Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2061 E. 2018/1679 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2061 Esas
KARAR NO : 2018/1679
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2017
NUMARASI : 2015/1185 Esas 2017/759 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/11/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili; müvekkilinin davalının almış olduğu bir proje için hizmet ve donanım sağladığını, bu hizmetine karşılık faturalar düzenlendiğini, ancak davalının 8.358,87 TL cari hesap borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi olmaması nedeniyle takip dayanağının batıl olduğunu, kaldı ki müvekkiline kat ihbarı yapılmadığını, ayrıca davacı iddialarının haksız olduğunu, müvekkilinin davacıdan teknik danışmanlık hizmeti aldığını, yapılacak çalışma için gerekli olan cihazların ise dava dışı … firmasından alındığını ve davacıya teslim edildiğini, ancak taraflar arasında anlaşmazlık çıkması üzerine davacının …’e ait cihazlara el koyduğunu, bu esnada davacının icra takibini başlattığını, müvekkiline iade edilmeyen bu cihazların bedelinin müvekkili tarafından…firmasına ödendiğini, bundan kaynaklı haklarının saklı olduğunu, müvekkil kayıtlarında davacıya ait 3 adet fatura kayıtlı olduğunu, ayrıca müvekkili tarafından 5.457,54 TL bedelli iade faturası kesildiğini, bu fatura ile müvekkilinin borcunun kalmadığını, 2014 yılı faturalarının ise müvekkiline teslim edilmediğini savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2015/1185 Esas, 2017/759 Karar sayılı 11/07/2017 tarihli kararında özetle;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 5.458,27 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 11,75 ve değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya dair talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, kabul edilen 5.458,27 TL alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden davacı icra takibi başlatmakta haksız olmakla birlikte kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine, şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 05/09/2017 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1-Taraflar arasında TTK hükümlerine uygun yazılı cari hesap ilişkisi ve hesabın kat edildiğine dair bir ihbarname bulunmadığı,
2-Müvekkili şirkete teknik danışmanlık yapan davacının, müvekkili şirketin kendisine teslim ettiği ve 3. kişi durumundaki…firmasına ait De- mo cihazlarına el koyduğu ve iade etmediği ve kendisinin demo ürünleri için…firma- sına 6. 408,4-6 TL ödeme yaptığı,
3-Bilirkişinin, müvekkilinin 5.458,27 TL borçlu olduğu şeklin- deki tespitinin yasaya aykırı olduğu, söz konusu bedel karşılığı herhangi bir mal ve hizmetin sunulmadığı ve davacının da aksini ispat edemediği, müvekkilin almadığı hizmete dair faturayı iade ettiğini bu sebeple raporun hatalı olduğu,
4-Müvekkilinin itirazın da haksız ve kötü niyetli olmadığı, buna rağmen aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ileri sürmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava fatura dayalı İİK 67 maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Daire- sinin …sayılı dosyası ile, 8.358, 87 TL alacak üzerinden icra takibinde bulunul- duğu, davalı tarafça süresinde itiraz edildiği ve iş bu itirazın iptali davasının açıldığı görül- mektedir.
Davacı taraf, davalı ile aralarında cari hesap ilişkisi bulunduğu- nu, en son 8.358,87 TL’lik fatura alacağının davalı tarafça ödenmediğini, bu nedenle icra takibi başlattığını belirtmiş, davalı taraf ile davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, almadığı bir hizmet için düzenlenen faturayı da davacıya iade ettiğini, bu nedenle haksız davanın reddi gerektiğini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile takibin 5.458,27 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanacak % 20 oranın- da hesaplanacak kötü icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Mahkemece bilirkişiden rapor alınmış, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davacıya ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalıya ait ticari defterlerin ise, usulüne uygun olmadığı, her iki taraf ticari defterlerinde 5.458,27 TL alacağa ilişkin faturaların kayıtların bulunduğu ve birbiri ile uyumlu olduğu, davacı taraf dayanağı 03/01/2014 tarihli 2.379,77 TL bedelli fatura ile, 17/01/2014 tarihli 520,83 TL bedelli faturanın, davalı ticari defterlerine kayıtlı olmadığı, bu faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair dosyada belge bulunmadığı, faturaların davalıya tebliğ edildiğinin davacı tarafça kanıtlanamadığı, öte yandan, davalı tarafın iddia ettiği, 30/12/2013 tarihli 5.457,54 TL’lik iade faturasının da, davalı tarafından kabul edilmediği ve sonuçta 5.458,27 TL alacak için davacının haklı olduğu tespiti yapılmıştır.
Her ne kadar davalı 5.457,54 TL’lik iade faturası düzenlediğini beyan etmiş ise de, iade faturası davacı tarafından kabul edilmeyerek iade edildiğinden, ayrıca bu faturaya dayalı hizmetin ayıplı olduğu davalı tarafından ileri sürülmüş ise de, hizmetin ayıplı olduğuna dair yazılı bir belge sunulmadığı, diğer bir ifade ile hizmetin ayıplı olduğu davalı tarafından ispat edilemediğinden ilk derece mahkemesince verilen karar isabetlidir.
Alacağı faturaya dayandığı, dolayısı ile alacak miktarının davalı borçlu tarafından bilinebilir ve likit olduğu anlaşılmakla inkar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu sebeplerle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1185 Esas, 2017/759 Karar sayılı 11/07/2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, fazla yatırılan nisbi istinaf harcının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına ,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi ile aynı yasanın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.01/11/2018