Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2312 E. 2019/660 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2312 Esas
KARAR NO : 2019/660
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2014/1444 Esas
KARAR NO : 2017/677
KARAR TARİHİ: 12/07/2017
DAVANIN KONUSU: MENFİ TESPİT (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/04/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 17/09/2014 tarihli sözleşme çerçevesinde davacının ana sponsor olarak 15.000,00-TL + KDV ödemeyi ve davalının da ” ….” adlı programda 24 bölüm boyunca her bir bölüme müvekkili şirket tarafından gönderilecek bir konuğu çıkarmayı ve reklam yapmayı taahhüt ettiğini, müvekkili tarafından ödemeler çek verilmek sureti ile yapıldığını, davalının sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğini, şifahi olarak davalıya yayınlanmış olan 4 bölüm için fatura keserek verilmiş olan çeklerin iadesi konusunda talepte bulunulduğunu, davalı 10.000,00-TL + KDV şeklinde bir faturayı müvekkiline gönderdiğini, bu durumun müvekkili tarafından kabul edilmediğini, sözleşmenin feshi için Bakırköy ….. Noterliğinden gönderilmiş ihtarname ile hem 8 günlük süre içinde faturanın içeriğine açıkca itiraz edildiği, hem de sözleşmenin 3.maddesinin 2.fıkrası çerçevesinde tek taraflı olarak fesih hakkı kullanıldığını, davalı tarafça sadece 4 bölümlük program yapıldığını, her bölümde çıkarması gerekli konuklardan sadece 1 konuk programa çıkardığını, buna karşın 11.800,00-TL bedelin ödenmesinin müvekkilinden beklenemeyeceğini, ortalama bir hesap ile 4 bölüm için ödenmesi gereken tutarın en fazla 6.000,00-TL olacağını, davalıya verilen çekin tutarının 15.000,00-TL olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin karma nitelikli bir akit olduğunu, davalı ayıplı ifada bulunduğu gibi, sözleşme konusunu oluşturan programın da sona erdiğini, 6098 sayılı kanunun 126. maddesinin sürekli edimli sözleşmelerde temerrüt halini düzenlediğini, borçlunun temerrüdü durumunda alacaklıya seçimlik haklar tanındığını, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi nedeni ile uğranılan zararın, söz konusu işin ticari iş olması gözönüne alındığında ticari faizi ile müvekkiline ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin reklam için yapmış olduğu sözleşmeden beklentisinin karşılanmadığını, bu itibarla benzer şartlarda bir şirketin, anlaşma koşulları çerçevesinde bir anlaşma yapsa ve anlaşma şartları yerine getirilseydi, şirket markasının kazanacağı değer ile bundan kaynaklanacak olan kârın ne oranda olacağının hesaplanması gerekeceğini, mevcut zararın tam olarak hesaplanması mümkün olmadığından davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını belirterek, davalının kusuruyla feshedilen sözleşme çerçevesinde …. Bankası Küçükyalı Şubesinin …numaralı 7.500,00-TL lik çekin ödenmesi nedeni ile fazladan ödenen 1.500,00-TL nin istirdadına, aynı banka şubesinin …. numaralı çek hakkında tedbir kararı verilmesine, 6100 sayılı HMK m.107.gereği, müvekkilinin erken fesihten kaynaklanan zararlarının tespit edilerek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketin yapımcılığını üstlenerek … TV isimli televizyon kanalında yayınlanan “….” adlı programa … ürünün reklamına ilişkin olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre, 24 program boyunca programın açılışında ….-Reklam aralarında … sunduğu …. reklamlardan sonra devam edecek-reklam dönüşlerinde … sunduğu …. devam ediyor, kapanışında ise ….sundu ifadesi görsel ve sesli olarak yayınlanması, ayrıca her hafta programa ürünü tanıtacak bir konuk alınacağını, bu reklam hizmetinin bir program boyunca 8 kez tekrarlandığını, davacının bu reklam hizmeti karşılığında TV kanalına 15.000,00-TL nakit veya çek olarak ödeme yapacağını, davacının 4 yayın iddiasının aksine 9 ana yayın+9 tekrar olmak üzere toplam 18 yayın yapıldığını, bir yayın karşılığı 15.000/24=625.-TL, 625×18 YAYIN=11.250,00-TL+KDV tuttuğunu, davacının bu yönde haksız kazanç talep ettiğini, 18 yayın yapıldığına ilişkin RTÜK kayıtları DVD sunduklarını, yayınlarda davacı sadece bir programa konuk gönderdiğini, diğerlerine gönderemediğini, yayınların bu nedenle aksadığını, davacının 9+9 yayından sonra programa devam etmeyeceklerini sözlü olarak müvekkili firmaya bildirdiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından 9+9 yayını içeren fatura kesilerek davacıya iletildiğini, sözleşme nedeni ile edimlerini eksiksiz yerine getiren TV kanalının bu süreçte başka sponsor tekliflerini de geri çevirmek zorunda kalarak sözleşmenin fesh edilmesi ile ayrıca gelir kaybına uğratıldığını, bu süreçte davacının müvekkili şirkete yaptığı 2 adet 7.500,00-TL lik 2 adet çekten birini ödediği, diğer çeki ödemediğini, 31.12.2014 tarihli …. Bankası Küçükyalı şubesine ait …. no.lu çekin karşılıksız çıktığını, davacının haksız ve kötü niyetli olarak işbu davayı açtığını, davacının sözünü ettiği ihtarname ve faturaya yapılan itirazın müvekkiline ulaşmadığını, haksız ve kötü niyetli olarak açılan bu davada asıl amaç müvekkilinin elinde karşılıksız çıkan çekin ödenmesini engellemek olduğunu, oysa müvekkilinin, çekin tahsilinde yapılmış 15.000,00-TL düşülerek artan kısmı davacıya geri ödeyeceğini bildirdiğini, çek karşılıksız çıkınca bu ödemenin gerçekleşmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince, taraflar arasında 17/09/2014 tarihli sözleşme uyarınca 15.000,00 TL+KDV karşılığı …. adlı programda 24 bölüm boyunca reklam anlaşması yapıldığı ancak toplamda 10 programın yayınlandığı, yayınlanan 10 programın karşılığı KDV dahil 7.375,00 TL’ye tekabül ettiği, ancak davacı tarafça verilen 1 adet çekten dolayı 7.500,00 TL ödeme yapıldığı bu itibarla 7.500,00 TL bedelli 1 adet çekle yapılan ödemenin 125,00 TL’lik kısmı ile karşılığı bulunmayan diğer 7.500,00 TL bedelli çekin karşılıksız kaldığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile karşılıksız kalan 125,00 TL’nin istirdadına, diğer dava konusu edilen 7.500,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 08.08.2017 harç tarihli istinaf dilekçesinde özetle;1-Davalı ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşme gereğince müvekkilin sponsor olduğu toplam 24 program yayınlanacak …. adlı programda konuklarının çıkartılması karşılığında, davalıya 15.000 TL+KDV ödemeyi üstlendiği,ancak programın davalı tarafından 4 bölüm yayınlandığı ve sadece bir konuklarının programa çıkartıldığı, davalıya 7.500 TL’lik iki adet çek verildiği, yerel mahkemenin 7.500 TL’lik bir çekten borçlu olmadığını tespit etmiş iken fazladan ödedikleri 1.500 TL’lik miktarın istirdatını talep etmelerine rağmen, 125 TL’nin istirdatına karar verdiği, ayrıca erken feshiten kaynaklanan tazminat talebinin de reddine karar verdiği, 7.500 TL’lik çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığı tespiti yerinde bir hüküm olmuşken, diğer taleplerin reddine karar vermesinin hatalı olduğu, 2- Yerel mahkemenin kararında konukların temin edilmesi ve yayına çıkartılmasının davacının sorumluluğunda olduğu tespitinin yerinde olmadığı, oysa müvekkilinin zaten konuğunu çıkartmak, kendi tanıtımını yapmak için sözleşme imzalamışken konuklarını kendisinin yayına çıkarmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, tersine müvekkilinin davalıdan konuklarını yayına çıkarması için sürekli talepte bulunmuşken davalının hep bahaneler uydurarak müvekkilini oyaladığı, 3-Ayrıca tanık anlatımlarıyla davacı müvekkilinin programa konuklar hazır etmediği, aranmasına rağmen ulaşılmadığının da gerçeği yansıtmadığı, dinlenen tanıklardan birinin, yapılan sözleşmeyi dahi bilmeyip beyanlarında sürekli duyumlarını dile getirdiği, diğer tanığın ise zaten programın yapımcısı ve sunucusu olduğu, her iki tanığın da beyanlarının da dikkate alınmaması gerektiği 4-Yerel mahkemenin kararında programın 10 bölüm yayınlandığını belirtmiş ise de, kabul manasına gelmemek koşuluyla davalı bile programın 9 bölüm yayınlandığını ve hesaplamalarının bu şekilde yapıldığı belirtmiş iken mahkemenin hangi hesaplanmayla 10 program yayınlandığından yola çıkarak hüküm kurmasının bozmayı gerektirdiği,
5-Müvekkili ile karşı taraf arasındaki sürekli edimli sözleşmede karşı tarafın ayıplı ifası sebebiyle temerrüde düşmüş olup, seçimlik hak olarak uğranılan zararın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilinin istendiği, yerel mahkeme tarafından konuklarının programa çıkartılmaması sebebiyle davalının sorumlu olmadığı gerekçesiyle tazminat talebinin reddine karar vermesinin de yerinde bir hüküm olmadığı hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:Dava, sözleşmeden kaynaklı menfi tespit, istirdat ve müspet zararın tahsili istemine ilişkindir.Taraflar arasında 17.09.2014 tarihli sözleşme düzenlendiği, sözleşmeye göre, davalının yayımlayacağı 24 bölümlük her programa davacının bir konuğunu çıkarması karşılığında davacının 15.000,00 TL+KDV karşılığında sponsor olduğu, davacının sözleşme gereğince davalıya 7.500,00 TL lik iki adet çek verdiği ve programın sözleşmede belirtildiği şekilde 24 kez yayınlanmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, programın kaç kez yayınlandığı, kaç programda davacı konuğunun misafir edildiği, konuk katılımının gerçekleştirilememesinde kusurun kime ait olduğu, bunlara bağlı olarak davacının taleplerinde haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmektedir.Mahkemece, davacının talep sonucunu açıklamasını istemesi üzerine davacı vekili duruşmada, dava dilekçesinin içeriğinde iki ayrı 7.500,00 TL bedelli çekin dava edildiğini, harcın da 9.000,00 TL bedel üzerinden yatırıldığını, bu nedenle karşılıklıksız çıkan 7.500,00 TL bedelli çek yönünden müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespiti ile çekin iadesine, diğer 7.500,00 TL bedelli çek yönünden fazla ödenen 1.500,00 TL nin istirdadına, ayrıca erken fesihten kaynaklanan zarara karşılık 500,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesi yönünde olduğunu beyan etmiştir.Mahkemece tanık dinlenmiş ve CD çözümleri konusunda iletişim uzmanı bilirkişiden rapor alınmıştır.Bilirkişi raporuna göre, bahsi geçen programın 10 kez yapıldığı, davacı konuğunun sadece 2 programa katılımının gerçekleştiği, tanık beyanlarına göre de, konuğun programlara katılmamasında davacın kusurlu olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır.Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca, her ne kadar 24 program üzerinden anlaşma yapılmış ise de, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda 24 program yerine yalnızca 10 programın yayınlandığı ve 2 programa konuk alındığı ancak konukların temini ve yayına çıkartılmasının davacının sorumluluğunda olup dinlenen tanık beyanlarından da anlaşıldığı üzere, davacı tarafından konukların temin edilemediği, bu nedenle konukların programa çıkartılamamasında davalının kusurunun bulunmadığı, taraflar arasında 17/09/2014 tarihli sözleşme uyarınca 15.000,00 TL+KDV karşılığı ….adlı programda 24 bölüm boyunca reklam anlaşması yapıldığı, ancak toplamda 10 programın yayınlandığı, yayınlanan 10 programın karşılığı KDV dahil 7.375,00 TL’ye tekabül ettiği ancak davacı tarafça verilen 1 adet çekten dolayı 7.500,00 TL ödeme yapıldığı, bu itibarla, 7.500,00 TL bedelli 1 adet çekle yapılan ödemenin 125,00 TL’lik kısmı ile karşılığı bulunmayan diğer 7.500,00 TL bedelli çekin karşılıksız kaldığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile karşılıksız kalan 125,00 TL’nin istirdadına, diğer dava konusu edilen 7.500,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı taraf sözleşmenin erken feshinden dolayı zarara uğradığını iddia etmişse de, sözleşmenin süresinden önce sona ermesinde davalı tarafın kusurunun bulunmadığı, davacının programa konuk temin edemediğinden dolayı sözleşme şartlarını yerine getirmediğinden tazminat talebinin reddine dair kararının ve gerekçesinin dosya kapsamına, esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353.1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair şağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubuna, bakiye 36,80 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 35,60 TL olmak üzere toplam 72,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 361.1.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/04/2019