Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/2012 E. 2018/1882 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2012 Esas
KARAR NO : 2018/1882
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2017
NUMARASI : 2014/1478 Esas 2017/218 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 08/11/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki uyarınca davalı tarafından sunulan hizmet ve malların müvekkili tarafından internet sitesi üzerinden satışının, tanıtımının ve pazarlanmasının yapıldığını, tarafların karşılıklı mutabakatı gereği taahhüt edilen hizmetin müvekkili tarafından ifa edildiğini, bu hizmetin akabinde müvekkilinin komisyonları düşüldükten sonra kalan tutarın davalıya ödeneceğini, toplam pazarlanan mal ve hizmet tutarının 50.262,00 TL olduğunu ve bu miktardan müvekkilinin komisyonu olan 8.333,00 TL düşüldüğünde kalan 41.928,00 TL nin davalıya ödenmesi gerektiğini, ancak davalıya 76.131,00 TL ödendiğini, bu durumun fark edilmesi üzerine davalı ile temasa geçildiğini ve fazladan yapılan 34.202,00 TL lik ödemenin, ödeme tarihlerinden itibaren faizleri ile iade edilmesinin talep edildiğini, ancak davalının herhangi bir ödemede bulunmadığını, bu sebeple alacağın tahsili amacıyla İst. …İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası ile takibe geçildiğini fakat davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğunu, bu durum davalının kabulünde olduğunu, müvekkili tarafından yapılan işin davalı tarafından kabul edildiğini belirterek davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya süresi içerisinde cevap verilmemiş, davalı vekili duruşmalarda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 33.617,16 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davacının inkar tazminatı talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 23/05/2017 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1-İlk derece mahkemesi tarafından verilen kararda husumet itirazı yönünden değerlendirme yapılmadığı, davanın husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekirken ilk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulü kararının hatalı olduğu,
2-Müvekkilinin taraf olduğu iddia edilen 2.223,48 TL lik ödemenin sözleşme tarihinden önce olduğu, bilirkişi raporunda bu ödemenin sözleşme kapsamında kaldığına dair yorumun yanlış olduğu,
3-Davacının sunduğu 60.000.00 TL lik ödeme ilişkin dekontta ödemenin İdilika ünvanlı firmaya yapılmış olduğu, oysa müvekkil şirket ile söz konusu şirketin ayrı tüzel kişiliklerinin bulunduğu, davacı tarafından talep edilen bedellerin komisyon bedeli düşülmediğinden sehven yapıldığı iddiasının çelişkili olduğu ve basiretli bir tacire uygun olmayan davranış niteliğine sahip olduğu, buna rağmen kısmen kabulüne dair verilen kararın hukuka aykırı olduğu ve kaldırılması gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava, sözleşmeden kaynaklı, İİK 67 maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalı aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün 2014/3304 Esas sayılı icra dosyasında, davalı borçlu aleyhine 31/01/2014 tarihinde 34.202,63 TL’lik ilamsız icra takibinde bulunmuş ,davalı vekilinin 14/02/2014 havale tarihli itiraz dilekçesi üzerine takip durmuş ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açılmıştır.
Davacı ile dava dışı … A.Ş. İle ….. Ltd. Şti arasında 04/10/2011 tarihli NARTEK FIRSAT İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI’nın akdedilmiştir. sözleşmenin altında her iki yanında kaşe ve imzalarının mevcut olduğu, sözleşmenin konusunun, davalının, münhasıran Nartek Fırsat İşbirliği Programı’ndan faydalanması için süreçlerin ve mali koşulların belirlenmesi, tarafların bu kapsamda karşılıklı olarak yüklendikleri hak ve yükümlülüklerin tespiti olduğu anlaşılmaktadır.Sözleşmenin ÖDEME başlıklı 6. Maddesi; “…Nartek, Fırsat’ın yayınlandığı günden sonra yapılan satışlardan her bir Fırsat için Fırsat Formu’nda belirtilen fırsat bedeli üzerinden %12.5 hizmet bedeli + KDV (%18) miktarı düşülmek suretiyle elde edilen bedeli Üye İşyerine ödenen 60.000.-TL avans bedelinden mahsup edecektir. Üye İşyerinin Site üzerinden yapacağı satışların üzerinden Nartek hizmet bedeli düşüldükten sonra kalan tutar avans tutarını geçtiği taktirde, Nartek, kalan meblağın %90’ını 7 iş günü içerisinde Üye İşyeri’ne öder. Geri kalan %10’luk bedel ise tüketici iptal işlemlerine karşılık depo edilerek, fırsat bitiş tarihini takip eden 8. İşgününde iptal edilen tutarlar düşülmek suretiyle Üye İşyerine ödenir…” şeklindedir.Ayrıca dosyada, dava dışı … ile, . ..Ltd. Şti arasında yapılan sözleşmenin birinci maddesine göre, ..T’ in kiracısı olduğu ve …’ in yine ortağı bulunduğu …Ltd.Şti’ nin iştetmekte bulunduğu, …. Levent İstanbul adresindeki restorantın İDİLİKA tarafından işletilmesi buna ilişkin koşulların belirlenmesi konusunu içerdiği, davacının bu sözleşmede taraf olarak yer almadığı görülmektedir.
İlk derece mahkemesi, yargılama aşamasında aldırılan bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan 04/10/2011 tarihli sözleşmede, davalının isim ve ünvanının yer almadığı yani davalının bu sözleşmeye taraf olmadığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan 60.000 TL’ lik ödeme, davacı tarafından dava dışı … isimli şahsa yapılmıştır. Davalı, yargılama ve İstinaf aşamasında, taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığı ayrıca taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını belirtilerek husumet itirazında bulunmuştur. Dolayısı ile 27/01/2014 tarihli dekont ile yapılan 60.000 TL ‘ lik ödemeden davalının sorumlu olduğundan bahsetmek hukuken mümkün değildir.
Dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan 27/01/2014 tarihli 2.223,48 TL bedelli dekontta göndericinin davacı, alıcının ise davalı olduğu görülmektedir. Açıklama kısmında herhangi bir ibare yer almamaktadır. Yani ödemenin ne için yapıldığı makbuzdan anlaşılamamaktadır. Bahsi geçen iş bu dekont borç ödeme belgesi niteliğindedir. Aksini ispat külfeti davacıdadır. Yargılama aşamasında bu ödemenin davacı tarafından sözleşme kapsamında yapıldığı ve karşılığının alınamadığı ıspat edilememiştir.
Sonuç itibariyle, taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığı, 60.000 TL’ lik ödemenin dava dışı şahıs veya şirkete yapılmış olması sebebiyle bu ödeme yönünden davanın husumetten reddine, diğer ödeme yönünden ise, ödemenin borç ödemesi dışında yapıldığı davacı tarafından ispatlanamadığından bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulü yönünde verilen karar dosya içeriğine uygun olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın husumetten ve esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1478 Esas, 2017/218 Karar sayılı 07/03/2017 tarihli kararının HMK 353/1.b.2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davacının davasının;
A)27/01/2014 tarihli 2.223,48 TL bedelli dekont yönünden esastan REDDİNE,
B)27/01/2014 tarihli 60.000,00 TL bedelli dekont yönünden husumetten REDDİNE,
4-Harçlar kanunu uyarınca belirlenen karar harcı olan 35.90 TL’nin peşin alınan 413,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye fazla harç olan 377,20 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı taraf duruşma ve davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.104,24 TL vekalet ücretinin davacı yandan alınarak davalı yana VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcı ile 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı olmak üzere toplam 153,3 TL harcın davalı tarafça peşin olarak karşılanan harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye fazla harcın talep halinde iadesine,
9-İstinaf incelemesi sırasında davalının yapmış olduğu 24 TL tebligat ve posta gideri ile 55,20 TL başvuru harcı ile 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı olmak üzere toplam 153,3 TL nin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
10- İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından davalı yararına istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1 maddesi gereğince miktar yönünden kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/11/2018