Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2094 E. 2018/1936 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2094 Esas
KARAR NO : 2018/1936
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/06/2017
NUMARASI : 2016/275 Esas 2017/533 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 15/11/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında elektrik dağıtım şebekelerinde arıza onarım ve bakım işlerini yapımı konusunda anlaşma yapıldığını bu sözleşme kapsamında davalının saraçlar sitesinde trafo temizlik işi yaptığı sırada 22.08.2010 tarihinde davalı nezdinde çalışan 2 işçinin vefat ettiğini ,bu vefat neticesinde vefat eden işçilerin yakınlarının Bakırköy 25.İş Mahkemesinin 2013/182 esas sayılı dosyasında dava açtıklarını ve ölen yakınlarına toplamda 26.057,56 TL maddi, 90.000 TL ise manevi tazminata hükmedildiğini, bu ilam İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas saylıı takip dosyası ile takip konusu yapıldığını, müvekkili tarafından ödeme yapıldığını, davalı aleyhine Bakırköy ..İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takip başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA
Davalı süresi içerisinde cevap vermemiş, duruşmada davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2016/275 Esas,2017/533 Karar sayılı kararında özetle
Davanın kabulü ile,
Davalı tarafın Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynen devamına
Takip konusu alacağın yargılama neticesinde ortaya çıkmış olması, dava tarihi itibariyle rücu alacağının konusu teşkil eden iş mahkemesi kararının henüz kesinleşmemiş olduğu da göz önünde bulundurularak icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu 21/08/2017 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1-Bakırköy 25.İş Mahkemesinin 2013/182 esas sayılı dosyasında yapılan kusur tespitinin haksız olduğu, aslında kusurun davacıda ve trafoya tedbirsiz giren müteveffa işçiye ait olduğu, müteveffa işçinin yapmakta olduğu işte gerekli dikkat ve özeni göstermediği,
2-Kaza öncesinde müteveffa işçilere kendilerince bir emrivaki olmadığı gibi kendilerinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdikleri,
3-Hiçbir şekilde kusurlu olduklarını kabul etmemekle birlikte mahkemece aksi düşünülecek ise ilk derece mahkemesince 09/02/2015 tarihli rapor değil, 21/07/2014 tarihli bilirkişi raporunu hükme dayanak alınması gerektiği, çünkü bu raporda kusur oranının şantiye şefleri arasında orantı olarak bölüştürüldüğü, diğer rapordaki kusur tespitinin hatalı olduğu ve her iki rapordaki çelişkinin giderilmediği, kaldı ki 9 Ekim 2015 tarihli bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların da dikkate alınmadığı bu nedenle hatalı verilen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
Davacı vekili, yasal sürede sunduğu, 05.09.2017 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğu itirazında bulunmuştur.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava, Hizmet alım sözleşmesi kapsamında asıl işverence ödenen tazminatın rücuen alt işverenden tahsiline yönelik başlatılan takibe İİK 67 maddesine göre yapılan itirazın iptali davasıdır.
Bakırköy 25.İş Mahkemesinin söz konusu ilamı doğrultusunda İstanbul ….İcra Müdürlüğünde bu dosya davacısı ve davalısı aleyhine takip başlatıldığı, bu takip kapsamında, davacı taraf icra dosyasına 210.050,37 TL ödeme yaptığı ve yapmış olduğu bu ödemenin 133.598, 22 TL’sini, davacı tarafın dava konusu Bakırköy …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine takibe koyduğu, davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu ve davacı tarafından 1 yıllık yasal süre içerisinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında İkitelli organize Sanayi Bölgesindeki arıza bakım ve onarım işlerine ilişkin olarak hizmet alım sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında trafo temizlik işleri yapıldığı esnada, söz konusu kazanın meydana geldiği ve bu kaza neticesinde davacı tarafın, takibe koyduğu miktarın üzerinde bir ödemeyi vefat eden yakınlarına yaptığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın, davalının kazadaki kusur oranına ve buna bağlı olarak tazminata yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin 22/5 maddesi uyarınca işin devamı süresince yüklenicinin çalıştığı mahallerde meydana gelecek kazalardan, bu kazaların sebep olacağı can ve mal kaybından ve üçüncü kişilere verilecek her türlü zarardan davalının sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, yüklenicinin sigorta kapsamı içinde veya dışında kalan hareket ve fiillerinden dolayı meydana gelecek bütün talep ve iddialarının karşılanması yükümlülüğünün de yükleniciye ait olduğu, yüklenicinin kendisinin taksirinden, ihmalinden, ağır ihmalinden veya kusurlu herhangi bir hareketinden İOSB başkanlığını ve İOSB başkanlığının personelini sorumlu tutamayacağının kararlaştırıldığı görülmektedir.
Dosyada mevcut Bakırköy 25. İş Mah. 2013/182 -2015/283 sayılı kararında, 09/02/2015 tarihli bilirkişi raporu baz alınarak İOSB başkanlığının %35, . …. A.Ş ‘nin % 60 (% 1…, % 1 …, kalan % 58 işverenlik olmak üzere ) kusurlu oldukları, buna göre davalıların ortaklaşa % 95 oranında kusurlu oldukları, netice itibariyle davacı …ın 26.057,56 TL maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat yönünden de davacı … için 15.000 TL , davacı Keçi Karataş için 15.000 TL, davacılar …’lar için ayrı ayrı 5000″er TLnin olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve davacılara ayrı ayrı ödenmesine karar verildiği, kararın Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 2015/19594 – 2016/300 sayılı 19/01/2016 tarihli kararı ile davacı kardeşlerden … yönünden 15.000 ve 5.000 TL olmak üzere iki kere manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmadığından davacı … için 15.000 TL tazminat kısmı çıkartılarak bu davacı için de 5.000 TL olacak şekilde kararın düzeltilerek onandığı ve kesinleştiği görülmektedir.
İcra takip tarih itibarıyla, tazminat miktarının belirlendiği iş mahkemesi kararının henüz kesinlemediği, zararın tespitinin yargılamaya muhtaç olduğu, alacağın likit ve davalı tarafından bilinebilir olduğunun bu aşamada kabul edilemeyeceği anlaşıldığından icra inkar tazminat şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddi isabetlidir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davacı tarafça, müteveffa işçinin yakınları tarafından başlatılan İst. … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında 210.050,37 TL ödeme yapmasına rağmen, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün 2015/15348 sayılı dosyasında davalı aleyhine 133.596,22 TL üzerinden takipte bulunduğu, davalının kesinleşen % 60 oranında kusuru ve aralarındaki sözleşmenin 22/5 maddesi gereğince, işin devamı süresince yüklenicinin çalıştığı mahallerde meydana gelecek kazalardan, bu kazaların sebep olacağı can ve mal kaybından ve üçüncü kişilere verilecek her türlü zarardan davalının sorumlu olacağının kararlaştırılmış olması nedeniyle, kesinleşen iş mahkemesi kararında hüküm altına alınan miktardan sorumlu olduğu, hatta davacının fazla ödeme yapmasına rağmen daha azını talep ettiği, sonuç itibari ile mahkemece davanın kabul kararı esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından her iki tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/275 Esas, 2017/533 Karar sayılı 05/06/2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan her iki tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. bendi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın ayrı ayrı istinaf eden taraflardan tahsili ile hazineye irat kaydına, fazla yatırılan nisbi istinaf harcının talep halinde yatıran taraflara iadesine,
3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 361.1 maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz kanun yolu yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/11/2018