Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2319 E. 2019/1044 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2319 Esas
KARAR NO : 2019/1044
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2017
NUMARASI : 2015/521 2017/315
DAVA :İTİRAZIN İPTALİ (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan Rücu)
KARAR TARİHİ: 13/06/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkil sigorta şirketi tarafından sigortalanan dava dışı … ait … Mah. …. Sk. No:… …./İstanbul adresinde mukim işyerinde 04.03.2013 tarihinde, davalı firmaya ait … marka dondurma dolabının montajı esnasında, davalı şirkete ait personelin dikkatsizliği ve tedbirsizliği nedeniyle temiz su şebeke borusunun patlatıldığı, 16.03.2013 tarihinde ekspertiz raporuna göre belirlenen hasar miktarının sigortalıya (19/03/2013 tarihinde) ödendiği, ödenen bedelin TTK.nun 1472.maddesi gereğince davalı borçludan rücuen tahsili amacıyla İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü … sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine itirazın iptaline, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi 10/03/2015 tarh ve 2014/134 E. 2015/84 K.sayılı kararı ile davanın ticari dava olması nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; müvekkili şirkete husumet düşmediğini, müvekkili şirketin … dondurma dolaplarının mülkiyet hakkı sahibi olduğunu, müvekkili şirket personelinin ne dava dışı … isimli işyerine dolap montajı yaptığını ne de herhangi bir hasara sebebiyet verdiğini, müvekkili şirket … San. ve Tic. A.Ş.’nin 100’den fazla ülkede faaliyette bulunan …. Şirketler Grubu bünyesinde yer alan, temizlik, gıda ve kişisel bakım ürünleri alanında, sektöründe yüzlerce lider markanın sahibi bulunduğunu, müvekkili şirketin Türkiye’nin dört bir yanında … markası başta olmak üzere tüm dondurma ve diğer ürünlerini distribütör firmalar vasıtasıyla satışa sunduğunu, başka bir deyişle müvekkili şirkete ait ürünlerin satışını distribütörlerin yaptığını, dolapların montajının müvekkil şirketle hiçbir hukuki ve ticari bağı olmayan firmalarca yapıldığını, özetle dava dışı … market isimli iş yerine dondurma dolabının montajını müvekkili şirket personelinin yapmadığını, müvekkili şirketin huzurdaki davaya konu olayla ilgili tek bağı … dondurma dolabının sahibi olduğunu, dolabı ilgili işyerine distribütör … çalışanlarının teslim etiğini, montajını ise bir başka firmanın yaptığını, arz edilen nedenle müvekkili şirket açısından husumet yokluğundan davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi; dava dışı sigortalı … isimli işyerine, … markalı dondurma dolabının zemine sabitlenmesi sırasında delik açma işlemi neticesinde binanın ana su giriş borusunun delindiği ve sigortalının işyerine su aktığı, dahili su hasarının meydana geldiği, … markalı dondurma dolabının mülkiyetinin davalı …A.Ş. ‘ye ait olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davalı şirket ile dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında Satış ve Dağıtım Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye göre tarafların sözleşme konusu işin yürütülmesi amacıyla dondurucu dolapların – ekipmanın ariyet sözleşmesi ile müşterilere verilmek üzere … tarafından distribitöre verilmesi hususunda anlaştıkları, bu sözleşmeye göre dava dışı … ‘ın … (… San. Ve Tic. Türk A.Ş.) dondurucu dolaplarını müşterilere dağıtım ve teslim konusunda yetkilendirildiği, ancak bu sözleşmenin sadece sözleşmenin tarafları için iç ilişkide bağlayıcı olduğu, zarar görene karşı iş sahibi olan işverenin sorumluluğunun ortadan kalkmadığı, üçüncü kişilerin uğradıkları zararın ödetilmesinin işi yapmayı üstlenen yükleniciden isteyebilecekleri gibi işin asıl sahibi olan işverenden de isteyebilecekleri, (Yargıtay 4. HD ‘nin 23/05/2011 tarih ve 2010/6468 E – 2011/5724 K sayılı ilam), dolabın teslimi konusunda ki ilişkinin davalı şirket ile dava dışı … arasında bulunduğu, dolabı ariyet olarak verenin … değil aksine davalı şirket olduğu, bu nedenle … Markalı dondurma dolabının montajının usulüne uygun olarak yapılmasında davalının sorumluluğunun bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı takip borçlusunun İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına vaki itirazının 4.371,80 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağı takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, zararın tespiti yargılamayı gerektirmesi nedeniyle alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf taleplerinde;1-Dava konusu olayda müvekkili şirketin haksız bir fiili bulunmadığını, distribütörü ile sözleşme yaparak ve distribütör aracılığıyla maliki olduğu dondurma dolabının emaneten satış noktasına bırakması dışında bir eylemi olmadığını, su borularının delinmesi eylemini gerçekleştirenlerin, dava dışı distribütör şirket … anlaşmalı teknik servisi olduğunu, 2-Distribütör sözleşmesindeki 7. Maddenin, su borusunun patlatılmasımn sebebi olamayacağını, müvekkili şirket bakımından illiyet bağının kesildiğini, 3-Sigorta şirketi ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki bulunmadığını, yerel mahkemenin sözleşmenin hukuki nitelendirilmesi hususunda hataya düştüğünü, müvekkili şirket ile dava dışı … şirketi arasında distribütörlük anlaşması olduğunu, alt-üst işverenlik ilişkisi bulunmadığını, bu nedenle Mahkemenin “Distribütörlük sözleşmesi dava dışı şirket ve davalıyı iç ilişkilerinde bağladığı için zarar görene karşı iş sahibi İşverenin sorumluluğu ortadan kalkmaz” şeklindeki gerekçesinin hukuki dayanağı bulunmadığını, dava dışı … şirketinin bağımsız bir işveren olduğunu, montajı yapacak işçileri kendisi seçtiğini, dolabın tesliminin de müvekkil şirket ile dava dışı sigortalı … isimli market arasında gerçekleşmediğini, montajın usulüne uygun olarak yapılmamasında iddia edildiği gibi müvekkili şirket çalışanlarının sorumluluğu bulunmadığını, zira eylemi gerçekleştirenlerin müvekkili şirketin çalışanları olmadığını, bu hususun tanık ifadeleri ile de anlaşıldığını, davanın husumetten yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi’nin 04.04.2017 tarih ve 2015/521 E. 20167/315 K. sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.İstinaf Dilekçesi Davacı Vekiline 14/09/2017 Tarihinde Tebliğ Edilmiş, İstinaf Başvuru Dilekçesine 28/09/2017 tarihli cevap dilekçesinde; Usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanması gerektiğini belirterek, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı davalı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Davacı İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 14/11/2013 tarihinde 4.371,80.-TL asıl alacak, 257,64.-TL faiz olmak üzere toplam 4.629,44.-TL üzerinden icra takibi başlattıktan sonra ödeme emrinin borçlu/davalıya 18/11/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 21/11/2013 tarihinde hiçbir borcu olmadığını belirtilerek, borcun tamamına ve faize itiraz edip takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 28/09/2015 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasının açıldığı kabul edilmiştir. Dava; sigortacının dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine gereğince ödediği hasar bedelinin 6102 Sayılı TTK’nın 1472-1481.maddeleri uyarınca sorumlulardan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Davalı firmaya ait … marka dondurma dolabının, davacı sigorta şirketine “Tekstil Şirketim Sigorta Poliçesi” ile sigortalı dava dışı sigortalının işyerine 04.03.2013 tarihinde montajı esnasında, montaj yapan kişilerin, su şebeke borusunu delerek patlatması neticesinde, 16.03.2013 tarihinde ekspertiz raporuna göre belirlenen 4.371,80.-TL hasar bedelinin sigortalıya 19/03/2013 tarihinde ödendiği hususlarında tartışma bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalının mülkiyetinde olan buzdolabının montajı sırasında, servis elemanlarının tedbirsizlik ve dikkatsizliği nedeniyle veya kusurlarından dolayı işyerine verdikleri zarardan davalı şirketin sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır. Davalı ile dava dışı… San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında Satış ve Dağıtım Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede belirtilen sınırlar içinde … şirketinin distribütör olarak kabul edildiği, sözleşmenin 5.maddesinde distribütörün yükümlülüklerinin belirlenerek 5.12, 5.16, 6.1 vb. maddesinde pek çok hususta inceleme ve denetleme yetkisinin davalıda olduğunun kabul edildiği, 7.maddesi ile … tarafından sağlanan ekipmanların distribütöre emaneten sağlanacağı belirterek ekipmanların işyerlerine yerleştirilmesine kadar ayrıntılarının belirlendiği, 7.2.maddesinde … her müşteri ile kullanım şartlarını düzenleyen bir sözleşme imzalayacağının belirtildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda işaret edilen sözleşme hükümleri dikkate alındığında, bilirkişi raporunda da haklı olarak işaret edildiği üzere; mülkiyeti davalı şirkete ait olan soğutucu dolapların montajının bir başka şirkete yaptırılmış olması halinde bile dolapların ariyet olarak verildiği, ürünlerin sunulduğu bu dolapların, market, bakkal vb. işyerlerinin neresine yerleştirileceğine karar verildiği, olayda dolapların yerinin davalı şirketçe belirlendiği ancak bunun aksine hareket edildiğine ilişkin bir delil bulunmadığı gibi yer konusunda bir belirleme yapılmayarak bu insiyatifin dava dışı sigortalıya terk edilmiş olması halinde de davalının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği, soğutucunun kullanım şartlarının davalı tarafından belirlendiği, denetleme, kontrol ve gözetim yetkisinin de davalının kendisinde olduğu, sadece montaj aşamasında sorumlu olmadığının kabul edilemeyeceği sonucuna varıldığından ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı + 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 189,50 TL harcın, Davalı tarafından peşin yatırılan 160,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 28,80 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.13/06/2019