Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2322 E. 2019/1841 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2322 Esas
KARAR NO : 2019/1841
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2015/509 Esas
KARAR NO : 2017/604
KARAR TARİHİ: 05/07/2017
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 17/10/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılmış olan sözleşme uyarınca davalı tarafa güvenlik hizmeti verildiğini, verilen hizmet karşılığı her ay sonunda davalı tarafa fatura edilen güvenlik hizmeti bedellerinin ödendiğini, dava konusu hizmete ilişkin olarak son düzenlenen 31/12/2014 tarih ve 687109 seri no.lu 24.523,86-TL meblağlı faturanın ödenmemesi üzerine davalı aleyhinde Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; faturanın taraflar arasında düzenlenen 01/01/2014 günlü Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesine uygun şekilde düzenlenmediğini, 1 yıl süreli sözleşme gereğince, 11 aylık ücretin, davacı tarafça her ay sonunda önceki aya ilişkin SGK prim ödemeleri ve maaş ödemelerinde bir takım aksamalar yaşanmasına rağmen tahakkuk eden aya ilişkin fatura alacaklarının müvekkili firma tarafından düzenli olarak ödendiğini, takibe konu faturanın son aya ilişkin olduğunu, davacının sözleşmenin 3.4.6’ncı maddesi, 7.3’üncü maddesinde tanımlanan hususlara riayet etmeden fatura düzenlediğini, davacının çalıştırdığı personelinin SGK’ya borçlu olmadığını ve primlerinin zamanında ödendiğini kanıtlamakla yükümlü olduğunu, davacının edimlerini sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmemesi nedeni ile 19/12/2014 tarihli yazı ile sözleşmenin uzatılmayarak sözleşmeye aykırı davranışlar nedeni ile süre sonunda fesih edileceğinin bildirildiğini, taraflar arasındaki yazışmada sözleşme gereklerinin yerine getirilerek işçilere yapılan ödemenin bildirilmesi halinde son hak edişlerin ödeneceğini davacıya bildirildiğini, ancak davacının bir kısım çalışanlarına iş akdinin fesih edilmesine rağmen feshe bağlı işçilik alacaklarının ödenmediğini, davacı bünyesinde çalışan 2 işçinin alacakları ile ilgili davacıya Bakırköy ….Noterliğinin’ 23/02/2015 tarihli ihtar çektiklerini, ancak belgelerin sunulmadığını, dava dilekçesinde ekinde sunulan belgelerin ibralaşmak için yeterli olmadığını, SSK’dan ilişkisizlik belgesi, personelden alınan ibraname , yıllık izin defteri veya yıllık izin bedelinin ödendiğine ilişkin belgelerin sunulmadığını, müvekkilinin iş kanununu gereğince işçiye karşıya davacı ile birlikte sorumlu olması nedeni ile son hak edişi eksikliklerin tamamlanması amacı ile ödemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince; ”..1-Davacının davasının kabulüne,2-Davalının Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına,3-Hükmedilen alacağın %20’i olan 4.904,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ..” yönünde karar tesis edilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde; takibe konu alacağın geçerli şekilde doğmuş bir alacak olmadığını, taraflarca imzalanmış 1 yıl süreli sözleşme gereğince 11 aya ilişkin fatura ödemelerinin düzenli bir şekilde yapıldığını, davacının sözleşmenin 03.04.06. ve de 07.03. Maddesinde geçen yükümlülükleri yerine getirmediğini, sözleşmede ki maddeler gereğince davacı şirketin kendisi tarafından çalıştırılan tüm personelin yasal tüm haklarını ödediği ve ödemelere ilişkin belgeleri süresinde müvekkili firmaya ibraz etmediğini, maddede geçen ibralaşma şartının gerçekleşmediğini, ayrıca çalıştırdığı personel ile ilgili prim borcu bulunmadığına ilişkin belgeyi ibraz etmediğini, davacı bünyesinde çalışan … ve … isimli çalışanların kendi el yazılarıyla yazmış ve imzalamış oldukları belgelerde işçilik haklarını alamadıklarını bildirdiklerini, müvekkili şirketin faturayı bu sebeple ödemediğini, davacı şirketin bu 2 işçiyle ilgili ödemeleri takip ve davadan sonra 12/08/2015 tarihinde gerçekleştirdiğini, bu durumun takibi yasal hale getirmeyeceğini, mahkeme kararının yerinde olmadığını, müvekkilinin itirazda haklı olduğunu, bu sebeple icra inkar tazminatı ve yargılama giderlerinden sorumlu olmayacağını, mahkemenin usul hatasıda yaptığını 28/02/2017 ve 24/03/2017 tarihli 2 ayrı kararda SGK ve İş Hukuku alanında uzman bir bilirkişiden de görüş alınmasına karar verilmesine rağmen bu kararlara riayet edilmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Dava, davacının fatura alacağını tahsili amacıyla davalı aleyhine giriştiği takibe karşı davalı itirazının iptali istemine ilişkindir.Sözleşme ilişkisi ile taraflar arasında akdedilen Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi gereğince, davacının davalıya özel güvenlik hizmeti verdiği, 1 yıl süreli sözleşme gereğince davacı tarafından düzenlenen 11 aylık faturanın davalı tarafından ödendiği hususu yanlar arasında çekişmesizdir. Çekişme son aya ilişkin takibe konu fatura alacağının takip tarihi itibariyle muaccel olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Bilirkişi raporuna göre, davacının davalı aleyhine 11/02/2015 tarihinde, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında 24.523,86 TL asıl alacak üzerinden takip başlattığı, davalının takibe itiraz ederek durdurduğu davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Davalı vekilinin itiraz olarak ileri sürdüğü sözleşmenin, Kadro Personelinin Çalışma Düzeni, Sosyal Hakları başlıklı 03.04.06 maddesi; ”.. Firma, kadro elemanlarını tamamen yasa ve yönetmeliklere uygun olarak sigortalayacak (SSK), çalışanlarının fazla mesai, bayram tatili mesaisi, gece çalışmaları ek ücretleri (varsa), yol yardımı, yiyecek yardımı veya yemek temini, kıdem ve ihbar tazminatları, yasal izin hakları ve benzeri tüm yasal haklarını tam olarak ödeyecek ve bu ödemelerini bordro eşliğinde alındılarıyla birlikte her faaliyet ayı bitiminde … Avm’ye ibraz edecek ve … Avm ‘den aylık bazda ibrasını alacaktır. Aksi tutum sözleşme ihlali sayılacak olup …. Avm’ye sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih yetkisi verecektir..” Sözleşmenin SSK Primlerinin Ödenmesi, İş Veren Mali Mesuliyet Ve 3. Şahışların Mali Mesuliyet Sigorta Mecburiyeti başlıklı 07.03 no’lu maddesi ; ”.. Firma …Avm için çalıştırdığı personelin SSK’ya borçlu olmadığını ve SSK primlerini tam olarak zamanında yatırıldığını tevsik etmekle yükümlüdür. Bu hususlardan doğabilecek sorunlarda, ödemelerin geç ya da hiç yapılmamasından kaynaklanan devlet alacaklarında … Avm taraf ve muhatap kabul edilemez..” hükümlerinin yer aldığı görülmüştür.SSK Bağcılar Sosyal Güvenlik Merkezi 20/03/2017 tarihli cevabi yazısında, davacının sigortalıların prim borçlarını süresinde ödediğini bildirilmiştir.İlk derece mahkemesince tarafların delilleri celp edilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmiş işçi alacakları hesap uzmanı ve mali müşavirden oluşan 2 kişilik heyetten uyuşmazlık konularında rapor alınmıştır.Esasen davalının verilen hizmete ve de son fatura bedeline herhangi bir itirazı yoktur. İlk derece mahkemesi gerekçesinde, davacının SSK’ya prim borcunun bulunmadığı, davalının 2 işçi ile ilgili ileri sürdüğü eksikliğin dava ve takipten sonra davacı tarafça yerine getirildiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Yukarıda aynen alınan sözleşme maddelerinin başlıkları ve içerikleri göz önüne alındığında; davacının belirlenen yükümlülüklere riayet etmemesinin davalıya tek taraflı fesih yetkisi verdiği, düzenlemenin muacceliyete ilişkin bulunmadığı, kaldı ki, davalı vekilinin cevap dilekçesinde daha önce ki aylarda da davacının bu yükümlülüklere riayet etmemesine rağmen 11 aylık fatura bedellerinin düzenli olarak ödediklerini ifade ettiği, davacının prim borcunun bulunmadığı, sonradan işçilik hakları ödenen 2 işçi ile ilgili iddiaların dile getirilerek son faturanın ödenmemesinin TMK’nın 2. Maddesinde ki iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığı, bilirkişi incelemesinde ve ilgili hususlarda tesis edilen ara kararlarda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, alacağın likid bulunduğu, itirazın haksız olduğu anlaşıldığından istinaf sebeplerinin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubuna, bakiye 36,80 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 35,60 TL olmak üzere toplam 72,40 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.17/10/2019