Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2089 E. 2019/1052 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2089 Esas
KARAR NO : 2019/1052
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/07/2017
NUMARASI : 2016/173 ESAS – 2017/268 KARAR
DAVA:KOOPERATİF ÜYELİĞİNİN TESBİTİ
KARAR TARİHİ: 13/06/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA:Davacı vekili, 12.12.2016 tarihli dava dilekçesinde, müvekkilinin, davalı kooperatifin üyesi …’ten 44 nolu Kooperatif üyeliğini 19.10.2016 tarihinde Kocaeli…. Noterliği’nin hisse devri sözleşmesi ile devraldığını, bu devir ile birlikte müvekkilinin … kooperatifte çalışan … plaka sayılı … marka çekici kamyon ile buna ait… plaka sayılı römorku da satın aldığını, kooperatif üyeliğini ve bu üyenin çalıştığı çekici kamyon ve römorku satın alan müvekkilinin 28.11.2016 tarihinde kooperatife başvurduğunu ve üyelik kaydının yapılmasını talep ettiğini, kooperatif yönetim kurulunun 02.12.2016 tarihli toplantısında bu üyelik hakkına, anlaşılmaz bir şekilde kanuna ve tüzüğe aykırı olarak karar vermediğini ve üyelik hakkında verilecek kararı genel kuruldan çıkacak karara bıraktığını, bir şekilde üyelik devrini reddettiğini, yönetim kurulunun devir etmeme gerekçesi olarak müvekkili ile başkan arasında meydana gelen bir olayı gösterdiğini, müvekkilinin kooperatifin huzurunu ve çalışma şeklini bozucu davranışlarda bulunmasını ve yönetim kurulunu tehdit etmesini ve husumet olduğunu gerekçe gösterdiğini , bu iddiaların tamamının yersiz ve geçersiz olduğunu, gerçek nedenin müvekkilinin babasının ve diğer muhalif arkadaşlarının davalı kooperatif başkan ve yönetimin yıllardır ısrarla sürdürdükleri keyfi, kanun ve tüzüğe aykırı yönetim şekline karşı çıkmaları ve bir yerde kanunsuz işlemlere karşı engel olmaları olduğunu, bu hususta açılmış bir çok dava olduğunu, davalı kooperatif yönetiminin kanuna ve tüzüğe aykırı işlemlerinin iptal ettirildiğini, kooperatif yönetim kurulu başkanının ceza mahkeme kararları ile mahkum olduğunu, bu cezaların kesinleşmesi halinde yöneticilik yapamayacağını, 1163 sayılı Kanunun 14. maddesine göre, yönetim kurulunun ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde bu kişiyi ortaklığa kabul eder hükmü gereğince yetkili olduğunu, yönetim kurulunun üyelik devrini genel kurula sunmak suretiyle reddi gibi bir yetkisinin olmadığını iddia ederek, her türlü maddi ve manevi hakları saklı kalmak kaydıyla, kooperatif yönetim kurulunun müvekkilinin üyelik tescilini kabul etmeyen kararının iptali ile müvekkilinin kooperatif üyeliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, henüz red kararının olmadığını, açılan davanın usülden reddi gerektiğini, davacının bu davayı açmak için öncelikle genel kuruldan çıkacak red kararını beklemesi gerektiğini, davacı ve kooperatif yönetim kurulu başkanı ve üyeleri arasında çok sayıda dava bulunduğunu, davacının sürekli genel kurul kararlarına karşı dava açtığını, davacının kişisel olarak Kocaeli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/787 Esas, 2010/331 Karar sayılı, yönetim kurulu başkanına karşı tehdit vd suçlamaları ile açılmış ve kesinleşmiş ilamının söz konusu olduğunu, davacının husumetleri nedeniyle kooperatife üyeliğinin kabulü açısından ilk yapılacak genel kurulda oylama yapılması yönünde işlem tesis edildiğini, konunun genel kurulda görüşülmesinin böyle bir durumda en sağlıklı karar olduğunu, ortaklığa dahil olacak kişilerin hakkında detaylı inceleme ve bilgilendirme yapılmasının kooperatifçilik ruhuna uygun olacağını, davacının yönetim kurulu üyelerine karşı husumet beslediğini bir kez daha gösterdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:Mahkemece, Kooperatifler Kanunun 14/3.maddesine göre kooperatif yönetim kurulu ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde bu kişiyi kooperatife kabul etmek zorunda olduğu, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, kanunun açık ve amir hükmü karşısında yukarıda belirtilen kooperatif ana sözleşmesinin 10. maddesinde sayılan nitelikleri haiz davacının yönetim kurulunca üyelik başvurusunun kabul edilmesi gerekirken başvurusunun reddedilmesinin yasaya aykırı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacının davalı… Kooperatifinin 28.10.2016 tarihinden itibaren üyesi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kooperatifin Kocaeli Kartepe İlçesinde faaliyet gösteren nakliye işleri yapan ve bu sayede üyelerine kazanç sağlayan bir Kooperatif olduğunu, kararın kooperatifin birlik ve beraberliğini bozma riski taşıdığını, kooperatiflerde yönetim kurulunun genel kurulda görüşülmeden yalnızca olağan işler hakkında karar verebileceğini, hisse devri ile ortaklığa dışarıdan yeni bir kişinin katılacak olmasının bütün ortaklığı ilgilendiren, olağandışı ve önemli işlerden olduğunu, bu nedenledir ki davacının hisse devri talebi hakkında karar verilmesi için kooperatifin genel kurulunda bu konunun görüşülmesi, tüm ortakların görüşünün alınması ve hisse devrinin genel kurulca karara bağlanması gerektiğini, davacı ve yönetim kurulu başkanının daha önceden husumeti bulunduğunu, davacının ceza almış bulunduğunu belirterek savunmasını tekrar ettikten sonra, davacının 2016 yılı olağan genel kurulda üyelik talebinin oy çokluğu ile kabul edilmediğini, kooperatif genel kurulunun iradesi doğrultusunda gerçek hisse değerinin davacıya ödenmek suretiyle bu hissenin kooperatif tüzel kişiliğince devralınmasının yolunun açılması gerektiğini, dosya içerisindeki dilekçelerde de beyan etmiş olduklarını, mahkemece bu hususun irdelenmediğini, kararın kaldırılarak yeniden yargılama yapılıp davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, kooperatif hisse devri alan kişinin, kooperatif ortaklığının tespiti istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, davacının ,dava dışı …ile, Kocaeli … Noterliği’nin … yevmiye nolu, 19.10.2016 tarihli “ Kooperatif Hisse Devri “ ni gerçekleştirdiği, devirde, hissesini devredenin, üyesi bulunduğu kooperatifte ki 42 nolu hissesinin tamamını bütün aktif ve pasifi ile birlikte davacıya 5.000,00 TL bedelle devrettiğini belirttiği, 19.10.2016 tarihinde, kooperatif hissesini devreden dava dışı 3. kişiden noterde gerçekleştirilen araç satış sözleşmesi ile … plakalı çekiciyi satın aldığı, 17.11.2016 tarihli araç satış sözleşmesi ile … plakalı yarı römorku satın aldığı, 02.12.2016 tarihli kooperatif genel kurul toplantısında, dava dışı kooperatif hissesini devredenin kooperatifteki 044 nolu ortaklığını davacıya devretmek istediğine dair dilekçesinin görüşüldüğü, görüşmede, devir almak isteyen …’in daha evvel kooperatifin yönetim kurulu üyeleri ile özellikle başkanını tehdit etmek suçundan Kocaeli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/787 Esas, 2010/331 Karar sayılı ilamı ile sabit suçlarından dolayı hakkında cezai işlem uygulandığı, kooperatifin huzurunu ve çalışma şeklini bozucu davranışlarda bulunarak yönetim kurulunu tehdit etmekten dolayı cezalandırılan ve husumet söz konusu olan bir şahsın kooperatife ortak olması hususuna yönetim kurulu olarak bir anlam verilemediği, bütün bu olanlara rağmen ortaklığı devir alarak kooperatife ortak olmak isteyen …’in bu talebinin kooperatifin yapılacak ilk genel kurul toplantısında kurulun görüşlerine sunulmasına, genel kuruldan çıkacak karar doğrultusunda yönetim kurulunda işlem yapılmasına karar verildiği, davacının 12.12.2016 tarihinde dava açtığı, kooperatifin 2016 yılı olağan genel kurul toplantısında üyelik talebinin oy çokluğu ile reddedildiği, davacının ihtiyati tedbir talebinin mahkemenin 14.12.2016 tarihli ara kararı ile reddedildiği ,davacı vekilinin ihtiyati tedbir kararının reddine dair istinaf başvurusunun Dairemizin 2017/108 Esas, 2017/115 Karar ve 10.02.2017 tarihli kararı ile reddedildiği anlaşılmıştır.Taraflar arasında, davacının, dava dışı, davalı kooperatifin ortağından kooperatif hissesini devir aldığı, üyelik başvurusunun önce davalı kooperatifin yönetim kurulunda görüşüldüğü, yönetim kurulunun, genel kurulun görüşlerine sunulmasına karar verdiği, genel kurulda davacının üyelik talebinin reddedildiği konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, noterden kooperatif hisse devrini alan kişinin, kooperatif üyeliğininin kabülüne kooperatifin hangi organın karar vermesi gerektiği, başkan ve yönetim kurulu üyeleri ile ceza davaları olan kişinin bu durumunun üyeliğe engel olup olmayacağıdır.27.05.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda, Kooperatifler Kanunun 14. maddesine göre ortaklığın devredilebileceği, yönetim kurulunun ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde bu kişiyi ortaklığa kabul edeceği, ana sözleşmenin 11/2 ve 3. maddelerine göre de, ortaklığa kabülün yönetim kurulu kararı ile gerçekleşeceği, yönetim kurulunun ortaklar ile ortak olmak için başvuranların 10 uncu maddede gösterilen şartları taşıyıp taşımadığını araştırmak zorunda olduğu, Anasözleşmenin 10. maddesine göre, kooperatife ortak olabilmek için:1-Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,2-Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip gerçek kişi veya 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 9. maddesinde sayılan tüzel kişilerden olmak,3-Taşıyıcılığı bilfiil meslek edinmiş esnaf olmak,4-Taşıma komisyonculuğu yapmamak,5- Kooperatifin amacına uygun motorlu aracı bulunmak,6-Aynı amaçlı başka bir motorlu taşıyıcılar kooperatifine ortak olmamak,Nitelik ve şartların varlığının gerekli olduğu, Kooperatif Kanunun 14.maddesi gereğince, yönetim kurulunun, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde bu kişiyi kooperatife kabul etmesi gerektiği, davalı kooperatife ortak olmak için varlığı gereken nitelik ve şartların, kooperatif anasözleşmesinin 10. maddesinde sayıldığını, davacının bu nitelikleri taşıması halinde yönetim kurulunun onun üyelik başvurusunu reddedemeyeceğini veya genel kurul kararına bırakamayacağı belirtilmiştir.Mahkemece, bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir.1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 14/3. fıkrasında, ortaklığın devredilebileceği, yönetim kurulunun, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, bu kişiyi ortaklığa kabul edeceği düzenlenmiştir. Yasal düzenleme emredici niteliktedir. Aynı yasanın “8”. maddesinde, ortaklığa girme şartları ve ortak sayısı üst başlığı ile, kooperatif ortaklığına girmek için gerçek kişilerin medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmaları gerektiği, ortak olmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerin kooperatif anasözleşme hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvuracakları, yönetim kurulunun, ortaklar ile ortak olmak için müracaat edenlerin önasözleşmede gösterilen ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırmak zorunda olduğu ifade edilmiştir. Davalı kooperatif anasözleşmesinin “6”. maddesinde, kooperatifin amaç ve faaliyet konuları, ortakların taşıma hizmetlerini pazarlamak ve bu hizmetlerle ilgili ihtiyaçlarını karşılamak olarak belirtilmiştir.Anasözleşmenin 10. maddesinde bilirkişi rapor kısmında belirtildiği üzere ortaklık şartları, 11. maddede “ ortaklığa kabul” üst başlığı ile, gerekli şartları taşıyıp da kooperatife ortak olmak isteyenlerin yazılı olarak yönetim kuruluna başvuracakları, bu başvuruda, anasözleşmesinin tüm yükümlülüklerinin kabul edildiğinin açıkça belirtileceği, ortaklığa kabulün yönetim kurulu kararı ile gerçekleşeceği, 17. maddesinde ise, ortaklığın yazılı olarak, yönetim kuruluna bildirmek suretiyle 10’uncu maddedeki ortaklık şartlarını taşıyan kişilere devredebileceği, yönetim kurulunun bu şekilde ortaklığı devralan kişiyi ortaklığa kabulden kaçınamayacağına yer verilmiştir. Gerek, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun ilgili maddelerinde, gerekse de kooperatif anasözleşmesinin ilgili maddelerinde, kooperatif ortaklığına kabulün yönetim kurulu kararı ile gerçekleşeceği emredici şekilde düzenlenmiştir. Davalı savunması arasında yer alan, kooperatif başkanı ve/ veya üyeleri ile davacı arasındaki ceza veya hukuk davalarının mevcudiyeti veya aleyhine hüküm tesis edilme nedenleri, ortaklık şartları arasında yer almamaktadır. Yukarıda ifade edildiği üzere, 1163 sayılı yasanın 14/3. maddedeki koşullar varsa yönetim kurulunun, ortaklığı devir alanı, ortaklığa kabulü zorunludur.Açıklanan nedenlerle, mahkeme kararı, Kooperatifler Kanunu ve kooperatif anasözleşme hükümlerine uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1- Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/173 Esas, 2017/268 Karar ve 13.07.2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan peşin olarak yatırılan 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 72,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,4- Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/06/2019