Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2272 E. 2018/657 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/2272 Esas
KARAR NO : 2018/657
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2017
NUMARASI : 2016/1157 2017/46
DAVA : TAPU İPTALİ VE TESCİL (SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN)
KARAR TARİHİ : 04/04/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin davalı kooperatifin ortağı olduklarını, ortakların kendilerine kura yoluyla tahsis edilen daireleri 7 yıldır malik sıfatıyla kullandıklarını, diğer ortaklara tapularının verildiği halde müvekkillerine tapuların verilmediğini ve diğer davalı … AŞ tarafından tapular üzerine haciz ve ipotek tesis edildiğini, bu nedenle taşınmaz üzerindeki Ankara … İcra Md.nün ….sayılı dosyası ile konulan haciz ve davalı banka adına tesis edilen ipoteğin kaldırılarak kooperatifin ortağı olmaları sıfatıyla müvekillerine noter kurası ile tahsis ve teslim edilen “İstanbul İli, ..İlçesi, .. Köyü, .. Ada, .. nolu parselde” kayıtlı taşınmazın kooperatif üzerine olan tapu kaydının iptali ile kat irtifakı kurulmak suretiyle davacılar adına kayıt ve tesciline, taşınmazın icra kanalıyla devir ve temlikinin önlenmesi için taşınmazın üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Dava taraf teşkili aşamasında iken karar verildiğinden, dosyada savunma dilekçesi bulunmamaktadır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 6. ATM, 2016/1157 Esas, 2017/46 K. Sayılı kararı ile davaya bakma görevinin Zonguldak Asliye Ticaret Mahkemesinin kesin yetkisi kapsamında bulunduğu anlaşıldığından, mahkemenin yetkisizliği nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılardan …. San. A.Ş, süresinde sunduğu 16/06/2017 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1- Kooperatif üyesi davacılar ile diğer davalı kooperatif arasındaki üyelik ilişkisine dair taleplerin müvekkili şirketi ilgilendirmediği, borçlu kooperatif ile davacıların birlikte hareket ettikleri,
2- HMK 14/2 maddede “özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkisi ile sınırlı olmak kaydı ile, bir ortağına veya üyesine karşı, veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açtıkları davalar için ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” şeklinde olduğu, oysa dava konusunun tapu iptal ve tescil ile ipoteğin fekki olduğu, müvekkili şirket ile diğer davalı bankanın kooperatif üyesi olmayıp, farklı tüzel kişilikler olduğu, bu nedenle HMK 14/2 ile kabul edilen üyelik ilişkisi ile sınırlı, ne kooperatif ile ne de davacılar ile böyle bir irtibatın söz konusu olmadığı, müvekkili yönünden tapu iptali ve diğer davalı banka bakımından ipoteğin fekki talep edilmekle, uygulanacak hükmün, amir hüküm olan HMK madde 12 olması gerektiği, bu nedenle ilk derece mahkemesinin yetkisizlik kararının hatalı olduğu, kararın kaldırılması gerektiği hususları İstinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
Davacılar vekilinin sunduğu, 10/07/2017 harç tarihli istinaf dilekçesinde özetle; davanın tapu iptal davası olduğu, taşınmazın Sarıyerde bulunduğu, davada kooperatif dışında, kooperatif üyesi olmayan diğer davalıların da olduğu, ayrıca 11 Haziran 2017 tarihli genel kurulun 12. Maddesi ile kooperatif merkezinin İstanbul’a taşınmazına karar verildiği, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüş fakat mahkeme kararının davacılar vekiline, 27 Mart 2017 tarihinde tebliğ edildiği iki haftalık istinaf başvuru süresi geçtikten sonra istinaf dilekçesinin dosyaya sunulduğu, ayrıca davacılar vekilinin 18/04/2017 tarihli dilekçesinde de dosyanın yetkili ve görevli Zonguldak ATM ye gönderilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava davalı kooperatif adına kayıtlı bulunan dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacılar adına tapuya kayıt ve tescili, taşınmaz üzerinde diğer davalılar adına bulunan haciz ve ipotek gibi takyidatların fekki işlemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre, dava konusu tapu kaydının İstanbul İli, Sarıyer ilçesi, Zekeriyaköy sınırlarında bulunduğu, davalı kooperatif merkezinin dava tarihi itibarıyla Zonguldak ilinde bulunduğu, dosyadan davalı kooperatif dışında kooperatif üyesi olmayan başka davalılar bulunduğu, taşınmaz üzerinde davalı …Bankası tarafından ipotek tesis edildiği, diger davalı …ı… AŞ nin ise, davalı kooperatifin, Sarıyer’ deki arsası üzerine kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yüklenici sıfatı ile inşaat yapan firma olduğu, taşınmaz üzerinde bu sözleşmeden kaynaklı haciz koydurduğu ve mahkemece HMK 14/2 maddesi uyarınca kooperatif ile üyeleri arasında dava olması sebebi ile kesin yetkili mahkemenin Zonguldak ATM’si olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verdiği anlaşılmaktadır.
Kooperatif ile ortakları arasında görülen davalarda yetkili mahkeme; HUMK’nın 17/son (HMK 14/2. m.) maddesi uyarınca kooperatifin ikametgahı sayılan yer mahkemesidir. Anılan yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olup kesindir. Bu durumda, dava tarihi itibariyle davacı kooperatifin ikametgahının Zonguldak ili olduğu anlaşıldığından, mahkemece davacılar ile davalı koopearatif yönünden verilen yetkisizlik kararı yerindedir.
Fakat, diğer davalılar kooperatif üyesi olmayıp, kooperatifle yaptıkları sözleşmeler nedeniyle dava konusu taşınmaz üzerinde lehlerine takyidat bulunan tüzel kişiliklerdir.
HMK’ nın 12.maddesine göre, “1-Taşınmaz üzerinde ayni hakka ilişkin ve ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek dava ile taşınmazın zilliyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.
“2-İrtifak haklarına ilişkin davalar, üzerinde irtifak hakkı bulunan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.” şeklinde düzenleme mevcuttur. Somut olayda dava konusu taşınmazın bulunduğu yer, İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, Zekeriya köyüdür.
HMK 7/1maddesine göre de” Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesine açılabilir. Ancak dava sebebine göre kanunda davalıların tamamı hakkında kanunda ortak yetkiyi belirten bir mahkeme belirtilmiş ise, davaya o yer mahkemesinde bakılır.” denilmektedir.
Buna göre, kooperatif dışındaki davalılar yönünden, somut olaya uygulanacak yetki kuralı, HMK 12/1 maddesinde belirtilen kesin yetki kuralı olup, buna göre, davalı …..A.Ş ve … Bankası A.Ş yönünden, davanın konusu taşınmaz tapu iptal ve tesciline ilişkin olmakla, taşınmazın bulunduğu Sarıyer İlçesi, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi yetki bölgesi kapsamında kalmaktadır.
Öte yandan davacıların, Kooperatife karşı açtıkları dava sebebi ile, diğer davalılara karşı açılan dava sebebi farklı olduğu gibi, Kooperatif ile üyeleri arasında kooperatif kanunundan kaynaklanan davalarda basit yargılama usulu uygulanacak olup, diğer davalılarla olan ve sözleşmeden kaynaklı davada genel yargılama usulü uygulanacağı, farklı yargılama usullerinin ise aynı davada uygulanmasının mümkün olmaması karşısında, kooperatif dışındaki diğer davalılar yönünden dosyanın tefrik edilmesi gerekmektedir.
HMK 167 maddesinde “1-Mahkeme yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasna, davanı her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden karar verebilir.Bu durumda mahkeme, ayrılmasına karar verilen davalara bakmaya devam eder.” düzenlemesi mevcuttur.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, diğer davalılar yönünden dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına ve sadece davalı kooperatif yönünden yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken tüm davalılar yönünden yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmadığından, istinaf başvurularının bu nedenle kabulüyle, HMK 353.1.a 3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalılar ……A.Ş. İle … Bankası yönünden dosyanın tefrik edilerek mahkemenin ayrı bir esasına kaydı yapılarak, yargılamaya bu şekilde devam edilmesine, davalı kooperatif yönünden ise HMK 14/2. m. ve 114 1.ç maddesi gereğince davanın usulden reddine ve dosyanın yetkili ve görevli Zonguldak Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine şeklinde karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Tarafların istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1157 Esas, 2017/ 46 Karar sayılı 24/01/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın, dairemiz kararına uygun olarak, davalılar ….A.Ş. ile Ziraat Bankası yönünden dosyanın tefrik edilerek mahkemenin ayrı bir esasına kaydı yapılarak, yargılamaya devam edilmesine, davalılardan kooperatif yönünden yetkisizlik kararı verilerek, görevli ve yetkili Zonguldak Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere gerekli işlemlerin tamamlanması için mahalli Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın ayrı ayrı davacı ve davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3. Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/04/2018