Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2397 E. 2019/2063 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2397 Esas
KARAR NO : 2019/2063
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/645 Esas
KARAR NO : 2017/485
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Rücuan Tazminat Alacağı Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 14/11/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı … şirketine işyeri paket poliçesi ile sigortalı … Mah. … Cad. No:… İstanbul adresindeki işyerinde, davalıya ait komşu işyerinde patlama olması sonucunda hasar meydana geldiğini, hasarın bedelinin 69.929,00 TL olduğunu, davacının, sigortalısına 05/06/2014 tarihinde ödeme yaptığını, hasar bedelinin tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek davalının yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde, davalıya ait işyerinin bahçesinde lastik patladığını ve 2 aracın zarar gördüğünü, davacının işyerinde 69.929,00 TL hasar meydana gelmesinin mümkün olmadığını, ekspertiz raporunun gerçeği yansıtmadığını bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, yangının çıkış yeri ve sebebi dikkate alındığında, davalı şirketin tehlike sorumluluğu karşısında zarardan sorumlu olduğunu, 11.10.2016 tarihli bilirkişi raporunda, davacının, hasar bedellerinin kdv dahil ancak 51.155,31 TL sinin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte talep edilebileceği mütalaa edildiğini, raporun denetime ve hükme elverişli olduğunu, faiz başlangıç tarihi konusunda da halefiyet ilkesine göre sigortacının, sigortalısına ödeme yaptığı tarih dosyada mübrez olan dekont ile sabit olduğundan bu tarihten itibaren yapılan faiz hesabı doğru kabul edildiği bu itibar ile davalının takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaliyle 51.155,31 TL asıl alacak, 1.152,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 52.350,36 TL miktar üzerinden takibin devamına fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olmadığı gibi davacı icra inkar tazminatı talebi de bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; müvekkil şirkete ait iş yerinde 22/04/2014 tarihinde her hangi bir infilak gerçekleşmediğini, sadece ufak çaplı bir yangın yaşandığını ve yangın sırasında bir araca ait lastik patladığını, iki adet aracın zarar gördüğünü, lastik patlaması sırasında ses nedeniyle de çevrede bulunan camların bir kısmının kırıldığı, olay anından sonra yapılan resmi tespitlerle davacı tarafın sigortalısı şirketin tek zararının galvanis kaplı saç duvarının kısmen zarar görmesi olduğu belirlendiği, bilirkişi raporunda yapılan tespitler gerçeği yansıtmadığını, ayrıca olayda illiyet bağı henüz araştırılmadan salt tehlike sorumluluğu çerçevesinde inceleme yapılıp tüm sorumluluk müvekkil şirkete atfedilmesinin de doğru olmadığını bu nedenle istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE:Dava; sigortacının dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine gereğince ödediği hasar bedelinin 6102 Sayılı TTK’nın 1472-1481.maddeleri uyarınca sorumlulardan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı işyeri sahibinin zarardan sorumlu olup olmadığı ve zarar miktarının tespiti noktasında toplanmaktadır.Dosya kapsamından, 22/04/2014 tarihinde, davalı …San. Şti.’nin bahçesinde park halindeki kamyon üzerindeki tankerden boşaltılan gazın, tespit edilemeyen herhangi bir sebepten dolayı patlaması ile yangın olayının meydana gelmesi neticesinde davacı … şirketine, “İşyeri Paket Sigorta Poliçesi “ ile sigortalı …. şirketine ait iş yerinde hasar meydana geldiği, ekspertiz raporunda malzeme ve işçilik bedelinden oluşan toplam hasar bedeli KDV hariç 70.607,01 TL olarak hesaplandığı, davacı … şirketi tarafından sigortalısına 69.929,00 TL ödeme yapıldığı, davacının ödediği hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili amacı ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 69.929,00 TL asıl alacak ve 1.553,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 71.482,29 TL alacağın tahsili amacı ile 13/08/2014 tarihli olarak davalıya karşı icra takibi başlattığı, davalı borçlunun yasal sürede takibe itiraz ettiği, davacı alacaklının ise İİK 67. maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı, anlaşılmıştır.11/10/2016 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda; olay yeri inceleme raporu, yangın raporu, olay yeri görüntülerine ait güvenlik kameraları ve keşif esnasında alınan ifadeler incelendiğini, olayda LPG tankına su doldurdukça sıvı LPG suyun üzerinde yerine aldığı ve tanker dolup taştığından gazlar havadan ağır olmaları nedeniyle yere yayıldığı ve karşılaştığı herhangi bir ateş kaynağında etkilenerek patlayarak yandığını, bu yanma reaksiyonunun daha hızlı halinde ise atex patlaması olup bu patlama nedeniyle fabrikanın dış çevresinde aleminyum paneller zarar gördüğünü, TBK 71/1 maddesinin ”önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur.” düzenlemesi ile davalı işletme sahibinin oluşan zarardan sorumlu olduğunu, poliçede, bina, emtia, makine, demirbaş üzerine teminat verilmiş olmakla her bir değerle ilgili ayrı ayrı zarar tespiti yapıldığını, ekspertiz raporunda fatura ve siparişler dikkate alınarak toplam KDV hariç 70.607,01 TL hasar hesaplaması yapıldığını, ancak eksperin belirlediği bir kısım hasar kalemlerine ilişkin işin yapıldığına dair fatura ve ödeme bilgileri dosyaya sunulmadığından zarar hesabına katılmadığını ayrıca eksperin belirlediği bedel faturadaki bedelden az ise eksper bedeli esas alındığını, hesaplanan toplam hasar bedeli KDV dahil 51.155,31 TL olarak tespit edildiğini, ödeme tarihinden takip tarihine kadar 1.152,05 TL işlemiş avans faiz talep edebileceği mütalaa edilmiştir. Sigortacının, sigortalısının haklarına halef olmasını düzenleyen Türk Ticaret Kanunu’nun “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesine göre; “Sigortacı,sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” Somut olayda, yangının çıkış yerinde ve sebebinde bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı … şirketinin sigortalısana ait iş yerinde meydana gelen zararın sebebi, davalı iş yerinde meydana gelen patlama olduğu, davalı vekili her ne kadar patlama olmadığını ufak çaplı bir yangın olduğunu iddia etmiş ise de bizzat çalışanların ifadesinde 10 lastiğin aynı anda yandığı ifade edilmiştir. Bilirkişi raporunda izah edildiği üzere lastiklerin aynı anda yanmasının sebebi ise gaz sıkışmasından kaynaklanan atex patlaması tabir edilen bir durum olduğu, söz konusu patlamada işlemi yapan işçi ve işverenin ihmal ve kusuru olduğu nitekim TBK 71/1 maddesinin ”önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur.” düzenlemesi karşısında davalı iş yerindeki LPG tankının yanması ve patlaması neticesinde meydana gelen zarardan davalı işletme sahibi sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Zarar tespiti yönünden bilirkişi heyetince, dosyaya sunulan faturalar hasar tespitinde dikkate alındığı ancak fatura bedeli eksperin belirlediği bedelden yüksekse eksper bedeli esas alındığı, bu şekilde hasar kalemlerine göre ödemenin kadri maruf olduğu ve toplam hasar bedelinin KDV dahil 51.155,31 TL olarak hesaplanmıştır. Bu nedenle denetime ve hükme elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda verilen mahkeme kararı yerindedir.Sonuç olarak usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme kararına yönelik davalı vekilin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, aşağıda belirtiliği şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harcın davalının peşin olarak yatırdığı 979,70 TL’den mahsubu ile arta kalan 790,20 TL harcın talep halinde davalı tarafa iadesine,3-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.14/11/2019