Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2268 E. 2019/913 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2268 Esas
KARAR NO : 2019/913
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2014/1041 Esas
KARAR NO : 2016/601
KARAR TARİHİ: 24/10/2016
DAVA :İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 15,05.2012 tarihli hizmet sunulmasına ilişkin sözleşme düzenlendiğini, bu sözleşme çerçevesinde davalı şirkete sahip olduğu, sosyal medyaya yönelik içerik geliştirilmesi, yönetim hizmetleri, online mecralarda medya pazarlama ve satın alma, projeler yaratma, yürütme ve raporlama hizmetlerinin verildiğini, bu sözleşmede müvekkili şirketin 0101-good media olarak anıldığını, sözleşmesinin süresinin 1 yıl olduğunu, sözleşmenin 4.maddesi gereğince sözleşme süresinin 1 yıl uzadığını, bu nedenle sözleşmenin bitiş tarihinin 31.12.2013 olduğunu, davalı yan tarafından haklı bir sebep olmaksızın sözleşmenin bitimine 7 ay süre kala sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, sözleşme bedelinin aylık 11.000.00 TL +KDV olduğunu, ancak daha sonra tarafların ortak kararıyla bu tutarın aylık 7.000.00 TL+KDV şeklinde düzeltildiğini, bu durumda 7 aylığa denk gelen 49.000,00 TL müvekkili şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunu, bu konuyla ilgili olarak davalı şirketin müvekkili şirkete 23.01.2013 tarihinde yazı göndererek sözleşme bedelini teyit ettiğini, bunun üzerine de müvekkili şirketin aylık faturaları düzenlediğini, müvekkili şirketin davalı yandan olan ikinci alacağı 14.000,00 TL’nin ise yine taraflar arasındaki … İsimli proje ile ilgili olduğunu, bu proje bedelinin ise 30.000,00 TL+KDV şeklinde olup bakiye 14,000,00 TL’nin ödenmediğini, bu proje ile ilgili olarak davalı şirket yetkilisi … ile görüşüldüğünü, kendisinin de göndermiş olduğu mailde, projenin 30.000,00 TL+KDV şeklinde onayladığını, bu tutar ile ilgili olarak mart ayı için ilk faturanın 10.000,00 TL+KDV, kalan ayların ise aylık 2.000,00 TL+KDV şeklinde fatura edilebleceğini belirttiğini, müvekkili şirketin de bu bilgilendirmeye esas olarak 10.000,00 TL+KDV ile birlikte ilk üç ayın (3×2000=6000) faturalarını düzenleyerek gönderdiklerini ve ödemeleri de aldıklarını, bakiye kalan 14.000,00 TL’nin ise ödenmediğini, davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalı borçlunun itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğu belirterek itirazın iptali ile takibin devamını %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesine talep etmişlerdir.
SAVUNMA Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin bir borçlarının olmadığını, müvekkili şirketin almış olduğu hizmet bedellerini ödediğini, davacı yanın talep etmiş olduğu 49.000,00 TL’nin taraflar arasında yapılmış bulunan hizmet sözleşmesine istinaden talep edildiğini, müvekkili şirketin sözleşmenin fesih tarihine kadar olan tüm ödemelerini eksiksiz olarak yaptığını, sözleşmeden kaynaklanan bir borçlarının bulunmadığını, sözleşmenin müvekkili şirket tarafından davacı yanın sözleşmeden kaynaklanan edimlerinin tüm ihtarlara rağmen yerine getirmemiş olması nedenine dayandığını, müvekkili şirketin sözleşmeyi haklı nedenlerden dolayı fesih etmiş olması nedeniyle fesih tarihinden sözleşmenin bitiş tarihine kadar olan süre için davacı yanın bir talepte bulunamayacağını, davacı yanın diğer sözleşmeden kaynaklı olarak talep etmiş olduğu 14.000,00 TL tutar ile ilgili olarak ise, bu sözleşmenin davacı yanın müvekkiline sağlamış olduğu blok kullanımı ile ilgili olduğunu, ancak sözleşmenin fesih edildiği tarih itibariyle müvekkili şirketin blok kullanımının da sona erdiğini, bu nedenle kalan süre ile ilgili müvekkilinin ödeyeceği bir bakiyenin olamadığını, sözleşmeye göre youtube hesabının haftada en az bir defa güncellenmesi gerekirken güncellenmediğini, davacı yanın 15.05.2012 sözleşme tarihinden 30.04.2013 tarihine kadar sadece iki adet video yüklediğini, bunun dışında her hangi bir güncelleme işlemi yapmadığını, 2013 yılında müvekkili şirketin talebi üzerine sözleşme hükümleri gereğince haftada en iki defa güncelleme yapması gerekirken sadece 1 defa güncelleme yaptığını, teknik şartnamenin 2.3 maddesinde yer alan içerik yönetim başlığı altındaki yükümlülükleri çerçevesinde davacının foursquare hesabında 15 günde bir yarışma yapılması gerektiği halde, işbu hesapta güncelleme dahi yapılmadığını, bu olumsuzlukların düzeltilmesi yönünde müvekkili şirket tarafından defalarca mail yolu ile uyarılmalarına rağmen davacının edimlerini yerine getirmediğini, yine davacının sözleşmenin 2.5 maddesi gereğince yerine getirmesi gereken sorumluluğunu yerine getirmediğinden İstanbul …. Noterliğinin … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen davacı yanın sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmemesi üzerine müvekkili şirket tarafından haklı nedenlerle taraflar arasındaki sözleşmenin 20.05.2013tarihinde feshedildiğini, müvekkilinin davalıdan ikinci anlaşma ile www…..com domain adresi üzerinde blok kullanımı hizmeti aldığını, bu adresin hosting hesabı ve tüm şifrelerinin de davacı şirket üzerinde kayıtlı olduğunu, davacı yana noterden gönderilmiş bulunan …. yevmiye nolu ihtarname de asıl sözleşmenin feshedildiği bildirildiğinden söz konusu hosting hesabının davacı üzerinde alınarak müvekkili şirketin hosting kaynağına taşınması talep edildiğini, müvekkili şirketin bu taleplerinin hiç birinin yerine getirilmediğini, müvekkili şirketin blog kullanımından doğan tutarı davacı şirkete ödediğini davacı yanın talep etmiş olduğu kalan 14.000,00 TL’ye hak kazanamadığını, tüm bu nedenlerden dolayı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmişdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibe kısmen itirazın iptali ile takibin 29.400 TL +KDV (15/05/2012 tarihli sözleşmeden dolayı kalan 7 aylık süre için davacının talep edebileceği miktar ) , 11.200 TL +KDV (Blok Projesi Kaynaklı Bakiye Alacak ) olmak üzere, toplam 40.600 TL asıl alacaklara takip tarihinden itibaren borç ödeninceye 3095 sayılı kanunun değişen oranlarda avans faziiyle birlikte birlikte davalıdan ahsili suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmolunan tutarın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu 10.01.2017 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;1-Yerel mahkeme tarafından, davacının edim yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmasının hiçbir suretle dikkate alınmadığı, oysaki bu hususun doğrudan davanın esasına ilişkin olup davacının edim yükümlülüklerini yerine getirmediği, sözleşmenin bu kapsamda haklı nedenle fesih edildiği, davacının ise, huzurdaki davada, müvekkili şirkete hizmet vermediği dönemlerin, diğer bir deyişle “bakiye dönem alacağı”nı talep ettiği,2- Yerel mahkeme tarafından hiçbir somut veriye dayanmaksızın ve hukuki dayanakları gösterilmeksizin tamemen, itiraza uğramış ve hükme esas alınmaya elverişli olmayan bilirkişi raporu doğrultusunda değerlendirme yapıldığı ve karar verildiği, 3-Bilirkişiler tarafından tanzim edilen ek raporun 5. sayfasının ilk paragrafında; “…ismi teknik şartname olmasına rağmen bu şartnamenin teknik bir özellik içermediği kanaatini taşımaktayız.” şeklinde tamamen yoruma dayalı değerlendirmelerde bulunulduğu, işbu hususun diğer raporlarda da tekrar edildiği ve kendilerince itiraz edilmiş olmasına rağmen, yerel mahkeme tarafından dosyada mübrez bilirkişi raporlarına yaptıkarı itirazların karar ittihaz edilirken değerlendirilmeye alınmadığı, teknik şartnamenin sözleşmenin bir parçası olduğu ve davacının bu şartnameye bir itirazının bulunmadığı, diğer bir deyişle şartnamenin kabul edildiği kök ve ek bilirkişi raporunda da tespit edildiği, bu bağlamda, teknik şartnamenin sözleşmenin bir parçası olduğu, 4-Davacıya sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerine yerine getirmesi için … tarafından muhtelif tarihlerde e-postalar gönderildiği, işbu e-postalar dahi davacının edimini ifa yükümlülüğünde temerrüde düştüğünü gösterdiği, davacının bu e-postalara rağmen yükümlülüklerini yerine getirmemeye devam ettiğinden müvekkil şirket … tarafından, davacı’ya 30.04.2013 tarihinde, İstanbul …. Noterliğinin, … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile ilgili sözleşme ve şartname uyarınca davacının edim borçlarını yerine getirmesi, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, yükümlülüklerin kendilerine hatırlatıl- dığı ve aksi takdirde sözleşmenin fesih edileceği yönünde ihtarda bulunulduğu ve akabinde yine aynı noterliğin … Yevmiye no.lu 21.05.2013 tarihli ihtarnamesi sözleşmenin feshedildiği,5- Hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kendilerince süresi içerisinde dosyada mübrez bilirkişi kök ve ek rapora itiraz edildiği ve yeni bir bilirkişi heyetin- den rapor alınması talep edilmiş olmasına karşın, yerel mahkeme tarafından işbu itirazını dikkate alınmaksızın karar ittihaz edildiği, Bu nedenlerle hukuka aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:Taraflar arasında düzenlenmiş hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için, İİK 67. maddesi gereğince, davacı tarafça başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Davacı tarafça, davalı aleyhine alacağın tahsiline yönelik olarak İstanbul …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyada, işlemiş faizle birlikte toplam 63.023,73 TL lık takipte bulunduğu, davalı tarafça takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu, iş bu davanın ise yapılan itirazın iptaline yönelik olduğu görülmektedir. Taraflar arasında 15/05/2012-31/12/2012 süreli hizmet alım sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmenin bitiminden sonra da, sözleşmenin 1 yıl süreli olarak 4.2 maddesi gereğince yenilendiği, ayrıca taraflar arasında ‘….’ projesi kapsamında başka bir anlaşma yapıldığı, bu anlaşma çerçevesinde bu firmanın davacı firmadan www. …. Com. domain adresi üzerinden blog hizmeti aldığı, yenilenmiş sözleşme gereği, sözleşme bedelinin aylık 7.000 TL KDV, … projesinin bedelinin ise 30,000 TL olduğu, sözleşmenin davalı tarafından İstanbul …. Noterliği … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 20.05.2013 tarihinde feshedildiği, bu fesih ihtarnamesinden önce, davalı tarafça davalıya yine …. noterliğinin … yevmiye nolu 30/04/2013 tarihli ihtarnamesi ile teknik şartnamenin 2.3 maddesi gereği, … hesabında ve … hesabında güncellemeler ile, foursquare hesabındaki yarışma ile ulaşım sektörü şikayet ve talep benchmark raporu yapılmadığının bildirildiği, www….. com. domain adresinin kendi web sitelerine taşınmasını talep ettiği, belirtilen bütün işlerin 3 gün içinde yapılmaması halinde sözleşmenin 4. Maddesi gereğince feshedileceğinin ihtar edildiği, davacı tarafın bu ihtarnameye, eksikliklerin söz konusu olmadığı sözleşmesel edimlerin tamamının yerine getirildiğinin Beyoğlu …. Noterliğinin …. yevmiye nolu 06/05/2013 tarihli ihtarnamesi ile bildirildiği, aynı noterliğin … yevmiye no. 23/05/2013 tarihli ihtarnamesi ile fesihin haksız olduğu, sözleşme bedellerinin 3 gün içinde ödenmesinin talep edildiği görülmektedir.Görüldüğü üzere taraflara arasındaki uyuşmazlığın, sözleşmenin davalı tarafça feshinin haksız olup olmadığı, bu fesihten dolayı davacının, sözleşmenin kalan dönemine ilişkin bedel ile, iyi dolaş projesinden kalan bakiye alacağını talepte haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmektedir. Mahkemece dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, Doç.Dr …ve mali müşavir … oluşan bilirkişi heyetince 20/11/2014 tarihli asıl, heyete teknik bilirkişi olarak Yar. Doc. Dr … katılımıyla oluşan heyetin düzenlediği 11/05/2014 tarihli heyet raporu dosyaya sunulmuştur. Birbiri ile uyumlu her iki raporda özetle, davalı şirketin, fesihten önce davacı şirketi uyardığına dair herhangi bir ihtarname göndermediği ve bu nedenle temerrüde düşürmediği, aksine taraflar arasında yapılan 25 ve 26 nisan 2013 tarihli elektronik posta yazışma içeriklerine göre, davalı tarafın, davacıya keşide ettiği 30/04/2013 tarih ve 08081 yevmiye sayılı ihtarnameden önce, yeni bir ajansla anlaşarak, sözleşme konusu sosyal medya ajans hizmetine ilişkin hesapların (…) teslim edilmesi talebi ile birlikte, davacı şirkete bu hususta bir de ibraname gönderdiği, ayrıca dosya kapsamındaki mevcut belge ve bilgilere göre de sözleşme ve şartnamede belirtilen yükümlülüklerin davacı tarafından yerine getirilip getirilmediği konusunda bir tespit yapmanın mümkün olmadığı, çünkü bu konuda davalı … tarafından daha önce yapılmış geçerli bir tespitin bulunmadığı, buna göre davacının haksız olarak fesihten dolayı 15/05/2012 tarihli sözleşme nedeniyle kalan 7 aylık davacı zararının 49,000 TL+KDV, 15/05/2012 tarihli hizmet sözleşmesinden ayrı olarak yapılmış … projesinden dolayı bakiye alacağın ise 14,000 TL olduğu, fesihten dolayı davacı tarafından sözleşme gereği kalan süre için yazılı hizmetleri veremeyeceğinden, tespit edilen bu alacak kalemlerinden sosyal medya ajans hizmeti (…) hesapları ile ilgili %40, iyidolaş projesi ile ilgili %20 oranında indirim yapılabileceği sonucuna varılmış, mahkemece rapordaki tespitlere uygun şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar davalı tarafça dosyaya sunulan e posta yazışma- larının, davacının sözleşmesel edimlerini yerine getirmediğine dair uyarı ve ihtar niteliğinden olduğunu ileri sürülmüş ise de, dosyadaki mevcut yazışmalar incelendiğinde, yazışmaların içeriğinde sözleşmesel edilmelere ilişkin davacıya yapılmış her hangi bir ihtar veya uyarıya rastlanılmamıştır. Öte yandan, 25 ve 26 nisan 2013 tarihli yazışmalarda, davacı şirket tarafından her iki tarafın birbirine borcu bulunmadığı ve birbirlerini karşılıklı olarak ibra ettiklerine dair ibra protokolü hazırladığı, fakat bu protokolün yürürlüğe girmediği görülmektedir.Öte yandan, davacının edimlerinin yerine getirmediği iddiasıyla sözleşmenin davalı tarafından fesih edildiği, bu nedenle feshin haklı olduğu ve davacı tarafından sözleşme edimlerinin yerine getirilmediğinin ispat yükü davalıya ait olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu yönde, davalı tarafça, davacının sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmediğine ilişkin delil olarak, sadece e mail yazışmaları sunulmuş, fakat bu e-mail yazışmalarından da davacı tarafından sözleşmeye aykırı edimlerinin tespiti mümkün olmadığı gibi, sözleşmenin sonlandırılmasına gerekçe olarak, yeniden yapılanma ve üst yönetimin aldığı kararların gösterildiği, her hangi bir sözleşmeye aykırılıktan bahsedilmediği görülmektedir. Bu durumda davacının İstanbul …. Noter’liğinin … yevmiye nolu, 30/04/2013 tarihli ihtarnamesinde belirtiği eksikliklerin dosya kapsamıyla örtüşmediği, daha çok feshe gerekçe olarak hazırlandığı sonucuna varılmaktadır.Sonuç olarak yukarıdaki açıklamalar ışığında, davacı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığı ve bu nedenle davalının sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinin davalı tarafça kanıtlanamadığı, davacının, haksız fesihten dolayı dava konusu bedelleri, bilirkişinin hesapladığı ve mahkemenin kabul ettiği haliyle talepte haklı olduğu, bu doğrultuda verilen ilk derece mahkemesi kararının esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353.1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubuna, bakiye 36,80 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 35,60 TL olmak üzere toplam 72,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.16/05/2019