Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2395 E. 2019/2012 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2395 Esas
KARAR NO : 2019/2012
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/325 Esas
KARAR NO : 2014/290
KARAR TARİHİ: 01/07/2014
DAVA : SIRA CETVELİNE İTİRAZ
KARAR TARİHİ: 07/11/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; Bakırköy … İcra ve İflas Müdürlüğü … İflas dosyasında alacaklarının kaydedildiğini, sonrasında oluşturulan iflas masasında beyan ettikleri alacaklarının incelendiğini, 23/05/2014 tarihli iflas idaresi kararı ile alacağının 174.536,00 TL si kabul edildiğini ve 4. sıraya alındıklarını, bakiye 49.429,32 TL nin ise reddedildiğini, red sebebinin asıl alacağa hangi oranda ve hangi tarihe kadar faiz işletildiğinin belli olmaması ve hesap hatası yapıldığını, İflas Müdürlüğüne alacak kalemini gösterir kira kontratı, müşteri hesap ekstresi, ayrıntılı faiz hesabı, kira alacağı hesap özetinde alacaklarının miktarını ve faiz detaylarını belirttiklerini belirterek, bu durumun incelenmesini, müvekkillerinin mağduriyetinin giderilmesini, ve red edilen 49.429,32 TL ninde alacaağına eklenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; iflas idaresince verilen red kararının hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 26.659,67-TL alacağın Bakırköy …. İflas Müdürlüğünün 2013/70 iflas sayılı dosyasındaki Müflis …San. Tic. A.ş.’nin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verildiği, ancak kararın gerekçesinde ”Davacılar tarafından dosyaya ibraz edilen kira sözleşmeleri incelendiğinde davacıların iflas masasına 2 ayrı kira kontratına istinaden alacak talebinde bulunduğu, davacının huzurdaki dava ile talep ettiği alacağın mükerrer olmadığı, Kira sözleşmelerinde belirlenen artış oranlarının kanuni sınırlar çerçevesinde olduğu ancak maddi gerçeğe ulaşmak adına delilleri sınırlayan 8.4. maddesinin Mahkememizin diğer delilleri incelemesine engel olamayacağı, Netice itibariyle Müflis şirketin usulüne uygun tutulan yasal defter kayıtlarında da davacının iflas tarihi itibariyle talep edebileceği Kira alacağı olarak 15.690,00 TL, işlemiş faiz olarak 451,44 TL olmak üzere toplamda 16.141,44 TL alacağının varlığının hesaplandığı, Taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde artış oranları ve davacı beyanları dikkate alınarak ve davalı tarafça yapılan ödemelerin de tenzili neticesinde davacının iflas tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarının Kira alacağı olarak 28.614,00 TL, işlemiş faiz olarak 1.821,44 TL olmak üzere toplamda 30.435,44 TL olarak rapor içeriğinde de hesaplandığı, dosya kapsamında toplanan deliller nazara alındığında davacı vekilinin davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, Davacının davalıdan 28.614,00-TL kira alacağı, 1,821,44-TL işlemiş faiz, olmak üzere toplamda 30.435,44-TL alacaklı olduğuna, iflas tarihi itibariyle (28.614,00-TL kira alacağı, 1,821,44-TL işlemiş faiz,) 30.435,44-TL alacak tutarının sıra cetveline kaydına, ilgili kaydın bu duruma göre düzeltilmesine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratacak şekilde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; söz konusu kararın hükmü ile gerekçesinin çeliştiğini, dosya ile alakalı olmayan iki ayrı kira sözleşmesinden bahsedilmek suretiyle 30.435,44 TL alacak tespit edilmiş, hüküm kısmında ise 26.659,67 TL alacağa kayıt ve kabulüne denildiğini bu durum birbiriyle çelişmesi sebebiyle kararın gerekçesinin düzeltilmesi gerektiği, ayrıca mahkeme tarafından tespit edilen alacağın daha önce iflas masası tarafından kabul edilen asıl alacağı eklenmek suretiyle mi yoksa ayrı bir sıraya mı kayıt edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, bu haliyle kararın infazı mümkün olmadığı gibi müvekkil aleyhine sonuç doğuracak hükümler içerdiğini, sonuç olarak mahkeme kararının istinaf incelemesinde düzeltilerek davanın kısmen kabulüne bilirkişi raporu ile tespit edilen faiz alacağının, müvekkilin alacağının kesinleşen sırası ve kesinleşen miktar üzerine eklenmek suretiyle kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili yasal süresi içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; sözleşmede faiz oranı %50 olarak belirlendiği gerekçesiyle bu oran üzerinden faiz hesaplandığı, ancak Borçlar Kanunu 120.maddesine göre uygulanacak yıllık temerrüt faiz oranı sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği, sözleşmeyle kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının %100 fazlasını aşamayacağını düzenlemiş olup yine Borçlar Kanunu 182.maddesinde hakim aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir şeklinde dikkate alınarak talep eden temerrüt faizinin TBK 120 ve 182 maddeleri dikkate alınarak hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun bir miktarı indirime gidilmeden fahiş faizden kaynaklanan alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi hukuka ve yasaya aykırı olduğundan mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, Bakırköy … İflas Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilgili vermiş olduğu 14.04.2015 tarihli cevabı yazıda, müflis …San Tic A.Ş hakkında Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/154 Esas sayılı dosyasında 19/12/2013 tarihinden geçerli olmak üzere iflas kararı verildiği, sıra cetveli alacaklı vekiline 09/06/2014 tebliğinde tebliğ edildiği, 29/05/2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi ile ilan edildiği, müflis hakkındaki iflas kararı kesinleşmediğinden ikinci alacaklar toplantısının gerçekleştirilmediği bildirilmiştir. Davanın, 13/06/2014 tarihinde yani cetvelin tebliğ tarihinden itibaren yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığının anlaşılması üzerine işin esasının incelenmesine geçilmiştir.İflas idaresi tarafından talep edilen alacağın 174.536,00 TL’sinin kabul edilerek 4.sıraya alınmasına, bakiye 49.429,92 TL’nin ise asıl alacağa hangi oranda ve hangi tarihe kadar faiz işletildiği belli olmadığından ve hesaplama hatası yapıldığından reddine karar verilmiştir.Alacağa dayanak yapılan kira sözleşmesi ve hesap ekstreleri dosyaya ibraz edilmiş, alacak ve faiz hesabı yönünden muhasebe bilirkişisinden rapor aldırılmıştır. 28/04/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre davacı şirketin iflas tarihine kadar 174.536,00 TL kira alacağı, 26.659,57 TL faiz olmak üzere toplam 201.195,67 TL alacağı bulunduğu hesaplanmıştır.Taraflar arasında kira alacağına ilişkin bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık faiz alacağına ilişkindir, nitekim İflas İdaresi tarafından asıl alacağı hangi oranda ve hangi tarihe kadar faiz işletildiği belli olmadığından talep reddedilmiştir.Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin 5.maddesi ”kira bedeli aylık 22.500,00 TL, yıllık 270.000,00 TL dir. Kira bedeli ilk iki kira yılında aylık net 22.500,00 TL dir. Üçüncü, dördüncü ve beşinci yılları kira bedelleri bir önceki yılın kira bedelini %15 artırım yapılarak tespit edilecektir. Kiralar aylık olarak her ayın 15-20 günü arasında, kiralayanların kontratta belirttiği banka hesabına ödenecektir. Kira borcunun ödenmesinde gecikme halinde yıllık %50 temerrüt faizi uygulanır. Kiracı tacir olup faizin tenkisini isteyemez.” şeklinde kararlaştırılmıştır. Kira sözleşmesine göre kira son ödeme tarihi 20. gün olması nedeniyle her ayın 21.günü temerrüt tarihidir. Bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere banka kayıtlarına göre ödenen kira bedelleri göz önüne alınarak 19/12/2013 iflas tarihine kadar yıllık % 50 temerrüt faizi üzerinden yapılan hesaplamada davacının 26.659,67 TL faiz alacağı bulunmaktadır. Davalı vekili her ne kadar Türk Borçlar Kanunu 120.maddesi uyarınca faiz hesabı yapılmasını talep etmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 120. maddesi gereğince, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdi faiz oranı geçerlidir. Bununla birlikte 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 8/1 maddesinde “ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenebilir” 4/1. maddesinde “Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” düzenlemeleri bulunmaktadır. Buna göre; taraflar tacir olduğu taktirde sözleşme ile faiz oranını serbestçe kararlaştırılabilirler. Bu durumda faizin hesabında TBK’nun 88 ve 120. maddesindeki sınırlamalar değil tarafların sözleşme ile faiz oranını serbestçe kararlaştırabilecekleri gözetilerek faizin hesaplanması gerektiğinden bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bu sebeple davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.T.C. Anayasası’nın 141. maddesi hükmü uyarınca, duruşmaların aleniyeti kuralı gereği, tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine aykırı ve çelişik olmaması gerekir. Buna göre, yargılama açık olarak yapılacak ve HMK’nin 297/2. maddesi hükmü gereğince de yargılama sonunda verilen kararda taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde açıkça gösterilir. Aynı Kanun’un 298/2. maddesi hükmü ise, sonradan yazılacak gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağına amirdir. Bu nedenle mahkeme hükmü tek olduğundan ve kısa kararla aynı sonuçları taşıyacağından kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki halinde ortada yasaya uygun bir hükmün varlığından söz edilemez. Bu itibarla davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmediğinden reddine, gerekçeli kararda yapılan değerlendirmenin dosya içeriğiyle alakalı olmadığı, dava dışı ilgisiz kira sözleşmesinden bahsedilmek suretiyle alacak hesabı yapıldığı, ancak hükmün dosya kapsamındaki hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre tesis edildiği görülmekle davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin kabulüne karar verilmiş ancak bu yanlışların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca gerekçenin düzeltilmesi cihetine gidirelerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere1-Davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE 2- Davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince KABULÜ İLE HMK’ nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkeme’sinin 2015/332 Esas, 2017/661 Karar, 17/07/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE3-a) Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, 26.659,67-TL alacağın Bakırköy …. İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasındaki Müflis … San. Tic. A.ş.’nin iflas masasına kayıt ve kabulüne,3-b) Alınması gereken 31,40-TL karar ilam harcından peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 5,20 TL harcın davalıdan alınarak hazine gelir kaydına,3-c) Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvuru harcı ve 25,20 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,3-d) Davacı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti, 63,00 TL tebligat giderinden oluşan toplam 663,10 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına ( %53,93) göre hesaplanan 357,59 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına 3-e) Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına 3-d Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap ve takdir olunan 1.980,00TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3-e Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap ve takdir olunan 1.980,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,3-f Karar kesinleştiğinde HMK 333.maddesi gereğince kararın tebliğ gideri avanstan karşılandıktan sonra kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,
İstinaf Giderleri Yönünden;4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu’na bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 117,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 72,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,5- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu’na bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harcın davalı tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 72,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına 6- Davacıların istinaf yargılaması aşamasında yapmış olduğu 189,50 TL istinaf harcı ile 77,30 TL istinaf posta giderinden oluşan toplam 266,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine7- Davalının istinaf yargılaması aşamasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 8- İstinaf yargılaması duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/2 bendi gereğince gerekçenin düzeltilerek aynı Kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.07/11/2019