Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2079 E. 2019/669 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2079 Esas
KARAR NO : 2019/669
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2014/186 Esas
KARAR NO : 2017/86
KARAR TARİHİ: 09/02/2017
KARAR TARİHİ: 11/04/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA: Davacılar vekili, 04.06.2014 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirketlerin, müflis … A.Ş ‘nin taşra bayileri olduklarını, müflis şirketten alacaklı konumunda olduklarını ,alacaklarına ilişkin icra takibi yaptıklarını, takiplerin kesinleştiğini, müvekkili …San. Ve Tic.Ltd.Şti adına başlattıkları takibin, Eyüp …. İcra Müdürlüğünün …. ve …. Esas sayılı dosyaları olduğunu, … Esas dosya alacaklısı …San.Ltd.Şti’nin 10 Kasım 2009 tarihli temlikname ile alacağını müvekkili şirkete devrettiğini, takiplerin kesinleşip ayrıca taraflar arasında bir protokol yapılarak borçların ödenmesi konusunda anlaştıklarını, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili … Tic.Ltd.Şti adına, Eyüp … İcra Müdürlüğünün … Esas, Eyüp…. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyalarında takip başlatıldığını, dosyaların kesinleştiğini, tarafların protokol imzalayarak ödeme planı yaptıklarını, ancak bu güne kadar ödeme yapılmadığını, müvekkili …San.ve Tic.Ltd.Şti adına Eyüp … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, tarafların protokol imzalayarak, ödeme planı yaptıklarını ancak bu güne kadar ödeme yapılmadığını iddia ederek, keşinleşen alacak nedeniyle İflas masasına kayıt taleplerinin, herhangi bir gerekçe sunulmadan İİK 233. maddesine aykırı olarak yapılan red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, müvekkilleri alacağının masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davadan yeni haberdar olduklarını, iflas İdare memurlarının göreve yeni başladıklarını, dosyaların kendilerine henüz teslim edilmemiş olması nedeniyle tafsilatlı bir inceleme yapılamadığını, müflis şirketin belge ve kayıtlarına ulaşma konusunda büyük zorluklar yaşanması ve iflas masasında 2.000 civarı alacak kaydı bulunması nedeniyle dosya hakkında ilk aşamada yeterli bir inceleme yapılamadığını, davacıların farklı alacaklarından dolayı her birinin ayrı bir dava konusu olduğunu, taleplerin tek bir kayıt kabul şeklinde birleştirilmesinin mümkün olmadığını, usul yönünden davanın reddi gerektiğini, İİK ‘nun 235. maddesi gereğince hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının tespiti ile süre geçtikten sonra açıldığının tespiti halinde davanın süre yönünden reddi gerektiğini, alacak iddiası ,her ne kadar icra takiplerine dayandırılmış ise de, varlık ve miktarlarının kesin olarak tespitinin gerektiğini, talebin fahiş olduğunu savunarak davanın usul ve esastan reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI;Mahkemece, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların müflis şirketin iflas tarihi itibarı İle alacak miktarlarının belirlendiği, davalı müflis şirketin Türkiye çapında İngiliz Markası ve malı … Traktörlerini ithal ettiği, davacıların her biri ve ayrıca dava dışı temlik eden şirketle aralarında ayrı ayrı uzun yıllardan beri ticari ilişkilerinin bulunduğu, bilirkişi raporlarına göre, İflas tarihi itibarı İle hesap edilen miktarlar üzerinden davanın kabulüne, davacı …Ltd.Şti ‘nin Eyüp …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında ki alacağı nedeniyle toplam, 1.811.968,91 TL ‘nin, davacı ….Ltd.Şti’nin dava dışı …Ltd.Şti’ninden temlik aldığı Eyüp … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ki alacak nedeni ile 912.855,24 TL ‘nin, davacı …Ltd.Şti ‘nin Eyüp … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ki alacak nedeni ile 2. 073.023,12 TL ‘nin, davacı ….Ltd.Şti’nin Eyüp … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ki alacak nedeni ile toplam 534.228,21 TL ‘nin, davacı …Ltd.Şti’nin Eyüp … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında ki alacak nedeni ile 748.063,44 TL ‘nin müflis şirket masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Karar, davalı vekili tarafından yasal sürede istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, itirazlarına rağmen tüm taleplerin bir davada ele alınarak karara bağlandığını, üç ayrı tüzel kişinin farklı alacak kalemlerinin aynı anda ve tek dava dilekçesininde talep edildiğini, bunların farklı icra dosyalarına konu olduğunun açıkça anlaşıldığını, zorunlu dava arkadaşlığı olmadığını, her birinin ayrı dava konusu olduğunu, davacıların ayrı ayrı kayıt talebinde bulunduklarının görüldüğünü, tek kayıt davası şeklinde birleştirilmesinin mümkün olmadığını, diğer yandan davacıların alacaklarını kesin delillerle ispat edemediklerini, faturalar ve ticari defterlere dayandıklarını, davalıya verdiği hizmet yahut malı teslim ettiğinin somut olarak ispat edilemediğini, temlik eden şirket alacak varlığının kesin olarak ortaya konulamadığını, itirazlarının kabul görmediğini, bir alacak mevcut gibi iflas masası aleyhine karar verildiğini, kararın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda hüküm kurulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, İİK 235. maddede düzenlenen sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır.Dosya kapsamından, müflis şirket hakkında, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/415 Esas sayılı dosyasında 12.06.2013 tarihinde İflas kararı verildiği, tasfiye işlemlerinin, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yürütüldüğü, davacıların her birinin ve dava dışı temlik veren şirketin müflis şirket hakkında icra takipleri başlattıkları ve takip konusu alacaklarının ödenmediği ve masa tarafından kabul edilmeyerek haksız şekilde reddedildiği iddiası ile iş bu davayı açtıkları anlaşılmıştır.Davacılar müflisin taşra bayileri olduklarını ve müflisten alacaklı olduklarını iddia ederek iş bu kayıt kabul davasını aynı dava dilekçesi ile açmışlardır. Davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı yoktur.Davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı olmaması nedeniyle, dava açılırken alınması gereken harç ile hak düşürücü süreye dair usulü konuların öncelikle tartışılmasına ihtiyaç duyulmuş ve her iki husus , 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355. maddesi gereğince re’sen ve öncelikle değerlendirilmiştir. Taraflar arasında ki uyuşmazlık konusu, davacı şirketlerin müflisten alacaklarının olup olmadığı ve inceleme ile yargılamanın usul ve yasaya uygun olup olmadığı konularının şimdilik incelenmesinin doğru olmayacağı sonucuna varılmıştır.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 120. maddesi gereğince, her bir davacının, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığı’nca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlecek tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırması zorundadır. Somut olayda her ne kadar, hüküm kısmında davacı tarafından yatırılan harcın, 6180 TL olduğu belirtilmişse de, yargılama giderleri ile ilgili döküman yapılmadığından hangi davacının hangi tarihte ne tutarda harç yatırdığı anlaşılamamaktadır. Çünkü, dava dilekçesine ekli tevzi formunda gösterildiği üzere, vekalet harcı dahil olmak üzere toplam 61,80 TL harç, davacılardan yalnızca ….Ltd.Şti tarafından, 04.06.2014 tarihli makbuzla yatırılmıştır. Diğer davacılar adına yatırılmış olan, başvuru ve peşin harca ait herhangi bir makbuz ve bilgi belge yoktur. Bu durumda hükümde belirtilen harcın 61,80 TL olan ilk yatırılan harca ait olduğu, ancak yazım hatası yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, öncelikle yukarıda belirtildiği üzere, davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığının olmadığı dikkate alınarak, dava açılırken alınması gereken, başvurma ve peşin harcın, her bir davacı için mahkeme veznesine yatırılarak makbuzun dosyaya ibrazının sağlanması, aksi halde, dosyanın 492 sayılı Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince HMK 150. maddede gösterilen süre içinde muameleye konulmaması ve gerekli harcın yasal sürede tamamlanmaması halinde ise, dosyanın işlemden kaldırılması ve neticede davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, harç alınmadan HMK 120.madde ve Harçlar Kanunu ‘nun ilgili maddelerine aykırı olarak işin esasının incelenmesi yerinde görülmemiştir.Diğer yandan, İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki Ticaret Mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları düzenlenmiştir. Yasal düzenlemede ki süre hak düşürücü süre olup mahkemece resen gözetilmesi gerekir. İstanbul … İflas Müdürlüğü’nün… esas numaralı dosyasın da, İflas Müdürlüğü 24.07.2014 tarihli cevabı yazıda, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/415 Esas sayılı dosyasında müflis … A.Ş ‘nin iflasına karar verildiğini, müflis şirket masasında sıra cetvelinin 18.05.2014 tarihli …Gazetesinde ilan edildiğini, davacıların her birinin başvurusu nedeniyle ayrı ayrı kayıt numarası verildiğini, alacağın tamamının reddedildiğini, ret kararının her üç alacaklıya 22.05.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, alacaklılar tarafından masraf yatırılmadığını ifade etmiştir. Dosyada İflas Dairesinin farklı bir beyanına rastlanmamıştır. Dava tarihi, 04.06.2014 tarihidir.Mahkemece, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığına dair bir değerlendirme yapılmamıştır. Halbuki, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 142. maddesinde, ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, hakimin tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkında itiraz ve def’ileri inceleyerek karara bağlayacağı düzenlenmiştir. Her ne kadar yasal düzenleme yazılı yargılamayı düzenleyen kısımda yer alsa dahi, aynı yasanın 316 vd maddelerinde yer verilen basit yargılama usuli ile ilgili yasal düzenleme kapsamında, 322. maddede, bu kanun ve diğer kanunlarda basit yargılama usulü hakkında hüküm bulunmayan hallerde, yazılı yargılama usulüne İlişkin hükümlerin uygulanacağına vurgu yapılmıştır. Sonuç itibariyle, kayıt kabul ( sıra cetveline itiraz ) davasının İİK ‘nun 235/4. fıkrası gereğince basit yargılama usulüne tabi olması sonucu değiştirmeyecektir. Somut olayda, iflas müdürlüğü cevabı yazılarında, alacaklı davacıların masraf yatırmadığı da belirtilmiştir. Masraf yatırılmamış olması nedeni ile dava açma süresinin ilan tarihinden itibaren hesaplanması gerekecektir. Ayrıca, dava açma süresi, İİK 166. madde gereğince gazetelerde yapılan ilanlardan, en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İİK 235. maddesine göre sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde dava açmaları gerekir. Aynı yasanın 234/1. Maddesinde ise sıra cetvelinin İİK 166/2. maddeye göre ilan edileceği belirtilmiştir. İflas Müdürlüğünün belirtilen cevabı yazısında sıra cetvelinin … Gazetesinde ilan edildiği bildirilmesine rağmen, Ticaret Sicil Gazetesindeki ilanı ile ilgili bir bilgi verilmemiştir. Sıra cetvelinin, İİK 166/2. maddesi uyarınca ayrıca Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesi gerekir. Mahkemece, anılan gazetede ilan yapılıp yapılmadığı araştırılmamış, kayıt kabul davası açma süresi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.Şu halde, üç ayrı davacıların ,aynı dava dilekçesi ile dava açtıkları, ancak aralarında mecburi dava arkadaşlığının olmadığı ve ayrı ayrı gerekli olan harçları karşılamaları gerektiği gözetilerek, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında eksik harcı bulunan veya hiç yatırmayan davacılara gerekli harçların karşılanması için kesin mehil verilmesi, diğer taraftan, kayıt kabul davasının hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının değerlendirilmesi için, İflas dairesine yeniden müzekkere yazılarak, dava konusu sıra cetvelinin gerek …Gazetesinde gerekse de, Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanma tarihlerine İlişkin bilgi ve belgeler ile mümkünse gazete ilan örnekleri ile birlikte dosyaya ibrazının sağlanması, iflas kararının kesinleşme tarihi ile birlikte, davacıların başvuru sırasında masraf yatırmamış olduklarına dair beyanlarıda teyit edildikten sonra ve özellikle masraf yatırılmadığının sübutu durumunda, İİK 223. madde düzenlemesi de dikkate alınarak davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı konusunda bir karar verilmesi ve davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığının tespiti halinde uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi, aksi halde işin esası İle ilgili inceleme yapılması gerekirken, eksik inceleme neticesinde esasa dair hüküm verilmiş olması yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin kabulüne dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin KABULÜNE,2- İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/186 Esas, 2017/86 Karar ve 09.02.2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA,3- Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine iadesine,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan davalı tarafça peşin olarak yatırılan 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 72,00 TL davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,5-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına , Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-a/6. bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/04/2019