Sözleşmenin belirteceği ifade edilmiştir.31. maddede, anasözleşmenin ortakları ek ödemelerle yükümlendirebileceği belirtilmiştir.Kooperatif organlarından biri olan genel kurul bütün ortakları temsil eden en yetkili organdır (K.K 42 m.) .Genel kurul kararları bütün ortaklar için hüküm ifade eder .Somut davada, davalıların ortağı olduğu davacı kooperatif genel kurulunda , hangi tutarda aidat alınacağına ilişkin kararlar tesis edilmiştir.Söz konusu genel kurul kararlarının iptali veya geçersizliğine dair bir iddia ileri sürülmediğine veya dava açılmadığına göre bütün ortaklar yönünden bağlayıcıdır .Kooperatif defter ve kayıtlarında ve özellikle davalı karşı davacıların ,dosyaya bir örneğini ibraz ettikleri senet bedellerinin de gösterildiği dökümanda , davalıların 07.01.2001 tarihinden 2011 yılı dahil toplam borç miktarlarının 103.192,00 TL olduğu , ödemelerin mahsubu sonucunda ( senetle ödemeler dahil) bakiye borçlarının 14.999,20 TL kaldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişiler , rapor ve ek raporlarında , her bir genel kurul kararlarında belirlenen aidat ödemelerinin dökümanları neticesinde alacak miktarını tespit etmişlerdir .Davalı karşı davacıların ,genel kurullarda alındığını iddia ettikleri, geç teslimde kira ödemesine ve diğer hususlara ilişkin genel kurul kararlarına dosyada rastlanılmamıştır. Kaldı ki , bilirkişi rapor ve ek raporlarında bu hususlar cevaplandırılmış ve kooperatifin buna yönelik bir ediminin olamayacağı belirtilmiştir. İnşaatı yapan dava dışı müteahhittir, kooperatifin ,dairelerin geç teslimi halinde kira yardımı vb gibi taahhütleri kooperatifi bağlamayacaktır . Davacı kooperatif vekili zapta geçen beyanında bu konuda dava dışı müteahhitte dava açıldığını beyan etmiştir. Diğer yandan , davalıların zamanaşımı def’inin yerinde olmadığının kabulüde doğrudur. Davalıların ortaklık ilişkisi devam etmekte olup emsal Yargıtay ilamlarında ifade edildiği üzere zamanaşımı süresi işlemeyecektir .Davalı karşı davacılar İş bu davada savunma ve iddialarını ispat edememiştirler. Kooperatifler Kanunu ,ilgili mevzuat ve kooperatif genel kurul kararları kapsamında , kooperatif defter ve kayıtlarına göre düzenlenen bilirkişi rapor ve ek raporları , dosya kapsamına uygun ,yeterli ve gerekçelidir. Mahkemece hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, davalı karşı davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/819 Esas, 2017/565 Karar ve 14.06.2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı İle istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30TL olmak üzere toplam 189,50 TL harcın peşin olarak yatırılan 373,24 TL harçtan mahsubu ile bakiye 183,74 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,4- İstinaf yargılama giderlerinin davalı karşı davacılar üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07/11/2019