Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2254 E. 2019/899 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2254 Esas
KARAR NO : 2019/899
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2017
NUMARASI : 2015/413 2017/463
DAVA : MENFİ TESPİT – İSTİRDAT – MADDİ TAZMİNAT
KARŞI DAVA: CEZA-İ ŞART ALACAĞI
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacılar/karşı davalılar vekili dava dilekçesi ile; 19.03.2015 – 21.03.2015 tarihleri arasında düzenlenmesi planlanan 2015 Energy İstanbul Enerji ve Çevre Teknolojileri Fuar ve Konferansına katılım konusunda davalı şirket tarafından müvekkili … A.Ş’ne 29.09.2014 tarihinde gönderilen e-mail ve teklif metni ile davette bulunulması üzerine davalı şirket ile yapılan görüşmeler neticesinde e-mail yazışmaları ekinde gönderilen katılımları teyit edilmiş diğer firmaları gösterir tabloda yer alan firmaların müvekkili şirkete piyasa koşullarında eşdeğer firmalar olarak görüldüğünden davalı şirket ile müvekkili …Tic. ve San. A.Ş arasında Fuar Katılım Sözleşmesi, davacı …ile ise Yaka Kartı Sponsorluk Sözleşmesi imzalanarak müvekkili … tarafından 148.860,00- TL fuar katılım ücreti, 48.675,00- TL yaka kartı sponsorluk ücreti ile 2.377,47 TL elektrik- su giderleri olmak üzere toplam 199.912,47- TL ‘nin davalı şirkete ödendiğini, fuara çok kısa bir zaman kala davalı şirket tarafından fuar katılımına ilişkin gönderilen tablolarda belirtilen firmalardan neredeyse hiçbirinin fuara katılmayacağının anlaşılması üzerine müvekkili şirketler tarafından davalı şirkete 17.03.2015 tarihinde gönderilen e-mail ile imzalanan Fuar Katılım Sözleşmesinin gelinen aşama itibariyle oluşan şartlar dahilinde devam ettirilemeyeceği belirtilerek ödenen bedelin iadesini talep ettiklerini, davalı şirket tarafından herhangi bir bedel iadesinin söz konusu olmadığının bildirilmesi üzerine Fuar Katılım Sözleşmesi ile Yaka Kartı Sponsorluk Sözleşmesinin devam ettirilmeyeceği, bu nedenle … bağlı hiçbir iştirakin isim, logo ve diğer bütün tanıtıcı işaretlerinin fuar kapsamında ve fuarla ilgili olarak kullanılmaması gerektiğini ve ödenen toplam 199.912,47- TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesi için ihtarname keşide ettiklerini, davalı şirketin cevabi ihtarnamesi ile Fuar Katılım Sözleşmesine uygun olarak edimlerin yerine getirilmesi, fuara katılım gösterilmemesi durumunda ödenen bedellerin iade edilmeyeceği ve sözleşmenin 21.maddesi uyarınca 10.000,00.- Euro cezai şart ödemesi talep edileceğinin bildirildiğini, fuar alanında çekilen fotoğraflar ile videolarla davalı şirketin müvekkili şirketlere ait logo ve isimleri fuar kapsamında izinsiz kullandığını, hatta müvekkili şirketlere ayrılan standa müvekkili şirketlerin adı gösterilmek suretiyle fuar alanında yer verildiğini, buna rağmen davalı şirket tarafından hukuka aykırı olarak 33.082,48.-TL lik cezai şart e-faturası gönderildiğini, bu faturaya itiraz ederek iade faturası düzenlediklerini, davalı şirket tarafından müvekkillerine gönderilen e-mail yazışmalarındaki katılımcı tablosunda Türkiye’nin önde gelen enerji firmalarından … gibi pek çok enerji firmasının fuara katılım göstereceğinin belirtildiğini, yine sözleşme görüşmeleri esnasında gönderilen davet mailinde ve fuar ilanları ile broşürlerinde fuara Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın da katılacağının ifade edildiğini, işbu taahhütlerin hiçbirinin yerine getirilmediğini, oysa ki davalı şirket tarafından müvekkili şirketlere iletilen katılım tablolarında yer alan firmaların fuara katılımlarının teyit edildiğini, müvekkili şirketlerin bu tablolardaki duruma ve davalı şirketin beyanlarına inanarak söz konusu sözleşmeleri imzaladığını, ancak fuara çok düşük katılım gösterildiğini, gerek yabancı gerekse yerel basında neredeyse hiç yer almadığını, müvekkili şirketlerin fuara katılmak istemelerinin en önemli ve başta gelen nedeninin, davalı şirket tarafından sektörde büyük öneme sahip ve müvekkili şirketlerin rakibi konumundaki büyük ölçekli firmaların da fuara katılacağının beyan ve taahhüt edilmesi olduğunu, bahsi geçen sözleşmelerin aldatma-irade sakatlığı nedeniyle iptal edildiğinden müvekkili şirketleri bağlayıcılığı bulunmadığını, müvekkili şirketlerin fuarda tanıtım amacıyla 2 katlı bir stand hazırlattıklarını, bunun yanı sıra tanıtım videoları, broşürler, katologlar, tohum kartları, enerji tasarrufu kitapçıkları, powerbandler, ıslak mendiller vs. gibi birçok tanıtım ürünü yaptırılarak geniş kapsamlı ve maliyetli bir hazırlık çalışması yapıldığını, fuarda yer alınması konusunda basın ile görüşmeler ve ayarlamalar yapıldığını, ne var ki müvekkili şirketlerin aldatılması neticesinde fuara katılmaması üzerine programları iptal edildiğinden basının gözünde itibar kaybı söz konusu olduğunu, bunun yanı sıra müvekkili şirketlerin isimleri ve logoları fuar kapsamında kullanılarak ticari itibarları ve güvenirliği üzerinden kazanç elde edilmek istenerek müvekkili şirketlerin zarara uğratıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, müvekkili … A.Ş (başta …olmak üzere tüm grup şirketleri dahil) ile davalı şirket arasında akdedilen Fuar Katılım Sözleşmesi ile davacı … ve davalı şirket arasında akdedilen Yaka Kartı Sponsorluk Sözleşmesinin davalı şirketin aldatması neticesinde imzalanmış olmaları nedeniyle müvekkili şirketlerin bu sözleşmelerle bağlı olmadıklarının tespitine, müvekkili şirketler tarafından bu sözleşmelere istinaden ödenen 148.860,00- TL fuar katılım ücreti, 48.675,00.- TL yaka kartı sponsorluk ücreti ile 2.377,47 TL elektrik- su giderleri olmak üzere toplam 199.912,47.-TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; davacıların sözleşmeye aykırı davranmaları nedeniyle müvekkili şirketin maddi ve manevi zarara uğradığını, bu husustaki dava haklarını saklı tuttuklarını, davacıların aldatıcı beyanlar sonucu sözleşmeyi imzaladıkları iddialarının gerçek dışı olduğunu, öncelikle fuara çok ciddi kurumsal firma ve kurumlar ile konuşmacıların katıldığını, 19.03.2015- 21.03.2015 tarihleri arasında düzenlenmesi planlanan “2015 Energy İstanbul” Enerji ve Çevre Teknolojileri Fuar ve Konferansı’na katılmak üzere müvekkili ile davacılar arasında Fuar Katılım Sözleşmesi ve akabinde 01.12.2014 tarihli Fuar Katılım Sözleşmesi Eki Zeyilname-1 ve davacılardan … ile “Yaka Sponsorluğu Protokolü” akdedildiğini, 17 Mart 2015 tarihinde söz konusu fuarda davacılara ayrılmış yerde, stand kurulumuna başlayan davacıların, akabinde kurulumu durdurarak standı söküp fuar alanından götürerek aynı gün müvekkili şirkete fuara katılmayacakları yönünde mail gönderdiklerini, bunun üzerine davacı şirketlere Bakırköy …. Noterliğinin l8.03.2015 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek sözleşmenin 21.maddesine göre süresinde işlemleri tamamlamamaları durumunda kendilerinden 10.000,00..-Euro cezai şartın talep edileceğinin bildirildiğini, söz konusu ihtarname ile davacıların temerrüde düşürüldüğünü, davacıların, gönderilen ihtarname, yapılan yazılı uyarılara ve şifahi görüşmelere rağmen fuara katılmayarak fuar alanında kurulan standı boş bırakmaları nedeniyle müvekkilini diğer katılımcılar nezdinde zor durumda bıraktıklarını, fuarın tamamlanmasından sonra ise davacıların müvekkiline gönderdikleri ihtarname ile fuar katılım ücreti olan 148.860,00.-TL ve yaka kartı sponsorluk ücreti olan 48.675,00.-TL olmak üzere 197.535,00.-TL nin iadesini talep ettiklerini, davacılara cevaben istenen bedellerin iadesinin mümkün olmadığı gibi sözleşmenin 21.maddesi uyarınca 10.000,00- Euro cezai şarta ilişkin 33.082,48 TL bedelli e-faturanın tanzim edilerek kendilerine gönderildiğini, bu faturaya itiraz edilerek daha evvel kendilerine gönderilen faturalara karşı iade faturası gönderdiklerini, müvekkillerinin davacıları aldatmasının söz konusu olmadığını, fuarın tüm şeffaflığıyla organize edilerek zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirildiğini, davacıların tek taraflı cayma hakkının bulunmadığını, davacıların özellikle müvekkili şirketin düzenlediği fuar ve katılımcılarını küçük göstermek suretiyle haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, fuara birçok büyük firmanın katıldığını, müvekkilinin sözleşme gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacılara tahsis edilen alanı başka birine kiralamadığı gibi davacılara tahsisli olarak bıraktığını, keza yaka kartlarını gönderdikleri imaja uygun olarak bastırdığını ve bu şekilde davacıların sözleşmeden bekledikleri faydayı, sözleşmeye aykırı davranmalarına rağmen, müvekkilinin sözleşmeye bağlı kalması ve gösterdiği özen sayesinde elde ettiklerini, karşı dava açısından ise; davacıların sözleşmenin 21.maddesine aykırı hareket ettiklerini, davacıların bu yönde aksi bir iddiasının da bulunmadığını, kendilerine gönderilen ihtarname ile temerrüde düştüklerini ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı davacıların davasının reddini, karşı davanın kabulüyle sözleşme gereğince 33.082,48.-TL cezai şart bedelinin fatura tarihi olan 26.03.2015 tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi; Davalı fuar düzenleyicisi olan firma ile yapılan Fuar Katılım Sözleşmesinin 2.maddesi gereğince, fuar alanı, katılımcı sayısı, katılımcı firmaların niteliği konularında herhangi bir taahhütlerinin olmadığı, katılımcının fuara katılınman vazgeçmesi halinde de fuar katılım bedelini ödemekle yükümlü olduğu, davacının fuardan 2 gün önce 17/03/2015 tarihinde kurulumu durdurup, fuar alanından stand malzemelerini sökerek ayrıldıkları, aynı tarihte davalı firmaya fuara katılmayacakları yönünde e-mail gönderdikleri, TBK’nun 36 ve devamı maddelerinde düzenlenen hile (aldatma) koşullarının oluşmadığından asıl davanın reddine, Karşı davada ise karşı davalı/davacı …. aleyhindeki cezai şart istemine ilişkin karşı davanın Fuar katılım sözleşmesinde taraf olmadığından pasif husumet yokluğundan reddine, karşı davalı/davacı … San.ve Tic. A.Ş.aleyhindeki karşı davanın ise sözleşmesinin 21.maddesi ile kararlaştırıldığı gerekçesi ile kısmen kabulüne, 26.901,00-TL ceza-i şartın temerrüt tarihi olan 09/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte bu karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteminin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar/karşı Davalılar Vekili İstinaf Taleplerinde;Gerek kök gerekse de ek raporda yer alan tespit ve değerlendirmelerle davadaki haklılıklarının ispatlanmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince davalarının reddedilerek karşı davanın kısmen kabulüne karar verildiğini,1-Somut uyuşmazlıkta aldatmanın koşullarının tamamının gerçekleştiğini, müvekkili şirketlere gönderilen 21.10.2014 ve 28.10.2014 tarihli teklif maillerinin ekinde yer alan ve katılımları teyit edilmiş firmaları gösteren tabloda … gibi enerji sektöründe öncü firmaların fuara katılacağının belirtildiğini, davalı Şirketin 29.09.2014 tarihli e-mailinde ve fuar ilanları ile broşürlerinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının da fuara katılacağı ve hatta fuarın açılış konuşmasını yapacağı; 13.11.2014 tarihli e-mailde ise fuara Vakıfbakın sponsor olacağının ifade edildiğini, ancak davalı şirket tarafından fuardan sadece birkaç gün önce 12.03.2015 tarihinde müvekkili şirketlere gönderilen e-mailde yer alan son katılımcı listesinden belirtilen firmaların fuara katılmayacağı, bakanın açılış yapmayacağı ve … fuara sponsor olmadığının anlaşıldığını, bu durumun Beşiktaş …. Noterliğinin 19.03.2015 tarihli ve … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklindeki Tespit Tutanağı ve fuar alanında çekilen fotoğraflar ve videolarla da açıkça ortaya konulduğunu, fuara katılacak firmaların niteliğinin, fuar seçiminde etkili olduğunu, bu hususa bilirkişi raporunda da işaret edildiğini, davalı şirketin aldatıcı beyanları olmasaydı müvekkili şirketlerin davalı şirket ile akdi ilişki içerisine hiçbir şekilde girmeyeceğini,2-Davalı şirketin müvekkil şirketlere gönderdiği e-maillerde yer alan “Stand Konumu ve Hall Taahhüdü Değildir. CNR değişiklik yapabilir” ibaresinin gerekçe gösterilerek TBK’nun 36. madde hükmü uyarınca aldatmanın şartlarının oluşmadığına karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, zira yerleşim planında ve katılımcı tablosunda katılımları netleştirilmeyen firmaları gösteren “rez” şeklinde rezervasyon kaydı konulmadığını, başka bir ifadeyle, davalı şirket tarafından söz konusu tabloda yer alan firmaların -rezervasyon olarak belirtilenler hariç- fuara katılımları kesinmiş gibi gösterildiğini -bunlar arasında enerji sektöründe öncü firmalar da vardır-, böylesi aldatıcı beyanlar ile iradelerinin sakatlandığını, bu durumun mahkemece hatalı bir şekilde basit bir “öngörü” ve “tahmin” olarak kabul edildiğini, 3-İlk derece mahkemesinin fuar katılım sözleşmesinin 2. maddesini taraf iradelerini aşar şekilde hatalı yorumladığını, bu maddenin fuarın organizasyonel koşullarına ilişkin olup, katılımcı firmaların bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini, davalıdan gelen e-mailler ve son katılımcı listesi vb. İçeriklerinin 2. madde kapsamında değerlendirilemeyeceğini, zira aksi durumda davalı şirketin fuar kapsamında dilediği zaman dilediği şekilde her türlü değişikliği yapabileceği anlamına geleceğini, istediğini fuara alabileceği istediğini kabul etmeyebileceği sonucuna varılabileceğini, inşaat halinde metruk bir yer dahi gösterilebileceğinin kabul edilmesi gerekeceğini, bu maddenin bu kadar geniş yorumlanamayacağını, somut olayda sözleşmenin feshi değil müvekkil şirketlerin aldatma nedeniyle sözleşmeleri iptal hakkının kullandığını, mahkemece fesih gibi algılandığını,4-İlk derece mahkemesinin karşı davanın kısmen kabulü yönündeki kararının da (yukarıda açıklanan nedenlerle) hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.İstinaf Dilekçesi Davalı/karşı Davacı …vekiline 28/09/2017 Tarihinde Tebliğ Edilmiş, İstinaf Talebine 24/10/2017 Tarihli Dilekçesi İle Cevap Verilerek; Söz konusu sözleşmenin iki tarafının da tacir olduğunu ve sözleşme özgürlüğü çerçevesinde imzalandığını, aldatmadan söz edilmesinin mümkün olmadığını, davacılara yönelik herhangi bir şekilde katılımcı isimleri ya da katılımcı sayısı gibi konularda bir taahhüdü bulunmadığını, davacılara gönderilen fuar ile ilgili tanıtım amaçlı planların hepsinin altında verilen bilgilerin taahhüt olmadığı müvekkilin değişiklik yapabileceği ibaresinin bulunduğunu, müvekkilinin, fuarın kısmen ya da tamamen iptali dahil fuar ile ilgili her türlü değişiklik yapma hakkını tarafların imzalamış olduğu, bir üst paragrafta da sözü edilen fuar katılım sözleşmesinden aldığını, davacı vekilinin bu yöndeki beyan ve iddialarının tamamen kafa karıştırmaya yönelik olduğunu, ilk dçrece mahkemesi kararının doğru olduğunu belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;Asıl dava; Fuar Katılım Sözleşmesi ile Yaka Kartı Sponsorluk Sözleşmesinin hile (aldatma) nedeniyle geçerli olmadığının tespiti, sözleşmeler kapsamında ödenen paraların iadesi, yaptıkları masrafların tazmini, karşı dava da ise; Fuar Katılım Sözleşmesine aykırılık nedeniyle sözleşmede öngörülen cezai şart alacağı istemlerine ilişkindir.Davacı ….Tic ve San. A.Ş ile davalı …arasında 01/12/2014 tarihli Fuar Katılım Sözleşmesi ile sözleşme eki Zeyilname -1 imzalandığı, diğer davacı … ile davalı …arasında Fuar Yaka Sponsorluk Sözleşmesi ve eki protokolün imzalandığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, sözleşmenin imzalanmasında davalının hileli davranışlarla davacıların iradesini sakatlayıp sakatlamadığı noktasında toplanmaktadır.Aldatma veya hile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili madde uyarınca aldatma, bir kimsenin davranışıyla başka bir kişiyi irade beyanında bulunmaya yöneltmek için o kişide yanıltıcı bir fikrin doğumuna veya teyidine yahut devamına sebebiyet verilmesidir.TBK.nun sözleşmelerin yorumu, muvazaalı işlemler başlıklı 19. Maddesi gereğince, bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır. Taraflar arasında imzalanan “Fuar Katılım Sözleşmesi” ve onun eki olan 01/12/2014 tarihli “Zeyilname-1” içeriğinden, davalı firma, davacının dilekçesinde belirtilen firmaların söz konusu fuara katılımını sağlanacağı hususunda bir taahhütte bulunmamıştır. Mail yazışmalarının incelenmesinde de böyle bir taahhüt yoktur. Dosyaya delil olarak sunulan stand planına ilişkin “Hall-5-67-7” krokisinde, dava dilekçesinde belirtilen bazı firmaların isimlerinin yer aldığı, daha sonra dağıtılan konferans proğramına ilişkin broşürde farklılık gösterdiği, bilirkişi tarafından da bu durumun “hile/aldatma” unsurunu ortaya koyduğu kabul edilmiş ise de bu durum davalının taahhüdü olarak kabul edilemeyeceği gibi hile olarak da kabul edilemez. Kaldı ki zaten taahhüt olmadığı da belge altına özellikle yazılmak suretiyle belirtilmiştir. İlk derece mahkemesinin gerekçesinde de işaret edildiği üzere; Sözleşmenin 2.maddesinde, “Fuar Katılım Sözleşmesi”ni imzalayarak, işbu formda belirtilen düzenleyicinin CNR Expo Uluslararası Fuar Merkezinde organize ettiği sergi veya fuara katılmayı kabul eden katılımcı, bu imzadan sonra, fuara katılmayı reddetse dahi katılımcının maddi ve manevi yükümlülükleri devam eder. Katılımcı, fuar katılım koşulları sergi veya fuarın yeri, katılımcının fuar alanındaki yeri, düzenleme tarihleri, ünvanı vb. hususlarda düzenleyicinin sektörün talebi, ekonomik durumu, organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapacağı değişiklikleri (fuarın kısmen veya tamamen iptali dahil) peşinen kabul eder. Bu durum sözleşmenin fesih sebebi değildir. Katılımcının ücret ödeme yükümlülüğü devam eder. Katılımcı, ancak düzenleyicinin yazılı teyidi ile fuardan çekilme hakkına sahiptir. Düzenleyici, fuardan 3 gün öncesine kadar, hiçbir sebep göstermeksizin yazılı bildirimde bulunarak sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir ve katılımcıyı fuardan çıkarabilir. Düzenleyici, fuar katılım bedelini fesih/ çıkarma / fuar iptali bildiriminden itibaren 30 gün içinde katılımcıya iade eder. Sözleşmenin bu şekilde feshi, fuardan çıkarma ve fuarın kısmen veya tamamen iptali durumunda katılımcı, fuar katılım bedelinden başka, masraf, gecikme faizi yada zarar ziyan adıyla bir talepte bulunma hakkına sahip olmadığını önceden beyan, kabul ve taahhüt eder.” şeklindeki düzenleme açıktır. Bu maddeye göre, fuar katılım sözleşmesini imzalayan katılımcının, bu imzadan sonra katılmaktan vazgeçmiş olması durumunda dahi ödeme yükümlülüğünü yerine getirmek zorunda olduğu ve katılımcının fuar katılım koşullarıyla ilgili yapacağı değişiklikleri peşinen kabul ettiği, bu durumu fesih sebebi olmadığı, ücret ödeme yükümlülüğünün devam ettiği, katılımcının ancak düzenleyici olan davalı firmanın yazılı teyidi ile fuardan çekilme hakkına sahip olduğu, yine sözleşme içeriğinde fuar alanı, katılımcı sayısı ve katılımcıların nitelikleri ve isimleri ile ilgili bir taahhüdün yer almadığı anlaşılmaktadır. Yine yaka sponsorluk sözleşmesinde de düzenleyici firmanın fuar alanı, katılımcı sayısı ve katılımcıların nitelikleri konusunda herhangi bir taahhüdü bulunmamaktadır. Sözleşmelerin imzalanmasından önce davalı şirketin davacılara gönderdiği e-maillerde 19-21 Mart 2015 tarihinde İstanbul CNR Expo Fuar Merkezinde gerçekleştirilecek olan … fuarı ile ilgili tanıtım amaçlı bilgilerin verildiği, fuar yerleşim planının altında ise, “Stand konumu ve hall taahhüdü değildir CNR değişiklik yapabilir.” ibarelerinin yer aldığı görülmüştür. Bu çerçevede fuarın ne kadar alanda, ne kadar katılımcı ile gerçekleştirileceğine ilişkin öngörülerin dile getirilmesinin olağan olduğu ve fuarı düzenleyen firmanın tahminleri olarak değerlendirilerek, yazılı gerekçelerle, asıl dava davacılarının davalı aleyhindeki davasının reddine, karşı davacının karşı davalı …. aleyhindeki cezai şart istemine ilişkin karşı davasının pasif husumet yokluğundan reddine, karşı davacının karşı davalı … San.ve Tic. A.Ş.aleyhindeki karşı davasının kısmen kabulüne, 26.901,00.-TL ceza-i şartın temerrüt tarihi olan 09/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte bu karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine, karşı davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından bu sebeplerle istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı + 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 189,50 TL harcın, Davacılar /K. Davalılar tarafından peşin yatırılan 577,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 387,60 TL harcın talep halinde kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE, 3-Davacılar / K. Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/05/2019