Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2236 E. 2019/1729 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2236 Esas
KARAR NO : 2019/1729
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1165 Esas
KARAR NO : 2017/628
KARAR TARİHİ: 15/06/2017
DAVA: TAZMİNAT (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/10//2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesi ile; … ili … ilçesi … bölge … Belde Belediyesi … ada, .. parselde kaim … isimli projedeki daireyi, 15.09.2005 tarihinde davalı … Kooperatifinden satın aldığını, kooperatifin anlaştığı yüklenici … dairelerin ve sitenin kat maliklerine teslimini geciktirdiğini ve temerrüde düştüğünü, dairenin ve yapılması taahhüt edilen sitenin bedelini peşin olarak ödediğini, davalı kooperatifin ve anlaşması olan yüklenicinin taahhütlerini yerine getirmemesinden dolayı zamanında evine taşınamadığını, kira ödemek zorunda kaldığını, yaşanan bu süreçte Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinde 2007/948 E sayılı dosyası ile … ve … karşı maddi ve manevi tazminat davası açtığını, davalı kooperatifin bu süreçte tasfiyeye girdiğini, Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinde 2007/948 E sayılı dosyası yönünden reddedilerek dosyanın görevli Büyükçekmece 2 AHM’nin 2009/1381 esasına kaydedildiğini, halen süren bir tazminat davası olmasına rağmen durumdan haberdar olan davalı kooperatifin tasfiye memurlarının, davanın sonuçlanmasını beklemeden tasfiyeyi sonlandırdığını, Büyükçekemece 2 AHM’nin 2009/1281 E sayılı dosyasının sonrasında Büyükçekmece 2 AHM’nin 2013/968 esasına kaydedildiğini, Büyükçekmece 2 AHM’nin 2013/968 E sayılı dosyasında kooperatif ortağı olması sebebiyle bu talebinin öncelikle davalı koporetiften talep etmesi gerektiği yönünde tefrik kararı verildiğini, davalı kooperatifin tasfiyesini canlandırmak için Bakırköy 5 ATM’nin 2014/1090 E sayılı dosyası numarası ile ihya davası açtığını, ihya davasının halen derdest olduğunu beyanla fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 28.500 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizil ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesine, davalıların 6.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte tazmininin hüküm altına alınmasına, davalı kooperatifin ve anlaşması olan yüklenicinin taahhütlerini yerine getirmemesinden dolayı zamanında evine taşınamadığını ve satmış olduğu evinin yeni sahibine sattığı evde oturmaya devam ettiği için ödediği 1 aylık kira tutarı olan 500 TL’nin dava sonuna kadar ki yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesi ile yönetim kurulu üyeleri ve tasfiye kurulu üyelerinin fiillerine karşı dava … tüzel kişiliğine karşı açılması gerektiğini, davanın husumet nedeniyle yanlış açıldığını, davacının bizzat kooperatifin kararının alındığı genel kurula katıldığını, ancak tasfiye kararın Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı tarih olan 31.08.2007 tarihinden itibaren 1 ay içinde genel kurulun iptali için dava açmadığı gibi 1 yıl içerinde tazminat davası açmadığını, 818 sayılı Borçlar Kananuna göre en geç bu tarihten itibaren tazminat davası açması gerekirken davacının 2015 yılında eldeki davayı açtığını, bu nedenle davanın zaman aşımına uğradığını, davacının kooperatife açtığı davadan vazgeçmiş olup, tasfiye memurlarına karşı haksız yere dava açtıığını, davacının yüklenici ve kooperaitfe 06/04/207 tarihinde karşı açtığı maddi ve manevi tazminat davasının dahi Büyükçekemece 2 ATM’nin 2013/968 E 2014/245 K sayılı kararıyla davacı aleyhine sonuçlandığını, mahkeme kararına yani kesin hükme rağmen dürüstlük kuralına aykırı ve hukuksuz olarak müvekkile karşı davacının açtığı tazminat davasının reddi gerektiğini, tasfiyeye girişin bizzat davacının kararıyla oluştuğunu, davacının kendi iradesini dava edemeyeceğini, tasfiye memurlarının sorumluluğunu gerektirecek bir durum olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile dava konusu talebin zaman aşımına uğradığını, davanın husumet yönünden reddilmesi gerektiğini, davanın… hakkında açılması gerekirken tasfiye memurları hakkında açılmasının yasanın emredici hükmüne aykırılık teşkil ettiğini, huzurdaki dava konusu olayda haksiz fiilin olmadığını, zararla fiil arasında nedensellik bağı bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.Davalı … vekili cevap dilekçesi ile huzurda bulunan davanın kooperatif tüzel kişliği aleyhine açılması gerekirken müvekkili ve diğer tasfiye memurları hakkında açılması yasanın bu emredici hükmüne aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle huzurdaki davanın öncelikle husumet yönünden reddini talep ettiğini, dava konusu talebin zaman aşımına uğradığını, dava konusu olayda haksız fiilin olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; Davacı, anılan kooperatifin ortağı olup, davaya dayanak taşınmaz satışı davacı ile kooperatif arasında olduğu bu nedenle davacının davasını söz konusu kooperatife yöneltmesi gerekirken kooperatifin tasfiye memularına karşı açmış olması nedeniyle davalıların pasif husumetlerinin bulunmadığı kaanatine varılmakla maddi ve manevi tazminat davaları ile ödenen kira bedelinin iadesi davasının usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; dava usulsüz tasfiyeden dolayı tüzel kişiliği sona ermiş bulunan, tasfiyesi tescil edilmiş kooperatife izafeten tasfiye memurlarına karşı açıldığını, ayrıca kooperatifin ihyası içinde Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1090 esas dosya numarası ile de ayrıca dava açtığını, kooperatifin ihyasına karar verildiğini bu sebeple istinaf talebinin kabulü ile yeniden yargılama yapılmak suretiyle ilk derece mahkemesinin kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, davalıların tasfiye memuru oldukları … satın alınan dairenin zamanında teslim edilmediği iddiasına dayalı maddi ve tazminat ile ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkin olup davanın tasfiye memurlarına karşı açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır.Davacının, aynı talepli kooperatiften satın aldığı dairenin zamanında teslim ve istenilen şekilde teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini için … ve yüklenici … aleyhine açılan davada Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/968 esas 2014/245 karar 15/04/2014 tarihli ilamı ile davalı kooperatif yönünden davanın yürütülmeyeceği bildirildiğinden HMK 150/1 maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına, kooperatif ortağı olan davacının bu talebinin öncelikle davalı kooperatiften talep etmesi gerekmekle, kooperatifin kusurlu ve sorumlu olması halinde kooperatif ile sözleşme yapan diğer davalının sorumluluğu doğacağı, davacının yüklenici ile sorumluluğu olmadığından … yönelik davanın reddine karar verildiği, verilen kararın taraflarca temyiz edilmemesi üzerine hükmün 08/09/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Yine yargılama sürecinde tasfiye halindeki davalı kooperatifin tasfiyesi sonuçlandığından davacıya ihya davası açması için süre verilmiş ancak davacının duruşmada alınan beyanıyla kooperatife yönelik davayı yürütmeyeceklerini, ihya davası açılması yönündeki ara karar dönülmesi talep edilmiştir. Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/968 esas 2014/245 karar sayılı ilamın kesinleşmesi üzerine davacı tarafından kooperatifin ihyasına yönelik 12/09/2016 tarihinde Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde açmış olduğu ihya davasının 31/05/2017 tarihinde kabulüne, tasfiye memuru olarak kooperatifin son olarak görev alan davalıların görevlendirilmesine karar verilmiştir. Davacının sunmuş olduğu dava dilekçesinde; kooperatiften satın aldığı dairenin zamanında ve istenilen şekilde teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini için kooperatif ve yüklenici aleyhine Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu davayı tasfiye memurlarına bildirmesine ve tasfiye memurlarının bu durumdan haberdar olmasına rağmen davanın sonucu beklenmeden tasfiyenin sonuçlandırıldığı ve kooperatifin tüzel kişiliği son bulması nedeniyle uğranılan zararın tazmini için açılan bu davada husumet tasfiye memurlarına yöneltilmiş ise de kooperatifin ihyasında sonra açılmış olduğu görülmüştür. Dava dilekçesinin içeriğinden davanın, doğrudan, ihya edilen kooperatifin sorumluluğuna dayalı tasfiye memurlarına yöneltilmiş tazminat mı yoksa Kooperatifler Kanunun 98. maddesinin atfıyla TTK’nın 553 maddesinden kaynaklanan usulsüz tasfiye nedeniyle tasfiye memurlarının sorumluluğuna dayalı tazminat davası mı olduğu tam olarak anlaşılamamaktadır. 04.06.1958 gün 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında vurgulandığı gibi; bir davada dayanılan maddi vakıaları açıklamak tarafların, bu olguları hukuken nitelendirmek, uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak yorumlayıp uygulamak da hakimin görevidir. Diğer bir deyişle; hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında HMK’nın 31. maddesinde düzenlendiği gibi bir davada maddi olayı anlatmak taraflara, hukukî nitelendirmeyi yapmak hakime aittir. Anılan yasal düzenlemeye göre ” hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz ya da çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil göstermesini isteyebilir.” Davayı aydınlatma görevinin mahkeme hakimine ait olmasına göre uyuşmazlığın çözümüne ilişkin hukuki nitelendirmede doğru yapılmalıdır. Bu durumda mahkemece, …nun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde, davacı tarafa maddi vakıayı ve talebini açıklattırılarak, usulsüz tasfiye nedeniyle dayalı tasfiye memurlarının sorumluluğuna dayalı tazminat davası mı yoksa ihya edilen kooperatifin sorumluluğuna dayalı açılan tazminat davası mı olduğu belirlendikten ve tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra talebe uygun bir karar verilmesi gerektiğinden davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararın kaldırılmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1165 E. 2017/628 K. 15/06/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan davacının peşin olarak yatırdığı 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 72,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/10/2019