Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2042 E. 2019/666 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2042 Esas
KARAR NO : 2019/666
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy7. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2015/643 Esas
KARAR NO : 2017/475
KARAR TARİHİ: 31/05/2017
DAVA : TAZMİNAT (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/04/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA :Davacı vekili, 07.07.2015 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirketin yaptığı projelerden birisinin Bağcılar İlçesinde bulunan … adlı konut projesi olduğunu, bu projede oluşacak risklere karşılık İnşaat Bütün Riskler Sigorta Poliçesi ile sigorta yaptırıldığını, oluşacak bütün risklerin bu sigorta ile teminat altına alındığını, 14.03.2015 tarihinde … inşaatının şantiyesinde hırsızlık vakasının meydana geldiğini, taşeron şirket çalışanının 13.03.2015 tarihinde inşaatın otoparkında bulunan depoyu kilitlediğini, 14.03.2015 tarihinde deponun kapısının açık olduğunu ve asma kilidinin kırılmış olduğunu gördüğünü, depoyu kontrol ettiklerinde malzemelerin çalındığının tespit edildiğini, zararlarının karşılanması için davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, şartların oluşmadığı gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, davalı şirketin değerlendirmesinin tamamen keyfi olup sigorta poliçesinde yazan hususlara aykırı olduğunu, taleplerinin sigorta poliçesinin özel şartlar bölümünde yazılı, şantiye sahası tel çitle çevrili olmalı ve 24 saat bekçi ve / veya özel güvenlik bulundurulmalıdır maddesine aykırı durum teşkil ettiğinden reddedilmiş olsa da bunun kabulünün mümkün olmadığını, poliçenin özel şartlar başlığının 10. maddesinde, hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsün kırma, zorlamayla girilme durumlarında meydana gelecek hasarların teminat altına alınacağının belirtildiğini, şantiye alanının çevrelenmiş olması ve bekçi bulundurulması şartının yalnızca açıkta bulunan muhteviyat için kararlaştırıldığını, müvekkilinin çalınan malzemelerinin açıkta olmayıp depoda muhafaza edildiğini hatta deponun sürekli kilitli tutulduğunu, şantiye etrafının da fotoğraflarla görüldüğü üzere büyük kısmının duvar ile çevrili olduğunu, ön kısmının ise işyerleri, satış ofisi ve konteynerle çevrili olduğunu, şartların olması gerektiği düşünülse dahi, müvekkili şirket açısından gerçekleştiğini, poliçede belirtildiği üzere söz konusu şartların açıkta bulunan muhteviyat için geçerli olduğunu iddia ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 23.393,74 TL ‘nin olayın vuku bulduğu 14.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davaya konu olayın 14.03.2015 günü, … inşaatının bulunduğu şantiyede gerçekleştiğini, gerçekleşen hırsızlık olayının poliçe kapsamı dışında kaldığını, poliçenin 5. ve 10. maddesinde, şantiye sahasının tel çitle çevrili olmalı ve 24 saat bekçi ve / veya özel güvenlik bulundurulması gerektiğini, bunun ön şart olduğunu, ama olayda çalındığı söylenen malzemelerin şantiyenin otoparkında bulunduğunu, korunaklı bir yerde bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI;Mahkemece, rapora göre, polis merkezi amirliğinin 14.03.2013 tarihli tutanağı ile asma kilidin kırık olduğunun tespit edildiği, şantiye alanının kısmen duvarla çevrili olduğu, bazı noktalarda kontrolsüz girişe olanak verecek açıklıklar bulunduğu hırsızlığın meydana geldiği sahanın tel çitle çevrilmediği, özel şartların 5. maddesindeki hükme uyulmadığı, sonuç olarak sigorta hasarının poliçe teminatı altında olmadığı sonucuna varıldığı, davacının poliçe koşullarını yöntemince yerine getirmediği, davacı yanın alanın tel çitle değil duvarla çevrili olduğunu, tek giriş olan araç girişinden hırsızlık gerçekleştirildiğini iddia etse de dosyaya sunulan fotoğraftan açıkça duvar bulunmayan bölge görüldüğü, 17.03.2015 tarihli müşteki ifade tutanağında depo kapısının asma kilidi kırılarak hırsızlık gerçekleştiği ve yerin anahtarla girilen alan olduğu ifade edilse de, sigorta poliçesine konu olanın şantiye alanı olduğu, o alanın tamamının poliçe koşullarındaki gibi korunması halinde ( tamamı çitle çevrili ve 24 saat korumalı ) sigorta teminatının gerçekleşeceğinin açık olduğu, tüm dosya kapsamından kesintisiz güvenlik koşulu oluşmadığından davacının doğan hasarı talep hakkının bulunmadığı gerekçesiyle rapora göre davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.İstinaf nedenleri olarak, hırsızlığın inşaatın bodrum katında gerçekleştiğini, deponun asma kilit ile muhafaza altına alınmışken hırsızlık olayı anında asma kilitin kırıldığını, müvekkilinin malzemelerini bodrum katta, depoda kilit altına alarak güvenlik koşulunu yerine getirdiğini, sigorta poliçesinde her ne kadar şantiye alanının tel çitle çevrili olması hususu belirtilmiş ise de, korumayı sağlayacak bir şekilde şantiye alanının çevresinin duvar ile çevrili olduğunu, güvenlik koşulunun yerine getirildiğini gösterdiğini, mahkemenin duvar bulunmayan bölge göründüğü şeklindeki değerlendirmesinin doğru olmadığını, açık olan tek yerin araç girişi olduğunu, şantiye kullanılmadığında bu alanın korunmasının bekçinin sorumluluğunda olduğunu, şantiye alanının 24 saat korumalı ,burada görevlendirilmiş iki adet bekçi bulunmakta iken bu hususun yok sayıldığını, bekçi …r’un tanık olarak dinletme taleplerinin reddedildiğini, müvekkilinin hakkının şekle feda edildiğini, davalı sigorta savları doğrultusunda düzenlenen rapora itibar edilip davanın reddine karar verilmesinin haksızlık olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;Dava, “İnşaat All Risks Sigorta Poliçesi “ kapsamında hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Taraflar arasında, sigorta poliçesinin varlığı, hasara neden olan hırsızlık olayı konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Uyulmazlık, meydana gelen rizikonun sigorta teminatı kapsamında olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, taraflar arasında, başlangıç tarihi, 23.12.2014, bitiş tarihi, 30.06.2016 olan “ İnşaat All Risks Sigorta Poliçesi “ nin düzenlendiği, risk bilgileri olarak, her türlü bina inşaatının belirtildiği, davacı şirkete ait şantiyede, inşaatın bodrum kısmında bulunan depo bölümünde, 13.03.2015günü hırsızlık olduğu, Güneşli Polis Merkez Amirliği’nin düzenlediği 14.03.2015 tarihli tutanakta, depo giriş kapı asma kilit yerinin boş, kapı üzerindeki ahşap levhanın kilit kısmının olduğu bölgenin kırık olduğu, iz ve bulguya rastlanmadığının belirtildiği, müşteki …’nün 17.03.2015 tarihli polis merkezinde ki ifadesinde, davacı şirkette depo sorumlusu olarak çalıştığını, şantiye içinde inşaatın oto parkında bulunan deponun kilidini kilitlediğini, 14.03.2015 günü depo önüne geldiğinde, depo kapısının açık olduğunu, asma kilidinin kırılmış olduğunu gördüğünü, depoyu kontrol ettiğinde malzemelerin çalınmış olduğunu tespit ettiğini, depo içerisinde ve girişte güvenlik kamerasının olmadığını, şantiye girişinde güvenlik kamerası olduğunu, güvenlik kamerasına baktığında daha önce görmediği şüphelendiği plakaları belli olmayan ford marka connet tarzı bir aracın geldiğini gördüğünü ifade ettiği, 22.04.2015 tarihli ekspertiz raporunda, sigorta konusu işin, tek bloktan oluşan … Rezidans inşaatı olduğu, parsel alanının 4.520 metre kare, toplam inşaat alanının 15.950 metre kare olduğu, ekspertiz sırasında inşaatın tamamlandığı, ince işlere devam edildiğinin, ilk incelemelerde, inşaatın bir çok konut projesinin yapılmakta olduğu İkitelli kavşağının güney doğusunda yer aldığı, bulunduğu parselin dört cephesinden de yol geçtiği, şantiye sahasının etrafının kısmen duvar ile çevrilmiş olduğu, bazı noktalarda kontrolsüz girişlere imkan verecek açıklıklar bulunduğu, şantiyede sadece gece bekçisinin bulunduğu, gündüzleri çalışan güvenlik olmadığı, şantiyeye giriş çıkışlarda herhangi bir kontrol yapılmadığının anlaşıldığı, sigortalı ile yapılan görüşme ve ifade tutanağından 13.03.2015 tarihinde saat 17.30 sularında şantiyenin otopark kısmında bulunan mekanik taşerona ait deponun kapısının kilitlenerek paydos verildiği, 14.03.2015 tarihinde iş başı yapıldığında deponun kapısının açık ve asma kilidinin kırılmış vaziyette olduğunun anlaşıldığı, olay yeri inceleme ekipleri tarafından hazırlanan raporda, hadisenin inşaatın bodrum kısmında bulunan depo bölümünde gerçekleşmiş olduğu, depo giriş kapısı asma kilit yerinin boş, kapı üzerindeki ahşap levhanın kilit kısmının olduğu bölgenin kırık olduğunun görüldüğü, şantiyenin etrafını çeviren duvarların belli noktalarda açık olluğu için hırsızların araçla hızlı bir şekilde içeriye girerek otoparktaki deponun önündeki rampaya kadar rahat bir şekilde ilerlediğinin anlaşıldığı, deponun kapısının üzerindeki kilidi kıran hırsızların içeride bulunan mekanik fittings malzemeleri araca yükleyerek çaldıkları, kilitte zorlama izi görüldüğü, depoya kırma, zorlama neticesinde girildiği kanaatine varıldığı, riziko mahalli etrafının belli noktalarda açık olduğu, sahayı kontrol eden bir bekçinin olduğu beyan edilmekle beraber kamara görüntülerinde içeriye araçla giren hırsızlara kimsenin müdahale etmediği için bekçinin görevini yapmadığı ve sahada güvenlik zaafiyetinin bulunduğu, hadisenin poliçenin poliçede tanımlanmış olan hırsızlık özel şartlarını sağlamadığı, hasarın İnşaat Sigorta Genel Şartları ve poliçede tarif edilen hırsızlık özel şartlarına istinaden teminat kapsamında değerlendirilemeyeceğinin belirtildiği, davacı sigortalı şirketinin davalı sigorta şirketine başvurusu neticesinde talebin kabul edilmediği ve davacının iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.22.06.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda, sigorta poliçesinde mevcut kloz 628 özel şartlar madde “5” de yer alan “ şantiye sahası tel çitle çevrili olmalı ve 24 saat bekçi ve / veya özel güvenlik bulundurulmalıdır “ hüküm maddesi ile özel şartlar madde 10’da yer alan “ Açıkta bulunan muhteviyat için 24 saat bekçi bulundurulması ve etrafın kifayet edecek halde kapatılmış / çevrelenmesi ön şart şeklindeki hüküm maddesinin, davacı sigortalı şirket tarafından yerine getirilmediği, tutanak ve ekspertiz raporu ile irdelenmesi, detaylı dosya incelenmesi neticesinde, 14.03.2015 tarihinde … İnşaat sahasında gerçekleşen hırsızlık vakası sonucu meydana geldiği tespit edilen hasarın sigorta poliçesi kapsamında olmadığı, sigortalı şirketin davalı sigorta şirketinden tazminat talebinde bulunmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.Davacı vekili, istinaf nedenleri gibi rapora itiraz etmiş, gerekirse bekçi İzzet Uğur’un tanık olarak dinlenmesini talep etmiş, davalı vekili ise, poliçe şartlarının yerine getirilmediğini, daha önceden bildirilmemiş ise tanık dinlenmesine muvafakatlarının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, tanık dinlenmesi ve yeniden rapor alınması talebi reddedilerek, rapor ve dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilmiştir.Bilirkişi raporu, özellikle, olayın hemen sonrasında düzenlenen tutanak, ifade, fotoğraflar, ekspertiz raporu ve tüm dosya kapsamı ile uyumlu, yeterli ve gerekçelidir. Keza, fotoğraflarda, şantiye alanının durumu açıkça görüldüğü gibi, ekspertiz raporunda, hırsızlık yapılan araca ait görüntü ve hırsızların sahaya giriş çıkışları ve süreleri de bellidir.Sigorta poliçesinin düzenlenme tarihinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu yürürlüktedir.Yasanın 1401. maddesin de, sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Sigorta Sözleşmesi çift taraflı bir sözleşmedir. Her iki tarafında borç ve yükümlülükleri mevcuttur. Sigorta ettirenin borç ve yükümlülükleri arasında, TTTK’nun 1448. maddesinde, zararı önleme, azaltma ve sigortacının rücu hakkına yer verilmiştir. TTK ‘nun 1409. maddesinde ise, sigortacının sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıya ait olduğu belirtilmiştir.Yasal düzenlemede ifade edildiği üzere, sigortacı sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan sorumludur. Dava konusu poliçenin özel şartlarının 5.bendinde, şantiye sahasının tel çitle çevrili olması ve 24 saat bekçi ve / veya özel güvenlik bulundurulması, 10. bendin son cümlesinde ise, açıkta bulunan muhteviyat için 24 saat bekçi bulundurulması ve etrafının kifayet edecek halde kapatılmış / çevrelenmiş olmasının ön şart olduğu belirtilmiştir. Somut olayda, dava konusu hırsızlık olayının gerçekleştiği yerin bulunduğu şantiye alanının tamamının çitle çevrili olmadığı, 24 saat bekçi veya özel güvenliğin bulunmadığı dosya kapsamından ve özellikle, ifade, olay yeri fotoğraflar ve kamera görüntülerinden anlaşıldığından, meydana gelen rizikonun sigorta kapsamında kaldığının ve davalı sigorta şirketinin tazminatla sorumlu olduğunun kabulü mümkün görülmemektedir.Açıklanan nedenlerle, davacı sigortalının şantiyesinde meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili hasarın, sigorta poliçesi ,özel ve genel şartları anlamında teminat kapsamında olmadığından ve bu anlamda mahkemenin red kararının yerinde olduğu kanaatine varılarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/ 643 Esas, 2017/475 Karar ve 31.05.2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan davacının peşin olarak yatırdığı 185,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 3,80 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4 Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 .fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/04/2019